Konum | ![]() |
---|---|
Bölge | Likya |
Koordinatlar | 36°29′21″K29°15′12″D / 36.48917°K 29.25333°D /36.48917; 29.25333 |
Tarihçe | |
Kuruluş | M.Ö. 334 |
Kültür(ler) | Roma Dönemi, Geç Antik[1] |
Buluntu(lar) | Bazelika, tiyatro, akropolis, sarnıç, kale, |
Pınara (Likyaca:Pilleñni;Yunanca: τὰ Πίναρα, eskidenArtymnesus veyaArtymnesos).Seydikemer yakınlarındakiLikya antik kenti.
Fethiye'ye 45 km mesafedeMinare yakınında bulunmaktadır.Likya dilindePinale veyaPinara "yuvarlak" anlamına gelmektedir.
Troya Savaşı'ndaTroyalıların müttefikleri arasında yer aldığıİlyada'da belirtilenPandarus anısına Pinara'da bir kült geleneği yerleşmişti. Bu da Pandarus'un Pinara'nın yerlisi olduğu sonucuna varılmasına neden oluştur. Ayrıca, mitolojiye göreXanthos'un nüfusu çok artınca yaşlılardan bir grup kentten ayrılarakKragos Dağı'nın (Babadağ) eteklerinde yuvarlak bir tepe üzerinde Pinara kentini kurmuşlardır.
PinaraLykia birliği kentleri arasında 3 oya sahip olanlardan biridir. Bu da kentin döneminde önemli bir konuma sahip olduğunu göstermek, kalıntılar da bu görüşü doğrulamaktadır. Ancak Pinara ile ilgili tarihi veepigrafik kayıtlar son derece azdır. Birkaç büyük deprem geçirmiş olan kent MS 8. yüzyıldan sonra önemini bütünüyle yitirmiştir.
Kentten günümüze ancakkaya mezarları velahit mezarlar ile sur duvarları,hamam,tiyatro,agora,odeon gibi yapıların kalıntıları ulaşmıştır.
M.Ö. 334 yılındaBüyük İskender Pinara'yı ele geçirmek için saldırı düzenler ve Pinara Antik Kenti kısa zamanda teslim olur. En yakın kent tarihi bilgileri Likya Yolu yürüyüş rotası üzerinde yer alan Pınara'da bulunan bir yazıta göre, kentin MÖ 340-334 arasında Karya Kralı Piksodaros'a bağlı olduğu düşünülüyor. Diğer antik kentler gibi MÖ 334'te Büyük İskender tarafından ele geçirilen kentin gümüş ve bronzdan birlik tipinde bastığı sikkeler MÖ 168-81 arasına tarihleniyor.[2]
Kente girişte dikkati çeken ve kentin karakteristik özelliklerinden dikdörtgen kaya mezarları bu dağın doğu yüzündeki dik kaya üzerinde yer almaktadır. Kentin mezar yapıları üzerinde de çalışmış olan Martin Seyer'e göre Pınara Likya'da mevcut tüm mezar tiplerine sahiptir ve sayıca olağanüstüdür. Pınara kentsel alanının bir kısmı, batıdan doğuya doğru eğimi olan arazi üzerinde kuzey güney doğrultusunda uzanmaktadır.[3] Planda yer almayan bazilikanın yanı sıra agora, odeon gibi yapıların bulunduğu ve güneyde düz, açık bir alan ile sonlanan vadi deniz seviyesinden 360 metre yükseklikte yer alır ve doğusunda yaklaşık 30 m yükseliğinde kilise, konutlar, meydan, aşağı kalenin de bulunduğu kayalık bir tepe ile sınırlanır. Bu noktadan itibaren doğuya doğru 300 m seviyelerine düşen arazide hamam ve tiyatro yer alır. Nekropol alanı ise kentin çevresindeki kayalıklarda yoğunlaşmıştır.Bazilikanın da içinde bulunduğu vadinin güney ucu 35 metre boyunca dik bir şekilde dere yatağına doğru iner.[4] Agora ve odeonun da bulunduğu vadinin daha güneyinde 4.2 m genişliğinde bir orta cadde, güneye doğru uzanmaktadır. Yolun batısındaki yapılar, dükkanlar ve kamusal yapılar olarak hizmet veriyor olabilirler. Bu orta cadde 56 güneyde büyük taş bloklar iledöşenmiş bir alana çıkar. Bu alanın güneyi ise herhangi bir yapı ile sonlandırılmamış, manzaranın seyredilebileceği şekilde açık bırakılmıştır. Burası döneminin belki de seyir terası olan alanının, batı kenarında Roma mezar yapısı yer alır. Bu yapının da 9.5 m batısında kent bazilikası bulunmaktadır.[1] Yapı doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı, 19.35 m x 14.40 m ölçülerinde üç nefli bir bazilikadır. Yapının uzunluğu apsis yuvarlağının başlangıcına kadar 16.65 m, apsis yuvarlağı ile beraber 19.35 m'dir. Bazilikanın kuzey güney doğrultusunda genişliği 14.40 m'dir. Yapının bulunduğu alan oldukça sık bitki örtüsü ile kaplıdır. Bu sebeple bazilikasının kalıntıları da toprak ve bitki örtüsü ile iç içe geçmiş durumdadır. Kalıntıların bir kısmının da toprak altında kaldığı gözlemlenmektedir.[5][6] Kentin yapılarında dikkat çeken bir diğer detay da sütunların yuvarlak değil kalp şeklinde olmasıdır.[kaynak belirtilmeli]