Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uluslararası toplum tarafındanekonomi,ulaşım,spor gibi alanlardaambargolar uygulanmaktadır.[9][10] Ambargolardan dolayı ekonomik olarak Türkiye'ye bağımlı hâle gelmiştir.[11] Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye tarafındanekonomik,siyasi veaskerî olarak desteklenmektedir. Ülke 2000'li yılların başlarından itibaren ekonomik sıkıntılar yaşamaya başlamıştır fakat 2001 yılından itibaren ekonomide hızlı bir büyüme yaşanmıştır.[11][12][13]
Kıbrıs'taVenedik Cumhuriyeti hâkimiyeti, 26 Şubat 1489'da başladı. O dönemde adanın hâkimi olanLüzinyan kralı, Katerina Kornaro adlı bir Venedik soylusuyla evlendi. Kral ölünce ada Venediklilere kaldı.[14]
Adayı yöneten Venedikli,Mağusa'da ikamet etmekteydi. Venedikliler döneminde askeriyeye önem verilmiş, Mağusa'nınki başta olmak üzere kaleler sağlamlaştırılmıştı.Lefkoşa Surları ise 8 milden 3 mile indirilerek yeniden yapılmıştır.[14]
Kıbrıs'ın, Osmanlı İmparatorluğu'nda denizci olanPiri Reis tarafından oluşturulmuş tarihî haritası.
Fetihten önce Kıbrıs, Doğu Akdeniz'dekiOsmanlı Devleti'ne ait gemilerine akın yapanHristiyan korsanlarının sığınağı hâline gelmiştir.[15] Bu korsanlar genellikle deniz ticaret gemilerine ve hacca giden yolculara saldırarak buradaki yol güvenliğini yok etmektedir. Bunun gibi nedenlerden dolayı Kıbrıs'ın alınması gerekli görülmüştür.[16]
Kıbrıs,II. Selim'in hükümdarlığı esnasında,Lala Mustafa Paşa komutasındaki ordu vePiyale Paşa komutasındaki donanma tarafından,[17] 1 Temmuz 1570'te başlayıp[18] 1 Ağustos 1571'de Mağusa'nın fethedilmesiyle[19] Osmanlı idaresine girdi. Kıbrıs'ın fethiyle Osmanlı Devleti, Doğu Akdeniz'e tamamen hâkim olmuştur.[20]
15 Eylül 1570 tarihinde Lala Mustafa Paşa, tören ile Lefkoşa şehrine girmiştir.[21] Kıbrıs fethedildiği tarihte adada çok az sayıdaOrtodoks Rum vardı. ÇünküVenediklilerKatolik idi veOrtodoks Kilisesi'ne yaşama hakkı tanımıyordu. Osmanlı Devleti Ortodokslara serbestçe kilise kurma ve gelişme imkânı sağladı. Böylece adada Ortodoks Kilisesi gelişti veKatolik Kilisesi etkinliğini kaybetti.
1571 yılında Kıbrıs'ta yapılmış bulunan nüfus sayımında yerli halkın nüfusu 150.000'dir. Burada bulunan Türk askeri ise 30.000 kadardır.[22] Fethin ardındanKaraman'dan adaya göç ettirilen Türkler, adanın ilk Türk sakinleridir.[23] Bugün adada yaşayanKıbrıs Türklerinin (Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nden gelenler hariç) soyu bu Osmanlı idaresinde adaya gönderilen Türklerden gelmektedir.[24]
93 Harbi'ndeRus İmparatorluğu karşısında yenilen Osmanlı, Ruslara karşı fazla ödün vermemek amacıyla,[25]Birleşik Krallık'ın isteği üzerine ada 92.799 sterline kiralanmıştır.[26] Osmanlı mülkiyeti devam ediyor sayılmakla birlikte, yönetim tamamen Birleşik Krallık'a geçti.[27]Birleşik Krallık adayı "Komiser" diye tabir ettiği yüksek rütbeli yöneticilerle idare etmiştir. 1914'te başlayanI. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın Birleşik Krallık karşısındakiAlmanya'nın yanında savaşa girmesi üzerine Birleşik Krallık adayı ilhak edip adaya vali tayin etti. 1923'te imzalananLozan Barış Antlaşması'nın 21. Maddesi gereğince, Birleşik Krallık'a ilhakı tanındı.[28] 1925 yılında Kıbrıskraliyet kolonisi olarak ilan edildi ve adaya ilkTürkiye Cumhuriyeti konsolosu atandı.[29]
Ekim 1931'de itibaren RumlarEnosis isteğiyleayaklandı, Rumlar'ın Birleşik Krallık yönetimine karşı ayaklanması sonucu Birleşik Krallık'ın politikası sertleşti. Yunan ve Türk tarihinin okutulması, iki ülkenin bayraklarının kullanılması ve Yunan ya da Türk ulusal kahramanlarının resimlerinin sergilenmesi yasaklandı.[30] Türk topluluğuEnosis'e karşı olduğunu açıkladı. 1943 yılındaKıbrıs Adası Türk Azınlığı Kurumu (KATAK) kuruldu. Fakat KATAK'ın faaliyetini yetersiz bulanFazıl Küçük KATAK'tan ayrılmış ve 23 Nisan 1944'teKıbrıs Millî Türk Halk Partisi (KMTHP)'ni kurmuştur.
