27 Temmuz 1984 (75 yaşındaydı) Lozan,İsviçre (kalp krizi)
Boy
1,8 m (5 ft 11 in)
James Neville Mason (d. 15 Mayıs 1909 – ö. 27 Temmuz 1984),İngiliz sinema oyuncusu.
1930'lu ve 1980'li yıllar arasında sinemada aktif olarak çalışan Mason, hem İngiltere hem de ABD sinemasının yıldız oyuncusuydu. Üç kezOscar'a aday gösterilen MasonBir Yıldız Doğuyor (A Star Is Born) (1954) filmiyle deAltın Küre ödülünü almıştı. James Mason'ın sinemaya yönetmen, senaryo yazarı ve yapımcı olarak da katkıları oldu. Karakter ve drama ağırlıklı rollerde bulunmuştur.[1]
Kulağa çok hoş gelen akıcı bir ses tonuna sahip bu zarif tavırlı aktörün kendisine önerilen bütün rolleri kabul etmek gibi bir özelliği de vardı. Bu çalışkan sanatçı yarım asır süresince 150 kadar filmde kötü adamlardan, romantik aşıklara, askerlerden asillere kadar çok çeşitli karakterleri canlandırdı. Ödül de kazandığıA Star Is Born (1954) veyaThe Reckless Moment (1949) gibi muhteşem filmlerdenBloodline (1979) gibi çok vasat olanlarına kadar çok farklı türlerden filmlerde rol aldı.[2] 1947'de ABD'ye yerleşmişti, 1962 yılında ise temelli olarakİsviçre'ye yerleşti ve ölümüne kadar orada kaldı.Oscar ödül törenlerine katılmaktan hoşlanmıyordu,The Verdict'le (1982) son kez Oscar'a aday gösterildiğinde bu törene katılmıştı.
James Mason, 15 Mayıs 1909 tarihindeİngiltere'deYorkshire'e bağlı sanayi yerleşkesi Huddersfield'de varlıklı bir yün tüccarının oğlu olarak dünyaya geldi, doğduğunda verilen adı James Neville Mason'dı. Okulda başarılı bir öğrenci olan MasonMarlborough kolejini bitirdikten sonra 1931'deCambridge üniversitesinden mimarlık diplomasını aldı. Okul piyeslerindeki birkaç rol dışında oyunculukla pek ilgilenmemişti.Büyük buhran yıllarında mimarlıktan ziyade oyunculukla hayatını kazanmanın daha kolay olacağını düşündü. Vakit buldukça repertuvar tiyatrolarına gidiyordu ve "The Rascal" adlı oyunda ilk kez profesyonel olarak rol aldı, 1933'te "Gallows Glorious" adlı oyunla da Londra West End Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. Bir yıl kadar sonra Londra'nın ünlüOld Vic tiyatrosundaTyrone Guthrie veAlexander Korda gözetiminde çalışmaya başladı. Mason, Old Vic'te çalışırken 1935 yılında ilk sinema filmi olanLate Extra'da rol aldı.
1930'lar boyunca aralarındaThe High Command'in (1937) de olduğu birçok düşük bütçeli sıradan yapımda rol aldıktan sonra nihayetI Met a Murderer (1939) adlı filmle ilk kişisel çıkışını yaptı. Bu filmin sadece başrolünü oynamakla kalmadı, senaryosuna ve yapımına da katkıda bulunduğu gibi bir de başrolünü paylaştığı Pamela Kellino (Mason) ile evlendi.
Birkaç yıl sonraThe Man in Grey (1943) adlı melodramda sadist Lord Rohan rolü ile İngiltere'nin en ünlü sinema yıldızı oldu, yine Gainsborough stüdyoları için yaptığı tarihi dramlarFanny by Gaslight (1944) veThe Wicked Lady (1945) filmleriyle de ününü perçinledi. NihayetThe Seventh Veil'de (1945) canlandırdığı katı ve acımasız piyano hocası rolü ile uluslararası alanda da tanınmış bir star oldu. Aynı konumda olan birçok İngiliz oyuncunun yaptığı gibi hemenHollywood'a gitmek yerine İngiltere'de kalmayı tercih etti ve en beğendiğim filmlerimden birisi dediği,Carol Reed'inOdd Man Out'unda (1947) insan avından kaçan birIRA liderini canlandırdı.
