Bir kahramanı, sorumluluğunun derecesinin özgürlüğünden geldiğini anlayan bir kişi olarak tanımlarım.İnsanlar bugün hâlâ altmışların tabaklarından kırpıntılarla idare ediyor. Hâlâ müzik ve düşüncelerin etrafında dolaşıyorlar.
Aslında biz ne yaptıysak kendimiz yaptık. Çünkü ufacık bir ilgiyi aşk, iki kelime edeni kendimize dost sandık.
Aslında aptal sarışın diye bir şey yoktur. Sadece erkeklerin dikkatini çekmek için, saçlarını sarıya boyayan aptallar vardır.
Aynı anda anlayışlı ve aşık olamazsın.
No Direction Home (2005)
Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır.
Benim için siyah ve beyaz, sol ve sağ artık yoktur. Sadece yukarı ve yere çok yakın olan aşağı vardır. Ve ben politika gibi saçma herhangi bir şey hakkında düşünmeksizin yukarı çıkmaya çalışıyorum. Genel olarak insanları ve acıları hakkında düşünüyorum.
Bir fincandaki kahve gibidir hayat. Bazen tatlı bazen değildir. Önemli olan kahvenin tadı değil zaten, onu kiminle içtiğinizdir.
Bir kadının hayatta aldığı en büyük risk; Yeni oje sürülmüş parmaklarıyla üstünü giymek zorunda kalmasıdır.
Bir kahramanı, sorumluluğunun derecesinin özgürlüğünden geldiğini anlayabilen bir kişi olarak düşünürüm.
Biograph albüm seti ile birlikte yayımlanan röportajdan (1985)
Güzel kızlarla yatmak güzel değil mi? Umarım kızın güzel olur.
Hiçbir şey hakkında bana hiçbir şey sorma. Sana sadece gerçeği söyleyebilirim.
Acil Yurttaş Özgürlükleri Heyetine konuşması (13 Aralık 1963)
bir şiir çıplak bir kişidir… bazıları benim bir şair olduğumu söyler.
Dont Look Back te kendisi hakkında yazılmış bir gazete makalesini okurken bunları söyler. (1967)
Parfüm sevmem! Bana göre en güzel koku, sevdiğime sarıldıktan sonra üstümde kalan kokudur.
Röportör: Sizin uğraştığınız aynı müzikal bağlamda çalışan kaç kişi var –kaç protest şarkıcı var? Müziğini ve şarkı sözlerini, ee, yaşadığımız toplumsal durum, savaş meselesi, suç meselesi veya bunlar gibi herhangi bir konu için yapan. Bob Dylan: hmm...ne kadarçok? Röportör: Evet. Ne kadar çok? Bob Dylan: Mm, sanıyorum… 136 Röportör:Yaklaşık 136 mı diyorsunuz yoksatam olarak 136 mı? Bob Dylan: Ee, 136 veya 142.
Biograph albüm seti ile birlikte yayımlanan röportajdan (1985)
İnsanlar bugün hâlâ altmışların tabaklarından kırpıntılarla idare ediyor. Hâlâ müzik ve düşüncelerin etrafında dolaşıyorlar.
The Guardian (13 Şubat 1992)
Dickens veDostoevsky veWoody Guthrie ‘nin anlattığı öyküler benim söyleyebileceğimden çok daha iyi oldukları için aklıma yerleştirmeye karar verdim.
Gel, seni savaş ustası,- Sen ki bütün silahları inşa eden. Sen ki ölüm uçaklarını inşa eden, Sen ki büyük bombaları inşa eden, Sen ki duvarların ardında gizlenen, Sen ki sıraların ardında gizlenen. Düşüyorum ki bulacaksın, Ölümün biletini kullandığı zaman. Kazandığın paranın tamamı Yaşamını geriye asla satın almayacak.
13. yüzyıldan bir İtalyan şairin yazdığı- bir şiir kitabını açtı, ve uzattı o kız elime. Ve her sözcüğü gerçeklikle çınladı, ve her sayfası ruhumdan sana yazılmış, yanan bir kömür gibi, saçılarak parıldadı.