II. Dünya Savaşı'nın ardından kolonilerin tasfiyesi eğilimi yaygınlaşınca, Yunanistan Hükûmeti 1954'teBirleşmiş Milletler'e uluslarınkendi kaderlerini tayin haklarının (Self-determinasyon) Kıbrıs için de uygulanması yolunda başvuruda bulundu.Türkiye'nin karşı çıktığı bu istek Birleşmiş Milletler'ce reddedildi.
EOKA 1 Nisan 1955'te adada faaliyete geçti. Rumlar arasında Enosisçi-Anti Enosisçi çatışması başladı. Türkiye ilk kez sorunda taraf olmayı kabul etti[kaynak belirtilmeli] ve 29 Ağustos'taLondra'da Birleşik Krallık ve Yunanistan'ın katıldığı toplantıda, Türkiye de temsil edildi. 15 Kasım 1957'deTürk Mukavemet Teşkilatı (TMT) kuruldu. 1958 yılında gündeme gelenMacMillan Planı'na göre Kıbrıs'ınİngiliz Milletler Topluluğu içinde kalmasına ama Türkiye ve Yunanistan'la da bağlara sahip olmasına karar verildi.
1960'ta kurulanKıbrıs Cumhuriyetinde her iki toplum da %70 Rum-%30 Türk oranında her kurumda temsil hakkına sahipti. Fakat Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanıIII. Makarios 30 Kasım 1963'te 13 maddeden oluşan anayasa değişikliği önerilerini sundu. Bunlar arasında anayasanın değişmez maddeleri,Kıbrıs Türk'ü olan Başkan Yardımcısının veto hakkının ortadan kaldırılması, Temsilciler Meclisinde ayrı çoğunluklar ilkesinin ortadan kaldırılarak kararların basit çoğunlukla alınması, ayrı belediyelerin ortadan kaldırılması gibi maddeler de bulunmaktaydı.
ABD BaşkanıKennedy,Makarios'a bundan vazgeçmesini önerdi veTürkiye değişiklikleri kabul etmeyeceğini bildirdi.Kıbrıs Türkleri'nin de reddi üzerineKıbrıs Rumlarıyla Kıbrıs Türkleri arasında 21 Aralık 1963'teKanlı Noel adı verilen toplumlararası çatışmalar patlak verdi. Bu çatışmalarla birlikte Kıbrıs Türklerinin hükûmetteki temsiliyeti sona ererken, yer yer Türklere karşı katliamlar yaşandı, 25.000 civarında Kıbrıslı Türk göçmen oldu veenklavlarda yaşamaya başladı. Bu dönemdeki yönetimin adayı Yunanistan'a ilhak planı olanAkritas Planı daha sonraları basına sızdı.
1967'de Rum saldırıları tekrar başladı.Yunanistan Ordusu'nun 15 bin askeri, gayri resmî olarak adaya yerleştirildi.Türklere karşı sürdürülen sindirme politikasının durdurulması içinTürkiye veYunanistan başbakanları arasında düzenlenen toplantı bir sonuç vermeyince, Türkiye askerî müdahalede bulunacağını açıkladı.
