Aristokrat bir ailede doğan Tolstoy, yirmili yaşlarında, yarı otobiyografik üçlemesiÇocukluk,Oğlanlık ve Gençlik (1852-1856) ileKırım Savaşı'ndaki deneyimlerine dayananSivastopol Serisi (1855) sayesinde ün kazandı. Tolstoy’unSavaş ve Barış (1869) veAnna Karenina (1878) romanları,[8] genelliklegerçekçi edebiyatın zirvesi ve tüm zamanların en büyük romanlarından ikisi olarak gösterilir.[2][3] Eserleri arasındaÇömlek Alyoşa (1905) veBalodan Sonra (1911) gibi kısa öyküler ileAile Mutluluğu (1859),İvan İlyiç’in Ölümü (1886) veHacı Murat (1912) gibiuzun hikâyeler yer alır. Ayrıca felsefi, ahlaki ve dini temalar üzerinepiyesler vedenemeler de yazdı.
1870’lerde Tolstoy, derin bir ahlaki kriz yaşadı ve bunu, kendi ifadesiyle, aynı derecede derin bir ruhani uyanış izledi. Bu süreci, kurgusal olmayan eseriİtiraflarım (1882) adlı kitabında anlattı.İsa’nın etik öğretilerini, özellikleDağdaki Vaaz'ı kelimesi kelimesine yorumlaması, onun ateşli birHristiyan anarşisti vepasifist olmasına yol açtı.Tanrının Egemenliğiİçinizdedir (1894) gibi eserlerinde dile getirdiği şiddet içermeyen direniş fikirleri, 20. yüzyılın önemli isimlerindenMahatma Gandi,[9]Martin Luther King Jr.,[10] James Bevel veLudwig Wittgenstein üzerinde derin bir etki bıraktı.[11] Ayrıca,Henry George'un ekonomi felsefesi olanGeorgizm'in savunucusu oldu ve bunu özellikleDiriliş (1899) adlı romanında yazılarına dâhil etti.
Tolstoy, zengin bir ailenin çocuğu olarakRusya'nınTula şehrindekiYasnaya Polyana adlı bir konakta doğdu.Napolyon'un Rusya seferi gazisiKont Nikolai Ilyich Tolstoy'un (1794-1837) ve Prenses Mariya Tolstaya'nın (doğumdaki soyadı Volkonskaya; 1790-1830) beş çocuğundan dördüncüsüydü. Kendisi iki yaşındayken annesi, dokuz yaşındayken de babası öldü.[12] Tolstoy ve kardeşleri akrabalar tarafından büyütüldü.[13] 1844'teKazan Üniversitesi'nde hukuk ve doğu dilleri okumaya başladı ve burada öğretmenler onu "öğrenmekten aciz ve isteksiz" olarak tanımladılar.[12] Tolstoy, eğitiminin ortasında üniversiteden ayrıldı,[12]Yasnaya Polyana'ya dönen Tolstoy, yoksul köylülerin arasına katıldı. Ardından Moskova, Tula ve Saint Petersburg'da çok zaman geçirerek rahat bir yaşam tarzı sürdü.[13]
Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı.Fransızcasını ilerletmiş,Voltaire'i veJean-Jacques Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Bu dönemde yazmaya başladı[12] ve 1852'de yayımlanan ilk romanıÇocukluk, kendi gençliğinin hayali bir anlatımıdır.[13] 1851'de ağır kumar borçları çıktıktan sonra ağabeyi ile birlikteKafkasya'ya giderekorduya katıldı. Kafkas halkının yoksulluk dolu hayatlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı.
Tolstoy,Kırım Savaşı sırasında genç bir topçu subayı olarak görev yaptı veÇernaya Savaşı da dahil olmak üzere 1854-55'te[14] 11 aylıkSivastopol Kuşatması (1854-1855) sırasında Sivastopol'daydı. Savaş sırasında cesareti takdir gördü ve teğmenliğe terfi etti.[14] Savaşta ölenlerin sayısı Tolstoy'u dehşete düşürdü[12] ve Kırım Savaşı'nın bitiminden sonra ordudan ayrıldı.[13]
Ordudaki deneyimi ve 1857 ile 1860-61'de Avrupa'yı dolaştığı iki gezi, Tolstoy'u ahlaksız ve ayrıcalıklı bir toplum yazarından şiddet içermeyen ve ruhani biranarşiste dönüştürdü. Aynı yolu izleyenler,Aleksandr Herzen,Mihail Bakunin vePyotr Kropotkin'di. 1857'deki ziyareti sırasında Tolstoy, Paris'te halka açık bir infaza tanık oldu; bu, hayatının geri kalanına damgasını vuran travmatik bir deneyimdi. Tolstoy, arkadaşı Vasily Botkin'e yazdığı bir mektupta şöyle yazdı: "Gerçek şu ki, Devlet yalnızca sömürmek için değil, her şeyden önce vatandaşlarını yozlaştırmak için tasarlanmış bir komplodur ... Bundan böyle, hiçbir yerde hiçbir hükümete hizmet etmeyeceğim."[15] Tolstoy'unşiddet karşıtlığı veyaahimsa kavramı, Tirukkural'ın Almanca versiyonunu okuduğunda desteklendi.[16][17] Daha sonra, genç Gandi onun tavsiyesini almak için onunla yazıştığında, A Letter to a Hindu adlı eseriyleMahatma Gandi'ye kavramı aşıladı.[17][18][19]
Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini, oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Yine de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu.
Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı.Almanya,Fransa veİsviçre'de dolaştı. Bu gezilerindeki anılarını öykülerinde ölümsüzleştirmiştir. 1860-61'deki Avrupa gezisi,Victor Hugo ile tanıştığında hem siyasi hem de edebi gelişimini şekillendirdi. Tolstoy, Hugo'nun yeni bitenSefiller kitabını okudu. Hugo'nun romanında ve Tolstoy'unSavaş ve Barış romanında savaş sahnelerinin benzer çağrışımları bu etkiyi gösterir. Tolstoy'un siyaset felsefesi, Mart 1861'de Fransız anarşistPierre-Joseph Proudhon'a yaptığı ve o zamanlar Brüksel'de takma bir adla sürgünde yaşayan ziyaretten de etkilendi. Tolstoy, Proudhon'un yakında çıkacak olan yayınıLa Guerre et la Paix'i (Fransızcada "Savaş ve Barış") inceledi ve daha sonra başyapıtı için bu başlığı kullandı. Tolstoy'un eğitim defterlerinde yazdığı gibi, iki adam da eğitimi tartıştı: "Proudhon'la bu konuşmayı anlatırsam bu, kişisel deneyimime göre, eğitimin ve çağımızda eğitimin ve matbaanın önemi anlayan tek kişinin o olduğunu göstermek içindir."
Lev Nikolayeviç Tolstoy 1908'de "Yasnaya Polyana"da. Bu fotoğraf,Rusya'da çekilmiş ilk renkli portre fotoğrafıdır.
Yurduna dönüşünde yine konağıYasnaya Polyana'ya yerleşti. Asalet unvanlarından, lüksten sıkılıyordu.
Coşkuyla coşan Tolstoy,1861'de serflikten azat edilmiş Rusya köylülerinin çocukları için 13 okul kurdu. Bu okullar, öğrenim ve eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Tolstoy, 1862 tarihli "Yasnaya Polyana'daki Okul" adlı makalesinde okulların ilkelerini anlattı.[20] KısmenÇarlık gizli polisi tarafından taciz edilmesi nedeniyle eğitim deneyleri kısa sürdü. Ancak,Alexander Sutherland Neill'inSummerhill Okulu, Yasnaya Polyana'daki[21] okulun tutarlı birdemokratik eğitim teorisinin ilk örneği olduğu haklı olarak iddia edilebilir.
Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862 yılında evlendi.
Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs 18 yaşındaydı ve aralarında 16 yaş fark vardı. Bu evlilik, onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu. Bu çocuklardan 3'ü bebek iken, biri 5, diğeri de henüz 7 yaşlarında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli iki romanı olan "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina"yı bu dönemde yazdı. Tolstoy'un karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. HattaSavaş ve Barış'ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır.
Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özellikleRus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı, bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir.
Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır.[13] Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaratılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, birfilozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştır.[13] Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri de vardır.[13]
Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü.[13] Kış ortasında evini terk edip de hasta düştükten sonra,Astapovo'da bir tren istasyonundazatürreden öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular.
82 yaşında vefat eden Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır.Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı.Hristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı "Tanrının Egemenliği İçinizdedir" kitabıyla yeni birHristiyanlık akımı tanımlaması,Ortodoks Kilisesi tarafındanaforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda evini bırakıp yollara düştü. Astapovo'daki tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümünezatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışan Tolstoy, eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyükRus yazarlarından birisi olarakedebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.[22]
Lev Tolstoy, sadece edebi eserleriyle değil, aynı zamanda ahlaki ve felsefi düşünceleriyle de derin bir etki bırakmıştır. Tolstoy, hayatının ilerleyen dönemlerinde basit yaşam, şiddetsizlik ve insan sevgisi gibi konulara odaklanmış ve bu fikirlerini eserlerine yansıtmıştır. Hristiyan anarşizmi, pasifizm ve mülkiyetsiz yaşam gibi kavramları savunmuştur. Gandhi ve Martin Luther King Jr. gibi liderler, Tolstoy’un öğretilerinden ilham almışlardır.[23]
Tolstoy’un en ünlü romanlarından biri olanSavaş ve Barış, sadece bir savaş romanı değil, aynı zamanda felsefi ve tarihi bir inceleme olarak kabul edilir.Anna Karenina ise aşk, ahlak ve toplumsal normları ele alan derin psikolojik bir anlatıdır. Tolstoy’un "Diriliş" ve "İvan İlyiç’in Ölümü" gibi eserleri, insanın içsel dönüşümünü ve ölüm karşısındaki tutumlarını sorgular.
