Kuzeyinde 65 km mesafe ileTürkiye, doğusunda 112 km mesafe ileSuriye, 267 km ileİsrail, 162 km ileLübnan; güneyinde 418 km ileMısır; kuzeybatısında ise 965 km ileYunanistan yer almaktadır.
Ada, Akdeniz'in doğusunda 34,33 ve 35,41 Kuzeyenlemleri ve 32,23 ve 34,55 Doğuboylamları arasında yer almaktadır.
Kipros ismi konusunda birçok etimolojik kaynak vardır.TürkçedeKıbrıs,ArapçadaKubrus (Kubruş), Batı ülkelerindeCyprus, Cypre, Chypre, Gipros veCypern olarak isimlendirilmiştir.Hitit kaynaklarındaAlaşya diye geçmektedir.[5]
MısırlılarAsi, AsurlulardaYatnana, İbrani halkları tarafından daKittim diye adlandırılmıştır.[5]Kypros adı ile ilk defaİyonyalı araştırmacıHomeros tarafından kullanılmıştır.[6] En çok kabul edilen düşünce ise Kıbrıs metali veya Kıbrıs bakırı anlamına gelenLatinceaes Cyprium ya da kısaltılmış şekli ileCuprum kelimelerinden geldiğidir.[5]
1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken yapılan nüfus sayımına göre adanın toplam nüfusunun %82'iRum, %18'uTürk'tü.[kaynak belirtilmeli] 1980'lere kadar adada çok az nüfuslaİngiliz,Ermeni veMaruni toplulukları da bulunmakta idi. Özellikle 1983 yılında KKTC'nin ilanından sonra Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden adaya göçler ile adadan başta Türkiye, İngiltere, Avustralya ve ABD'ye olmak üzere yapılan göçler yüzünden demografik yapı değişmiş ve adanın kuzeyindeki yerliKıbrıslı Türk olmayan,Türkiye kökenli kişilerin sayısı artmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Adanın başlıca yüzey şekilleri, kuzeyde denize paralel uzananGirne Dağları ile adanın büyük kısmını kaplayan ve en yüksek noktasının bulunduğu güneydekiKarlı Dağ'dır (1952m).Karpaz Yarımadası, adanın kuzey doğusunda yer alır. Adanın güney ve doğu kıyılarındaLarnaka Tuz Gölü gibi ufak tuz gölleri vardır. Ekilebilen %45'lik verimli arazinin %20'si sulanmaktadır.
Turunçgiller, zeytingillerin yanı sıra, makilik ve bodur ağaçlar Kıbrıs'ın genel bitki örtüsünü oluşturur.
Yaygın orman tipi ağaç türleri çam, servi, meşe ve sonradan adada yetiştirilen okaliptüstür. Kıbrıs'ta Gramineae otu da dâhil 150'ye yakın değişik türde, doğal olarak yetişen tahmini 1900 çeşit çiçekli bitki bulunmaktadır. Dünyada bilinen orkide türlerinden 30 kadarı Kıbrıs'ta yetişmektedir.
Kıbrıs gerek adada yaşayan, gerekse kıtalar arasında göç eden hayvanları barındırması özelliğiyle zengin hayvan türüne sahip bir adadır. Kuzey Kıbrıs coğrafik konumundan dolayıAfrika veDoğu Avrupa arasında kuşların konaklama ve yumurtlama merkezidir. Adadaki 350 türden 7'si endemiktir, yani salt bu adada bulunur. Ayrıca 26 farklı çeşit sürüngen ve amfibyum da yaşamaktadır.
Kıbrıs'ın eşsiz sahilleri ayrıcaAkdeniz'de nesli tükenmekte olancaretta caretta vechelonia mydas kaplumbağaları için uygun yumurtlama merkezleridir.