TBMM hükûmete müdahale yetkisi verdi.Türk uçakları Kıbrıs üzerinde uçmaya başladı. Donanma ve çıkarma birlikleri harekete geçti.ABD’nin arabuluculuğuyla Yunanistan birliklerinin geri çekilmesi sağlanınca, Türkiye harekâtı durdurdu.Yunanistan'ın askerleri üç Türk köyünden geri çekilirken arkalarında 24 ölü bıraktılar.[kaynak belirtilmeli] 1964’ten beri Türkiye’de bulunanRauf Denktaş gizlice adaya gitti. Denktaş, Yunanlarca tutuklandı ama Türkiye ve ABD’nin itirazı üzerine iade edildi.
1970'li yılların başlarında Yunanistan'ı kontrol eden askerî cunta yönetimi,III. Makarios'un tutumları ve enosisin yolunda ilerleme olmamasından dolayı memnun değildi.[31] Cunta, 15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Ulusal Muhafız Birliği'ne emir vererek bu birliğin komutanının görevinden alınmasını ve adanın kontrolünü Yunan subayların bulunduğu bu birliğin almasını istedi.[32] Birlik aynı günLefkoşa'daki Başkanlık Sarayı'nı bastı veIII. Makarios görevden alındı.[33]Nikos Sampson yeni hükûmetin devlet başkanı olduğu dünyaya ilan edildi.[34] Her ne kadar milliyetçi Rumlar tarafından darbe yapılsa da Yunanistan ile birleşmedi, Kıbrıs'ın bağımsızlığı devam etti ve bağımlı bir yönetim olmadı.[35]Türkiye Cumhuriyeti, gerçekleştirilen darbe nedeniyle[36]Zürih ve Londra Antlaşması'nın IV. maddesine istinaden[37] gerçekleştirdiğini savunarak 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs'a karadan ve havadanharekât başlattı.[38][39] Türk birlikleri, adaya indikten kısa bir süre sonra adanın büyük şehirlerinden bir olan Girne'ye girdi. Başkent Lefkoşa'ya doğru ilerlemeye başladı. 22 Temmuz'da taarruz sonucunda Türk birlikleri önceGirne’ye girdi, daha sonra da başkentLefkoşa’ya yöneldi. Ateşkes başlamadan Girne-Lefkoşa hattı birleşti.
Geçici ateşkes ilan edildiyse de Rum birliklerinin bu ateşkes kurallarına uymaması sonucuTürkiye Dışişleri BakanıTuran Güneş’in “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla 13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başladı. Türk birlikleri 14 Ağustos'ta başkent Lefkoşa'ya, 15 Ağustos'taLefke veMağusa'ya girdi. Uluslararası baskılar sonucunda ateşkes ilan edildi[40] ve adanın %37'si Türkler'in kontrolüne geçti.[41] 170.000 civarındaki Kıbrıslı Rum[42] kuzeyde bulunan evlerinden göç ettirildi, 50.000 Kıbrıslı Türk ve daha sonra da Türkiye'nin teşviki[41] ile Türkiye'den gelen göçmenler ise bu evlere yerleştirildi.[41]
15 Kasım 1983'te Kıbrıs Türk Federe Devleti meclisiself-determinasyon hakkını kullanarak oy birliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etmiştir.KKTC'nin kuruluş bildirgesini kurucu cumhurbaşkanıRauf Denktaş okudu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulması,Kıbrıs Cumhuriyeti,Yunanistan’ın ve pek çok devletin yanı sıraBirleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de tepkisini çekti.
