"Suriye" adı tarihsel olarakdaha geniş bir bölgeyi ifade etmekteydi, geniş anlamdaLevant ile eş anlamlıydı ve Arapçadaeş-Şam olarak bilinmekteydi. Modern devlet, MÖ 3. binyılınEbla uygarlığı da dâhil olmak üzere birçok antik krallık ve imparatorluk alanını kapsamaktadır.İslami dönemde Şam,Emevi Halifeliği'nin merkezi veMısır'dakiMemlük Sultanlığı'nın bir vilayet başkentiydi. Modern Suriye devleti, yüzyıllar sürenOsmanlı yönetiminin ardından 20. yüzyılın ortalarında kuruldu. Bir süreFransız Mandası olarak kaldıktan sonra (1923-1946), yeni kurulan devlet, eskidenOsmanlı yönetiminde olan Suriye vilayetlerinden çıkan en büyük Arap devletini temsil ediyordu.Suriye Cumhuriyeti,Birleşmiş Milletlerin kurucu üyesi olarak 24 Ekim 1945'tedemokratikparlamenter cumhuriyet olarakde jure bağımsızlığını kazandı. Bu hareket, eskiFransız Mandası'nı yasal olarak sona erdirdi, ancak Fransız birlikleri Nisan 1946'ya kadar ülkeyi terk etmedi.
Çeşitli kaynaklar Suriye adının MÖ 8. yüzyıldaLuvi dilinde kullanılan "Sura/i" teriminden veAntik Yunanca Σύριοι, Sýrioi veya Σύροι, Sýroi isimlerinden türetildiğini ve her ikisinin de aslen KuzeyMezopotamya'daki (bugünküIrak) Aššūrāyu'dan (Asurlular) geldiğini göstermektedir.[15][16] AncakSeleukos İmparatorluğu'ndan (MÖ 323-150) itibaren bu terimLevant'a da uygulandı[17] ve bu noktadan sonra Yunanlar bu terimi Mezopotamya'dakiSüryaniler ileLevant'takiAramiler arasında ayrım yapmadan kullandılar.[18][19] Ana akım modern akademik görüş, Yunanca sözcüğün, nihayetindeAkadcaAššur'dan türetilen Ἀσσυρία,Assyria ile ilişkili olduğu argümanını güçlü bir şekilde desteklemektedir.[20] Yunanca isim, MÖ 8. yüzyılÇineköy yazıtında kaydedilen Fenikece ʾšr "Assur", ʾšrym "Asurlular"a karşılık geliyor gibi görünmektedir.[21]
Bu kelimeyle ifade edilen bölge zaman içinde değişmiştir. Klasik olarak Suriye, Akdeniz'in doğu ucunda, güneydeArabistan ve kuzeyde Anadolu arasında yer alır, Irak'ın bazı kısımlarını içerecek şekilde iç kesimlere uzanır veYaşlı Plinius'un batıdan doğuyaKommagene,Sophene veAdiabene'yi içerecek şekilde tanımladığı kuzeydoğuda belirsiz bir sınıra sahiptir.[22]
Ancak Plinius'un zamanında bu büyük Suriye,Roma İmparatorluğu'na bağlı (ancak siyasi olarak birbirinden bağımsız) bir dizi eyalete bölünmüştü: Daha sonra MS 135'teFilistin olarak yeniden adlandırılanYahudiye (günümüz İsrail, Filistin Toprakları ve Ürdün'e karşılık gelen bölge); en güneybatıda modern Lübnan, Şam ve Humus bölgelerine karşılık gelenPhoenice (MS 194'te kuruldu);Coele-Syria (ya da "İçi Boş Suriye") veEleutheris Nehri'nin güneyi.[23]
Natufian kültürü, MÖ 12000 civarında yerleşik hayata geçen ilk kültürdür.[24] Suriye, yaklaşık MÖ 10.000 yılından bu yana,tarım vehayvancılığın ilk kez görülmeye başladığıNeolitik kültürün (Çanak Çömlek Öncesi Neolitik A olarak bilinir) merkezlerinden biriydi. Halep ilinde bulunanTell Karamel'de MÖ 10650 yılına tarihlenen birkaç yuvarlak taş kule bulunmaktadır ve bu da onları dünyadaki bu türden en eski yapılar hâline getirmektedir.[25][26] Neolitik dönem (PPNB),Mureybet kültürünün dikdörtgen evleri ile temsil edilmektedir. Çanak çömlek öncesi Neolitik dönemde insanlar taş, alçı ve yanmış kireçten (Vaisselle blanche) yapılmış kaplar kullandılar. Anadolu'dan gelenobsidyen aletlerin keşfi erken ticaretin kanıtıdır.Hamoukar veEmar antik kentleri geç Neolitik veTunç Çağı'nda önemli bir rol oynadı.Arkeologlar Suriye'dekiuygarlığın dünyanın en eski uygarlıklarından biri olduğunu, belki de sadeceMezopotamya'dakinden önce geldiğini gösterdi.
Bölgede kayıtlara geçen en eski yerli uygarlık, Suriye'nin kuzeyinde, bugünküİdlib yakınlarındakiEbla Krallığı'dır.[27] Ebla'nın MÖ 3500 civarında kurulduğu[28][29][30][31][32] ve Mezopotamya devletleriSümer,Asur veAkad'ın yanı sıra kuzeybatıda, Anadolu'dakiHurriler veHattiler ile ticaret yaparak servetini kademeli olarak artırdığı anlaşılmaktadır.[33] Kazılar sırasında bulunanFiravun hediyeleri Ebla'nınMısır'la temasını doğrulamaktadır.
Suriye'den gelen en eski yazılı metinlerden biri, Ebla Veziriİbrium ileAbarsal adlı belirsiz bir krallık arasında MÖ 2300'lerde yapılan bir ticaret anlaşmasıdır.[34][35] AkademisyenlerEbla dilininAkadcadan sonra bilinen en eski yazılıSami dillerinden biri olduğuna inanmaktadırlar. Ebla dilinin son sınıflandırmaları, bu dilin Akadca ile yakından ilişkili birDoğu Sami dili olduğunu gösterdi.[36] Ebla,Mari ile yapılan uzun bir savaşla zayıfladı veAkadlı Sargon ve torunuNaram-Sin'in fetihlerinin MÖ 23. yüzyılın ilk yarısında Suriye üzerindeki Ebla egemenliğine son vermesinin ardından tüm Suriye MezopotamyaAkad İmparatorluğu'nun bir parçası hâline geldi.[37][38]
MÖ 21. yüzyıla gelindiğinde,Hurriler Suriye'nin kuzey doğu bölgelerine yerleşirken, bölgenin geri kalanıAmorilerin hâkimiyetindeydi. Suriye, Asur-Babilli komşuları tarafından Amurruların (Amoriler) Ülkesi olarak adlandırıldı. AmorilerinKuzeybatı Sami dili,Kenan dilleri arasında en erken kanıtlanan dildir. Mari bu dönemde yeniden ortaya çıkmış ve BabilliHammurabi tarafından fethedilene kadar yeniden refaha kavuştu.Ugarit de bu dönemde, MÖ 1800 civarında, modernLazkiye yakınlarında ortaya çıktı.Ugaritçe, Kenan dilleriyle gevşek bir şekilde ilişkili bir Sami diliydi ve dünyanın bilinen en eski alfabesi olarak kabul edilenUgarit alfabesine sahipti.[39] Ugarit Krallığı, MÖ 12. yüzyılda yağmacı Hint-AvrupalıDeniz Halkları tarafından yıkılıncaya kadar ayakta kaldı ve GeçBronz Çağı Çöküşü olarak bilinen dönemde benzer krallıklar ve devletler Deniz Halkları tarafından aynı yıkıma uğradı.
İshqi-Mari, İkinciMari Krallığı'nın kralı, MÖ 2300 civarı.
Halep ve başkentŞam, dünyadasürekli yerleşim bulunan en eski şehirler arasında yer almaktadır.[40]Yamhad (modernHalep) iki yüzyıl boyunca Kuzey Suriye'ye hâkim oldu,[41] ancak Doğu Suriye MÖ 19. ve 18. yüzyıllardaI. Şamşi-Ahad'ın Amori Hanedanı tarafından yönetilen Eski Asur İmparatorluğu ve Amoriler tarafından kurulanBabil İmparatorluğu tarafından işgal edildi. Yamhad, Mari tabletlerinde yakın doğunun en güçlü devleti ve Babilli Hammurabi'den daha fazla tebaaya sahip olarak tanımlandı.[41] Yamhad otoritesiniAççana,[42]Katna,[43]Hurri devletleri ve Fırat Vadisi üzerinde Babil sınırlarına kadar dayattı.[44] Yamhad'ın ordusuElam (modernİran) sınırındakiDer'e kadar sefere çıktı.[45] Yamhad, Ebla ile birlikte MÖ 1600 dolaylarında Anadolu'dan gelenHint-AvrupalıHititler tarafından fethedildi ve yok edildi.[46] Bu zamandan itibaren Suriye,Hitit İmparatorluğu,Mitanni İmparatorluğu,Mısır İmparatorluğu,Orta Asur İmparatorluğu ve daha az derecedeBabil olmak üzere çeşitli yabancı imparatorlukların savaş alanı hâline geldi. Mısırlılar başlangıçta güneyin büyük bölümünü, Hititler ve Mitanniler ise kuzeyin büyük bölümünü işgal ettiler. Ancak Asurlular sonunda üstünlüğü ele geçirerek Mitanni İmparatorluğu'nu yıktılar ve daha önce Hitit ve Babil'in elinde bulunan geniş toprakları ilhak ettiler.
FiravunIII. Thutmose'ye hediyeler getiren Suriyeliler,Rekhmire mezarında tasvir edildiği şekliyle, MÖ 1450 civarı (gerçek resim ve yorumsal çizim). "Retjenu Şefleri" olarak etiketlenmişlerdir.[47][48]
MÖ 14. yüzyıl civarında, doğudaBabil ile başarısız bir çatışmaya giren yarı göçebeSutealılar ve daha önceki Amorilerin yerini alanBatı Sami dilinde konuşanAramiler gibi çeşitli Sami halklar bölgede ortaya çıktılar. Onlar da Asurular ve Hititler tarafından yüzyıllar boyunca boyunduruk altında tutulmuşlardı. Mısırlılar Batı Suriye'nin kontrolü için Hititlerle savaştı; bu savaş MÖ 1274'teKadeş Muharebesi ile doruk noktasına ulaştı.[49][50] Batı, MÖ 1200'lerde yıkılana kadar Hitit İmparatorluğu'nun bir parçası olarak kalırken,[51] Doğu Suriye büyük ölçüde, MÖ 1114-1076 yılları arasındaI. Tiglat-Pileser döneminde batının büyük bölümünü de ilhak eden Orta Asur İmparatorluğu'nun bir parçası oldu.[52] MÖ 11. yüzyılın sonlarında Hititlerin yıkılması ve Asur'un gerilemesiyle birlikte Arami kabileleri iç bölgelerin çoğunda kontrolü ele geçirerekBit Bahiani,Aram-Şam,Hama,Aram-Rehob,Aram-Naharaim veLuhuti gibi devletler kurdular. Bu noktadan sonra bölge Aramea ya daAram olarak anılmaya başlandı. Sami Aramiler ile Hint-Avrupa kökenli Hititlerin kalıntıları arasında da bir sentez yaşandı ve Kuzeyorta Aram (Suriye) ve Güneyorta Anadolu (modern Türkiye) merkezli,Palistin,Karkamış veSam'al gibi bir diziGeç Hitit devleti kuruldu.
Fenikeliler olarak bilinen Kenanlı bir grup MÖ 13. yüzyıldan itibaren Suriye kıyılarına (ve ayrıca Lübnan ve kuzeyFilistin'e) hâkim oldular veAmrit,Simyra,Arvad,Paltos, Ramitha veŞuksi gibi şehir devletleri kurdular.[53] Bu kıyı bölgelerinden,Malta,Sicilya,İber Yarımadası (modernİspanya vePortekiz) veKuzey Afrika kıyılarında koloniler kurmak ve en önemlisi, MÖ 9. yüzyılda büyük bir şehir devleti olanKartaca'yı (modernTunus'ta) kurmak da dâhil olmak üzere, etkilerini Akdeniz'e yaydılar ve çok daha sonraRoma İmparatorluğu'na rakip olan büyük bir imparatorluğun merkezi hâline geldiler.