Kıbrıs'a insanların yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarını bulduğu tahmin edilmektedir. Adanın güneyinde yapılanarkeolojik kazılar neticesinde ilk insan yerleşimcilerinin M.Ö. 9000 yıllarında bazı yapılar bıraktıkları görülmüş veCilalı Taş Devri döneminde buralara yerleştikleri anlaşılmıştır. Ayrıca ilk yerleşimcilerinAnadolu'dan gelmeye başladıkları, M.Ö. 7000 tarihlerinde deFilistin,Lübnan veSuriye üzerinden de insanların buraya geldikleri tahmin edilmektedir.[9] Kıbrıs'a Anadolu üzerinden gelen kişiler kıyı bölgelerinde topluyerleşim bölgeleri kurmuşlardır.[10] İlk yerleşimcilerin Anadolu üzerinden gelen insanlar olduğu tezi ise, bazı tarihî yerleşim bölgelerindeki eserlerin birbirlerine benzemesinden dolayı iddia edilmektedir.[11]
Kıbrıs'ınTunç Çağı'na geçiş dönemiyle birlikte yaşam biçimleri değişmiş ve insan toplulukları dağların etekleri ileovalara yerleşmeye başlamıştır. M.Ö. 6000 ve daha sonra adaya gelen insan toplulukları çanak, çömlek, testi, bardak gibi kilden kaplar yapabilme sanatını buraya getirmişlerdir.[12] Bu dönemde Kıbrıs halklarıçanak veçömlekçilikte kendilerine has stiller ve tasarımlar üretmeyi başarmıştır.[13] Bu zamana ait ortaya çıkarılan iki yerleşim biriminden biri kuzey sahilindeGirne'nin 10 kilometre doğusunda kalan "Vrisi" harabeleri, diğeri deLimasol veLefkoşa arasında kalmış bulunan "Kirokitia" denilen harabelerdir.[12]
Kıbrıs'ta M.Ö. 3000 yıllarında bakır madeninin çıkarılması ile birlikte insanlar bu madeni işlemeyi öğrenerek günlük hayatta kullanılabilecek aletler yapmaya başlamış veMısır,Suriye, Filistin üzerindenMezopotamya halklarının adaya gelmeye başlaması ile birlikte ticari yaşamda faal duruma geçmiştir. Bu dönemin yerleşim izleriLapta'da görülmüş ve Pigades Tapınağı, Tumba Tu Skuru Mezarları, Karmi Tunç Çağı Mezarlığı, Enkomi Tapınağı bu devrin en önemli yapıtlarından birkaçıdır. AyrıcaMağusa'nın kuzey doğusunda kalan "Enkomi" kalıntıları bu çağda gelişenticaretin merkez şehirlerinden biri olmuştur.[10][12]
Demir Çağı'ndaki aletlerin ve eserlerin çoğuAnadolu kaynaklıdır. Milattan önceki dönemin en zor şart bu dönemde yaşanmıştır. Geliştirilen ve öğrenilen yazı türlerinin çoğu unutulmaya başladığı tahmin edilir. Bunlara rağmen adaya yeni gelen insanlarla kültürel etkileşim devam etmiştir. Salamis ve Soli gibi yeni yerleşim bölgeleri kurulmuştur.[14]
Bu tarihî dönemlerde bulunan taş tabak ve kaplar, pişmiş toprak kaplar, küçük topraktan yapılmışheykeller, idollar,altın vegümüş takılar,balta vesilahlar,tunç,demirden yapılmışok,bıçak,mızrak gibi arkeolojik kazılarla bulunmuş eserler, dünya üzerinde birçok müzede sergilenmektedir.[10]
Antik ve Roma Dönemi Kıbrısının en önemli yerleşim yeri,Salamis
Kıbrıs halkları M.Ö. 1500 yıllarına kadar bağımsız yapılı mahalli idare şeklinde yaşamaktaydı.Mısır ile yapılan ekonomik ve siyasi ilişkiler sonucunda MÖ 1500-1450 yılların kesin olarak III. Tutmosis dönemindeMısır İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi. M.Ö. 1320'ye kadar Hititler veMısırlıların mücadelelerine sahne olduktan sonraHititler M.Ö. 1200'lü yıllara kadar Kıbrıs'ı kendi idaresi altında tutmuştur. Bu dönemdeHitit uygarlığı adayısürgün alanı vebakır ihtiyaçlarını karşılamak için kullandı.[15]