Güvenlik Konseyi, 18 Kasım’da aldığı bir kararla bağımsızlık kararını kınadı. 13 Mayıs 1984’te de Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını ayrılıkçı bir hareket olarak tanımladı.[43]
Kıbrıs Sorunu, dünyanın gündemine girdiğinden beri başta Birleşmiş Milletler bünyesindeki çalışmalar olmak üzere adanın birleştirilmesi gayesi ile birçok faaliyet yürütülmüştür. Fakat bunlardan bir sonuç alınmamıştır. Bunlardan biri olan 2004Annan Planı referandumu daKıbrıslı Türklerin "kabulü" veRumların "reddi" ile gerçekleşmemiştir. 1 Mayıs 2004'teKıbrıs Cumhuriyeti tüm adayı temsilenAvrupa Birliği’ne girmişlerdir.[44]
Kıbrıs'ın sahil kıyıları, aşağı yukarı yüz milyon senedir Chelonia mydas ve Caretta caretta kaplumbağaları tarafından ziyaret edilmektedir. Bu canlılar yumurtlamak için Mayıs ve Ağustos ayları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kumsallarına gelmektedirler. Adanın kuzeyinde doğal mağaralar da bulunmaktadır. Sarkıt ve dikitleri ile İncirli Mağarası, İnönü’deki Sütünlu Mağara, olmak üzere 85 adet civarındaki doğal mağara bulunmaktadır.[45]
KKTC'nin karasal ve denizaşırı komşuları yönlerine göre aşağıda gösterilmiştir:[46]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyarı başkanlık sistemi ile yönetilmektedir.[47] Cumhurbaşkanı aynı zamandadevlet başkanı, başbakan ise hükümetin başkanıdır. Ülkede çok partili demokratik bir rejim vardır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı ve hükümet tarafından kullanılmaktadır. Yasama yetkisi iseKKTC Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti idari olarak altı ilçeye (Lefkoşa,Gazimağusa,Girne,Güzelyurt,İskele veLefke) bölünmüş olup, bu ilçelerin alt bölümü olarak da 12 bucak bulunur. İlçe yönetimindeki en üst düzey yöneticikaymakamdır, kaymakamlarİçişleri Bakanlığına bağlı olarak görev yapar; İçişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın onayıyla atanır. En küçük yüz ölçümüne ve nüfusa sahip ilçe Lefke'yken, en büyük nüfus Lefkoşa, en büyük yüz ölçümüyse Gazimağusa ilçesinde bulunur. Yerel yönetim olarakyirmi sekiz belediye bulunur.[49]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,Türkiye haricinde tanınmamaktadır.
1992'deNahçıvan Özerk Cumhuriyeti Meclisi'nin yetkisi olmadığı halde KKTC'nin tanınmasına ilişkin karar aldığına dair bilgi aktarılmaktadır.[50]Azerbaycan-Kuzey Kıbrıs arasındaki ilişkiler aralarına Türkiye'yi de katarak "bir millet, üç devlet" anlayışının gelişmesine ve bu anlayışın söz konusu ilişkilere yön vermesine yol açmış olsa da AzerbaycanDağlık Karabağ sorunu yüzünden KKTC'yi resmen tanımamaktadır.
Haziran 2004'teİslam Konferansı Örgütü dışişleri bakanları "Kıbrıs Türk Toplumu" sıfatıyla gözlemci olarak katılan KKTC'ninAnnan Planı'nda kullanılan "Kıbrıs Türk Devleti" tanımıyla katılmasını kararlaştırmışlardır.[51][52]
29 Nisan2004 tarihindeAvrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından kabul edilen 1376 sayılı karardaKıbrıs Türk toplumu seçilmiş temsilcilerinin AKPA çalışmalarına katılabilmelerine imkân verilmesine karar verilmiştir.[53] Bu karar doğrultusundaKıbrıslı Türkler AKPA'da temsil edilmeye başlamış ve asamble toplantılarına 2 temsilci ile gözlemci statüsünde katılmaktadır.
2005'teGambiya, Batı Afrika ülkesinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni diplomatik ilişkiler kurmaya hazır olduğunu açıklamıştır.[54] 2008'deKatar'da "KKTC Ticaret ve Turizm Ofisi" adıyla temsilciliğini açmıştır.[55]
2004 Nisan'ında yapılanAnnan Planı referandumundan bugüne uluslararası camia KKTC ile var olan ilişkilerini iyileştirmeye başladı.Avrupa Birliği'nin genişlemesi'nden sorumlu üyesiGünter Verheugen raporunda bu şartlar göz önünde tutulursaAB ülkelerinin KKTC'de temsilcilikler açabileceklerini söyledi.AB KKTC'ye 259 MilyonEuro yardım taahhüt etti.Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından engellenmeye çalışan bu yardımı KKTC direkt olarak almak istemektedir.[56][57]
Girne, Kuzey Kıbrıs'ın başlıca turizm merkezlerinden biridir. Turizm, Kuzey Kıbrıs ekonomisindeki baskın sektörlerinden biridir.
Kuzey Kıbrıs ekonomisine kamu sektörü, ticaret, turizm ve eğitimi içeren hizmet sektörü (2007'de GSYİH'nin %69'luk bir bölümü) hakimdir. Eğitim sektörünün 2011 yılında kazandığı gelir 400 milyon dolar olmakla beraber sanayi GSYİH'nin %22'sine ve tarım %9'una katkıda bulunur.[58][59] Kuzey Kıbrıs ekonomisiserbest piyasaya dayanmaktadır ve 2014 yılında yeni iş kurma alanında ülke, Avrupa'da birinci sırada yer almıştır.[60][61]
Devam eden Kıbrıs sorunu ülke ekonomisini olumsuz etkilemektedir.Kıbrıs Cumhuriyeti, uluslararası alanda tanınan otorite olarak, bölgedeki havaalanlarının ve limanlarının kendi kontrolü altında olmadığını ilan ettiği için Kuzey Kıbrıs uluslararası ambargo altındadır. Türkiye dışındaki tüm BM üyesi devletler bu liman ve havalimanlarının etkinliğini tanımamaktadır.[62] Bu durumun bir sonucu olarak Kuzey Kıbrıs büyük ölçüde Türkiye'nin ekonomik desteğine bağımlıdır ve Türk hükûmetinden para yardımı almaktadır.[59][63]
Kuzey Kıbrıs para birimi olarakTürk lirasını kullanmaktadır. İhracat ve ithalat Türkiye üzerinden yapılmaktadır.[64] Avrupa Birliği, Annan planından sonra limanların açılması sözünü verse de Kıbrıs Cumhuriyeti bunu engelledi ve her ne kadar pratik olmasa da ihracat ve ithalatın güneydeki limanla üzerinden yapılmasına izin verdi.[65]
Uluslararası alanda tanımamanın getirdiği birtakım kısıtlamalara rağmen ekonominin büyüme oranları 2001 ve 2005 yılları arasında %5,4, %6,9, %11,4, %15,4 ve %10,6 idi.[66][67] 2007'de GSYİH büyüme oranı %2 civarlarındaydı.[59] Bu büyüme, Türk Lirası'nın göreli istikrarı ile doğru orantılı olarak ilerledi. 2002'de 4.409 ABD doları olan kişi başına düşengayrisafi millî hasıla, 2007'de üç katından daha fazla artarak 16.158 ABD dolarına kadar yükseldi.[68] Büyüme oranı 2010-2013 döneminde sırasıyla %3,7, %3,9, %1,8 ve %1,1 olarak devam etti.[69]
2011 yılında Kuzey Kıbrıs, adanın güney kesiminde meydana gelen ve elektrik santralini etkileyen birpatlamanın ardından Kıbrıs Cumhuriyeti'ne elektrik satmıştır.[70] 2015 yılında tamamlananKuzey Kıbrıs Su Temin Projesi, Akdeniz'in altından geçen bir boru hattıyla Türkiye'nin güneyindeki içme ve sulama suyunu Kuzey Kıbrıs'a temin etmeyi amaçlamaktadır.[71]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde asgari maaş 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren, brüt 13.563 Türk Lirası, net 11.800 Türk Lirası olacak şekilde belirlendi.[72]
Kıbrıs Cumhuriyeti 1975 yılında yaptığı girişimlerle adanın kuzeyindeki deniz limanlarını yasal olarak kapalı ilan etti, kuzeyde yer alan hava ve deniz limanlarını "yasadışı sınır geçiş noktası" olarak gördüğünü uluslararası kamuoyuna bildirdi. Bu nedenle Kuzey Kıbrıs'a hava ve deniz yoluyla doğrudan ulaşım yalnızca Türkiye üzerinden mümkündür, adanın kuzeyine durmaksızın yapılacak uçuşlarChicago Konvansiyonu ihlali olarak sınıflandırıldığından tüm uçuşlar Türkiye'de durmak zorundadır.