Suriye ve Yakın Doğu'nun batı yarısı daha sonra büyükYeni Asur İmparatorluğu'nun (MÖ 911 - MÖ 605) eline geçti. Asurlular,İmparatorluk Aramicesini imparatorluklarının ortak dili olarak tanıttılar. Bu dil, MS 7. ve 8. yüzyıllardakiArapİslam fethine kadar Suriye'de ve tümYakın Doğu'da baskın olarak kalacak veHristiyanlığın yayılması için bir araç olacaktı.[54] Asurlular, Suriye ve Lübnan'daki kolonilerineEber-Nari adını verdiler.[55] Asur egemenliği, Asurluların bir dizi acımasız iç savaşta kendilerini büyük ölçüde zayıflatmalarının ardındanMedler,Babilliler,Keldaniler,Persler,İskitler veKimmerlerin saldırılarıyla sona erdi. Asur'un düşüşü sırasında İskitler Suriye'nin büyük bir bölümünü yakıp yıktı ve yağmaladılar. Asur ordusunun son direnişi MÖ 605 yılında kuzey Suriye'dekiKarkamış'ta oldu. Asur İmparatorluğu'nuYeni Babil İmparatorluğu (MÖ 605 - MÖ 539) izledi. Bu dönemde Suriye, Babil ile bir başka eski Asur kolonisi olan Mısır arasında bir savaş alanı hâline geldi. Babilliler, Asurlu akrabaları gibi, Mısır'a karşı zafer kazandılar.
Günümüz Suriye'sini oluşturan topraklarYeni Babil İmparatorluğu'nun bir parçasıydı ve MÖ 539 yılındaAhameniş İmparatorluğu tarafından ilhak edildi.Büyük Kiros liderliğindeki Ahameniş Persleri,İmparatorluk Aramicesini imparatorluklarının diplomatik dillerinden biri olarak (MÖ 539 - MÖ 330) ve Aram/Suriye'nin yenisatraplığıEber-Nari'nin Süryanice adını korudular. Suriye daha sonraBüyük İskender tarafından yönetilen YunanMakedon İmparatorluğu tarafından MÖ 330 civarında fethedildi ve sonuç olarak YunanSeleukos İmparatorluğu'nun (MÖ 323 - MÖ 64)Koele-Suriye eyaleti oldu, Seleukos kralları kendilerini 'Suriye Kralı' olarak adlandırdılar veAntakya şehri 240 yılından itibaren başkent oldu. Böylece bölgeye "Suriye" adını verenler Yunanlar oldu. Aslen Mezopotamya'nın (Irak) kuzeyindeki "Asur" kelimesinin Hint-Avrupa dilindeki bozulmuş hâli olan bu terimi Yunanlar sadece Asur'un kendini değil, aynı zamanda yüzyıllar boyunca Asur egemenliği altında kalmış olan batıdaki toprakları tanımlamak için de kullandılar.[56] BöyleceGreko-Romen dünyasında hem Suriye'deki Aramiler hem de doğudaki Mezopotamya'daki (günümüz Irak'ı)Asurlular, kendi başlarına farklı halklar olmalarına rağmen "Suriyeliler" ya da "Süryaniler" olarak anıldılar ki bu karışıklık modern dünyada da devam edecekti. Nihayetinde güney Seleukos Suriyesi'nin bazı kısımları Helenistik İmparatorluk'un yavaş yavaş dağılmasıyla birlikteYahudiyeHaşmonayimleri tarafından ele geçirildi.
Suriye, Suriye halkı tarafındanSeleukoslar ve Romalılardan kurtarıcı olarak karşılananErmeni kralıBüyük Tigran'ın fetihleriyle MÖ 83'ten itibaren kısa bir süre Ermeni kontrolü altına girdi. AncakRoma İmparatorluğu'nun generallerindenBüyük Pompeius Suriye'ye giderek başkentAntakya'yı ele geçirdi ve MÖ 64 yılında Suriye'yi birRoma eyaleti haline getirerek bölgede yirmi yıl süren Ermeni kontrolüne son verdi. Roma yönetimi altında zenginleşen Suriye,İpek Yolu üzerinde stratejik bir konuma sahip olduğundan büyük bir zenginlik ve önem kazandı, bu da onu rakip Romalılar ve Farslar için bir savaş alanı hâline getirdi.
Palmira, 2. yüzyılda Suriye'nin kuzeyinde Aramice konuşan zengin ve bazen de güçlü bir krallık olarak ortaya çıktı. Palmira, şehri Roma imparatorluğunun en zenginlerinden biri hâline getiren bir ticaret ağı kurdu. Nihayetinde, MS 3. yüzyılın sonlarında Palmira KralıOdaenathusSasani İmparatoruI. Şapur'u yenerek Roma'nın doğusunun tamamını kontrol ederken, halefi ve dul eşiZenobia, MS 273'te Roma kontrolü altına girmeden önce kısa bir süre Mısır, Suriye, Filistin, Anadolu'nun büyük bir kısmı, Yehuda ve Lübnan'ı fetheden Palmira İmparatorluğu'nu kurdu.
Kuzey MezopotamyaAsur krallığıAdiabene, Roma tarafından fethedilmeden önce MS 10 ile MS 117 yılları arasında Kuzeydoğu Suriye bölgelerini kontrol etti.[57]Aramice dili, AntikBritanya'dakiHadrian Duvarı'na kadar çok uzaklarda,[58]Arbeia Kalesi'nde bir Palmira göçmeni tarafından yazılmış bir yazıtla bulundu.[59] Suriye'nin kontrolü,Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesiyle birlikte RomalılardanBizanslılara geçti.[33]Bizans İmparatorluğu'nun en parlak döneminde Suriye'nin büyük ölçüdeAramice konuşan nüfusu muhtemelen 19. yüzyıla kadar bir daha aşılamadı. MS 7. yüzyıldaki Arap İslam Fethi'nden önce nüfusun büyük bir kısmıArami'ydi, ancak Suriye aynı zamandaYunan veRoma yönetici sınıflarına da ev sahipliği yapıyordu,Süryaniler hâlâ kuzey doğuda,Fenikeliler kıyılarda yaşıyordu veYahudi veErmeni toplulukları da büyük şehirlerde mevcuttu,Nabatiler veLahmiler veGassaniler gibi İslam öncesiAraplar Güney Suriye çöllerinde yaşıyorlardı.Süryani Hristiyanlığı ana din olarak benimsenmişti, ancak diğerleri hâlâYahudilik,Mitraizm,Maniheizm,Greko-Romen dini,Kenan dini veMezopotamya dinini takip ediyorlardı. Suriye'nin büyük ve müreffeh nüfusu, özellikle MS 2. ve 3. yüzyıllarda Suriye'yi Roma ve Bizans eyaletlerinin en önemlilerinden biri hâline getirdi.[60]
Klasik Antik Çağ'da önemli bir ticaret merkezi ve Suriye'nin en müreffeh şehirlerinden biri olanEpemiye antik kenti
SuriyelilerSeveran Hanedanı döneminde önemli ölçüde güç sahibi oldular. Ailenin reisi ve İmparatorSeptimius Severus'un eşi olarak Roma imparatoriçesi, ailesi tanrıEl-Gabal'ın rahipliği üzerinde kalıtsal haklara sahip olan Emesa (günümüzdeHumus) şehrinden bir Suriyeli olanJulia Domna'ydı. Kendisi gibi Suriyeli Arap olan büyük yeğenleri de Roma imparatoru olacaktı; bunlardan ilkiElagabalus, ikincisi ise kuzeniAlexander Severus'tu. Suriyeli olan bir başka Roma imparatoru daRoma Arabistanı'nda doğanArap Philip'ti (Marcus Julius Philippus). 244'ten 249'a kadar imparatorluk yaptı veÜçüncü Yüzyıl Krizi sırasında kısa bir süre hüküm sürdü.[60] Hükümdarlığı sırasında memleketi Philippopolis'e (günümüzdeŞahba) odaklandı ve şehri geliştirmek için çoğu ölümünden sonra durdurulan birçok inşaat projesi başlattı.
Suriye,Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir; HavariPavlus olarak bilinen Tarsuslu Saulus,Şam Yolu'nda din değiştirmiş vemisyonerlik seyahatlerinin çoğunu gerçekleştirdiği antik Suriye'dekiAntakya'da Hristiyan Kilisesi'nin önemli bir figürü olarak ortaya çıkmıştır.
Muhammed'in Suriye halkı ve kabileleriyle ilk etkileşimi, Temmuz 626'daDumet-ül Cendel'in İstilası sırasında oldu[61] ve takipçilerine Duma'yı istila etmelerini emretti, çünkü Muhammed oradaki bazı kabilelerin kervan soygununa karıştığı ve Medine'ye saldırmaya hazırlandığı istihbaratını aldı.[62]William Montgomery Watt, birincil kaynaklarda çok az yer almasına rağmen bunun Muhammed'in o dönemde düzenlediği en önemli sefer olduğunu iddia etmektedir.Dumet-ül Cendel, Medine'ye 800 kilometre uzaklıktaydı ve Watt, Suriye ile iletişiminin ve Medine'ye ikmalinin kesintiye uğraması olasılığı dışında Muhammed için acil bir tehdit olmadığını söylemektedir. Watt, "Muhammed'in ölümünden sonra meydana gelen genişlemenin bir kısmını zaten öngördüğünü varsaymak caziptir" der ve birliklerinin hızlı yürüyüşünün "bunu duyan herkesi etkilemiş" olması gerektiğini söyler.[63]William Muir de bu seferin, Muhammed'in 1000 adamıyla birlikte Suriye sınırlarına ulaşması, uzak kabilelerin artık Muhammed'in adını öğrenmesi ve Muhammed'in siyasi ufkunun genişlemesi açısından önemli olduğuna inanmaktadır.[61]
MS 640 yılına gelindiğinde Suriye,Halid bin Velid liderliğindeki ArapRaşidin ordusu tarafındanfethedildi. Yedinci yüzyılın ortalarında, o zamanlar imparatorluğun hükümdarı olanEmevi Hanedanı, İmparatorluk'un başkentiniŞam'a taşıdı. Ülkenin gücü, Emevi hanedanının son dönemlerinde totaliter rejim, yolsuzluk ve bunun sonucunda çıkan devrimler nedeniyle zayıfladı. Emevi Hanedanı 750 yılındaAbbasiler tarafından devrildi ve İmparatorluk'un başkentiBağdat'a taşındı. Emevi yönetimi altında resmîleşenArapça,[65] Bizans dönemindekiYunanca veAramice'nin yerini alarak baskın dil hâline geldi. 887 yılında Mısır kökenliTolunoğulları Suriye'yi Abbasilerden aldı ve daha sonra yerlerini önce Mısır kökenliİhşidiler ve daha sonra daSeyfü'd Devle tarafından kurulanHalep kökenliHamdaniler aldı.[66]
Suriye'nin bazı bölümleri,Haçlı Seferleri sırasında MS 1098 ve 1189 yılları arasında Fransız, İngiliz, İtalyan ve Alman derebeyleri tarafından ele geçirildi ve aralarında Suriye'deki başlıcaAntakya Prensliği'nin de bulunduğuHaçlı devletleri olarak biliniyordu. Kıyıdaki dağlık bölge, Haçlı Devletleri ile aralıklı olarak çatışmalar ve ateşkesler yaşayan veHaşhaşiler olarak adlandırılanNizariİsmailileri tarafından da kısmen işgal edildi. Tarihin ilerleyen dönemlerinde "Nizariler yenilenen Frank düşmanlıklarıyla karşılaştıklarında,Eyyubilerden zamanında yardım aldılar."[67]
Bir yüzyıl sürenSelçuklu egemenliğinden sonra Suriye, Mısır'dakiEyyubi Hanedanı'nın kurucusuKürtSelahaddin tarafından büyük ölçüde fethedildi (1175-1185). HalepOcak 1260'ta, Şam ise Mart ayındaHülagu'nunMoğollarının eline geçti, ancak Hülagu bir veraset anlaşmazlığıyla uğraşmak üzere Çin'e dönmek için saldırısını durdurmak zorunda kaldı.