Hitit uygarlığından sonra Mısırfiravunu III. Ramses döneminde yeniden Mısır hâkimiyeti altına girdi. Bu dönemdeDor istilası sebebiyleEge Denizi'ndeki adalardan veAnadolu'dan gelen bazı halklar Kıbrıs Adası'ndakoloni yapılanmasına girdi. M.Ö. 1000 senelerinde ise bu kolonilerin birçoğunu elinde bulunduranFenikeliler adanın tamamının hâkimiyetine sahip oldular.Fenikeliler'in hâkimiyeti M.Ö. 709'daAsurluların Kıbrıs'ı ele geçirmesi ile son buldu. Bu tarihte Kıbrıs'ta bulunan koloni yönetimleri bir araya gelerekAsur hakimiyetini tanımış ve yaptıkları anlaşma ile vergi vermeye başlamışlardır.[16][17]
Asur yönetimi M.Ö. 669'da sona erdikten sonra Kıbrıs, bir müddet bağımsız olarak varlığını sürdürdü. M.Ö. 570 tarihlerinde yeniden Mısır'ın yirmi altıncı hanedanının firavunuII. Amasis dönemindeMısır hâkimiyetine girdi. Bu dönemde Mısırlıların etkisi kıyafet ve çömlekçilikte görülmüştür.[18][19][20]AhamenişPersKralıII. Kambises M.Ö. 525'teMısır'ı ele geçirince Kıbrıs da Pers hâkimiyetine girmiş oldu.Asur veMısırlılar dönemlerinde de olduğu gibi Kıbrıs koloni yönetimlerivergi vermeye devam etmiştir. Ağır vergiler yüzünden birçok kez koloni (veya krallık) yönetimleri ayaklanmıştır.MakedonyalıBüyük İskender'in M.Ö. 333'tePerslere karşı kazandığıİssus Savaşı'ndan sonra Kıbrıs'ta,Antik Yunanistan hâkimiyeti başlamış ve Büyük İskender, krallıklara kuşatma sırasında yardımcı oldukları içinözerklik tanımıştır.[21][22]
Kıbrıs, Roma İmparatorluğu döneminde tek başına bir eyaletti
M.S. 394 yılında imparatorluğun parçalanması sonucundaBizans İmparatorluğu'nunFenike,Filistin,Suriye veKilikya'ya bağlı bir ili hâline getirildi.[17][23] Bizans hâkimiyeti ile Kıbrıs Adası'nda büyük değişiklikler meydana gelmiş,Hristiyanlığın doğuşunda bu dini ilk kabul eden Roma vilayetlerinden biri olmuş veKıbrıs Ortodoks Kilisesi kurulmuştur.Kilise, İmparator Zeno'nun döneminde bağımsız statüye kavuşmuştu. Hristiyanlığın etkisi ile şehirlerinde önemli yapılar meydana getirilmiş veSalamis şehrinin adıConstantia olarak değiştirilmiştir.[24]
Kıbrıs adasına denizden ilk Arap hücumuOsman bin Affan halife ikenŞam'da vali olanMuaviye'nin isteğiyle 649 yılında oldu. Bu seferde Araplar o zamanHerakleios Hanedanı'ndanII. Konstans'ın imparatorluk döneminde, Bizans İmparatorluğu'nun Kıbrıs valisinin merkezi olanSalamis/Constantia'yı kısa süren bir kuşatma sonucu ellerine geçirdiler ve limanı ve liman hizmetleri tesislerini battal ettiler. Adaya ikinci Arap Emevi hücumu, daha önceki yapılan antlaşmayı bozarak, yine Osman bin Affan halife iken Muaviye'nin Şam'da Suriye Eyaleti valiliği sırasında, MS 654'te olmuştur. Bu sefer 500 kadar gemi ile gelen Arap donanması ve adaya çıkan Arap askerleri adayı idareleri altına almıştır. Bu donanma adanın fethini bitirdikten sonra adada 12.000 askeri garnizon bırakmıştır. Bu garnizon adadaki Müslüman ahalinin ve Müslüman etkilerin başlangıcını teşkil etmiştir.[kaynak belirtilmeli]
688'de Bizans İmparatoruII. Justinianos ile Emevi HalifesiI. Abdülmelik, kendilerinden daha önceki İmparator IV. Konstanios ve Halife Muaviye zamanında yapılan antlaşmaya atıf yaparak, aralarında Kıbrıs üzerinde bir antlaşma imzaladılar. Bu antlaşmaya göre Bizans Emevi halifelerine eskisi gibi yılda 1.000 Bizans altını tazminat ödeyecek ve bunun yanında, ek olarak o yıl içinde olan cuma günü sayısı kadar (yaklaşık 50 küsur) atı ve esiri tazminat olarak verecekti. Kıbrıs'tan alınan vergiler eşit olarak iki taraf arasında bölüşülecekti. Bunu başarmak için de Kıbrıs adası askerden arınacak ve iki tarafın da atadığı valiler ile ortak olarak nispeten özerk olarak idare edilecekti. Böylece Kıbrıs Adası 688'den 868'e kadar birKıbrıs Arap-Bizans Kondominiyumu olarak idare edilmiştir. 