Eski adı (Latince: Sebastea,Grekçe: Σεβάστεια,Ermenice: Սեբաստիա)Sebastia,Sebasteia veyaSamassia olan Sivas,Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Kazı ve araştırmalarda ele geçen buluntular, yörede ilk yerleşimin Cilalı Taş Devri'ne (M.Ö. 8000-5500) uzandığını göstermektedir. Kent, M.Ö. 2000'lerde değişik yerleşmelere sahne olmuştur. Kaynaklarda geçen yazılı tarihi M.Ö. 2000 yılı başlarındaHititler ile başlamakta olup merkezTatlıcak köyü ileUzuntepe köyündeki höyükler,Divriği ilçesine bağlıMaltepe köyünde bulunan höyük veGürün ilçesi sınırlarındakiŞuğul vadisindekiHititçe yazılar başlıca Hitit yerleşim alanlarıdır.[2] Maltepe Höyüğü kazıları, yörede ilk yerleşmenin M.Ö. 2600'lerde başlayıp M.Ö. 2000'lere kadar kesintisiz sürdüğünü göstermektedir.[3] Coğrafya olarak İç Anadolu'da bulunmasına rağmenŞebinkarahisar'ın 1933 yılına kadar kazaları olanSuşehri,Akıncılar,Gölova veKoyulhisar ilçeleriDoğu Karadeniz Bölgesi'nin kültürelhinterlandında yer almaktadır. Sivas'ın ilçelerini Karadeniz'deki Suşehri ovasınaGeminbeli Geçidi bağlar. Divriği ve Gürün ilçeleri de Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alırken,Doğanşar ileZara'nın kuzeyi de Karadeniz Bölgesi'nde yer alır. Sivas topraklarında İç Anadolu, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin kültürleri de yer alır. Sivas merkez ve çevre ilçelerindegırnata,zurna ile Sivas'a özgü halk oyunları oynanırken, Karadeniz'deki ilçelerindekemençe ve zurna ilehoronlar oynanır. Divriği ve Gürün yöresi Doğu Anadolu kültüründe yer alır.İç Anadolu bölgesindeki ilçeleri ise kültür olarak Sivas merkez bölgesinin kültür ve şivesine sahipken, Karadeniz'de kalan ilçeler büyük ölçüde Giresun ve Ordu ile aynı şiveyi kullanırlar.
MÖ 17. yüzyılda Hitit sınırları içinde yer alan kentin güney kesimiGeç Hitit devletleri dönemindeTilgarimmu adıyla anılmaya başladı. MÖ 8. yüzyıldaKimmer veİskit istilalarına uğradı. MÖ 6. yüzyıl başlarındaMedlerin, aynı yüzyılın ortalarında daPerslerin egemenliğine girdi. MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısındaki kısa süreli yönetimin ardındanBüyük İskender'inMakedonya Krallığı'na bağlandı. MS 17'de bütün Kapadokya ile birlikteRoma İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi. Bu dönemde kısa sürelerlePartların veSasanilerin eline geçti.Bizans döneminde önceArmeniakon Theması'nın sınırları içindeydi. 12. yüzyıldaSebasteia Theması'na bağlandı.
Selçuklu TürkleriMalazgirt Meydan Muharebesi'nden önce Sivas'a kadar uzanmış ve 1059'a doğru bir ara kenti ele geçirmişlerdi. Ancak yörenin kesin olarak Türk egemenliğine girmesi Malazgirt Zaferi'nden kısa bir süre sonra gerçekleşti.Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın kumandanlarındanEmir Danişment'in ele geçirdiği kent uzun bir süreDanişmentlilerin elinde kaldıktan sonra 1174'teII. Kılıç Arslan tarafındanSelçuklu Devleti sınırları içine alındı. Selçuklular döneminde Sivas yeniden gelişti. Kentin surları 1221'e doğru, SultanI. Alaeddin Keykubad tarafından onartıldı. Kısa bir süre sonraMoğolların saldırıları başladı veKösedağ Savaşı'ndan (1243) sonra Selçuklu topraklarıyla birlikte Sivas da Moğolların eline geçti.
