Parmenides (Yunanca: Παρμενίδης, MÖ 515 -MÖ 460), doğa filozoflarından sayılmakla birlikte,Antik Yunan felsefesinderasyonalizm geleneğinin ilk filozoflarından biridir. Yalnızca düşünür olarak değil yasa koyucu ve devlet adamı olarak da rol oynadığı sanılmaktadır. Parmenides'e göre, evrende değişen hiçbir şey yoktur. Gerçeklik, yaniVarlık, mutlak anlamda Bir'dir, kalıcıdır, süreklidir, yaratılmamıştır, yok edilemez; o ezeli ve ebedidir; onda hareket ve değişme yoktur.Herakleitos ile sürekli yaşadığı varlık ve evren hakkındaki tartışmalarıyla da ünlüdür.
Mantıkdiyalektiğin ilk kullanıcılarındadır. Felsefi görüşlerindeAnaksimenes,Ksenophanes vePythagoras'cıların etkileri olduğu görülür ancak o daha çok kavramsal düşünmeye yönelmiştir. Logos ile sanıyı kavramlar üzerinden ayırmaya çalışır. OnunBir'ci görüşü, bir takım mantıksal çıkarsamalarla evrende değişimin olmadığını kanıtlamaya çalışır.Gerçeklik ebedi ve değişmez olan, yaratılmamış ve yok edilemez olan, sürekli ve kalıcı olan Bir'dir. Varlık var olagelmiştir, parçalı değil bir bütündür, hareket ve değişim söz konusu değildir. Varlık hakkında söylenebilecek tek şeyvarlığın var olduğudur. Böylece ortayaözdeşlik ilkesi çıkmıştır. "Varlık var olandır, hiçlik ya da var olamayan var değildir" der Parmenides. Yalnızca var olan düşünülebilir ve var olmayan düşünülemez. Buna bağlı olarak da yaşadığımız dünyanın birgörünüşler dünyası olduğu, gerçek olmadığı önermesine varılır.Ontolojik düzlemdegörünüş ilegerçeklik,epistemolojik düzlemdeakılsal ileduyumsal olanın ayrıştırılması böylece ortaya konulmuş olmaktadır. Onun geliştirdiği anlamda diyalektik,salt kavramlarla düşünme yöntemidir.
Parmenides'ten günümüzeDoğa Üstüne adında sadece fragmanları bulunan uzun şiiri kalmıştır. Parmenides bu şiirinin kendisine Tanrıça'nın hakikati ilhamı üzerine genç yaşta kaleme almıştır. Şiirinde Parmenides Tanrıça'nın katına yükseltildiğini ve dizelerini ondan aldığını söyler. Parmenides'in dönemindeki diğer yazarlarda da gökyüzüne yükselme veya cehenneme iniş teması sık görülmektedir. Eser iki bölüme ayrılmaktadır; ilk bölümde hakikat, ikinci bölümde illüzyon dünyası ele alınır. Duyu dünyası yanılgı üretir. Görünenlerin ardında değişmeyen, sınırlanmayan, bölünmeyen bir şey bulunmaktadır ancak bu fenomenal dünyanın algısından doğrudan çıkarılamaz. Görünen fizik dünyanın gündelik algısı illüzyon üretir (Parmenides buna doxa der), dünyanın gerçekliği ise yukarıda sıfatları sayılan "Bir Varlığa" dayanır.
Parmenides'inPythagoras,Empedokles ve diğerleri gibi peygamber, büyücü ve şifacı olduğu, felsefesinimitoloji ve karışık mistik vizyonlarla edindiği ve dizelerle sunduğu söylenmiştir çünkü kendisi öne sürdüğü felsefeyi yer altı dünyasının Tanrıçası Tartaros'dan aldığını söylemiştir. Eserde Tanrıçanın şu ifadeleri de bunu göstermektedir:
"Hoşgeldin ölümsüz sürücülerin kendisiyle ilgilendiği ve yolculuğunda seni bulunduğumuz yere kısrakların taşıdığı genç adam. Bu yolda seni bekleyen kötü kader yok ve bu yol insanların genelinin hak ve adalet dışında çıktığı bir yol da değil. Burada her şeyi, içinde hiçbir doğru inancın olmadığı ölümlülerin hakikat ve görüşlerinin etrafında dolaştığı sarsılmaz kalbi bulacaksın."