868'de Bizans İmparatorluğu, meşru imparatorIII. Mihail'i tahttan indirip öldüren Makedonyalılar Hanedanı'nın kurucusu olan köylü asıllıI. Basileios'un eline geçti. Bu imparator hemen Araplara karşı savaş açtı ve Araplarla 280 yıldır birlikte hareket ederek Kıbrıs Adası'nın kondominiyum olarak idaresi, Bizans imparatoru için uygun gelmediği için hemen Bizanslı generallerden Aleksios Kıbrıs'ı fetih için gönderildi ve kondominiyum idaresi böylece 866'da sona erdi.[kaynak belirtilmeli]
Fakat Bizans idaresi uzun sürmedi ve bu sefer Kıbrıs'ın idaresi doğrudan doğruya Arapların eline geçti. Kıbrıs adasında bu Arap iktidarı X. yüzyıla kadar sürdü. Bizans İmparatoruII. Nikiforos'ın 964-966 yıllarında Suriye üzerine 40.000 kişilik bir orduyla sefere çıkması sırasında yüksek patrisiyen sınıflı general Nikitas, Kıbrıs'ı ele geçirip tekrar Bizans idaresi altına almasına neden oldu. Bundan sonra 966 ile 1191 arasında Kıbrıs, bir Bizans İmparatorluğu parçası olarak Bizanslılar tarafından idare edildi.
Üçüncü Haçlı Seferi sırasında İngiltere KralıI. Richard tarafından 1191 yılında Kıbrıs'ın alınmasından sonra Kıbrıs halkının bu yönetimi beğenmeyip ayaklanmaları üzerine adaTapınak Şövalyeleri'ne satıldı. Bu yönetimden de memnun olmayan Kıbrıs halkları 1192 tarihindeBeşparmak Dağları'nda isyan etmeleriyle ada üzerinde daha fazla kalamayacaklarını düşünenTapınak Şövalyeleri, adayı I. Richard'a geri verdi.[25][26] I. Richard, Kudüs KralıGuy de Lusignan'ıKıbrıs Krallığı'na getirdi. Guy de Lusignan, Filistin'den getirdiği adamları ileLüzinyan Hanedanlığı'nı kurarak yaklaşık 300 yıl Kıbrıs'ın bu hanedanlık tarafından yönetilmesini sağladı.[25]Kıbrıs Krallığı 14. yüzyıldaCenevizli tüccarların eline geçti. 1426 yılındaMemlüklüler adayı kendilerine bağladılar. 1489'da da son kraliçe Caterina Cornaro'nun adayıVenediklilere satmasıyla Kıbrıs Krallığı son buldu.[27]
Kıbrıs 1571 yılında adadaki 60 bin askerlik güç ileOsmanlı İmparatorluğu tarafından ele geçirildi.Yeniçeriler'in adaya yerleşmeleri ileAntik Çağ'dan beri ilk kayda değer nüfus değişimi yapılmıştır.[28]
Osmanlılar Kıbrıs'tafeodal sistemi kaldırıpmillet sistemini uyguladı. Adanın imar ve iskânı için, 21 Eylül 1571 tarihli Padişah fermanı ileKaraman Eyaleti'nin belli şehir ve köylerinden adaya mecburi iskan yapılması kararlaştırıldı ve adaya Türkler yerleştirilmeye başlandı. Dört sancağa (Lefkoşa, Mağusa, Girne ve Baf) bölünen Kıbrıs, bir eyalete dönüştürüldü ve adadaKaraman Eyaleti kanunlarının yürürlüğe konulması kararlaştırıldı. Bu sistem altındaGayrimüslimler kendi dini yetkilileri tarafından yönetildi.[kaynak belirtilmeli] Latin egemenliğindeki dönemin aksine,Kıbrıs Kilisesi bağımsızlığa kavuşarakKıbrıs Rumları'nın başı olarak tayin edilmiş, Hristiyan Rum Kıbrıslılar ve Osmanlı yönetimi arasında aracı olarak faaliyet göstermiştir. Bu hal, Kıbrıs Kilisesi'nin RomaKatolik Kilisesi'nin devamlı tecavüzünden kurtulmasına vesile olmuştur.[29]
Girit Savaşı sonrasındaKıbrıs Eyaleti'nin yönetimi 1670 yılında Ege Adaları ve Girit'le birlikte Kaptanpaşalık'a bağlandı.