Nihayet 1947 yılında ünlü bir yıldız olarak gittiği Hollywood'da uzun vadeli stüdyo kontratlarını geri çevirdi ve Hollywood'un en çok iş yapan bağımsız aktörlerinden biri oldu. 1949'daABD'deki ilk filmi olanMax Ophüls'ünCaught'undaBarbara Bel Geddes'la başrollleri paylaştı, aynı yılVincente Minnelli'ninMadame Bovary'sindeGustave Flaubert'i canlandırdı, yıl bitmeden yine bir Ophüls filmi olanThe Reckless Moment'ta rol aldı. Mason savaş karşıtı tutumunu açıkça ortaya koymuş biriydi veII. Dünya Savaşı sırasında askerlik yapmayı reddetti.[3]
1952'deBuster Keaton'ın eski evini satın aldı ve evin restorasyonu sırasında evde kayıp olduğu zannedilen Keaton'a ait birkaç makara film buldu, filmlerin tarihi önemini çabucak kavrayan Mason bunların sorumluluğu üstlenerek koruma altına aldı.[3]
Hollywood'a kısa bir mola verip İngiltere'ye döndü ve 1952'de karısıyla başrolü paylaştıklarıThe Lady Possessed'de oynadı, aynı zamanda senaryosunu yazıp yapımcılığını da üstlendi. Ertesi yılCarol Reed'inThe Man Between'inde (1953) rol aldı.The Child'la (1954) bu kez kameranın arkasına geçti, bu kısa film daha sonra yine yönetmenliğini yapacağı belgeselRome in Madrid (1964) hariç tutulursa yönettiği ilk ve son sinema filmi olacaktır.
Tekrar Hollywood'a dönen Mason, başrolünüJudy Garland'la paylaştığıGeorge Cukor'un şatafatlı yeniden yapım filmiA Star Is Born'la (1954)Oscar'a aday gösterildi. Aynı yılJules Verne uyarlaması20,000 Leagues Under the Sea'de (1954) megalomanKaptan Nemo'yu canlandırdı. 1956'daNicholas Ray'ın sert aile dramıBigger Than Life'ta ilaç bağımlısı munis aile babasını canlandırdı, bu Hollywood'un reçeteli ilaç bağımlılığına eğildiği ilk filmlerden biriydi. Filmin yapımcılığını da üstlenen Mason, filmin gişe başarısızlığı üzerine yapımcılıktan soğudu ve sadece oyunculuğa yoğunlaşmaya karar verdi. 50'lerin sonundaIsland in the Sun'da (1957) bir plantasyon sahibini,Cry Terror!'da (1958) bir psikopatın gönülsüz işbirlikçisini,Journey to the Center of the Earth'te (1959) bir maceraperesti ve nihayet yine 1959'daAlfred Hitchcock'un şaheseriNorth by Northwest'teCary Grant'ın peşindeki kötü adamVan Dam 'ı oynadı.
1960'ta yine Hollywood'dan uzaklaşan Mason bir ingiliz draması olanThe Trials of Oscar Wilde'da yardımcı bir rol üstlendi. İngiliz vatandaşlığını muhafaza etmek kaydıyla iki yıl sonra ailesiyle birlikte temelli olarakİsviçre'ye yerleşti. 1962'deVladimir Nabokov'un aynı adlı ünlü romanından uyarlananStanley Kubrick filmiLolita'da acı çekenpedofil profesörHumbert Humbert gibi zor bir rolü üstlenmekle büyük bir risk aldı (rol devrin birçok ünlü aktörü tarafından geri çevrilmişti). Bu cesareti ve filmdeki performansı Kubrick'i çok etkilemişti, bu nedenlere film setlerine konuk kabul etmemesiyle ünlü Stanley Kubrick onu yıllar sonraThe Shining'in (1980) setinde ağırladı, bu ziyaretVivian Kubrick'in çektiği "Making 'The Shining' " (1980)(The Shining'in Yapım Öyküsü) adlı TV belgeselinde de görülmektedir.[3]
1964'te sansasyonel bir boşanmanın ardından nefes almadan çalışmayı sürdürdü, bu dönemde hem İngiliz hem de Amerikan filmlerinde yardımcı rollerde oynadı.Genghis Khan (1965) veThe Yin and Yang of Dr. Go (1971) gibi sıradan filmlerdeki birbirine benzeyen rollerden sonra tekrar ağırlığını koydu veThe Pumpkin Eater'da (1964) ayrıksı bir rol olan zampara ve şehvet düşkünü bir adamı oynadı.Anthony Mann'ın tarihi epik filmiRoma İmparatorluğu'nun Çöküşü (1964) veLord Jim (1965)'te yardımcı rollerde göz doldurdu. Romantik komediGeorgy Girl (1966) ile ikinci kezOscar'a aday gösterildi.I. Dünya Savaşı epiğiThe Blue Max'ta (1966) Alman havacıGeneral Kont von Klugermann 'ı canlandırdı. 1967'deSidney Lumet'in yönettiğiJohn Le Carré uyarlamasıThe Deadly Affair'de bir İngiliz ajanını canlandırdı. Ertesi yıl Lumet birÇehov uyarlaması olanThe Sea Gull'da (Martı, 1968) tekrar Mason'a rol verdi. 1969'daMichael Powell'ınAge of Consent'inde oynarken filmin setinde ikinci eşi Clarissa Kaye ile tanıştı ve 2 yıl sonra evlendiler.
1970'lerde de üretkenliğini devam ettirdi. Cinayet gerilim filmiThe Last of Sheila (1973), TV filmi "Great Expectations" (1974) veMandingo'dan sonra (1975)Voyage of the Damned'de (1976)Küba Başkanını,Sam Peckinpah'ın ilk ve tek savaş filmiCross of Iron'da (1976) bir Alman Albayı canlandırdı. TV filmiJesus of Nazareth'teki (1977) rolü benzersiz ağırbaşlı havasına tam oturdu, ertesi yılWarren Beatty'nin çok sevilen romantik fantezisiHeaven Can Wait'teki (1978) tanrımsı Mr. Jordan rolüyle mizaha da yatkın bir oyuncu olduğunu kanıtladı. 70'ine merdiven dayadığı halde genelde hiçbir rolü geri çevirmiyordu. Nazilerin 1970'lerde Hitler'i klonladıklarıThe Boys From Brazil'de (1978)Laurence Olivier veGregory Peck'le başrolleri paylaştı.Sherlock Holmes uyarlamasıMurder by Decree'de (1979)Christopher Plummer'ın karşısındaDr. Watson oldu, aynı yıl yine bir TV filmi olanSalem's Lot'da uğursuz bir antikacıyı oynadı. Aynı yıl uluslararası geniş bir kadroyla çekilen ama pek beğenilmeyen vasat filmBloodline'da (1979) Sir Alec Nichols rolünde yine de filmin en dikkate değer oyuncularından biriydi.
James Mason 1981 yılında bütün bu yoğun işlerinin arasındaBefore I Forget (Unutmadan) adlı bir otobiyografik kitap yazmaya da vakit bulabildi. Ertesi yılSidney Lumet'in yönettiği mahkeme dramıThe Verdict'te (1982)Paul Newman'la karşılıklı oynadılar, bu filmle de üçüncü ve son kezOscar'a aday gösterildi. Yaşı ilerlediği için Akademi'ye karşı biraz daha yumuşamıştı ve ilk kez olarak bu ödül törenine katıldı.The Shooting Party (1984) sinema için yaptığı son film olmuştur, aynı yıl iki de TV filminde gözüktü.
27 Temmuz 1984 tarihindeİsviçre'ninLozan kentindeki evinde kalp krizi geçirerek hayata veda etti. 75 yaşındaydı.[1][2] Cenazesinin yakılmasını vasiyet etmişti. Ancak külleri 16 yıllık bir gecikmeyle İsviçre'nin Vaudkantonunda bulunan Corsier-sur-Vevey kasabasındaki mezarlığa, eski dostuCharlie Chaplin'in mezarının biraz ötesine gömüldü.[4]
Before I Forget (Unutmadan) - James Mason'un yazdığı tek kitap anılarını topladığıotobiyografik eseriBefore I Forget 'tir. İlk baskısı 7 Eylül 1981'de yapılan kitapHamish Hamilton kitabevi tarafındanLondra'da yayımlanmıştı. Kitabın desenlerini de de bizzat Mason çizmiştir.ISBN 0-241-10677-X,ISBN 978-0-241-10677-8[5][6]