[74] Kuzey Kıbrıs'a adanın güneyinden Yeşil Hat aracılığıyla ulaşmak da mümkün olsa da,Avrupa Birliği vatandaşlığı olmayanlar adanın kuzeyinden giriş yaptıklarında güneye geçememekte, kuzeyde kalacaklarını beyan etmeleri durumunda güneye girmelerine izin verilmediği durumlar da yaşanmaktadır.[75] Adaya ulaşımda havayolu daha fazla kullanılmakta olup, etkin tek havalimanıErcan Uluslararası Havalimanı'dır. Deniz yolundaGazimağusa Limanı Kuzey Kıbrıs'ın yük taşımacılığında ana kapısı pozisyonunda olup,Girne Turizm Limanı Türkiye'ye yakınlığı dolayısıyla yolcu taşımacılığında daha ağırlıklı kullanılır.[76] Ercan Havalimanı 2018 yılında 4 milyondan fazla yolcu trafiğine ev sahipliği yapmış olup, daha büyük kapasiteli yeni bir terminal binası 20 Temmuz 2023 tarihinde hizmete sunulmuştur.[77]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin en büyük gelirlerinden biri olan turizmin ülkede büyük bir yeri vardır. Ülke iklimi tüm yıl boyunca tatil için olanaklar sağlar. Yağışlar Aralık ve Ocak aylarında yoğunlaşıp ortalama deniz sıcaklığı altı ayı aşkın bir süre 20 °C dir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bahar aylarında saran yabani çiçekleriyle ve havayı dolduran portakal, limon ve greyfurt çiçeği kokularıyla ünlüdür.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sahilleri yüzmek içinAkdeniz'in elverişli ve güvenli, mekânlarındandır. Çoğu tatil tesislerinin modern yüzme havuzları yanında, doğu Akdeniz'in serin suları için güzel sahilleri bulunur.
Adanın iç kesiminde Beşparmak Dağları, güneyinde genişMesarya ovası,Ercan Havalimanı ve ülkenin başkentiLefkoşa bulunmaktadır. Lefkoşa şehrinin tarihi merkezi etrafı 5,5 km uzunluğunda şehir duvarı ile çevrilidir ve bu duvar hâlâ sağlamdır. Girişteki kapı Osmanlılar tarafından yapılmıştır. Doğu sahili boyunca tarihî, gelişmişGazimağusa kenti ve onun yanındaSalamis Antik Kenti yer alır. Adanın en büyük yarımadası olanKarpaz Yarımadası,yeşil kaplumbağaların yumurtlama mekânıdır. Burada özel alanlar vardır ve giriş çıkış yasaktır.[45]
8 Ekim 2020'de tampon bölge olarak bilinenKapalı Maraş kısmının bir bölümü turistlere ve yerel halka açıldı.[78]
Nüfusu 2013 genel nüfus sayımına göre 286.257[79] olup yerliKıbrıs Türkleri ve Türkiye'den gelen göçmenler olmak üzere iki esas zümreden oluşur.[80] Bu zümreler dışında Türkiye'den ve kısmen diğer ülkelerden işçi statüsünde çalışmak üzere gelenler yaşamaktadır. Az sayıda Rum veMaruni (Kıbrıs ağzında Maronit) doğudaDipkarpaz, köyünde, kuzeydeKoruçam (Kormacit) ve Karpaşa köylerinde yaşamaktadır. Adadaki Latin kökenli Müslümanlara"Linobamvaki" denir.
Kıbrıs Türklerinin bir kısmı 1955 yılından itibaren siyasi ve ekonomik sebeplerle ülke dışına göç etmişlerdir. ÖzellikleBirleşik Krallık,Avustralya veTürkiye Kıbrıs'tan büyük oranda göç almıştır.[81] Ülkeye uygulanan ekonomik ambargolar nedeniyle üçüncü ülkelere yapılan ticarette büyük zorluklar çekilmesi ülke dışına yapılan göçlerin zaman içerisinde devamlılık kazanmasına yol açmıştır.
Yaz döneminde Türkiye ve diğer ülkelerden gelen turistler günlük nüfusun artmasına yol açmaktadır.