1745-1814 döneminde, Müslüman Türk Kıbrıslılar, Kıbrıs adasında Hristiyan Rum Kıbrıslılara karşı çoğunluğu oluşturmaktaydı (bu dönemde, Türk Kıbrıslıların sayısı ada nüfusunun %75'ine kadar çıktı) (Drummond, 1745: 150.000'e 50.000; Kyprianos, 1777: 47.000'e 37.000;[30][31] De Vezin, 1788-1792: 60.000'e 20.000; John M. Kinneir 1814: 35.000'e 35,000).[32]
1878 yılında Osmanlı'dan 'Ruslara karşı yardım' vaadiyle yıllık yaklaşık 92.000 altın karşılığında adaBirleşik Krallık tarafından kiralandı. Daha sonra Osmanlı Devleti'ninI. Dünya Savaşı’na girmesi gerekçe gösterilerekBirleşik Krallık tarafından ilhak edildi.
93 Harbi'ndeRus İmparatorluğu karşısında yenilen Osmanlı, Ruslara karşı fazla ödün vermemek amacıyla,[33]Birleşik Krallık'ın isteği üzerineBerlin Antlaşması kapsamında 92.799 sterlin karşılığında[34] adayı 4 Haziran 1878 tarihinden itibaren[35] imzalananKıbrıs Sözleşmesi ile kiralandı.[36] Osmanlı mülkiyeti devam ediyor sayılmakla birlikte, yönetim tamamen Birleşik Krallık'a geçti.[37]Birleşik Krallık adayı "Komiser" diye tabir ettiği yüksek rütbeli yöneticilerle idare etmiştir.[38] 1914'te başlayanI. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın Birleşik Krallık karşısındakiAlmanya'nın yanında savaşa girmesi üzerine Birleşik Krallık adayı 5 Kasım 1914'te ilhak edip adaya vali tayin etti.[39] 1923'te imzalananLozan Barış Antlaşması’nın 21. Maddesi gereğince, Birleşik Krallık'a ilhakı tanındı.[40] 1925 yılında KıbrısCrown Colony olarak ilan edildi ve adaya ilkTürkiye Cumhuriyeti konsolosu atandı.[41]
Ekim 1931'den itibaren RumlarEnosis isteğiyleayaklandı, Rumlar'ın Birleşik Krallık yönetimine karşı ayaklanması sonucu Birleşik Krallık'ın politikası sertleşti. Yunan ve Türk tarihinin okutması, iki ülkenin bayraklarının kullanılması ve Yunan ya da Türk ulusal kahramanlarının resimlerinin sergilenmesi yasaklandı.[42]
Ocak 1950 tarihinde Doğu Ortodoks Kilisesi, Kıbrıs Türk toplumunun boykot ettiği birreferandum düzenledi.[43] Referandumun sonucunda, katılan halkın %90'ı Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi düşüncesi olanenosis lehinde oy verdi.[44] 1955'te Kıbrıslı Rumların kurduğuEOKA örgütü Birleşik Krallık kuvvetlerini adadan çıkarmak için silahlı eylemlere başladı.[45] Bu zaman zarfında Kıbrıs Türkleri de silahlanmaya başladı[46] ve Birleşik Krallık adanın tüm bölümünü kontrolde tutmakta zorlanıyordu.[47] Bu tarihten itibarentaksim isteğinde bulunan Türkler ile enosis isteyen Rumlar birbirleri ile çatışmaya başladı.[48]
24 Nisan 2004 tarihindeBirleşmiş Milletler genel sekreteriKofi Annan tarafından hazırlanan birleşme planı adada referanduma sunulmuştur. Kuzey Kıbrıs plana %35'e karşı %65'le “evet” deyip kabul ederken, Güney Kıbrıs %25'e karşı %75 ile “hayır” deyip kabul etmemiştir.
1 Mayıs 2004 tarihinde adanın Rumlar tarafından yönetilen güney kesimi adanın tamamını temsilen, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adıylaAvrupa Birliği'ne katılmıştır.
Kıbrıs iklimini gösteren harita (kırmızı en sıcak yeri gösterir ve sarı en serin yerleri gösterir)
Kıbrıs, Mayıs ayının ortasından ekim ortasına kadar uzun yazları ve kısa sonbahar ve ilkbahar mevsimleriyle ayrılan Aralık ve Şubat ayları arasında ılık geçen kışları ile yoğun birAkdeniz iklimine sahiptir.Trodos Dağları'nda kışlar genellikle yağmurlu ve kar yağışlıdır (genellikle kıştan önce başlar). Kıbrıs, Akdeniz bölgesinde en sıcak iklimlere ve en sıcak kışlara sahiptir. Yaz ortası (Temmuz ve Ağustos) genellikle sıcaktır, gündüzleri ortalama 35 °C (95 °F) ve gece 25 °C (77 °F) ortalama maksimum kıyı sıcaklığına sahiptir.
^abMiroslav Marcovich, "From Ishtar to Aphrodite"Journal of Aesthetic Education30.2, Special Issue: Distinguished Humanities Lectures II (1996) sayfa 49.
^abcdSarınay, Yusuf., (Ed.) (2000).Osmanlı İdaresinde Kıbrıs (Nüfusu-Arazi Dağılımı ve Türk Vakıfları). Aktaş, Necati; Gültepe, Necati; Kaplan, Mustafa (Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın Nu: 43 bas.). Ankara: T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. ss. 4. sayfa.ISBN 975-19-2592-4.
^Fisher, Fred H.Cyprus: Our New Colony And What We Know About It. London: George Routledge and Sons 1878 pg 13-14.
^Eric Solsten (Derleyen), Cyprus, a Country Study, Washington, D.C.; GPO for the Library of Congress, 1993, s. 12
^abEric Solsten (Derleyen), Cyprus, a Country Study, Washington, D.C.; GPO for the Library of Congress, 1993, s. 12-13
^Osmanlı İdaresinde Kıbrıs (Nüfusu, Arazi Dağılımı ve Türk Vakıflar), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Ankara 2000, s. 11
^Eric Solsten (Derleyen), Cyprus, a Country Study, Washington, D.C.; GPO for the Library of Congress, 1993, s. 16
^Mallinson, William (2005).Cyprus: A Modern History. I. B. Tauris. p. 81.ISBN 978-1-85043-580-8.
^Mallinson, William. "Cyprus a Historical Overview (Chipre Una Visión Historica)" ([1] PDF). Ministry of Foreign Affairs of the Republic of Cyprus website (in Spanish). Retrieved 22 September 2012.
^Archimandrite Kyprianos 27 Mayıs 2015 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi. Istoria Khronoloyiki tis Nisou Kiprou (History and Chronicles of the Island of Cyprus, Ιστορία χρονολογική της νήσου Κύπρου) 1788, s.495
^Mete Hatay, "Is the Turkish Cypriot population shrinking?", PRIO Cyprus Center, 2007, s.19
^Şimşir, Bilal N. (Mart-Nisan-Mayıs 2001)."Ermeni Gailesinin Tarihsel Kökeni Üzerine".Ermeni Araştırmaları Dergisi, Sayı 1. Ermeni Araştırmaları Enstitüsü. 17 Kasım 2015 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:19 Haziran 2009.