Tolstoy’un fikirleri ve edebi tarzı, 20. yüzyıl yazarları üzerinde büyük bir etki bırakmıştır.Dostoyevski,Kafka veHemingway gibi yazarlar, onun anlatım tekniğinden ve derin karakter analizlerinden ilham almıştır.
1860 yılında kardeşi Nikolay'ın ölümü Tolstoy'u etkilemiş ve onda evlenme isteği uyandırmıştır.[12] 23 Eylül 1862'de Tolstoy, kendisinden on altı yaş küçük ve bir saray doktorunun kızı olanSofiya Andreevna Behrs ile evlendi. Ailesi ve arkadaşları tarafından Sofya'nın Rusça kısaltması olan Sonya olarak adlandırıldı.[24] Sekizi çocukluktan sağ kalan 13 çocukları oldu:[25]
Kont Andrei Lvovich Tolstoy (1877–1916),Rus-Japon Savaşı'nda görev yaptı
Kont Michael Lvovich Tolstoy (1879–1944)
Kont Alexei Lvovich Tolstoy (1881–1886)
Kontes Alexandra Lvovna Tolstaya (1884–1979)
Kont Ivan Lvovich Tolstoy (1888–1895)
Tolstoy, evliliklerinin arifesinde, kapsamlı cinsel geçmişini ve malikanesindeki serflerden birinin ona bir oğul doğurduğu gerçeğini ayrıntılarıyla anlatan günlüklerini ona verdiğinde, evliliğe en başından beri cinsel tutku ve duygusal duyarsızlık damgasını vurmuştu.[24] Buna rağmen, başlangıçta evlilik hayatları mutluydu ve Tolstoy'a, Sonya'nın sekreteri, editörü ve finans yöneticisi olarak görev yaptığı Savaş ve Barış ile Anna Karenina'yı bestelemesi için çok fazla özgürlük ve destek sistemi sağladı. Sonya, destansı eserlerini defalarca kopyalayıp el yazısı ile yazıyordu. Tolstoy, Savaş ve Barış'ı düzenlemeye devam edecek ve yayıncıya teslim edilecekti bu yüzden son taslakların temiz olması gerekiyordu.[24][26]
Ancak daha sonraki yaşamları,A. N. Wilson tarafından edebiyat tarihinin en mutsuzlarından biri olarak anlatılmıştır. Tolstoy'un inançları giderek daha radikalleştikçe karısıyla ilişkisi kötüleşti. Bu durum, Tolstoy'un daha önceki çalışmalarının telif haklarından feragat etmesi de dahil olmak üzere, miras aldığı ve kazandığı servetini reddetmeye çalıştığında belirginleşti.
Tolstoy ailesinin bazı üyeleri,1905 Rus Devrimi ve ardından Sovyetler Birliği'nin kurulmasının ardından Rusya'yı terk etti ve Leo Tolstoy'un birçok akrabası ve torunu bugün İsveç, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşamaktadır.
Tolstoy'un oğlu Kont Lev Lvovich Tolstoy İsveç'e yerleşti ve İsveçli bir kadınla evlendi. Leo Tolstoy'un hayatta kalan son torunu Kontes Tatiana Tolstoy-Paus, 2007 yılında Tolstoy'un torunlarına ait olan İsveç'teki Herresta malikanesinde öldü.[27] İsveçli caz şarkıcısı Viktoria Tolstoy da Leo Tolstoy'un soyundan gelir.[28]
Büyük torunlarından biri olan Vladimir Tolstoy (1962 doğumlu), 1994'ten beriYasnaya Polyana müzesinin müdürü ve 2012'den beriRusya devlet başkanı'nın kültürel işler danışmanıdır.[29][30] Ilya Tolstoy'un torunu Pyotr Tolstoy, tanınmış bir Rus gazeteci ve TV sunucusu ve 2016'dan beri Devlet Duma milletvekilidir. Ünlü Sovyet Slavcı Nikita Tolstoy'un (1923–1996) kızı olan kuzeni Fyokla Tolstaya (1971'de Anna Tolstaya olarak doğdu), aynı zamanda bir Rus gazeteci, TV ve radyo sunucusudur.[31]
^Hedin, Naboth (1 Ekim 1950)."Winning the Nobel Prize" (İngilizce). The Atlantic. 31 Ekim 2020 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2023.
^Parel, Anthony J. (2002),"Gandhi and Tolstoy", M.P. Mathai; M.S. John; Siby K. Joseph (Ed.),Meditations on Gandhi: a Ravindra Varma festschrift, New Delhi: Concept, ss. 96-1128 Eylül 2012