Birkaç ay sonra Memlükler Mısır'dan bir orduyla geldi veCelile'dekiAyn Calut Muharebesi'nde Moğolları yendi. Memlük lideriBaybars, Şam'ı vilayet başkenti yaptı. O öldüğünde, iktidarKalavun tarafından ele geçirildi. Bu aradaSungur el-Eşkar adında bir emir kendini Şam'ın hükümdarı ilan etmeye çalışmış, ancak 21 Haziran 1280'de Kalavun tarafından yenilgiye uğratılmış ve Kuzey Suriye'ye kaçmıştır. Moğol bir kadınla evlenmiş olan el-Eşkar, Moğollardan yardım istedi.İlhanlı Moğolları Ekim 1280'de Halep'i aldılar, ancak Kalavun el-Eşkar'ı kendine katılmaya ikna etti ve 29 Ekim 1281'deMemlükler tarafından kazanılanİkinci Humus Muharebesi'nde Moğollara karşı savaştılar.[68]
1400 yılında MüslümanTürk-Moğol fatihiTimurlenk,Halep'i yağmalayarak Suriye'yi istila etti[69] ve Memlük ordusunu yendikten sonraŞam'ı ele geçirdi.Semerkant'a sürülen zanaatkârlar dışında kent sakinleri katledildi.[70] Timur ayrıca Arami ve Süryani Hristiyan nüfusa yönelik özel katliamlar gerçekleştirerek sayılarını büyük ölçüde azalttı.[71] 15. yüzyılın sonunda, Avrupa'danUzak Doğu'ya giden bir deniz yolunun keşfedilmesi, Suriye üzerinden geçen birkara ticaret yoluna olan ihtiyacı sona erdirdi.
1516 yılındaOsmanlı İmparatorluğu,Mısır Memlük Sultanlığı'nı istila ederek Suriye'yi fethetti ve İmparatorluk'a dâhil etti. Osmanlı sistemi Suriyeliler için külfetli değildi çünküTürklerKur'an'ın dili olarakArapçaya saygı duyuyor ve inancın savunuculuğunu kabul ediyorlardı. Şam,Mekke'nin başlıcaantreposu hâline getirildi ve bu nedenle, Mekke'yehacca giden sayısız hacı adayının yararlı sonuçları sayesinde Müslümanlar için kutsal bir nitelik kazandı.[72]
Osmanlı yönetimi barış içinde bir arada yaşamayı sağlayan bir sistem izlemiştir. Heretnik-dinsel azınlık -ArapŞiiMüslüman, ArapSünni Müslüman,Arami-Süryani Ortodoks,Rum Ortodoks,Maruni Hristiyanlar,Süryani Hristiyanlar,Ermeniler,Kürtler veYahudiler - birmillet oluşturuyordu.[73] Her cemaatin dinî lideri tüm kişisel statü yasalarını yönetiyor ve bazı sivil işlevleri de yerine getiriyordu.[72] 1831'deMısırlı İbrahim Paşa İmparatorluk'a olan sadakatinden vazgeçerek Osmanlı Suriyesi'ni istila etti ve Şam'ı ele geçirdi. Kısa süreli yönetimi sırasında bölgenin demografik ve sosyal yapısını değiştirmeye çalıştı:Güney Suriye ovalarını doldurmak için binlerce Mısırlı köylüyü getirdi,Yafa'yı yeniden inşa etti ve burayı bölgesel bir başkente dönüştürmeyi amaçlayan deneyimli Mısırlı askerlerle doldurdu, köylü veDürzi isyanlarını bastırdı ve sadık olmayan aşiret üyelerini sürgün etti. Ancak 1840 yılına gelindiğinde bölgeyi Osmanlılara geri teslim etmek zorunda kaldı.
Devlet BaşkanıHaşim el-Etasi'nin 1936 yılında göreve başlaması
1920'deHaşimi ailesindenI. Faysal yönetiminde kısa ömürlü bağımsız birSuriye Krallığı kuruldu. Ancak Faysal'ın Suriye üzerindeki hâkimiyeti sadece birkaç ay sonra,Meyselun Muharebesi'nin ardından sona erdi.San Remo Konferansı'nda Milletler Cemiyetinin Suriye'nin bir Fransız mandası altına alınmasını önermesinin ardından Fransız birlikleri aynı yıl Suriye'yi işgal etti. Sekreteri de Caix'e göre General Gouraud'nun önünde iki seçenek vardı: "Ya var olmayan bir Suriye ulusu inşa etmek... onu hâlâ bölen uçurumları yumuşatmak" ya da "bu bölünmelerin verdiği hakemliğimizi gerektiren tüm olguları geliştirmek ve sürdürmek". De Caix "sadece ikinci seçeneğin beni ilgilendirdiğini söylemeliyim" diye ekledi. Gouraud'nun yaptığı da buydu.[76][77]
1925 yılındaSultan el-Atraş,Dürzi Dağı'nda patlak veren ve tüm Suriye ile Lübnan'ın bazı bölgelerine yayılanbir isyana önderlik etti. El-Atraş, Fransızlara karşı 21 Temmuz 1925'tekiEl-Kufr Muharebesi, 2-3 Ağustos 1925'tekiEl-Mezra Muharebesi ve Salkhad,El-Musayfire ve Süveyda muharebeleri başta olmak üzere birçok muharebe kazandı. Fransa, Fas ve Senegal'den binlerce asker göndererek birçok şehrin Fransızlar tarafından geri alınmasını sağladı, ancak direniş 1927 baharına kadar sürdü. Fransızlar Sultan el-Atraş'ı idama mahkûm etti, ancak isyancılarla birlikteTransürdün'e kaçtı ve sonunda affedildi.Suriye-Fransa Antlaşması'nın imzalanmasının ardından 1937'de Suriye'ye döndü.
1920'lerde Fransız sömürge yönetimine karşıBüyük Suriye İsyanı sırasındaGuta'daki Suriyeli isyancılar
Suriye ve Fransa Eylül 1936'da birbağımsızlık antlaşması müzakere etti veHaşim el-Etasi, modern Suriye Cumhuriyeti'nin ilk cisimleşmesi altında seçilen ilk devlet başkanı oldu. Ancak Fransız Yasama Meclisi antlaşmayı onaylamayı reddettiği için antlaşma hiçbir zaman yürürlüğe girmedi.İkinci Dünya Savaşı sırasında 1940 yılında Fransa'nın düşmesiyle birlikte Suriye, İngilizler veÖzgür Fransa Temmuz 1941'deSuriye-Lübnan Savaşı'nda ülkeyi işgal edene kadarVichy Fransası'nın kontrolü altına girdi.Suriyeli milliyetçilerin ve İngilizlerin devam edenbaskısı, Fransızları Nisan 1946'da birliklerinitahliye etmeye zorladı ve ülkeyi manda sırasında kurulan cumhuriyetçi bir hükûmetin eline bıraktı.[78]
Bağımsızlıktan 1960'ların sonuna kadarSuriye siyasetine çalkantılar hâkim oldu. Mayıs 1948'de Suriye kuvvetleri diğer Arap devletleriyle birlikteFilistin'i istila etti ve Yahudi yerleşimlerine saldırdı.[79] Devlet BaşkanıŞükri el-Kuvvetli cephedeki birliklerine "Siyonistleri yok etmeleri" talimatını verdi.[80][81] İstilanın amacıİsrail Devleti'nin kurulmasını engellemekti.[82] Bu amaçla Suriye hükûmeti, silahlı kuvvetlerini ve askerî istihbarat yeteneklerini geliştirmek için aralarındaSchutzstaffel'in eski üyelerinin de bulunduğu eskiNazileri aktif bir şekilde işe alma sürecine girdi.[83] Busavaştaki yenilgi, Mart 1949'da AlbayHüsnü Zaim tarafından gerçekleştirilen ve İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcından bu yanaArap dünyasındaki ilkaskerî darbe olarak tanımlananSuriye Darbesi'ni tetikleyen faktörlerden biriydi.[82] Bunu kısa süre sonra AlbaySami el-Hinnavi'nin bir başka darbesi izledi ve kendi de aynı yıl içinde AlbayEdib Çiçekli tarafından görevden alındı.[82]
1961'de Halep
Çiçekli sonundaçok partililiği tamamen ortadan kaldırdı, ancak kendi de1954 Darbesi'yle devrildi ve parlamenter sistem yeniden kuruldu.[82] Ancak bu zamana kadar güç giderek artan bir şekilde ordu ve güvenlik kurumlarında yoğunlaşmıştı.[82] Parlamenter kurumların zayıflığı ve ekonominin kötü yönetimi huzursuzluğa veNasırcılık ve diğer ideolojilerin yükselişine yol açtı. Toplumun hoşnutsuz unsurlarını temsil eden çeşitliArap milliyetçisi,Suriye milliyetçisi vesosyalist hareketler için verimli bir zemin vardı. Bunların arasında radikal reform talep eden dinî azınlıklar da vardı.[82]
Kasım 1956'da,Süveyş Krizi'nin doğrudan bir sonucu olarak Suriye,Sovyetler Birliği ile bir anlaşma imzaladı.[84] Bu anlaşma, askerî teçhizat karşılığında hükûmet içindekomünist etkiye bir dayanak sağladı.[82] Bunun üzerineTürkiye, Suriye'nin askerî teknolojisindeki bu güç artışından endişe duymaya başladı, zira Suriye'ninİskenderun'u geri alma girişiminde bulunması mümkün görünüyordu. SadeceBirleşmiş Milletlerdeki hararetli tartışmalar savaş tehdidini azalttı.[85]
1 Şubat 1958'de Suriye Devlet BaşkanıŞükri el-Kuvvetli ve Mısır lideriNasır, Mısır ve Suriye'nin birleşerekBirleşik Arap Cumhuriyeti'ni kurduklarını açıkladılar ve Suriye'deki tüm siyasi partiler ve komünistler açık faaliyetlerini durdurdular.[78] Bu arada, partinin zayıf konumu ve birliğin giderek kırılganlaşmasından endişe duyan bir grup SuriyeliBaasçı subay gizli birAskerî Komite kurmaya karar verdi; ilk üyeleri YarbayMuhammed Ümran, BinbaşıSalah Cedid ve YüzbaşıHafız Esad'dı. Suriye, birdarbenin ardından 28 Eylül 1961'de Mısır ile olan birlikten ayrıldı.
1961'deki darbenin ardından gelen istikrarsızlık8 Mart 1963'teki Baas Darbesi'yle doruğa ulaştı. İktidar,Mişel Eflak veSelahaddin el-Bitar liderliğindekiArap Sosyalist Baas Partisi üyeleri tarafından ele geçirildi. Yeni Suriye kabinesi Baas üyelerinin hâkimiyetindeydi.[78][82] Baas Partisi, 1963'teAskerî Komitenin iktidarı ele geçirmesinden bu yana Suriye'yitotaliter bir devlet olarak yönetmektedir.[g] Baasçılar ülkenin siyasetini, eğitimini, kültürünü, dinini kontrol altına aldılar ve güçlüMuhaberat'ı (gizli polis) aracılığıyla sivil toplumun tüm yönlerini gözetlediler.Suriye Arap Silahlı Kuvvetleri ve gizli polisi, geleneksel sivil ve askerî elitlerin yeni rejim tarafından tasfiye edilmesinin ardından Baas partisi aygıtıyla bütünleşti.[86]
Parti aygıtını kontrol eden Cedid ile orduyu kontrol eden Esad arasında anlaşmazlık ortaya çıktı.Ürdün'le yaşanan "Kara Eylül" çatışmaları sırasındaFKÖ'ye yardım için gönderilen Suriye güçlerinin 1970'te geri çekilmesi bu anlaşmazlığı yansıtıyordu.[93] İktidar mücadelesi,Hafız Esad'ın hükûmetin güçlü adamı olmasını sağlayan kansız bir askerî darbe olan Kasım1970 Suriye Düzeltici Devrimi ile doruğa ulaştı.[89]
GeneralHafız Esad, Baasçı bir parti devletini, parti, silahlı kuvvetler, gizli polis, medya, eğitim sektörü, dinî ve kültürel alanlar ve sivil toplumun tüm yönleri üzerindeki yaygın hâkimiyetinin damgasını vurduğutotaliter birdiktatörlüğe dönüştürdü. Askerî kuvvetlerde, bürokraside,istihbaratta ve yönetici elitte kilit görevlereAlevi yandaşlarını atadı. Hafız ve ailesi etrafında dönen birkişilik kültü,Esad ailesinin ebediyen hüküm süreceğini savunanBaas ideolojisinin temel ilkesi hâline geldi.[94][95]
6 Ekim 1973'te Suriye ve Mısır, İsrail'e karşı Yom Kippur Savaşı'nı başlattı.İsrail Savunma Kuvvetleri, Suriye'nin ilk kazanımlarını tersine çevirdi ve Suriye topraklarının derinliklerine doğru ilerledi.[96] Kuneytire köyü İsrail ordusu tarafından büyük ölçüde tahrip edildi. 1970'lerin sonundaMüslüman Kardeşlerin başlattığıİslamcı ayaklanma hükûmete karşı yöneldi. İslamcılar sivillere ve görevde olmayan askerî personele saldırarak güvenlik güçlerinin de misilleme saldırılarında sivilleri öldürmesine yol açtı. Ayaklanma, Suriye askerî birlikleri ve Baasçı paramiliter güçler tarafından 40.000'den fazla insanın öldürüldüğü1982 Hama Katliamı'nda doruk noktasına ulaştı.[97][98][99] Bu katliam, modern Arap tarihinde herhangi bir devletin kendi halkına uyguladığı "en ölümcül şiddet eylemi" olarak tanımlanır.[98][99]
Suriye, hem diğerArap devletleri hem deBatı dünyası ile ilişkilerinde önemli bir değişiklik yaparakSaddam Hüseyin'e karşıABD liderliğindekiKörfez Savaşı'na katıldı. Suriye 1991'deki çok taraflıMadrid Konferansı'na katıldı ve 1990'larda İsrail ile müzakerelere girişti. Bu müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı ve Devlet BaşkanıHafız Esad'ın Mart 2000'de dönemin ABD BaşkanıBill Clinton ileCenevre'de yaptığı görüşmeden bu yana başka doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi yapılmadı.[100]
Hafız Esad 10 Haziran 2000 tarihinde öldü. OğluBeşşar Esad rakipsiz girdiğibir seçimde devlet başkanı seçildi.[78] Onun seçilmesiŞam Baharı'nın ve reform umutlarının doğuşuna tanıklık etti, ancak 2001 sonbaharında yetkililer hareketi bastırdı ve önde gelen entelektüellerinden bazılarını hapsetti.[101] Bunun yerine reformlar bazı piyasa reformlarıyla sınırlı kaldı.[94][102][103] 5 Ekim 2003'te İsrail,İslami Cihad üyeleri için terörist eğitim tesisi olduğu iddiasıyla Şam yakınlarındakibir bölgeyi bombaladı.[104] Mart 2004'teSuriyeli Kürtler ve Araplar kuzeydoğudakiKamışlı kentindeçatıştılar. Kamışlı veHasake şehirlerinde ayaklanma belirtileri görüldü.[105] 2005 yılında Suriye, Lübnan'daki askerî varlığına son verdi.[106][107] 6 Eylül 2007'de, İsrailli olduğundan şüphelenilen yabancı savaş uçaklarının,Kuzey Koreli teknisyenler tarafından inşa edilmekte olan şüpheli birnükleer reaktöre karşıOrchard Operasyonu'nu gerçekleştirdiği bildirildi.[108]
Aralık 2015'teki askerî durum.
Suriye İç Savaşı, Suriye'de devam eden şiddetli bir iç çatışmadır.Arap dünyası genelinde bir ayaklanma dalgası olan daha geniş kapsamlıArap Baharı'nın bir parçasıdır. Suriye'deki halk gösterileri 26 Ocak 2011 tarihinde başlamış ve ülke çapında bir ayaklanmaya dönüşmüştür. Protestocular Devlet Başkanı Beşar Esad'ın istifasını, hükûmetinin devrilmesini ve yaklaşık elli yıllık Baas Partisi iktidarına son verilmesini talep etti. Suriye hükûmeti 2011 baharından bu yana ayaklanmayı bastırmak için Suriye Ordusunu görevlendirdi ve birçok şehir kuşatıldı,[109][110] ancak huzursuzluk devam etti. Bazı tanıklara göre sivillere ateş açmayı reddeden askerler Suriye Ordusu tarafından infaz edildi.[111] Suriye hükûmeti firar haberlerini yalanladı ve silahlı çeteleri sorun çıkarmakla suçladı.[112] 2011 sonbaharının başlarından itibaren siviller ve ordudan ayrılanlar, Suriye Ordusuna karşı bir isyan kampanyası başlatan savaş birimleri oluşturmaya başladı. MuhaliflerÖzgür Suriye Ordusu bayrağı altında birleşti ve giderek daha organize bir şekilde savaştı; ancak silahlı muhalefetin sivil bileşeni organize bir liderlikten yoksundu.[113]
Ayaklanmanın mezhepsel tonları olsa da çatışmadaki her iki taraf da mezhepçiliğin önemli bir rol oynadığını açıklamamıştır. MuhalefetSünni Müslümanların hâkimiyetindeyken, hükûmetin önde gelen isimleriŞii İslam'a bağlıAlevilerden oluşuyordu.[113] Sonuç olarak muhalefet Sünni Müslüman devletlerin desteğini kazanırken, hükûmet Şii ağırlıklıİran veLübnan Hizbullahı tarafından alenen desteklendi.Birleşmiş Milletler de dâhil olmak üzere çeşitli kaynaklara göre, yaklaşık yarısı sivil olmak üzere 13.470-19.220 kişi öldürüldü, ancak her iki taraftan 6.035-6.570 silahlı savaşçı[114][115][116][117] ve 1.400 kadar muhalif protestocu da dÂhil.[118] Çok daha fazlası yaralandı ve on binlerce protestocu hapsedildi. Suriye hükûmetine göre, 3.430'u güvenlik güçleri mensubu, 2.805-3.140'ı muhalif ve 3.600'e yakını sivil olmak üzere 9.815-10.146 kişi "silahlı terörist gruplar" olarak nitelendirdikleri gruplarla girdikleri çatışmalarda öldürüldü.[119] Şiddetten kaçmak için on binlerceSuriyeli mülteci komşu Ürdün, Irak[120] ve Lübnan'ın yanı sıra Türkiye'ye[121] kaçtı. O dönemde Suriyeli mültecilerin toplam BM resmî sayısı 42.000'e ulaşırken,[122] gayriresmî sayı 130.000'e kadar çıkmıştır.
UNICEF Şubat 2012'ye kadar geçen 11 aylık sürede 500'den fazla çocuğun öldürüldüğünü,[123][124] 400 çocuğun da tutuklandığını ve Suriye hapishanelerinde işkence gördüğünü bildirmiştir.[123][125] Her iki iddia da Suriye hükûmeti tarafından reddedilmiştir.[126] Ayrıca 600'den fazla tutuklu ve siyasi mahkûm işkence altında hayatını kaybetti.[127]İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), hükûmeti veŞebbiha'yı muhaliflerin elindeki bölgelere ilerlerken sivillericanlı kalkan olarak kullanmakla suçladı.[128] Hükûmet karşıtı muhalifler işkence, adam kaçırma, hukuksuz gözaltı ve sivillerin, Şabbiha ve askerlerin infazı da dâhil olmak üzere insan hakları ihlalleriyle de suçlanmaktadır.[113] HRW ayrıca İran vatandaşlarının kaçırılmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi.[129] BM Soruşturma Komisyonu da Şubat 2012 tarihli raporunda bu tür ihlalleri belgelemiş olup, raporda muhalif güçlerin sivillerin yerlerinden edilmesinden sorumlu olduğuna dair belgelere de yer verilmiştir.[130]
2024Küresel Barış Endeksi'nde sondan 8. sırada, 2024Kırılgan Devletler Endeksi'nde ise en kötü 4. sırada yer alan Suriye,[131] gazeteciler için en tehlikeli yerlerden biridir. Basın özgürlüğü son derece sınırlıdır ve ülke 2024Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde en kötü 2. sırada yer almaktadır.[132][133] Suriye, Orta Doğu'daki en yozlaşmış ülkedir[134][135] ve 2023Yolsuzluk Algısı Endeksi'nde küresel olarak en düşük 2. sıradadır.[136] Ülke aynı zamanda dünyanın en büyüğü olan devlet destekli milyarlarca dolarlık yasa dışıuyuşturucu kartelinin de merkezi hâline geldi.[137][138][139][140] İç Savaş 600.000'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanmış olup,[141] Esad yanlısı güçlertoplam sivil kayıpların %90'ından fazlasına neden olmuştur.[h] Savaş, tahminen 7,6 milyon ülke içinde yerinden edilmiş insan (Temmuz 2015 UNHCR sayısı) ve 5 milyondan fazla mülteci (Temmuz 2017UNHCR kaydı) ile büyük birmülteci krizine yol açtı.[150] Savaş ekonomik koşulları da kötüleştirmiş, nüfusun %90'ından fazlası yoksulluk içinde yaşarken %80'i gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalmıştır.[i]
Arap Birliği,Amerika Birleşik Devletleri,Avrupa Birliği ülkeleri,Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ve diğer ülkeler protestoculara karşı şiddet kullanılmasını kınadı.[113]Çin veRusya, bu tür yöntemlerin dış müdahaleye dönüşebileceğini söyleyerek hükûmeti kınamaktan ya da yaptırım uygulamaktan kaçındı. Ancak askerî müdahale çoğu ülke tarafından reddedildi.[155][156][157] Arap Birliği, hükûmetin krize verdiği tepki nedeniyle Suriye'nin üyeliğini askıya aldı[158] ancak Aralık 2011'dekrizin barışçıl yollarla çözülmesi önerisinin bir parçası olarak birgözlemci heyeti gönderdi.[157] Krizi çözmeye yönelik son girişimler,Kofi Annan'ın Orta Doğu'daki Suriye krizini çözmek üzere özel temsilci olarak atanması yoluyla yapıldı.[113] Ancak bazı analistler bölgenin Sünni doğu, Kürt kuzey ve Şii/Alevi batı olarak bölünmesini önerdiler.[159][160]
Aralık 2024'te ABD, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık, şiddetin yeniden alevlendiği Suriye'de gerilimin azaltılması çağrısında bulundu. İslamcı grupHey'etu Tahrîri'ş-Şâm (HTŞ) liderliğindeki muhalif gruplarHalep'in kontrolünü ele geçirdi, bu da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Rusya'nın desteğiyle misilleme hava saldırıları düzenlemesine yol açtı. Beyaz Baretliler kurtarma grubuna göre, muhaliflerin elindeki İdlib kentinde nüfus merkezlerini ve birkaç hastaneyi hedef alan saldırılar en az 25 kişinin ölümüyle sonuçlandı. NATO ülkeleri ortak bir açıklama yayınlayarak daha fazla yerinden edilmenin önlenmesi ve insani erişimin sağlanması için sivillerin ve kritik altyapının korunması çağrısında bulundu. Suriye hükûmeti ile muhalif güçler arasında diyaloğu savunan BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca, Suriye'nin öncülüğünde bir siyasi çözüme acilen ihtiyaç duyulduğunu vurguladılar. Halep'in ele geçirilmesinin ardından 27 Kasım 2024 tarihinde başlayan muhalif taarruzu Hama vilayetine doğru ilerlemeye devam etti.[161][162][163]
4 Aralık 2024 tarihinde, Suriye ordusunun muhaliflerin kilit öneme sahip Hama kentine ilerleyişini durdurmak amacıyla onlarla çatışmaya girmesiyle Hama vilayetinde şiddetli çatışmalar patlak verdi. Hükûmet güçleri hava desteğiyle bir karşı saldırı başlatarak aralarında Hey'etu Tahrîri'ş-Şâm'ın (HTŞ) da bulunduğu muhalif gruplar şehrin yaklaşık altı mil uzağına kadar geri püskürttüğünü iddia etti. Ancak takviye güçlere rağmen muhalifler 5 Aralık'ta şehri ele geçirdi.[164] Çatışmalar geniş çaplı yerinden edilmelere yol açmış, yaklaşık 50.000 kişi bölgeden kaçmış ve 104'ü sivil olmak üzere 600'den fazla can kaybı rapor edilmiştir.[165]
8 Aralık 2024'te muhalif güçler başkentŞam'ı ele geçirerek Beşşar Esad hükûmetini devirdi ve Esad ailesinin ülke üzerindeki 53 yıllık iktidarınason verdi.[166]
Esad rejiminin düşmesinin ardından, Esad'ın dokuzuncu ve son başbakanıMuhammed Gazi el-Celali, muhalefetin veEbu Muhammed el-Cevlani'nin desteğiyle,geçiş hükümeti kurulana kadar geçici bir hükûmete liderlik ediyor.[167] El-Celali, Suriye halkının yeni liderlerini seçebilmesi için yeni seçimler yapılması çağrısında bulundu.[168][169]
Suriye, dünyada en fazla su sıkıntısı çeken on ikinci ülke konumundadır.
Suriye,32° ve38° K enlemleri ile35° ve43° D boylamları arasında yer alır. İklim, nemli Akdeniz kıyısından yarı kurak bozkır bölgesine ve doğuda kurak çöle kadar değişiklik gösterir. Akdeniz'i çevreleyen kuzeybatı kısmı oldukça yeşil olmasına rağmen ülke çoğunlukla kurak platolardan oluşmaktadır. KuzeydoğudakiEl-Cezire ve güneydekiHavran önemli tarım alanlarıdır. Suriye'nin en önemli nehri olanFırat, ülkenin doğusundan geçmektedir. Suriye, "uygarlığın beşiği" olarak adlandırılan bölgeyi oluşturan on beş devletten biridir.[170] Toprakları "Arap levhasının kuzeybatısında" yer almaktadır.[171]
Ticari miktarlardapetrol ilk olarak 1956 yılında kuzeydoğuda keşfedildi. En önemli petrol sahaları es-Süveydiye, Karaçok,Haseke yakınlarındakiRimelan veDeyrizor yakınlarındaki el-Ömer ve et-Taym sahalarıdır. Bu sahalarIrak'ınMusul veKerkük sahalarının doğal bir uzantısıdır. Petrol, 1974'ten sonra Suriye'nin önde gelen doğal kaynağı ve başlıca ihraç ürünü hâline geldi. Doğal gaz 1940 yılında Jbessa sahasında keşfedildi.[78]
13 Mart 2025'te eş-Şara, beş yıl geçerli olacakgeçici anayasayı onayladı.[178][179] Anayasa,başbakanlık makamı olmaksızınbaşkanlık sistemini getiriyor.[180][181]Halk Meclisi, beş yıllık geçiş döneminde geçici parlamento olarak görev yapmak ve yeni kalıcı anayasanın hazırlanmasını denetlemek üzere kuruldu.[182] 29 Mart 2025'te, eş-Şara, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen bir törenleİkinci Suriye Geçiş Hükûmetini açıkladı.[183] Törende yeni bakanlar yemin ettiler ve gündemlerini özetleyen konuşmalar yaptılar.[184] Hükûmet, 8 Aralık 2024'te Esad rejiminin düşüşünün ardından kurulan Birinci Suriye Geçiş Hükûmetinin yerini aldı.[185]
Suriye İç Savaşı'nın başlamasından kısa bir süre sonraŞam'ın dışında bir kontrol noktasında nöbet tutan birSuriye Ordusu askeri, 2012
Suriye devlet başkanı,seferberlik hâlinde yaklaşık 400.000 askerden oluşanSuriye Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanıdır. Orduzorunlu askerliğe sahip bir güçtür; erkekler 18 yaşına geldiklerinde askere alınırlar.[kaynak belirtilmeli] Zorunlu askerlik süresi 2005 yılında iki buçuk yıldan iki yıla, 2008 yılında 21 aya ve 2011 yılında bir buçuk yıla indirildi.[186] Suriye'nin son askerlerinin otuz yıl sonra ülkeyi terk ettiği 27 Nisan 2005 tarihine kadar yaklaşık 20.000 Suriyeli asker Lübnan'da konuşlandırılmıştı.[kaynak belirtilmeli]
Suriye güçlerinin başlıca eğitim, malzeme ve kredi kaynağı olanSovyetler Birliği'nin dağılması, Suriye'nin modern askerî teçhizat edinme kabiliyetini yavaşlatmış olabilir. Suriye, karadan karaya füzelerden oluşan bir cephaneliğe sahiptir. Zisser'e göre 1990'ların başında Kuzey Kore'den 500 kilometre menzilliScud-C füzeleri tedarik edildi ve 700 kilometreye kadar menzili olan Scud-D'nin Suriye tarafından Kuzey Kore ve İran'ın yardımıyla geliştirildiği iddia ediliyor.[187]
Ulusal güvenliğin sağlanması, Arap komşuları arasında nüfuzun artırılması veGolan Tepeleri'ningeri alınmasının güvence altına alınması Suriye'nin dış politikasının temel hedefleri oldu. Suriye, tarihinin birçok noktasında Türkiye, İsrail, Irak ve Lübnan gibi coğrafi olarak kültürel komşularıyla şiddetli gerginlikler yaşadı. Suriye, 21. yüzyılda Arap Baharı ve Suriye İç Savaşı öncesinde bölgesindeki bazı devletlerle ilişkilerinde bir iyileşme yaşadı.
2011'de başlayan iç savaş ve buna bağlı olarak yaşanan ölümler ve insan hakları ihlallerinden bu yana Suriye, bölge ülkelerinden ve daha geniş anlamda uluslararası toplumdan giderek daha fazla izole edilmektedir. Aralarında İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya, Almanya, Tunus, Mısır, Libya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, İspanya ve Basra Körfezi'ndeki Arap devletlerinin de bulunduğu birçok ülke ile diplomatik ilişkiler kesilmiştir.[188]
Dünya haritası ve askerî müdahalenin olduğu Suriye (kırmızı).
Esad rejimini destekleyen ülkeler
Suriyeli muhalifleri destekleyen ülkeler
SuriyeArap Birliği'ndenCezayir,Mısır,Irak,Lübnan,Sudan veYemen ile diplomatik ilişkilerini sürdürmeye devam etmektedir. Suriye'nin sivillere yönelik şiddeti 2012 yılında Arap Birliği veİslam İşbirliği Teşkilatı'ndan uzaklaştırılmasına neden oldu. Suriye, geleneksel müttefikleriİran veRusya ile iyi ilişkiler geliştirmeye devam etmektedir; bu iki ülke Suriye hükûmetiniSuriyeli muhaliflerle olan çatışmalarında destekleyen az sayıdaki ülke arasındadır.
Suriye, AB ile komşularını yakınlaştırmayı amaçlayan Avrupa Birliği'ninAvrupa Komşuluk Politikası (ENP) kapsamındadır.
1939 yılında, Suriye hâlâ bir Fransız mandasıyken Fransızlarİskenderun Sancağı'nın İkinci Dünya Savaşı'nda bir dostluk antlaşmasının parçası olarakTürkiye'ye katılmasına ilişkin birplebisite izin verdi. Bu sayede Türkiye'ninHatay ili kuruldu. Fransızların bu hamlesi Suriye'de çok tartışıldı ve sadece beş yıl sonra Suriye bağımsız oldu.[189] Türkiye'nin İskenderun Sancağı'nı ilhak etmesine rağmen Suriye hükûmeti, 1949'daki kısa bir dönem hariç, bağımsızlıktan bu yana bölge üzerindeki Türk egemenliğini tanımayı reddetti.[190]
Suriye'ninGolan Tepeleri bölgesinin batıdaki üçte ikisi 1967'den beriİsrail'in işgali altındadır ve 1981'de İsrail tarafındanfiilen ilhak edildi;[191][192] doğudaki üçte birlik kısım ise Suriye'nin kontrolündedir veUNDOF,Mor Hat ateşkesini uygulamak için arada bir tampon bölge oluşturmaktadır. İsrail'in 1981 tarihli Golan ilhak yasası uluslararası hukukta tanınmamaktadır.BM Güvenlik Konseyi 497 (1981) sayılı kararıyla bu yasayı "hükümsüz ve geçersiz ve uluslararası hukuki etkisi olmayan" bir yasa olarak kınadı. O tarihten bu yana Genel Kurulun "İşgal Altındaki Suriye Golan'ı" ile ilgili kararları İsrail işgali ve ilhakının gayrimeşruluğunu teyit etmektedir.[193] Suriye hükûmeti bu toprakların geri verilmesini talep etmeye devam etmektedir.[194] Suriye'nin Golan'da elinde kalan tek toprak, terk edilmişKuneytire şehrini, vilayetin fiili başkentiMadinat el-Baas'ı veBeer Ajam veHader gibi çoğunluklaÇerkeslerin yaşadığı birçok küçük köyü içeren bir şerittir. Mart 2019'da ABD BaşkanıDonald Trump, ABD'nin İsrail'in Golan Tepeleri'ni ilhakını tanıyacağını açıkladı.[195]
1976 yılının başlarında Suriye Lübnan'a girerek yirmi dokuz yıllık askerî varlığını başlattı. Suriye, Filistinli milislere karşı Lübnanlı Hristiyan milislere yardım etmek üzere dönemin Maruni Hristiyan Cumhurbaşkanı Süleyman Franjieh'in daveti üzerine Lübnan'a girdi.[196][197] Takip eden 15 yıllıkiç savaş boyunca Suriye, Lübnan'ı kontrol etmek için savaştı. Suriye Ordusu, eski Lübnan BaşbakanıRefik Hariri'nin öldürülmesinin ardından iç ve dış baskılara yanıt olarak 26 Nisan 2005 tarihine kadar Lübnan'da kaldı.[198]
Bir diğer ihtilaflı bölge iseLübnan-Suriye sınırı ile İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nin kesiştiği noktada yer alanŞebaa çiftlikleridir. Yaklaşık 11 km uzunluğunda ve 3 km genişliğindeki çiftlikler, 1981 yılında Golan Tepeleri'nin geri kalanıyla birlikte İsrail tarafından işgal edildi.[199] Ancak Suriye ordusunun ilerleyişinin ardından İsrail işgali sona erdi ve Suriye çiftlikler üzerinde fiili egemen güç hâline geldi. Ancak İsrail'in 2000 yılında Lübnan'dan çekilmesinin ardındanHizbullah çekilmenin tamamlanmadığını çünkü Şebaa'nın Suriye değil Lübnan topraklarında olduğunu iddia etti.[200] Birleşmiş Milletler, 81 farklı haritayı inceledikten sonra, terk edilmiş tarım arazilerinin Lübnan'a ait olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığı sonucuna vardı.[201] Bununla birlikte, Lübnan bölgenin kendine ait olduğunu iddia etmeye devam etti.