Kentteki anıtların en önemlileri 13. yüzyılın ikinci yarısındakiİlhanlılar döneminde yapıldı. Sivas, Kayseri ile birlikte İlhanlılar'ın Anadolu'ya gönderdikleri valiler tarafından merkez olarak kullanıldı. 14. yüzyılın ilk yarısında Sivas'a gelenİbn-i Batuta, burayı İlhanlıların Anadolu'daki en büyük şehri olarak tanımlar. İlhanlı valilerindenAlaeddin Eratna Bey, 1345'te bağımsızlığını ilan ederek önce devletine merkez olarak Sivas'ı seçti. Eretna'nın 1353'te ölümünden sonraKadı Burhanettin onun yerini aldı ancakAkkoyunlu Beyi Karayülük Osman ile yaptığı bir savaşta öldü (1398). Bunun üzerine Sivaslılar topraklarını Osmanlı padişahıYıldırım Beyazıd'a teslim ettiler. 1400 yazındaTimur Sivas'ı ele geçirdi, şehri savunan askerleri öldürttü, halkı kılıçtan geçirtti, şehri yağmalattı ve surları yıktırttı. Timur istilasından sonra şehir bir süre Kadı Burhaneddin'in damadı Mezid Bey'in elinde kaldı. 1403-1408 arasında yeniden Osmanlı hakimiyetine geçti ve bir eyalet merkezi oldu.
Sivas'ta bulunan yapılar 17. ve 19. yüzyıllar arasında zaman zaman Anadolu'da meydana gelen ayaklanmalardan zarar gördü. 1649'da şehirden geçenEvliya Çelebi, surların kuşattığı alanda 44 mahalleye bölünmüş 4600 ev bulunduğunu ayrıca Yukarıkale adını verdiği İçkale ve Paşa kalesindekilerle bu sayının 6060'ı bulduğunu yazar. 19. yüzyıl gezginlerinin kent nüfusu için verdikleri rakamlar genellikle birbirini tutmaz. Bu yüzyılın sonuna doğru nüfusun 30.000-45.000 arasında değiştiği sanılmaktadır. Yine 19. yüzyıl başında bütün Osmanlı topraklarındaIslahat Devri başlamıştır. Önce 7 sancak ve 72 kazadan oluşan Sivas, gittikçe daralmış ve önemini kaybetmiştir. Valiliğine bilemirimiranlar atanıyordu. 1813'te bu usulden vazgeçilerek yeniden vezir atanmasına başlandı. Bir yıl sonra şehirde büyük bir veba salgını baş gösterdi. Eyalet teşkilatı bazı küçük değişikliklerle XIX. yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. 1863'te uygulanmaya başlanan vilayetler teşkilatı içinde kurulan Sivas vilayeti; Sivas,Amasya,Tokat veŞebinkarahisar (Karahisar-ı Şarkî) sancaklarına ayrıldı. Bu durum Cumhuriyet döneminde sancakların vilayet haline getirilmesine kadar devam etti.
Erzurum'daki 15. Kolordunun içindeki 12. Tümendeki askerlerin Sakarya Meydan Muharebesine giderken Sivas'ta uğurlanışı, 4 Ağustos 1921.
Sivas'ın Millî Mücadele'nin kazanılmasında önemli bir yeri vardır. Bu mücadelenin hazırlık dönemindeMustafa Kemal Paşa önce, 27 Haziran 1919'daSamsun'danErzurum Kongresi'ni takiben burada 4 Eylül 1919'daSivas Kongresi'ni topladı ve 18 Aralık 1919'daAnkara'ya gitmek üzere şehirden ayrıldı. Gerek 1927'de Chicago Üniversitesinden gelen arkeologların ve gerekse 1945 yılında da Türk arkeologların yaptığı kazı ve araştırmalara göre Sivas tarihin ilk dönemlerinden itibaren yerleşim birimi ve şehir merkezidir. Ayrıca dünyanın en eski medeniyetlerinden olanPersler, Etiler,Hititler,Asurlar Sivas'ta hüküm sürmüşlerdir.
