Harold Adrian Russell "Kim" Philby (1 Ocak 1912 - 11 Mayıs 1988[1])İngiliz istihbaratçı veSovyet ajanı.MI6 içinde üst düzey yönetici olan Philby bu dönemdeKGB için çalışmıştır.[2] 1963 yılında Cambridge Five adı verilen casus grubuna bağlı olduğu ortaya çıkartılmıştır. Kim Philby haricinde Donald Maclean, Guy Burgess, Anthony Blunt ve John Cairncross'dan oluşan grubun 2. Dünya Savaşı sırasında veSoğuk Savaş döneminin başlarında Sovyetler Birliğine önemli bilgiler aktardığı bilinmektedir.[3] İstihbaratçı ve gezginJohn Philby'nin oğludur.
1 Ocak 1912 yılındaBritanya Hindistanı'na bağlı olanAmbala'da doğdu. Annesinin yazar, babasının ise gezgin ve aynı zamanda birSuudi Arabistan Kralıİbni Suud'un danışmanı oluşundan dolayı bilgiye, öğrenmeye değer veren bir aile yapısı içerisinde gelişimine başladı.[4][5][6] Okul eğitiminiİngiltere'de alması için ailesi tarafındanSurrey'e gönderildi. Buradaki eğitimini bitirdikten sonra ailesinin yanına Arabistan'a gitti veBedeviler ile çokça zaman getirdi. Burada babasının işinden dolayı ileride de kendi hayatının tamamını kapsayacak olan diplomasi hakkında yakından incelemelerde bulunma fırsatı yakaladı. 16 yaşına geldiğinde ise İngiltere'ye geri dönerek Westminster Okulu'na gitti. Tarih ve ekonomi okuduğuCambridge'deki Trinity College'da burs kazandı. Cambridge'de okuduğu dönemlerde ilk defakomünizm ile tanıştı veNazi Almanyası tarafından zülme uğrayan insanlara yardım etmek için çeşitli faaliyetlere katıldı.[7][8]
Kim Philby,Nazi mağdurlarına yardım etmek adınaViyana'da bulunduğu sıradaMacarYahudi kökenli genç birAvusturyalı komünist olanLitzi Friedmann ile tanıştı ve onun fikirlerine hayran kaldı. Özellikle kendisi de ileride Litzi Friedmann'ın kararlı ve istikrarlı oluşundan çok etkilendiğini söylemiştir. İlişkilerinin ilerlemesinden dolayı ikili Şubat 1934'te evlendiler.[4]Avusturya İç Savaşı'nınfaşistler tarafından kazanılması sonucu Kim Philby ve Litzi Friedmann birlikteBirleşik Krallık'a gittiler. Bu birliktelik ile Kim'inSovyet ajanlığı için ilk adımları attığı düşünülmektedir.[6] 1934'ün başlarında, bir Sovyet ajanı olanArnold Deutsch, bir araştırma randevusu kisvesi altındaLondra'ya gönderildi, ancak gerçekte görevi Sovyet istihbarat örgütü olanNKVD'ye eleman almakla görevlendirildi. Philby, o yılın başlarında Viyana'da katıldığı eylemlerle Sovyetler'in dikkatini çekmişti. Deutsch tarafından NKVD için çalışma adına işe alınan Philby, örgüte alınmaları için Deutsch'a;Donald Duart Maclean,Guy Burgess,John Cairncross,Anthony Blunt'u tavsiye ederekCambridge Beşlisi'nin oluşmasını sağladı.[5][7][9]