Yetkililer, demokrasi ve insan hakları aktivistlerini tutuklamak, internet sitelerinisansürlemek, blog yazarlarını gözaltına almak ve seyahat yasağı uygulamakla suçlanıyor.Keyfi gözaltılar,işkence ve kayıplar yaygındır.[205] Suriye anayasasıcinsiyet eşitliğini garanti altına alsa da eleştirmenler kişisel kanunların ve ceza kanununun kadınlara ve kız çocuklarına karşı ayrımcılık yaptığını söylüyorlar. Ayrıca, sözde 'namus cinayetleri' için de hoşgörü tanınmaktadır.[205] Birleşmiş Milletler, 9 Kasım 2011 itibarıyla Devlet Başkanı Beşşar Esad'a karşı ayaklanma sırasında ölen 3500'den fazla kişinin 250'den fazlasının iki yaşından küçük çocuklar olduğunu ve 11 yaşından küçük erkek çocuklarının güvenlik güçleri tarafından toplu tecavüze uğradığını bildirdi.[206][207] Başkan Esad yönetimine muhalif kişiler, 12 Temmuz 2012 tarihinde Hama'da hükûmet güçleri tarafından gerçekleştirilen bombardımanda çoğu sivil 200'den fazla kişinin katledildiğini ve yaklaşık 300 kişinin yaralandığını iddia etmektedirler.[208]
Ağustos 2013'te hükûmetin sivillere karşıkimyasal silah kullandığından şüpheleniliyordu. ABD Dışişleri BakanıJohn Kerry, ülkede kimyasal silah kullanıldığının "inkar edilemez" olduğunu ve Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın güçlerinin kendi halkına karşı "ahlaki bir müstehcenlik" işlediğini söyledi. Kerry, "Hata yapmayın, BaşkanObama, dünyanın en savunmasız insanlarına karşı dünyanın en iğrenç silahını kullananların hesap vermesi gerektiğine inanmaktadır. Bugün hiçbir şey bundan daha ciddi değildir ve hiçbir şey bundan daha ciddi bir incelemeye tabi tutulmamaktadır." dedi.[209]
Çoğu anayasal korumayı fiilen askıya alan Olağanüstü Hâl Kanunu 1963 yılından 21 Nisan 2011 tarihine kadar yürürlükte kaldı.[210] Hükûmet bu kanunu Golan Tepeleri konusunda İsrail ile devam eden savaş sebebiyle gerekçelendirmişti.
Ağustos 2014'teBM İnsan Hakları ŞefiNavi Pillay, uluslararası toplumu, 30 Nisan 2014 itibarıyla 191.369 kişinin ölümüyle sonuçlanan ve Pillay'a göre çatışmanın tüm taraflarının cezasız kaldığı savaş suçlarının işlendiği 3 yılı aşkın süredir devam eden iç savaşla mücadelede "felç" olmakla eleştirdi. Azınlık Nusayriler ve Hristiyanlar, İslamcılar ve Suriye İç Savaşı'nda savaşan diğer gruplar tarafından giderek daha fazla hedef alınmaktadır.[211][212] Nisan 2017'deABD Donanması, ABD hükûmetine göreSuriyeli sivillere yönelik kimyasal silah saldırısında kullanıldığı iddia edilen bir Suriye hava üssünefüze saldırısı düzenledi.[213][214]
Kasım 2021'de ABD Merkez Komutanlığı 2019 yılında Suriye'de sivillerin ölümüne neden olan bir hava saldırısını "meşru" olarak nitelendirdi. Bu kabul,New York Times'ın bir soruşturmasında ordunun onlarca sivilin ölümünü gizlediğinin ortaya çıkmasının ardından geldi.[215]
13 Ekim 2019'da SDG, Türkiye veTürkiye destekli Suriyeli muhaliflerin sınır ötesi saldırısının bir parçası olarak Türkiye'nin bu şehirlere yönelik bir saldırısını caydırmak amacıyla Suriye Ordusu ile SDG'nin elindeki Menbic ve Kobani şehirlerine girmesine izin veren bir anlaşmaya vardığını duyurdu.[244] Suriye Ordusu ayrıca SDG ile birlikte Suriye'nin kuzeyinde Suriye-Türkiye sınırı boyunca konuşlandı ve Ayn İsa ve Tel Tamer gibi SDG'nin elindeki bazı şehirlere girdi.[245][246]İkinci Kuzey Suriye Tampon Bölgesi'nin oluşturulmasının ardından SDG, Suriye hükûmeti ile SDG arasında siyasi bir çözüme ulaşılması hâlinde Suriye Ordusu ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.[247]
Suriye'de birbiriyle ilişkili üç programdan oluşan tarım reformu tedbirleri uygulamaya konuldu: Tarım işçileri ile toprak sahipleri arasındaki ilişkileri düzenleyen mevzuat; özel ve devlet arazilerinin mülkiyetini ve kullanımını düzenleyen ve köylülerin ekonomik örgütlenmesini yönlendiren mevzuat ve tarımsal üretimi devlet kontrolü altında yeniden düzenleyen tedbirler.[248] Toprak mülkiyetindeki yüksek eşitsizlik seviyelerine rağmen bu reformlar, 1958'den 1961'e kadar toprağın yeniden dağıtımında, bağımsızlıktan bu yana Suriye tarihindeki diğer tüm reformlardan daha fazla ilerleme kaydedilmesini sağladı.
İlk yasa (134 sayılı kanun; 4 Eylül 1958'de kabul edildi) köylülerin mobilizasyonu ve köylü haklarının genişletilmesi konusundaki endişelere yanıt olarak çıkarıldı.[249] Bu yasa, ortakçıların ve tarım işçilerinin toprak sahipleri karşısındaki konumlarını güçlendirmek için tasarlanmıştı.[249] Bu yasa, özellikle kadınlar ve gençler için çalışma koşullarının düzenlenmesine, çalışma saatlerinin belirlenmesine ve ücretli işçiler için asgari ücret ilkesi ile ortakçılar için hasadın adil bir şekilde paylaştırılmasına olanak tanıyacak yeni yasaların uygulanacağını duyuran Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığının kurulmasına yol açtı.[250] Ayrıca, ev sahiplerini hem yazılı hem de sözlü sözleşmelere uymakla yükümlü kılmış, toplu pazarlığı tesis etmiş, işçi tazminatı, sağlık, barınma ve istihdam hizmetleri için hükümler içermiştir.[249] 134 sayılı Kanun sadece işçileri korumak için tasarlanmamıştı. Aynı zamanda toprak sahiplerinin kendi sendikalarını kurma haklarını da kabul ediyordu.[249]
Harvard Atlas of Economic Complexity'den Ürünlere Göre Suriye İhracat Ağaç Haritası (2014)
Suriye'de kişi başına reel GSYİH'nın 1820'den bu yana tarihsel gelişimi
2015 itibarıyla Suriye ekonomisi, azalan gümrük ve gelir vergileri gibi doğası gereği güvenilmez gelir kaynaklarına dayanmakta ve bu kaynaklar büyük ölçüdeİran'dan alınan kredilerle desteklenmektedir.[255] İran'ın Suriye İç Savaşı sırasında Suriye'ye yılda 6 milyar ile 20 milyar ABD doları arasında harcama yaptığına inanılıyor.[256] Suriye ekonomisi %60 daraldı veSuriye lirası %80 değer kaybetti; ekonomi kısmendevlete ait, kısmen desavaş ekonomisi hâline geldi.[257] Devam etmekte olan Suriye İç Savaşı'nın başlangıcında Suriye,Dünya Bankası tarafından "alt orta gelirli ülke" olarak sınıflandırılmıştı.[258] 2010 yılında Suriye petrol ve tarım sektörlerine bağımlı kaldı.[259] Petrol sektörü ihracat gelirlerinin yaklaşık %40'ını sağlıyordu.[259] Kanıtlanmışaçık deniz sondajları, Suriye ve Kıbrıs arasındaki Akdeniz tabanında büyük miktarda petrol bulunduğunu gösterdi.[260] Tarım sektörü GSYH'nin yaklaşık %20'sine ve istihdamın %20'sine katkıda bulunmaktadır. Petrol rezervlerinin önümüzdeki yıllarda azalması beklenmektedir ve Suriye şimdiden net petrol ithalatçısı hâline gelmiştir.[259] İç savaşın başlamasından bu yana ekonomi %35 oranında küçüldü ve Suriye lirası savaş öncesi değerinin altıda birine düştü.[261] Hükûmet İran, Rusya ve Çin'den gelen kredilere giderek daha fazla bel bağlamaktadır.[261]
Ekonomi, protestocuları yatıştırmak vedöviz rezervlerini korumak için sübvansiyonları artıran ve ticaret kontrollerini sıkılaştıran hükûmet tarafından büyük ölçüde düzenlenmektedir.[11] Uzun vadeli ekonomik kısıtlamalar arasında dış ticaret engelleri, azalan petrol üretimi, yüksek işsizlik, artan bütçe açıkları ve tarımda yoğun kullanım, hızlı nüfus artışı, endüstriyel genişleme ve su kirliliği nedeniyle su kaynakları üzerinde artan baskı yer almaktadır.[11]UNDP 2005 yılında Suriye nüfusunun %30'unun yoksulluk içinde yaşadığını ve %11,4'ünün geçim seviyesinin altında yaşadığını açıkladı.[78]
Suriye'nin küresel ihracattaki payı 2001 yılından bu yana kademeli olarak azaldı.[262] Kişi başına reel GSYİH büyümesi 2000-2008 döneminde yılda sadece %2,5 oldu.[262] İşsizlik oranı %10'un üzerinde seyretmektedir. Yoksulluk oranları 2004'te %11'den 2007'de %12,3'e yükseldi.[262] 2007 yılında Suriye'nin başlıca ihracat kalemleri arasındafenetilin hapları (captagon olarak bilinen yasadışı bir uyuşturucu), ham petrol, rafine ürünler, ham pamuk, giysi, meyve ve tahıl yer almaktadır. Suriye'nin ithalatının büyük bölümünü sanayi için gerekli hammaddeler, taşıtlar, tarım ekipmanları ve ağır makineler oluşturmaktadır. Petrol ihracatından elde edilen gelirler ve Suriyeli işçilerden gelen işçi dövizleri hükûmetin en önemli döviz kaynaklarıdır.[78]
Siyasi istikrarsızlık gelecekteki ekonomik kalkınma için önemli bir tehdit oluşturmaktadır.[263] Yabancı yatırımlar; şiddet, hükûmet kısıtlamaları, ekonomik yaptırımlar ve uluslararası izolasyon nedeniyle kısıtlanmaktadır. Suriye ekonomisi ayrıca devlet bürokrasisi, düşen petrol üretimi, artan bütçe açıkları ve enflasyon nedeniyle de sekteye uğramaktadır.[263]
2011'deki iç savaştan önce hükûmet, ekonomisini çeşitlendirmek ve petrol ile tarıma olan bağımlılığını azaltmak için turizm, doğal gaz ve hizmet sektörlerine yeni yatırımlar çekmeyi umuyordu. Hükûmet çoğu piyasayı liberalleştirmeyi amaçlayan ekonomik reformlar yapmaya başladı, ancak bu reformlar yavaş ve geçici oldu ve 2011'de çatışmaların patlak vermesinden bu yana tamamen tersine döndü.[264]
Suriye'de devam eden iç savaş nedeniyle 2012 yılı itibarıyla Suriye'nin toplam ihracatı üçte iki oranında azaldı, 2010 yılındaki 12 milyar ABD xoları değerinden 2012 yılında sadece 4 milyar ABD doları değerine düştü.[265] Suriye'nin GSYİH'si 2011 yılında %3'ün üzerinde azaldı[266] ve 2012 yılında da %20 oranında azalması beklenmekteydi.[267]
2012 yılı itibarıyla, Suriye'nin özellikle petrol ve turizm sektörleri harap oldu, devam eden iç savaş nedeniyle 5 milyar ABD doları kaybedildi.[265] Devam eden iç savaş nedeniyle ihtiyaç duyulan yeniden yapılanma 10 milyar ABD dolarına mal olacaktır.[265] Yaptırımlar hükûmetin mali kaynaklarını tüketmiştir. ABD ve Avrupa Birliğinin 2012 yılında yürürlüğe giren petrol ithalatı yasaklarının Suriye'ye ayda yaklaşık 400 milyon dolara mal olduğu tahmin edilmektedir.[268]
Turizmden elde edilen gelirler dramatik bir şekilde düştü, savaştan önce %90 olan otel doluluk oranları Mayıs 2012'de %15'in altına indi.[269] Turizm sektöründe çalışanların yaklaşık %40'ı savaşın başlangıcından bu yana işlerini kaybetmiştir.[269]
Mayıs 2015'teIŞİD, Suriye hükûmetinin son önemli gelir kaynaklarından biri olanfosfat madenlerini ele geçirdi.[270] Bir sonraki ay IŞİD Şam'a giden ve Şam ve Humus'ta ısınma ve elektrik üretiminde kullanılan bir doğalgaz boru hattını havaya uçurdu; bir analist "IŞİD'in şu an için oyununun adı rejimin kilit kaynaklarını engellemek" dedi.[271] Buna ek olarak, IŞİD Şaer gaz sahasına ve bölgedeki diğer üç tesise -Hayan, Cihar ve Ebla- yaklaşıyordu; bu batı gaz sahalarının kaybı İran'ın Suriye hükûmetini daha fazla sübvanse etmesine neden olma potansiyeline sahipti.[272]
Suriye, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın ortakları ve akrabaları tarafından yönetilen ve giderek büyüyen bir yasadışı uyuşturucu endüstrisine ev sahipliği yapıyor.[273] Bu sektörde ağırlıklı olarak Arap dünyasında popüler olan ve bağımlılık yapan biramfetamin olan captagon üretiliyor. 2021 yılı itibarıyla yasadışı uyuşturucu ihracatı ülkenin yasal ihracatını gölgede bırakarak New York Times'ın Suriye'yi "dünyanın en yeninarko-devleti" olarak adlandırmasına yol açtı.[273] Uyuşturucu ihracatı Suriye hükûmetinin döviz kazanmasına ve Batı yaptırımlarını aşmasına olanak sağlıyor.[273]
Suriye'nin petrol endüstrisi keskin bir düşüşe maruz kaldı. Eylül 2014'te IŞİD 80.000 varil/gün (13.000 m3/gün) ile hükûmetin 17.000 varil/gün (2.700 m3/gün) üretimine kıyasla daha fazla petrol üretiyordu ve Suriye Petrol Bakanlığı 2014'ün sonunda petrol üretiminin 9.329 varil/gün'e (1.483,2 m3/gün) düştüğünü açıkladı; IŞİD o tarihten bu yana bir petrol sahasını daha ele geçirdi ve petrol üretiminin 6.829 varil/gün (1.085,7 m3/gün) olacağı tahmin edildi.[255] Suriye İç Savaşı'nın üçüncü yılında Ekonomi Bakan Yardımcısı Selman Hayan, Suriye'nin iki ana petrol rafinerisinin %10'dan daha az kapasiteyle çalıştığını belirtti.[274]
Tarihsel olarak ülke, 1960'ların sonlarından beri kuzeydoğuda bulunan sahalardan ağır dereceli petrol üretmiştir. 1980'lerin başında, Suriye'nin doğusundaki Deyrizor yakınlarında hafif dereceli, düşük sülfürlü petrol keşfedildi. Suriye'nin petrol üretim oranı 1995'te günde 600.000 varile (95.000 m3/gün) (bpd) yakın bir zirveden 2012'de 182.500 varil/gün'ün (29.020 m3/gün) altına düşerek dramatik bir şekilde azalmıştır.[275] 2012 yılından bu yana üretim daha da düşerek 2014 yılında günlük 32.000 varile (5.100 m3/gün) (bpd) ulaşmıştır. Resmî rakamlar 2015 yılı üretimini günlük 27,000 varil (4,300m³/gün) olarak vermektedir ancak bu rakamlar ihtiyatla karşılanmalıdır çünkü isyancıların elindeki bölgelerde şu anda üretilen petrol miktarını tahmin etmek zordur.
Ayaklanmadan önce Suriye'nin petrol ihracatının %90'ından fazlası AB ülkelerine, geri kalanı ise Türkiye'ye yapılıyordu.[269] Petrol ve gaz gelirleri 2012 yılında toplam GSYH'nin yaklaşık %20'sini ve toplam hükûmet gelirlerinin %25'ini oluşturdu.[269]
Suriye'de dört uluslararası havalimanı (Şam, Halep, Lazkiye ve Kamışlı) bulunmakta olup, bunlarSyrian Air için merkez görevi görmekte ve çeşitli yabancı taşıyıcılar tarafından da hizmet verilmektedir.[276]
Suriye'deki yüklerin büyük bir kısmı, Türkiye'deki muadili olanDevlet Demiryolları ile bağlantılı olanSuriye Demiryolları tarafından taşınmaktadır. Nispeten az gelişmiş bir ülke için, Suriye'nin demiryolu altyapısı birçok ekspres servis ve modern trenlerle iyi korunmaktadır.[277]
Suriye'deki karayolu ağı 69.873 kilometre uzunluğunda olup, 1103 kilometresi otoyollardan oluşmaktadır. Ülkede ayrıca 900 kilometrelik gezilebilir ancak ekonomik açıdan önemli olmayan su yolları bulunmaktadır.[11]
Suriye, kıt su kaynaklarına sahip yarı kurak bir ülkedir. Suriye'de en fazla su tüketen sektörtarımdır. Evsel su kullanımı toplam su kullanımının sadece %9'u kadardır.[278] İç savaştan önce Suriye için büyük bir zorluk, kentsel ve endüstriyel su talebinin hızla artmasına yol açan yüksek nüfus artışıydı (2006 yılında büyüme oranı %2,7 idi[279]).[280]
İnsanların çoğuFırat Nehri vadisinde ve kıyı dağları ile çöl arasında verimli bir şerit olan kıyı ovası boyunca yaşamaktadır. İç savaştan önce Suriye'deki genel nüfus yoğunluğu kilometre kare başına yaklaşık 99 idi.[284] ABD Mülteciler ve Göçmenler Komitesi tarafından yayınlanan 2008 Dünya Mülteci Araştırması'na göre, Suriye yaklaşık 1.852.300 kişilik bir mülteci ve sığınmacı nüfusuna ev sahipliği yapıyordu. Bu nüfusun büyük çoğunluğu Irak'tan (1.300.000) gelmekteydi, ancak Filistin (543.400) veSomali'den (5.200) gelen büyük nüfuslar da ülkede yaşamaktaydı.[285]
BM'nin "çağımızın en büyük insani acil durumu"[286] olarak tanımladığı Suriye İç Savaşı'nın patlak verdiği Mart 2011'den bu yana, 2014 itibarıyla nüfusun yarısını oluşturan yaklaşık 9,5 milyon Suriyeli yerinden edildi;[287] 4 milyonu ise mülteci olarak ülke dışında kaldı.[288] BM, 2020 yılı itibarıyla 5,5 milyondan fazla Suriyelinin bölgede mülteci olarak yaşadığını ve 6,1 milyon kişinin de ülke içinde yerinden edildiğini tahmin etmektedir.[289]
Suriye'deki en büyük ikinci etnik grupKürtlerdir. Nüfusun yaklaşık %9[293] ile %10'unu[294] ya da yaklaşık 1.5 milyon[295] ile 2 milyon kişiyi (40.000Yezidi dâhil)[294] oluşturmaktadırlar. Kürtlerin çoğu Suriye'nin kuzeydoğusunda yaşamakta ve çoğuKürtçeninKurmançça varyantını konuşmaktadır.[293]
Üçüncü en büyük etnik grup iseTürkçe konuşanSuriye Türkmenleridir. Toplam nüfusları hakkında güvenilir tahminler bulunmamakla birlikte, tahminler birkaç yüz bin ile 3,5 milyon arasında değişmektedir.[296][297][298]
Dördüncü en büyük etnik grupSüryanilerdir (%3-4).[294]. YerliSüryaniler veBatı Aramice konuşanların sayısı yaklaşık 400.000 kişidir;[299] Batı Aramice konuşanlar çoğunluklaMalule,Jubb'adin veBakh'a köylerinde yaşarken, Süryaniler çoğunlukla kuzey ve kuzeydoğuda (Humus, Halep, Kamışlı, Haseke) ikamet etmektedir. Birçoğu (özellikle Süryani grubu) konuşma ve yazı dili olarak birkaçNeo-Arami lehçesini hâlâ korumaktadır.
Suriye diasporasınınArap dünyası dışındaki en büyük yoğunluğu, milyonlarca Arap ve diğer Yakın Doğu kökenli insanın yaşadığıBrezilya'da bulunmaktadır.[300] Brezilya, Amerika kıtasında Suriyeli mültecilere insani vize veren ilk ülkedir.[301]Arjantinli Arapların çoğunluğu Lübnan ya da Suriye kökenlidir.[302]
SünniMüslümanlar Suriye nüfusunun yaklaşık %74'ünü oluştururken[11] Sünni Araplar nüfusun %59-60'ını oluşturmaktadır. Kürtlerin çoğu (%8,5)[303] ve Türkmenlerin çoğu (%3)[303] Sünni olup Sünniler ve Sünni Araplar arasındaki farkı oluştururken, Suriyelilerin %13'üŞii Müslümanlar (özellikleNusayriler,İsmaililer veOnikiciler, ancak Araplar, Kürtler ve Türkmenler de var), %10'u Hristiyanlar[11] (çoğunluğu Antakya Rum Ortodoks, geri kalanı Süryani Ortodoks, Rum Katolik ve diğer Katolik Ritler, Ermeni Ortodoks, Doğu Süryani Kilisesi, Protestanlar ve diğer mezhepler) ve %3'üDürzilerdir.[11] Dürzilerin sayısı 500.000 civarındadır ve çoğunluklaCebel el-Dürzi'nin güney bölgesinde yoğunlaşmaktadırlar.[304]
Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın ailesi Nusayri'dir ve Nusayriler, Suriye hükûmetine hâkimdir ve kilit askerî pozisyonları ellerinde tutmaktadırlar.[305] Mayıs 2013'teSOHR, Suriye İç Savaşı sırasında öldürülen 94.000 kişiden en az 41.000'inin Nusayri olduğunu belirtti.[306]
Suriye bir zamanlar Şam, Halep ve Kamışlı'daki büyük cemaatleriyle önemli birYahudi nüfusuna ev sahipliği yapıyordu. Suriye'deki zulüm ve başka yerlerdeki fırsatların birleşimi nedeniyle, Yahudiler 19. yüzyılın ikinci yarısında Büyük Britanya, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'e göç etmeye başladılar. Bu süreç 1948 yılında İsrail Devleti'nin kurulmasıyla tamamlandı. 2021 yılında Suriye'de hiç Yahudi kalmamıştı.[308]
Eğitim 6 ile 12 yaş arasında ücretsiz ve zorunludur. Okul eğitimi 6 yıllık ilköğretimin ardından 3 yıllık genel veya mesleki eğitim dönemi ve 3 yıllık akademik veya mesleki programdan oluşmaktadır. İkinci 3 yıllık akademik eğitim dönemiüniversiteye giriş için gereklidir.Lise sonrası okullara toplam kayıt 150.000'in üzerindedir.Okuma yazma oranı 15 yaş ve üzeri Suriyelilerde erkeklerde %90,7, kadınlarda ise %82,2'dir.[311][312]
2010 yılında sağlık harcamaları ülkenin GSYH'sinin %3,4'ünü oluşturdu. 2008 yılında her 10.000 kişiye 14,9 doktor ve 18,5 hemşire düşmekteydi.[320] Doğuşta beklenen yaşam süresi 2010 yılında 75,7 yıl ya da erkekler için 74,2 yıl ve kadınlar için 77,3 yıldı.[321]
Dabke, daire dansı ve çizgi dansını birleştirir ve düğünlerde ve diğer neşeli durumlarda yaygın olarak icra edilir.
