Yunanca: Μάσταυρα | |
![]() Mastaura antik kentinde Roma Hamamı kalıntıları | |
Konum | Nazilli,Aydın,![]() |
---|---|
Bölge | Karya,Lidya |
Koordinatlar | 37°57′21″K28°20′25″D / 37.95583°K 28.34028°D /37.95583; 28.34028 |
Tür | Yerleşim |
Sit ayrıntıları | |
Durum | Kazı çalışmaları yapılmaktadır |
Kamusal erişim | Açık |
Mastaura (Grekçe: Μάσταυρα),Karya veLidya bölgelerinin kesiştiği bir noktada olduğundan iki bölgenin de kültürel izlerini taşıyan bir antik kent. Aynı ismi taşıyanMastaura (Likya) ile karıştırılmamalıdır. Antik yerleşkenin bulunduğu bölgede günümüzdeAydın ilininNazilli ilçesinde yer alanBozyurt köyü yer almaktadır.[1] Kentte yer alan kalıntılar Bozyurt köyünün değişik bölgelerine dağılmış halde bulunmaktadır.[2]
Mastaura Antik Kenti'nde 2020 ve 2021 yıllarındaAydın Adnan Menderes Üniversitesi tarafından arkeolojik yüzey araştırması ile birlikte çevre düzenleme çalışmaları yapılmıştır.[3] Kalıntılar zeytin, incir ve üzüm bahçeleri gibi tarım arazilerinin içerisinde yer alır.[4] Kemerli yapılar, antik tiyatro basamakları venekropol kalıntıları ilk dikkati çeken alanlardır.
Mastaura Antik Kenti, Nazilli ilçesi Bozyurt Köyü sınırlan içindeMenderes Nehri'nin kuzeyinde veNysa Antik kentinin yaklaşık 18 km doğusunda bulunmaktadır. Kent, Bozyurt Köyü'nün 1 km kuzeyinde, doğu ve batısı yüksek tepelerle çevrili, ortasından Mastaura (Krizoroas) deresinin geçtiği dar vadinin kuzeyinde yer alan küçük bir antik yerleşmedir. Bu dereHellen dilinde "Altın Kılıçlı Dere" anlamına gelmekteydi. MastauraLuwi dilinde "Ana Tanrıçanın Ulu Akarsuyu" anlamına gelmektedir. Açık biçimi M(a)asta-ura'dır. BuradakiMa: Luwi/Pelasgos dilinde "ana" anlamına gelmektedir ve AMA sözcüğünün baştaki A harfi olmadan kullanılan bir biçimidir.
Bu sözcük ana tanrıçayı betimler ve Anadolu'da birçok tarihsel ad içinde bulunur. AMA sözcüğüLuwi dilindeanni,Hitit dilindeanna ile aynı karşılığa sahiptir ve günümüz Anadolu'sunda bu sözcükanne ya daana biçiminde karşımıza çıkmaktadır. Luwi dilindeasta ya da diğer kullanım biçimleri olanastra,ista,istra sözcükleri "akıntı" anlamına gelmektedir. Bu sözcükler burada bir dere, çay ya da ırmağın olduğunu belirtmektedir.Ura sözcüğü ise Luwi dilinde büyük, ulu, yüce anlamını taşımaktadır. Bu sözcük adlarının önüne ve arkasına gelerek kullanılmaktadır. Böylece Mastaura sözcüğününLuwi /Pelasgos dilinde olduğu, buranın ilk yerli halkının da öncelikle bunlar olması gerektiği düşünülebilir.
Bu olgu kentin oldukça eski bir tarihe sahip olabileceğine işaret etmektedir.Lidya'daki ilk çağ kenti MastauraPlinius 'ta,Hierokles'te veBizanslı Stephanos'ta anılmaktadır. Günümüzde görülebileceği gibi Mastaura kalıntıları bir akarsuyun yanında bulunmaktadır.Strabon,Nazilli ilçesinin 6 km kadar güneyindeBüyük Menderes Nehri'nin sol yakasında bulunanOrthosia ile birlikte Mastaura'dan da söz etmektedir.Hıristiyanlık döneminde piskoposluk merkezi olan kentEphesos veKhalkedon konsillerine katılmıştır.