Karadeniz'in tek yolcu treni olan Samsun Postası Sivas'tan gönderiliyor. Ayrıca Sivas, tren istasyonu olarak büyük bir kavşak konumundadır. Bugün birçok ilin demiryolu bağlantısı direkt olarak Sivas üzerine kuruludur.Sultan II. Abdülhamid döneminden beri vardır. Cumhuriyet tarihinin de ilk vagon ve lokomotif fabrikası ve Cer atölyesiTÜDEMSAŞ 1939'da Sivas'ta kuruldu. TÜDEMSAŞ kurulduğunda dünyanın en ileri tesislerinden biriydi. 2003 yılındaIrak Savaşı'nın başlarında TÜDEMSAŞ, Saddam yönetiminin başında bulunduğu Irak'a 300 vagonluk ihracat yaptı. Bugün hala dünyanın değişik yerlerinden TÜDEMSAŞ'a gelen siparişler değerlendirilmektedir ve ihracatlar devam etmektedir. TÜDEMSAŞ, Sivas'ın geçim kaynağı ve bel kemiğidir.
Atatürk’ün 'Cumhuriyetin Temellerini Burada Attık' dediği Sivas'ta 4 Eylül 1919'da, Sivas Erkek Lisesinde toplananSivas Kongresi, alınan kararlar bakımındanTürk Kurtuluş Savaşı öncesi toplanan en önemli kongredir. Hiçbir ülkenin manda ve himayesinin kabul olunmayacağı ve milletin istikbalinin yine milletin azim ve kararıyla kurtulacağı kararları bu kongrede alınmıştır.
Matrakçı Nasuh'unBeyân-ı Menâzil-i Sefer-i 'Irâkeyn adlı eserinde yer alan Sivas minyatürü,1537.Geminbeli Geçidi karşısında dağ manzarası
Sivas, sert bir karasal iklim yapısına sahiptir. Kışları soğuk ve sert geçer, kış aylarında bol kar yağışı görülür ve ortalama 4-5 ay karla örtülüdür. Yazları sıcak kurak ve kısa süreli,bahar vegüz mevsimleri yağmurlu geçer.
Yapılan gözlem ortalamalarına göre (son 50 yıl içinde gözlenen) en soğuk ay -34.6 derece ile Ocak ayıdır. En sıcak ay 38.3 derece ile Temmuz ayıdır, aylık yağış ortalaması en yüksek ay Mayıs, en düşük ay Ağustostur. 1992 yılında gözlenen en yüksek nem oranı %80.0 ile Aralık ayı; en düşük nem %55.2 ile Ağustos ayıdır. Aynı yılda en yüksek basınç 874.1 mb olarak Ocak ayı, en düşük basınç ise 868 mb olarak Şubat ayıdır.
Şehrin sakinleri çeşitli devirlerde bölgede hakim olmuş devletlerce yerleştirilenTürkmenlere dayanmaktadır. Sonraki dönemlerde yabancı unsur sayılabilecek yegane topluluk Kafkas Göçmenleri olmuş ve şehir topraklarınaOsmanlı Hükümeti'nce yerleştirilmişlerdir.
İlbeyliler (ya daElbeyliler),Alkaevli (Alkarevli, Alkırevli) boyundan Sivas,Kilis,Kahramanmaraş ve Suriye (Halep) yörelerinde yaşayan yerleşik Türkmenlerdir[30]Alevilik ya daHanefiSünnilik inancına mensupturlar.. "Sivas İlbeylileri" günümüzde kendisini İlbeyli (Elbeyli) olarak kabul eden ve ağırlıklı olarak Sivas şehir merkeziyle şehrin güneybatısında 42 köyden oluşanİlbeyli yöresi'nde yaşayan veya kökeni bu köylere dayanan Türkmenlerdir.[b] Yaklaşık beş asırlık konar göçer hayatından sonra 18. asırda yerleşik düzene geçen İlbeylilerin meskun oldukları bölgede aynı isimle kaza teşkilatı oluşturulmuş; İlbeyli kazası bu statüsünü iki asra yakın korumuştur. Osmanlı'nın son döneminde nahiye hâline getirilen İlbeyli, daha sonra bu konumunu da kaybetmiştir.[31] İlbeyli Yöresi halkın “Üst başı Kavlak, alt başı Yanalak” diyerek sınırını çizdiği ve Sivas'ın güney batısında iskân edilmiş 42 pare köyden oluşur. Bu köyler Şarkışla ve Sivas toprakları arasında yer alır ve hepsi de idari olarak Sivas merkez ilçeye bağlıdırlar. Kültürel olarak halk şairleri ile de öne çıkarlar.[32]
Kent ekonomisindetarım vesanayi sektörü ilk sırada yer almaktadır. Bu sektörleri ticaret ulaştırma ve haberleşme sektörleri takip etmektedir. Sivas'taTürkiye'nin en büyük linyit işletmesi bulunmaktadır.
Sivas öncelikle bir tarım şehridir. Tarım üretimindebuğday,arpa,çavdar,ay çekirdeği,patates veşeker pancarı bölge üretiminde en fazla payı alan ürünlerdir. Sivas küçükbaş, büyükbaş hayvan varlığı ve arı kovanı sayısı bakımından önemli bir paya sahiptir.
En büyük ve eski endüstri kompleksi olarak 1939 yılında Sivas Cer Atölyesi olarak kurulanTÜDEMSAŞ, TCDD'ye bağlı Beton Travers Fabrikası, 1938'de temelleri atılan ve 1943 yılında hizmete giren Çimento Fabrikası[34] bulunmaktadır. Küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgeleri sanayi sektörünün altyapısı olarak değerlendirilebilir. Sivas'ta KSS kapsamında 1606 işyerinde 4353 kişi çalışmaktadır.Merkez 1.Organize Sanayi Bölgesinde yaklaşık 260 farbrikada 10.000'den fazla kişi çalışmaktadır.Ayrıca Merkez 2.OSB Demirağ Organize Sanayi Bölgesi[35] Kovalı mevkiinde kurulmuş olup 40.000 istihdam hedeflenmektedir.
Sivas geniş toprakları nedeniyle geniş ve büyük bir kültüre sahiptir. Sivas ilinin genelinde Batı Anadolu Ağızları kullanılır. Şive olarak Tokat ve diğer illere daha yakındır.
Gökmedrese,Çifte Minareli Medrese,Şifaiye Medresesi,Buruciye Medresesi,Ulu Cami kentteki en önemli Selçuklu dönemi eserleridir. Bunlardan Şifahiye Medresesindeki yangın izleri Orta Asya'dan gelip Anadolu'yu ele geçirmeye çalışanTimurlenk'in, 180.000 kişilik ordusu ve filleriyle ani bir baskın yapıp 4.000 kişilik Osmanlı ordusunu gafil avladığında yaptığı büyük tahribat ve zulmün canlı kanıtı olarak korunmaktadır.
Sivas tarihinde belirli dönemlerde bazı devletlere başkentlik yapmıştır ve bu dönemlerde yapılan önemli ticari ve kültürel zengin eserlere sahiptir. Bu eserlerden bazıları günümüze kadar gelememesine rağmen birçoğu da Sivas turizmine katkı sağlamaktadır. Selçuklular döneminde kültürel hayat oldukça hareketli idi bu sebepten dolayı bu dönemde inşa edilen medreseler, camiiler, türbeler, hanlar, kervansaraylar şehirde dikkat çekmektedir.
Kadı Burhâneddin Türbesi: Sivas merkezde Kadıburhaneddin Mahallesi'nde bir park içerisinde bulunmaktadır. Kesme taştan dört sütun üzerinde tek kubbesi bulunan bir yapıdır.
Abdulvahabi Gazi Türbesi: Türbe ve hemen yan tarafında bulunan aynı ada sahip mezarlık Sivas şehir merkezinin doğusunda yer almaktadır. Halk arasında "Yukarı Tekke" mezarlığı olarak bilinen yerin bir yanı sarp bir tepe üzerindedir.[36]
Ahi Emir Ahmed Türbesi: 1332-33 yıllarında inşa edilmiştir. Kare planlı ve sekizgen gövdelidir. Giriş kapısı dar ve basıktır. Bir mihrap bulunmaktadır. İçerisinde bir çalışma sırasında ortaya çıkarılan birmezar odası bulunur.[37]
Şemseddin Sivasi Türbesi: Mutasavvıf ve şair Şemseddin Sivasî ile yakınlarının içinde bulunduğu türbe, 1564 vezir Koca Hasan Paşa'nın yaptırdığı Meydan Camisi'nin avlusu içinde yer almaktadır. Duvarları kesme taştan yapılmış olan türbenin üzeri tek kubbe ile kapalıdır.[38]
Şeyh Hasan Bey Türbesi: Halk arasında "Güdük Minare" olarak da tanınan yapı 1347'de yaptırılmıştır. Kesme taş kare alt yapıya sahiptir. Tuğladan yapılma iri üçgenlerle oturtulan silindirik gövdesi bulunur. Firuze çinilerle süslenmiştir.[39]
Sivas-Erzincan karayolu üzerinde şehir merkezine 18 km, Hafik ilçesi'ne 15 km uzaklıktadır. İl merkezinden kaplıca alanına düzenli olarak toplu taşıma araçları ile ulaşılabilmektedir.[42] Kaplıca alanının yakınında Ahmed-i Turan türbesi yer alır ve sürekli olarak ziyaret edilir. Dağın üzerindeki bir kayada yer alan iki oval çukurun evliyanın atının ayak izleri olduğuna inanılır.[43]
Sivas il merkezine yaklaşık 30–31 km uzaklıktaki Sıcak Çermik, Sivas–Ankara (Sivas–Yozgat) karayolu güzergâhında veYıldızeli ilçesine bağlı Kalın beldesi sınırları içinde yer alır.[44][45][46] Bölgedeki temizlik, tesis ve ulaşım hizmetleri Sivas Belediyesi tarafından yürütülmektedir.[46]
Kaplıca suyunun sıcaklığı sahadaki kaynaklara göre 46–50 °C aralığındadır; balneolojik sınıflamada sodyumlu–kalsiyumlu–magnezyumlu ve hidrokarbonat/sülfatlı bir bileşim gösterir. Bazı analizlerde suyun karbondioksitli ve florürlü nitelikler taşıdığı da rapor edilmiştir.[44] Kullanım konforu için su, havuzlara verilmeden önce çoğu kez karıştırma/soğutma ile banyo sıcaklığına düşürülür.[44]
Sivas Belediyesi'ne ait otel ve havuzlarla hem süreli hem de günübirlik konaklama imkânı bulunmaktadır; ayrıcaSivas Cumhuriyet Üniversitesine bağlı bir Rehabilitasyon Merkezi yer alır.[47]
Yıldız Beldesi'ne 2 km uzaklıktadır, Yıldız Irmağı kıyısında yer alır.[48] Yıldız Irmağı'nın kollarından birisi olan Kara Dönek deresinin batı kıyısında kayalık bir tepe üzerinde bulunur. Dereye bakan doğu kısmı sarp kayalıklar halindedir. Dere yatağındaki derin vedide şelaleler bulunur.
Bölgede eski değirmenlere ait yıkıntılar vardır. Ayrıca kayalıklardaki mağaralar içerisinde eski çağlara ait kalıntılar bulunmuştur.[49] Doğudaki kayalıklarda büyük olasılıkla Orta Çağ'da oyulmuş merdivenler yer almaktadır.
Değirmenaltı bölgesinde yöre halkı tarafından "Akşehir" olarak anılan eski bir yerleşim merkezinin var olduğu tarihi kalıntılardan anlaşılmaktadır.
^"1935 Genel Nüfus Sayımı"(PDF).20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihindekaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ ."1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF).21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihindekaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ ."1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF).23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihindekaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
"Merkezi Dağıtım Sistemi"(html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi:13 Nisan 2016.
"Merkez Nüfusu - Sivas". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
"Sivas Merkez Nüfusu". nufusune.com.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
^"Sıcak Çermik - Sivas".Kültür Portalı. Erişim tarihi: 17 Eylül 2025.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
^ab"Sıcak Çermik Kaplıcası".Sivas Belediyesi Kaplıca Otelleri. Erişim tarihi: 17 Eylül 2025.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
^SİVAS İLİ TURİZM POTANSİYELİ VE TURİZM ALANI YATIRIM ÖNERİLERİ, Kadir PÜRLÜ (İl Kültür ve Turizm Müdürü), Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, 2013