Zurna, Türkiye'nin birçok yerinde kullanılır. Tahta, metal ve kamış kullanılarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte çalınan, yine bu yüzden açık havada kullanıma uygun, nefesli saz çeşididir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesininfolklorunda genellikle (Mardin'de Gaziantep, Diyarbakır ve Şanlıurfa'nın iç bölgelerinde) ancak mutlaka basdavul eşliğinde kullanılan, ahşap, yedi delikli nefesli bir sazdır.
Mehter takımları ve bunun modern şeklibandomızıka takımlarının eskiden hükümdarların hükümdarlık işareti olarak fermanlarını zurna eşliğinde okutmalarından geliştiği tahmin edilmektedir.
Codex Cumanicus'ta suruna olarak kayıtlı olan enstrüman[1] adınınFarsça surna kelimesinden ödünç alındığı yaygın kanaattir:Farsça'da sur "festival" + nay "kamışlı"[2]
Bununla birlikteArapça sûr "boynuzdan yapılma büyük boru" +Farsça "kamış" ihtimali de gözden çıkarılmamalıdır. Eskiİran dilinde "sur" kelimesi bir boynuz çeşidi olarak kayıtlı olup ikinci ihtimali güçlendirmektedir.
Anadolu'dadüğünlerde, askere uğurlama törenlerinde, halk oyunlarında, seyirlik köy oyunlarında davulla birlikte kullanılmaktadır. Anadolu'da şimşir, dişbudak, ıhlamur, kızılcık, ceviz ve ardıç ağacından imal edilen zurna büyüklük ve ses rengine göre kaba zurna, orta kaba zurna ve cura zurna (Zil Zurna) olmak üzere üç çeşittir.
Zurna (Karna), eski Pers müzik aletlerinden biridir. Bu Karna şimdi Persepolis Müzesi'nde tutuluyor. Eski İran'da (İran) epik ve askeri müziğin önemini gösteren çalgı, M.Ö. 500 yıllarında yapılmıştır. (Payam Jahangiri)
Türkiye'de olduğu gibiFas'tanÇin'e kadar uzanan iklim kuşağındaki her ülkede kullanıldığı da bilinmektedir. Ayrı-ayrı türleri Orta Doğu veKafkasya halkları arasında çok geniş yayılmıştır. Eski insan meskenlerinden biri olanMingeçevir arazisinde yapılmış arkeoloji kazıntılar zamanı maral boynuzundan hazırlanmış dört adet zurna aşkar edilmiştir. Bilim adamlarının hesaplamalarına göre, yüksek zevkle yapılmış bu çalgıların üç bin yıl yaşı vardır.[3]
Esasenerik,ceviz, yabanısöğüt vedut ağacından yontularak yapılır. Tüm uzunluğu 302–317 mm-dir. Yüzeyinde 7, altında ise 1 oyuk açılır. Gövdesinin baş tarafına maşa takılır. Maşanın görevi çalgının kök kaidesini düzenlemektir. Gövdesinin baş hissesi 20 mm olup, aşağıya doğru genişlenerek 60–65 mm-e ulaşıyor. Zurnanın ağzı tarafında bir delik daha vardır ki, bu da kök üçündür. Bürünç, mis, yahut gümüş plakadan hazırlanmış "mil" maşaya takılır. Esasen kuru yerde bitmiş iki ince, yonulmuş kamıştan özel usulle yapılmış ağızlık 710 mm uzunluğunda olur.
Çalgıçı aleti seslendirmek için ağız boşluğuna yığdığı havanı ağızlıktan düzenle üfler. Sedef, kemik ve bürünçten hazırlanan dairevi makara (dayak) milin yaklaşık orta kısmına, yuvarlak tabaka bağlanılır. Makara, bir tür, dudak için dayak rolünü oynar. Üflenen hava ağızlık, mil ve maşadan geçerek gövdenin içine girer ve alet parmakların yardımıyla gövdedeki oyukları açıp-bağlamakla seslendirilir.
Zurnanın ahengi küçükoktavın "si bemol" sesinden üçüncü oktavın "do" sesine kadardır. Yorumcunun yeteneğinden asılı olarak, birkaç ses de artırmak mümkündür. Bu sesleriAzerbaycan zurnacıları "sefir (büyükelçi) sesler" adlandırır. Zurna, esasen, açık havada geçirilen el şenliklerinde geniş istifade edilir.[4]
Zurnanın boy ve şekil olarak çok çeşitleri vardır. Zurnadan zurnaya küçük değişikliklerle aynı olan özellikleri:
Büyük parçasının sert bir ağaçtan yapılması (dağ eriği, ceviz, vs..)
İçinin açılarak sesi tam karşıya gönderecek şekilde olması (uzunlama kesiti parabola benzer)
İç boru deliğinin kamışa en yakın tarafının önce şimşir sonra da metal parça ile daha da daralması.
Sesinin, küçücük bir kamış silindirin, nem ve ısı eşliğinde ezilerek daracık bir elips haline getirilmiş dış deliğinin açılma kapanma titremeleriyle çıkması
Kamışın özelliğinden sesinin ancak yüksek basınç sonucu, aşırı tiz ve aşırı kuvvetli çıkması
Yüksek basıncın gereğinefes çevirerek (şişirtilmiş avurtlardaki havayı kullanırken burundan nefes alıp devam ederek yani ezgiyi hiç nefes almak için kesmeden) çalınması.
Büyük davulun hem bas, hem de kuvvetli sesi ile zaten ritim belirterek çalmaya pek uygun olmayan zurna ile hep birlikte çalınması