Suriye uzun bir kültürel geçmişe sahip geleneksel bir toplumdur.[322] Aileye, dine, eğitime, öz disipline ve saygıya önem verilir. Suriyelilerin geleneksel sanatlara olan düşkünlüğü es-Samah, tüm çeşitleriyleDabke ve kılıç dansı gibi danslarda kendini gösterir. Evlilik törenleri ve çocuk doğumları, halk geleneklerinin canlı bir şekilde sergilenmesine vesile olur.[323]
Baas Partisi yönetimi,1966 Darbesi'nden bu yana sansürü yeniden gündeme getirmiştir. Bu bağlamda, Nabil Süleyman,Fevvaz Haddad, Hayri ed-Dahabi ve Nihad Siris'in öncülük ettiği tarihi roman türü, bazen muhalefeti ifade etmenin bir aracı olarak kullanılmakta ve geçmişin tasviri yoluyla bugünü eleştirmektedir. Suriyefolklorü, tarihsel kurgunun bir alt türü olarakbüyülü gerçekçilikle doludur ve aynı zamanda şimdiki zamana yönelik örtülü bir eleştiri aracı olarak da kullanılır. İsveç'te yaşayan Suriyeli bir göçmen olanSelim Bereket, bu türün önde gelen isimlerinden biridir. Çağdaş Suriye edebiyatı aynı zamanda bilimkurgu ve fütüristikütopyaları (Nuhad Şerif, Talib Ümran) da kapsar ve bunlar muhalefet aracı olarak da kullanılabilir.
Suriye müzik sahnesi, özellikle de Şam müzik sahnesi, özellikleklasik Arap müziği alanında uzun zamandır Arap dünyasının en önemli sahneleri arasında yer almaktadır. Suriye, aralarındaEsmahan,Ferid el-Atraş ve şarkıcıLena Şamamyan'ın da bulunduğu birçok pan-Arap yıldızı yetiştirmiştir. Halep şehri,Sabri Mudallal tarafından popülerleştirilenEndülüs şiirinin bir formu olanmuvaşşah veSabah Fahri gibi popüler yıldızlarıyla tanınmaktadır.
Televizyon Suriye ve Mısır'a 1960 yılında, her ikisi deBirleşik Arap Cumhuriyeti'nin bir parçasıykengirdi. Televizyon 1976 yılına kadar siyah beyaz yayın yaptı. Suriye pembe dizileri Doğu Arap dünyasında önemli bir pazar penetrasyonuna sahiptir.[324]
Suriye'deki medya kuruluşlarının neredeyse tamamı devlete aittir ve Baas Partisi neredeyse tüm gazeteleri kontrol etmektedir.[325] Yetkililer, aralarındaAskerî İstihbarat Direktörlüğünde bulunduğu çok sayıda istihbarat teşkilatı işletmektedir.[326][327] Suriye İç Savaşı sırasında Suriye'nin birçok sanatçısı, şairi, yazarı ve aktivisti hapsedildi ve ünlü karikatüristEkrem Raslam da dâhil olmak üzere bazıları öldürüldü.[328]
Suriye mutfağı, belirli bir yemeğin ortaya çıktığı Suriye bölgeleriyle bağlantılı olarak zengin ve çeşitli malzemelere sahiptir. Suriye yemekleri çoğunlukla Güney Akdeniz, Yunan ve Güneybatı Asya yemeklerinden oluşur. Bazı Suriye yemekleri de Türk ve Fransız mutfağından evrimleşmiştir:şiş kebap, kabak/kabak dolması vedolma gibi yemekler.
Suriye'de içecekler günün saatine ve duruma göre değişiklik gösterir.Arap kahvesi en bilinen sıcak içecektir ve genellikle sabahları kahvaltıda ya da akşamları hazırlanır. Genellikle misafirler için veya yemekten sonra servis edilir. Alkollü bir içecek olanarak, çoğunlukla özel günlerde servis edilen iyi bilinen bir içecektir. Diğer Suriye içecekleri arasındaayran,jallab,beyaz kahve veeş-Şark adında yerel olarak üretilen birbira bulunmaktadır.[329]
^Suriye'yi totaliter bir devlet olarak tanımlayan kaynaklar:
Khamis, B. Gold, Vaughn, Sahar, Paul, Katherine (2013). "22. Propaganda in Egypt and Syria's "Cyberwars": Contexts, Actors, Tools, and Tactics". Auerbach, Castronovo, Jonathan, Russ (Ed.).The Oxford Handbook of Propaganda Studies. New York, NY: Oxford University Press. s. 422.ISBN978-0-19-976441-9.KB1 bakım: Birden fazla ad: yazar listesi (link)
Wieland, Carsten (2018). "6: De-neutralizing Aid: All Roads Lead to Damascus".Syria and the Neutrality Trap: The Dilemmas of Delivering Humanitarian Aid Through Violent Regimes. Londra: I. B. Tauris. s. 68.ISBN978-0-7556-4138-3.
Meininghaus, Esther (2016). "Introduction".Creating Consent in Ba'thist Syria: Women and Welfare in a Totalitarian State. I. B. Tauris. ss. 1-33.ISBN978-1-78453-115-7.
Sadiki, Larbi; Fares, Obaida (2014). "12: The Arab Spring Comes to Syria: Internal Mobilization for Democratic Change, Militarization and Internationalization".Routledge Handbook of the Arab Spring: Rethinking Democratization. Routledge. s. 147.ISBN978-0-415-52391-2.
^"Rojava" ("Batı") ismi ilk olarak bölgedekiPYD liderliğindeki hükümet tarafından kullanılmış, 2016 yılında bu isim kullanımdan kaldırılmıştır.[216][217][218] O zamandan beri bu isim yerel halk ve uluslararası gözlemciler tarafından kullanılmaya devam etmektedir.
^Irak, Lübnan, Ürdün, Filistin ve Mısır’dan gelen göçmenler ve Bedeviler dahil
^Shoup, John A. (2018), The History of Syria,ABC-CLIO, p. 6,ISBN978-1440858352,"Syria has several other ethnic groups, the Kurds... they make up an estimated 9 percent...Turkomen comprise around 4-5 percent of the total population. The rest of the ethnic mix of Syria is made of Assyrians (about 4 percent), Armenians (about 2 percent), and Circassians (about 1 percent)."
^السورية, رئاسة مجلس الوزراء في الجمهورية العربية."Your Website Title".pministry.gov.sy. 16 Aralık 2024 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024.
^"Tell Qaramel".pcma.uw.edu.pl. 6 Temmuz 2024 tarihinde kaynağındanarşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2024.
^Pettinato, Giovanni. The Archives of Ebla; Gelb, I. J. "Thoughts about Ibla: A Preliminary Evaluation" in Monographic Journals of the Near East, Syro-Mesopotamian Studies 1/1 (May 1977) pp. 3–30.
^Relations between God and Man in the Hurro-Hittite Song of Release, Mary R. Bachvarova,Journal of the American Oriental Society, Jan–Mar SAAD 2005
^"The foreigners of the fourth register, with long hairstyles and calf-length fringed robes, are labeled Chiefs of Retjenu, the ancient name tor the Syrian region. Like the Nubians, they come with animals, in this case horses, an elephant, and a bear; they also offer weapons and vessels most likely filled with precious substance." inHawass, Zahi A.; Vannini, Sandro (2009).The lost tombs of Thebes: life in paradise (İngilizce). Thames & Hudson. s. 120.ISBN9780500051597.
^Meir Edrey (2019).Phoenician Identity in Context: Material Cultural Koiné in the Iron Age Levant. Alter Orient und Altes Testament. Vol. 469. Germany: Ugarit-Verlag – Buch- und Medienhandel Münster. pp. 23–24.978-3-86835-282-5
^Bedford, Peter R. (2009). "The Neo-Assyrian Empire". In Morris, Ian; Scheidel, Walter (eds.).The Dynamics of Ancient Empires: State Power from Assyria to Byzantium. Oxford: Oxford University Press.978-0-19-537158-1
^Watt, W. Montgomery (1956).Muhammad at Medina. Oxford University Press. s. 35.ISBN978-0-19-577307-1.This expedition receives scant notice in the sources, but in some ways it is the most significant so far. As Dumah was some 500 mi from Medina there can have been no immediate threat to Muhammad, but it may be, as Caetani suggests, 1 that communications with Syria were being interrupted and supplies to Medina stopped. It is tempting to suppose that was already envisaging something of the expansion which took place after his death.
^ab"Syria – Ottoman". Library of Congress Country Studies. 23 Eylül 2006 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:25 Ocak 2013.
^a b Stanford J. Shaw, "Dynamics of Ottoman Society and administration", in "History of the Ottoman Empire and Modern Turkey"
^Pouring a People into the Desert:The "Definitive Solution" of the Unionists to the Armenian Question, Fuat Dundar,A Question of Genocide, ed. Ronald Grigor Suny, Fatma Muge Gocek and Norman M. Naimark, (Oxford University Press, 2011), 280–281.
^Wieland, Carsten (2021).Syria and the Neutrality Trap. New York: I.B. Tauris.ISBN978-0-7556-4138-3.
^Atassi, Karim (2018). "6: The Fourth Republic".Syria, the Strength of an Idea: The Constitutional Architectures of Its Political Regimes. New York: Cambridge University Press. s. 252.doi:10.1017/9781316872017.ISBN978-1-107-18360-5.
^P. Miller, H. Rand, Andrew, Dafna (2020). "2: The Syrian Crucible and Future U.S. Options".Re-Engaging the Middle East. Washington D.C.: Brookings Institution Press. s. 28.ISBN9780815737629.
^F. A. Schaeffer, Claude (2003).Syria and the Cradle of Civilization: The Findings of Claude F a Schaeffer in Ras Shamra. Trubner & Company.ISBN978-1-84453-129-5.
^abcdefgKhalifa, Mustafa (2013),"The impossible partition of Syria",Arab Reform Initiative, ss. 3-5, 9 Ekim 2016 tarihinde kaynağındanarşivlendi19 Ocak 2023,Arabs constitute the major ethnic group in Syria, making up between 80 and 85% of the population. Kurds are the second largest ethnic group in Syria, making up around 10% of the Syrian population and distributed among four regions...with a Yazidi minority that numbers around 40,000... Turkmen are the third-largest ethnic group in Syria, making up around 4–5% of the population. Some estimations indicate that they are the second biggest group, outnumbering Kurds, drawing on the fact that Turkmen are divided into two groups: the rural Turkmen who make up 30% of the Turkmen in Syria and have kept their mother tongue, and the urban Turkmen who have become Arabised and no longer speak their mother language... Assyrians are the fourth-largest ethnic group in Syria. They represent the original and oldest inhabitants of Syria, today making up around 3–4% of the Syrian population... Circassians are the fifth-largest ethnic group in Syria, making up around 1.5% of the population... Armenians are sixth-largest ethnic group in Syria, making up around 1% of the population... There are also a small number of other ethnic groups in Syria, including Greeks, Persians, Albanians, Bosnian, Pashtuns, Russians and Georgians...
^"Demographics of Syria". Heritage For Peace. 5 Aralık 2024 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:7 Mart 2025.Around 1.5 million Kurds form Syria’s largest ethnic minority. About a third of them live in the foothills of the Taurus Mountains north of Aleppo, and an equal number along the Turkish border in the Jazirah. A further 10 per cent can be found in the vicinity of Jarabulus northeast of Aleppo, and from 10-15 per cent in the Hayy al-Akrad (Quarter of the Kurds) on the outskirts of Damascus.
^"Who are the Turkmen in Syria?".BBC News. BBC. 2015. 20 Şubat 2021 tarihinde kaynağındanarşivlendi. Erişim tarihi:19 Ocak 2023.There are no reliable population figures, but they are estimated to number between about half a million and 3.5 million.
^"Who Are the Turkmens of Syria?".The New York Times. 2015. 17 Nisan 2022 tarihinde kaynağındanarşivlendi. Erişim tarihi:19 Ocak 2023.Q. How many are there? A. No reliable figures are available, and estimates on the number of Turkmens in Syria and nearby countries vary widely, from the hundreds of thousands up to 3 million or more.
^Peyrouse, Sebastien (2015),Turkmenistan: Strategies of Power, Dilemmas of Development,Routledge, s. 62,ISBN978-0-230-11552-1,There are nearly one million [Turkmen] in Syria...
^Ministry of Higher Education (23 Kasım 2011)."Public universities". Ministry of Higher Education. 13 Kasım 2012 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:22 Ocak 2013.
^"Private universities". Ministry of Higher Education. 23 Kasım 2011. 13 Kasım 2012 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:22 Ocak 2013.