Philby, istihbarat elde etmek amacıyla ilk önce Londra'da gazeteci olarak işe başladı. Çeşitli dergilerde yazılar yazdı. Bu dönemde Friedmann ile ayrıldılar. Uzun bir süre daha evli kalmış olsalar bile birlikte yaşamadılar veİkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra boşandılar. Philby, gazetecilik yaptığı dönemde Anglo-German kuruluşuna üye oldu ve bu sayede birçok gezBerlin'e seyahat etme fırsatı yakaladı. Şubat 1937 yılındaİspanya'ya gitti veSevilla'daFrancisco Franco güçlerinin başkana düzenlediği bir saldırıya karıştı veİspanya İç Savaşı'na uzun bir süre şahit oldu. Philby, ilk başlarda serbest gazeteci olarak görev yapsa da daha sonra Franco yanlısı güçler için haber yapanThe Times için muhabirlik yaptı. Tam olarak bu sıralarda ilk defa aktif bir şekilde hemİngiliz hem deSovyet istihbaratı için çalışmaya başladı. İspanya İç Savaşı sırasındaAlman uçakları ve tankları hakkında çeşitli istihbaratlar sağladı.[4][7] İkinci Dünya Savaşı sırasında ise İspanya'nınCebelitarık'a saldırmayacağının garantisini Londra'ya verdi. İspanya görevinin sonunda ise Philby'den Franco'yu öldürülmesi istendi ancak kendisi bu görevi yerine getirmedi, yerine getirilmesi istihbarat örgütleri tarafından da pek mümkün görünmüyordu. İç savaşın sonunda Franco tarafından Kızıl Haç Nişanı ile ödüllendirildi ve bundan dolayı milliyetçi güçler tarafından fazlasıyla sevgi ve saygı gördü.[4]
Philby, 1939 yılında Birleşik Krallık'a döndü. Eylül ayında savaşın başlaması ile NKVD ile olan iletişimi uzun bir süre kesildi ve istihbarat toplaması için gerekli toplantı ve görüşmelere katılamadı. The Times'ta muhabirlik yaptığı sıradaMI6'e girmesi için önünde bir kapı açıldı ve bunu kullandı. Philby'nin burada sabotajcılık eğitimleri vermesi dolayısıyla NKVD'nin radarına yeniden girdi. Philby, İkinci Dünya Savaşı sırasındaStalin'eBarbarossa Operasyonu veJaponlarınGüneydoğu Asya'ya saldırma niyeti hakkında istihbaratlarda bulundu. Ancak bu önceden verdiği istihbaratlar Sovyetler tarafından kafa karıştırıcı olarak bulunarak dikkate alınmadı.[4] Franco İspanya'sı veİber Yarımadası hakkında fazlasıyla bilgili olması nedeniyle MI6 bölümünde İspanya vePortekiz'i ele alan alt bölümün başına getirildi. Savaşın ikinci yarısından sonra Philby'nin yetkileri fazlasıyla genişletildi ve kendisinin yetki alanıİtalya veKuzey Afrika'yı kapsayacak şekilde genişletildi. Savaşın sonlarında ise komünizme karşı durulması için kurulan dokuzuncu bölümün başına getirildi ve bu seçim, İngiltere'nin istihbarat alanında uzun süre başarısız olmasına sebebiyet verdi.CIA'de kurmay başkan olarak bulunanJames Jesus Angleton ile Philby savaşın sonunda tanıştı. Angleton,Gestapo tarafından idam edilen bir İngiliz istihbaratçısının bilgisini vermemesinden dolayı Philby'den şüphelenmeye başladı ancak kendisinin şüpheleri MI6 tarafından dikkate alınmadı.
Şubat 1947'de Philby, İngiltere'ninTürkiye istihbaratının başına getirildi ve ikinci eşi Aileen ve ailesiyle birlikteİstanbul'a gönderildi. İngiliz Konsolosluğu'ndaki görevi birinci sekreterlikti. Üstlendiği görevlerin hemen hemen hepsinde Türk istihbaratı ile birlite çalıştı.Arnavutluk,Yunanistan, Sovyet Gürcistanı ve Sovyet Ermenistanı'na yönelik çeşitli görevleri yönetti. Bu sırada ikinci eşi Aileen Philby'nin hastalığından ötürü İstanbul'da fazla kalamadılar ve eşininİsviçre'den dönüşünden sonraWashington'da baş temsilci olarak işe atandı.