Resmî diliTürkçedir. HalkTürkçenin Kıbrıs ağzını konuşur. Yazı dilinde 1940'lardan itibaren Latin harfleri kullanılmaktadır.[kaynak belirtilmeli] Kıbrıs ağzında Türkiye Türkçesinde kullanılmayan veya farklı anlam taşıyan bazı kelimeler bulunmaktadır. Örneğinayakça (pedal) vemacun (reçel).
Günümüzde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nüfusu 2014 yılı itibarıyla 313.000'dir.[79] Çeşitli kaynaklarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Müslüman nüfus oranının %98,71 ile %99 oranında yer aldığı belirtilmektedir.[83][84] %0,5 oranındaki halkınOrtodoksHristiyan, %0,2 oranında halkınMaruni Hristiyan, geriye kalanların ise diğer dini inançlarının bulunduğu belirtilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Müslüman nüfus geleneğe bağlı olarakSünni inancınHanefi mezhebine bağlıdır. Din İşleri Dairesi Müslümanların dinî ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır. Din hizmeti veren personelin bir kısmı Türkiye'den sağlanmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde birAlevi azınlığı bulunmaktadır.[85]
Kıbrıs TürkleriMüslüman dünyası içerisinde yer alan enlaik topluluklardan biri olarak tanımlanmıştır.[86] 2006 yılındaWorld Values Survey adlı dünya çapında gerçekleştirilmiş çalışmaya göre Kıbrıslı Türklerin %75'i Tanrı'nın hayatlarında çok önemli olduğunu belirtmiştir. Bu oran Kıbrıslı Rumlarda %91 olmuştur. Cami ve kilise gibi ibadet yerlerine ziyaret de Kıbrıs Türklerinde yaygın olmayıp, Kıbrıslı Rumlara kıyasla daha düşük oranlarda gözlemlenmektedir.[87]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti eğitim sistemi genel olarak üç bölüm olarak değerlendirilir; bunlar temel eğitim, orta eğitim ve yükseköğretimdir. Ülkede 5 yaşından 15 yaşına kadar süren zorunlu temel eğitim, ücretsizdir. Temel eğitimanaokulu,ilkokul veortaokul eğitimini kapsamaktadır. 5 yaş öncesi okul öncesi eğitim ise temel eğitime dahil olmasına rağmen zorunlu değildir.[88]
Zorunlu temel eğitimi orta öğretim dönemi takip eder. Bu dönem zorunlu olmayıp süresi değişebilmektedir. Lise, lise kolej, meslek lisesi, fen lisesi ve pratik sanat okulunda eğitim üç yıldır. Güzel sanatlar lisesi, anadolu lisesi, teknik lise ve turizm otelcilik okullarında eğitim dört yıllıktır.[88]
Orta eğitimden sonra yükseköğrenim dönemi gelmektedir. Bu dönemde iseönlisans,lisans,lisansüstü vedoktora eğitimi verilir. 18 veya 19 yaşında orta eğitimi bitiren öğrenciler, isteğe bağlı olarak yükseköğrenime devam edebilirler.[88]
Ülkede 2017-2018 öğretim yılı itibarıyla ilkokul ve ortaokul düzeyinde okullaşma oranı %100, lise düzeyinde okullaşma oranı %65'tir.[89]
Milli Eğitim Yasası'na göre yükseköğretim, orta öğretime dayalı en az iki yıllık yükseköğretim veren eğitimin tümünü kapsar. Liselerden herhangi birini başarı ile tamamlayan öğrenciler, yükseköğrenim kurumlarının koşullarına bağlı olmak kaydıyla bu kurumdan yararlanma hakkına sahiptirler. Ülkede yükseköğretim paralıdır.[89]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki üniversitelerde öğrenim gören Kıbrıslı Türk öğrencilerin sayısı 13.396 iken Türkiye'de öğrenim gören Kıbrıslı Türk öğrenci sayısı 943 ve 3. Ülkelerde öğrenim gören öğrenci sayısı 331'dir.[90]
Diğer taraftan yurt dışından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerine başvuran öğrenci sayısında sürekli olarak artış görülmektedir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde öğrenim gören yabancı öğrencilerden 55.903 öğrenci[90] gibi büyük çoğunluk Türkiye'den gelmekle birlikte, üçüncü ülkelerden ise 31.483 öğrenci[90] gelmektedir. Üniversitelerin çoğu yüksek lisans ve doktora programları gibi yüksek lisans olanakları sağlamaktadır.
