Stanisław Herman Lem[1] (Lehçe telaffuz: [staˈɲiswaf ˈlɛm]dinleⓘ; 12/13 Eylül 1921 – 27 Mart 2006),fütüroloji veedebiyat eleştirisi dahil olmak üzere çeşitli konularda denemeler yazmışPolonyalı felsefi-bilimkurgu yazarı. Dünya çapında, en çok uzun metrajlı film haline getirilen, 1961 tarihliSolaris'in yazarı olarak tanınır. Lem'in, toplam da 41 dile çevrilip 45 milyonun üzerinde kopyasının sattıldığı eserlerinin birçoğunun hikâyesihiciv vemizah içermektedir.[2][3][4] 1950'lerden 2000'lere kadar hem bilimkurgu hem de felsefi / gelecek bilim olmak üzere birçok kitap yayınladı.[5] 1976'daTheodore Sturgeon, Lem'in dünyadaki en çok okunan bilimkurgu yazarı olduğunu yazdı. Günümüzde ise Lem'in eserlerinin toplam baskısı 30 milyonun üzerindedir.[6]
II. Dünya Savaşı döneminde Lem, bir süreNazi kamplarında tutuldu. Savaş sonrası, 1946'da Krakow'a yerleşti ve tıp eğitimini tamamlayarak doktor oldu. Aynı yıllarda şiir yazmaya ve bilimsel yöntem üzerine kuramsal araştırmalara başladı. 1950'lerde bilimkurgu türüne yönelen Lem'in ilk kitabı ‘Kazanılan Zaman’ 1955'te yayımlandı. Bilimkurgu kitapları yazdığı ilk yıllarda modern bilimle hümanist ahlakı birleştirmeye çalıştı. Daha sonraları "Yıldız Günceleri-1957" gibi kitaplarıyla parodik metinler üretti.
Yazarın başyapıtı sayılan Solaris,Andrei Tarkovski tarafından 1972'de,Steven Soderbergh tarafından da 2002'de filme çekildi. ‘Solaris’te, iletişimin ne olduğunu sorgulayan Lem’in metinlerindeki ortak nokta “ironi” duygusu oldu.Ursula K. Le Guin vePhilip K. Dick’le birlikte bilimkurgu edebiyatının “ciddiye alınmasını sağlayan” yazarlar arasında sayılan Stanislaw Lem, felsefeye ve dilbilime esin kaynağı olarak görülen metinler üretti. Lem'in Lehçe yazdığı kitaplar 40'tan fazla dile çevrildi ve yaklaşık 27 milyon adet sattı. Türkçede eserleriİletişim Yayınları ve Pinhan Yayıncılık tarafından yayımlanmaktadır. Stanislaw Lem, 84 yaşında 27 Mart 2006'daKraków'da öldü.
Amerikan bilimkurgu ve fantastik edebiyat yazarları birliği tartışması
Lem'e, 1973 yılında, Amerikan Bilimkurgu ve Fantastik Edebiyat Yazarları Birliği (SFWA) tarafından -teknik olarak bu payeyi almaya uygun olmadığı halde- fahri üyelik verildi. SFWA fahri üyeliği yalnızca birliğe normal üye olma kriterlerine uymadığı halde üye olarak kabul edilmek istenenlere verilen bir payeydi. Lem, öte yandan, Amerikan bilimkurgu edebiyatını -özellikle deHarlan Ellison'ın eserlerinin- hiç önemsememişti; onun kötü düşünülmüş, kötü yazılmış ve yeni edebi formlar bulmaktan daha çok para kazanmaya odaklanmış olduğunu düşünüyordu. Eserleri ABD'de yayımlandıktan ve dolayısıyla birliğe normal üye olma hakkına sahip olduğunda, birlikteki fahri üyeliği feshedildi. Görünüşte bazı SFWA üyeleri bunun Lem'e haddini bildireceğini düşünüyordu ve Lem de eylemi bu şekilde yorumlamış görünüyordu, ama örgüt yaptığı resmi açıklamada fahri üyeliğin yalnızca normal üyelik kriterlerini sağlayamayanlara verildiğini söylüyordu. Eserleri ABD'de yayımlandıktan sonra, Lem birliğe normal üye olmaya çağrıldı ama Lem bunu reddetti. Ursula K. Le Guin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda üye SFWA'nın Lem'e muamelesini protesto ettiğinde, üyelerden biri Lem'in aidatını ödemeyi teklif etti, ama Lem bu teklifi kabul etmedi.
Lem Amerikalı bir bilimkurgu yazarını diğerlerinden ayrı tutup övgüye değer buluyordu: Philip K. Dick'i -bkz. 1986 tarihli İngilizce eleştirel denemelerinin toplandığı antoloji: Microworlds. Dick, diğer taraftan, muhtemelen hastalığının etkisiyle, Stanisław Lem'in, kamuoyunu kontrol altında tutmaya çalışan Komünist Parti'nin emirlerine göre hareket eden kolektif bir komitenin kullandığı bir takma ad olduğunu düşünüyordu ve FBI'a bu doğrultuda bir mektup yazmıştı.