Philby, Eylül 1949'ta birinci sekreterlik görevi ileAmerika Birleşik Devletleri'ne geldi ve burada, Londra ve Washington arasındaki çok sayıda acil ve gizli olan iletişimi denetledi. Bu sayede fazlasıyla istihbarat elde etti. Kendisi ayrıca Anglo-Amerikan operasyonlarını denetlemekten sorumluydu. Bu işte çalışma arkadaşı yine James Jesus Angleton oldu. Angleton, Philby'den şüphelenmeye devam etti ancak kendisiyle yakın ilişki kurmaktan da geri kalmadı. 1945 yılında, bir Sovyet şifre memuru, istihbarat trafiğini iletmek için tek seferlik bir pad'i yeniden kullanmıştı. Bu hata, normalde zaptedilemez kodu kırmayı mümkün kıldı. Bu sayede belgelerin Washington'daki İngiliz Büyükelçiliği'ndenMoskova'ya gönderildiği bilgisi yer aldı. Ele geçirilen mesajlar, İngiliz Büyükelçiliği kaynağının 'Homer' olarak tanımlandı. Philby, 1949'da Washington'a varmadan kısa bir süre önce durum hakkında bilgilendirilmişti; Philby için ajanın o sırada İngiliz Büyükelçiliğinde çalışan ve eşi Melinda'nınNew York'ta yaşayan Donald Maclean olduğu açıktı. Philby, Maclean'ın kimliğini keşfetmeye yardım etmek zorundaydı ama aynı zamanda onu korumak istiyordu. Özellikle bu dönemde, atom casusuKlaus Fuchs'un tutuklanması İngilizler'in derin soruşturmalar yapmasına sebebiyet verdi ve Cambridge Beşlisi'nin başka bir üyesi olanGuy Burgess'in deABD'ye atanması tansiyonu daha da artırdı. Philby, açığa çıkmama adına Burgess'i, Maclean'ı Moskova'ya kaçırması için görevlendirdi. Burgess, bu görev için İngiltere'ye dönmeliydi ve bunu sağlama adına bir günde tam üç kez hız cezası aldı. Bu nedenle İngiltere'ye gönderildi. 25 Mayıs 1951'de Guy Burgess ve Donald Meclean, önceFransa'ya ve ordan da Moskova'ya kaçtılar.[5][7][10]
Guy Burgess ve Donald Maclean ile olan yakınlığının herkes tarafından bilinmesi sebebiyle Philby, zor durumda kalarak Londra'ya geri döndü. Defalarda MI6 tarafından sorguya çekildi ve her seferinde Sovyet ajanı olduğunu inkâr etti. MI6'teki görevinden alındı ve uzun süre iş bulamadı. Daha sonra 1957 yılında dönemin Dışişleri BakanıHarold Macmillan tarafından Avam Kamarası'nda resmen aklandı ve bu aklanma sayesinde Philby, 'Ben hiçbir zaman komünist olmadım.' diyerek basın toplantısı verebildi.[4][6]
Philby, aklandıktan sonra MI6 tarafından işe alınmadı. 1956 yılının ağustosunda muhabir olarakBeyrut'a gitti ve 1963 yılında Moskova'ya kaçışına kadar burada kaldı. Burada geçirdiği zamanda neredeyse tümOrtadoğu'yu dolaştı. Philby'nin 'üçüncü adam' oluşuna dair şüphelerin, NKVD binbaşısı olanAnatoliy Golitsyn'in İngiltere'ye verdiği casus bilgilerinden dolayı yeniden filizlenmesiyleNicholas Elliott, MI6 tarafından Kim Philby'nin açık itirafı alınması ve tutuklanması için Beyrut'a gönderildi. Philby, Elliott'a gerçekleri anlattı ancak bu durumu hiçbir zaman yazıya dökmediler. Açık ifadeyi almak için gün karalaştırdıkları sırada Philby, karısına bile haber vermedenOdessa'ya giden bir yük gemisiyle Moskova'ya kaçtı.[7] Bu kaçış nedeniyle MI6 uzun süre basın ve halkın hedefi konumunda kaldı. Moskova'ya gelmesinden sonra uzun süre NKVD tarafından korunmaya alındı. Daha sonra karısı ve çocuklarının da yanına gelmesiyle hayatını düzene oturtan Philby, yazdığı kitaplar ve verdiği röportajlarda hiçbir zaman pişman olmadığını söyledi. Philby'e verilen İngiliz İmparatorluğu Nişanı 1965 yılında iptal edildi.[4]Kim Philby, 1988'de Moskova'da kalp yetmezliğinden öldü. Kendisine kahraman cenazesi yapıldı ve sayısız nişanlar verildi.[4][5][7]