Mevcut 17 üniversitenin Türkiye'dekiYÖK tarafından denkliği onaylanmıştır. DAÜ ve YDÜ,[91]Avrupa Üniversiteler Birliği'nin (EUA – European University Association) tam üyesidir. Bunun yanı sıra KKTC'deki birçok üniversitenin Uluslararası Üniversiteler Birliği (IAU – International Association of Universities) ve İslam Dünyası Üniversiteleri Federasyonu (FUIW – Federation of the Universities of the Islamic World) üyeliği başta olmak üzere birçok uluslararası üyelikleri ve akreditasyonları bulunmaktadır.Girne Amerikan Üniversitesi,Birleşik Krallık'taCanterbury'de 2009 yılında kampüs açmıştır, bu kampüsün denkliği 2010 yılındaİngiliz Akreditasyon Konseyi tarafından kabul edilmiştir. Ayrıca Girne Amerikan Üniversitesi'nin, Amerika'da, Moldova'da, Türkiye ve Hong Kong'da ve Sri Lanka'da kampüsleri bulunmaktadır.[92]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde zamanla birçok müzik grubu ve sanatçı yetişmiştir. Bunlar genelde klasik müzik, opera, pop, Türk sanat müziği, Türk halk müziği, rap gibi müzik türlerini icra ederler.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kendisine uygulanan ambargolar yüzünden spor alanında uluslararası organizasyonlara üye olamamaktadır.[93] Ülkede kurulmuş olanMillî Olimpiyat Komitesi,Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınmamaktadır.[94] Baştafutbol olmak üzere tüm dallarda KKTC takımlarının uluslararası arenada mücadele etmesiKıbrıs Cumhuriyeti hükûmeti tarafından engellenmektedir.[95] Bazı Kıbrıs Türk sporcular bu nedenle Türkiye ve Rum takımlarında forma giymektedir.[95]Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu,NF-Board'un kurucu üyelerindendir.[96]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde basın özgürlüğü,Anayasa'nın 26. maddesince[97] garanti altına alınmıştır. Bu maddeye göre basın ve duyuru hakkı tüm vatandaşlar için serbesttir ve sansür uygulanamaz.
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRT) kamu yayıncılığı yapmakta olup Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilk televizyon kanalıdır. BRT 1 ve BRT 2 adında iki televizyon kanalının yanında beş adet de radyo ile kamusal yayıncılık yapmaktadır.Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) bir devlet kurumu olarak haber ajansı faaliyeti yürütmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde altısı yerli üçü yabancı toplam dokuz haber ajansı, on üç günlük gazete, dört haftalık dergi, dört aylık dergi, altı televizyon kanalı ve yirmi bir radyo kanalı faaliyetlerine devam etmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde TRT de izlenebilmektedir.
^Simón Duke, United States military forces and installations in Europe, Stockholm International Peace Research Institute, Oxford University Press, 1989,ISBN 0-19-829132-9, p. 274. (Turkey's occupation of Cyprus...)
^Council of Europe, Parliamentary Assembly, Official Report of Debates, p. 212. (Cyprus is.....under Turkish military occupation.)
^İsmail Bozkurt, Hüseyin Mehmet Ateşin, (1999).Second International Congress for Cyprus Studies: 262. sayfa., Eastern Mediterranean University (Doğu Akdeniz Üniversitesi).
^"Middle East" (İngilizce). Teksas Üniversitesi Austin. 15 Şubat 2013 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2010.
^Erhürman, Tufan (2011). "Yarı başkanlık sisteminin tanımlayıcı unsurları ve KKTC'deki hükümet sistemi".Çare Başkanlık Sistemi mi?. Lefkoşa: Işık Kitabevi Yayınları. ss. 24-40.
^*islamansiklopedisi.org."Dünyadaki Müslüman Nüfus". 27 Mart 2012 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:14 Temmuz 2012.(Türkçe) (13 Şubat 2012).