İngiliz gezginWilliam John Hamilton1836'da Nazilli'ye gelmiş ve Mastaura'yı gezmiştir. BirAmphitiyatro ile ilgili ilk bilgileri Hamilton aktarmıştır. Daha sonra araştırmacı gezginTexier de Hamilton'a atıfta bulunarak böyle bir yapının varlığına dair bilgiler vermiştir.1907-1909 yıllarında, Nysa'da (Sultanhisar) kazı ve araştırmalar yapanWalther von Diest de hazırladığı kitapta Nysa'nın komşusu Mastaura hakkında bilgiler vermiş, kentin topografik yapısını gösteren bir plan çizmiştir.1921 yılındaYunan işgali sırasında araştırmalar yapanKonstantinos Kourouniotis de Mastaura'da incelemelerde bulunmuştur. Kourouniotis, amphitiyatro yapısını ilk kez fotoğraflayıp belgeleyen kişidir.[5]
Kentte görülebilen yapı kalıntılarından tiyatro şehrin kuzeybatısında yer alır. İki kademeli kemerli teras ile oluşturulmuş sahne binası kısmen korunmuştur. Tiyatronun orkestra kısmı zeytin ağaçlarıyla kaplıdır. Kavea kısmı tamamen tahrip olmuştur. Ayrıca kentte birçok yapı kalıntısı bulunmaktadır.
Ören yerinin güneydoğusunda kentinnekropolü (mezarlık) yer almaktadır. Çok tahrip olmuş mezar yapılan tamamen orman ve çalılıklarla kaplanmıştır. Bu kentEphesos'u (Efes) Celenaea'ya bağlayan ticaret yolu üzerinde olup,sikke basma ayrıcalığına sahipti. Ancak kent depremler ve veba salgını nedeniyle harap olmuş ve terkedilmiştir.[6]
Türk arkeologSedat Akkurnaz, William John Hamilton'ın kitabından yola çıkarak, 2020 Ağustos'unda otlarla kaplı bu alanda kazı çalışmalarına başladı ve 2021 yılındaki arkeolojik kazılarında sağlamlaştırmayı başardığı biramfitiyatro kalıntısını ortaya çıkardı. Yapının 3. yüzyılın başlarında inşa edildiği belirlendi. Yaklaşık 100 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğinde bir ana eksen çapına ve 15 metre yüksekliğinde duvarlara sahip olan amfitiyatronun, 15.000 ila 20.000 seyirci kapasitesine sahip olduğu tahmin edilmektedir.[7]
Fransız tarihçi ve ilahiyatçıMichel Le Quien (1661-1733) şehrin bilinen dörtpiskoposunu listeler. Theodosius hem 431'dekiEfes Konsili'ne hem de 449'dakiİkinci Efes Konsili'ne katıldı. Yerine geçen Sabatius, 451'dekiKalkedon Konsili'nde kendisini temsil etmesi için Pitanae Piskoposu Hesperius'tan rica etti. Theodorus 680'dekiÜçüncü Konstantinopolis Konsili'ne katıldı. Constantinus 787'dekiİkinci İznik Konsili'nin rahiplerinden biriydi.[8] Bu dörtlüye,Fotian'ınKonstantinopolis Konsili'nde (879) bulunan Baanes adlı bir kişi eklenebilir, ancak Asya'daki Mastaura'nın mı yoksa Likya'daki Mastaura'nın mı piskoposu olduğu net değildir.[9]
Artık bir yerleşim piskoposluğu olmayan Asya'daki Mastaura,Katolik Kilisesi tarafından 1933 yılından itbarenitibari (titular) bir yer olarak listelenmiştir.[10]
![]() | Arkeoloji ile ilgili bu maddetaslak seviyesindedir. Madde içeriğinigenişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |