James Cleveland "Jesse" Owens (12 Eylül 1913,Oakville - 31 Mart 1980,Phoenix),Amerikalı atlet.1936 Yaz Olimpiyatları'nda dört altın madalya kazanmış, uzun atlamada kırdığı dünya rekoru 25 yıl boyunca geçilememiştir.
Alabama'da doğdu, 8 yaşında ailesiyle beraberCleveland, Ohio'ya yerleşti. Cleveland'de lise öğrencisiykenChicago'da yapılan Okullararası Ulusal Şampiyona'da üç birincilik elde etti (1933).Ohio Eyalet Üniversitesi adına yarıştığı On Büyükler Konferansı (Batı Konferansı) atletizm karşılaşmalarında, aynı gün içinde 100 yardayı 9.4 saniyede koşarak dünya rekorunu egale etti, 220 yardada 20.3 saniye, 220 yarda alçak engellide 22.5 saniye ve uzun atlamada 8.13 metre ile dünya rekorları kırdı (25 Mayıs 1935).
Berlin'deki1936 Yaz Olimpiyatları'nda 100 metrede 10.3 saniye ile dünya rekorunu egale etti. 200 metrede 20.7 saniye ve uzun atlamada 8.06 metre ile olimpiyat ve dünya rekorlarını kırdı (1935'teki dünya rekoru o sırada resmen onaylanmamıştı). Aynı zamanda 400 metrede 39.8 saniye ile dünya rekorunu kıranABD bayrak takımında yer aldı ve yarışın son 100 metresini koştu.Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu (IAAF) kabul ettiği bütün hız koşularındaki dünya rekorlarını bir süre tek başına ya da başkalarıyla birlikte elinde tuttu.
Nazi lideriAdolf Hitler, yazmış olduğuMein kampf adlı kitaptaAryanları insanlığın en üstün hali olarak görmüş, ona göre bu en değerli etnik tür insanlık uygarlığının yaratıcısıydı. Aryanların kimler olmadığını söyleyerek tanımlayan Hitler onların siyahi, Doğulu ve Yahudi olmadığını belirtmiştir.[1] DolayısıylaNazi Almanyasında düzenlenen Olimpiyat Oyunlarında Nazi ideolojisine göre Aryan ırkına mensup Almanların, en üstün ırk olarak diğer ırkları ve siyahileri geçmeleri bekleniyordu. Jesse Owens kazandığı galibiyetle bu ideolijinin çıkarımlarını çürütmüştür. Owens'ın zafer kazandığı yarış sırasında Hitler'in stadyumdaki varlığı ve stadyumu terk edişine dair farklı rivayetler mevcuttur, ilaveten sanılanın aksine sıradan Almanların Owens'a büyük ilgi gösterdiği de dönemin tanıkları tarafından ifade edilmektedir.[2][3]
ABD'deırkçılığın egemen olduğu bir dönemde olağanüstü başarılar kazanan atlet, ülkesine döndüğü büyük sıkıntılar yaşar.New York'da onurunaWaldrof-Astoria Otelinde düzenlenen geceye derisinin renginden dolayı binanın ön kapısından giremez.[4] Sporcu başardığı olağanüstü başarının ardındanABD BaşkanıFranklin Delano Roosevelt tarafındanBeyaz Saray'a çağrılmaz, tebrik bile edilmez.[4] Hayatının geri kalan kısmında sürekli olarak maddi sorunlarla boğuşan sporcu bir dönem para karşılığında atlarla yarışmasını eleştirenlere cevaben altın madalyaların yenilebilir olmadığını, utanılacak bir şey yaptığını düşünmediğini söylemiştir.[4]
Atletizmi bıraktıktan sonra gençleri yetiştirmeye yönelik faaliyetlerde görev aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı adınaHindistan'a veUzak Doğu'ya iyi niyet gezileri yaptı,Illinois Eyaleti Spor Komisyonu Sekreterliğini üstlendi ve halkla ilişkiler uzmanı olarak çalıştı.
Owens, 32 yaşından başlayarak 35 yıl boyunca günde bir paket sigara içicisiydi.[5] Aralık 1979'dan başlayarak, son derece agresif ve ilaca dirençli birakciğer kanseri türüyle ara sıra hastaneye kaldırıldı. 31 Mart 1980'deArizona,Tucson'da eşi ve diğer aile üyelerinin yanında, 66 yaşında öldü.[6]Chicago'daki Oak Woods Mezarlığı'ndaki Anılar Gölü'nün yanına gömüldü.
ABD BaşkanıJimmy Carter, Owens'ın Olimpiyat boykotunu iptal etme talebini görmezden gelmesine rağmen, öldükten sonra Owens'a saygı duruşunda bulundu: "Belki de hiçbir atlet insanın tiranlığa, yoksulluğa ve ırksal bağnazlığa karşı verdiği mücadeleyi bundan daha iyi simgeleyemezdi" sözlerini dile getirdi.