Yunan mitolojisinde,Hylas,Herakles'in (Roma'da Herkül ) refakatçisi ve hizmetçisi olarak görev yapan bir gençti.Naiadlar(su perileri) tarafından kaçırılması, antik sanatın bir temasıydı ve Batı sanatı için sık kullanılan bir konu oldu.
Herakles, Theiodamas'ı savaşta öldürdükten sonra, Hylas'ı silah taşıyıcısı olarak aldı ve ona bir savaşçı olmayı öğretti. ŞairTheokritos (yaklaşık MÖ 300),Herakles ve Hylas arasındaki aşk hakkında şunları yazdı: "Güzel olanda güzelliği gören ilk ölümlüler değiliz. Hayır,Amphitryon'un vahşiNemea aslanı'nı yenen bronz yürekli oğlu bile bir oğlanı severdi - bu oğlan saçları bukleler halinde sarkan büyüleyici Hylas'tı. Ve sevgili oğlu olan bir baba gibi, Hylas'a, Herakles kendisini güçlü ve ünlü yapan her şeyi öğretti."
Herakles, Hylas'ı da yanına alarakArgonotlar Seferine katıldı, böylece Hylas da Argonotlardan biri oldu.Misya'daPegae bölgesinde baharın naiadları (su perileri), Hylas'ı görür görmez aşık oldu ve onu alıp kaçırdılar. Hylas, ağlayarak suyun içinde kayboldu. Hylas'ın ortadan kaybolması Herakles'i çok üzdü, bu yüzden Polyphemus ile birlikte uzun bir süre aradı. Argo gemisi, seferine onlarsız devam etti. LatinValerius Flaccus'un Argonatikasına göre Hylas'ı bir daha bulamazlar çünkü Hylas da nymphalara aşık olur ve "onların aşkı ile gücünü" paylaşmayı tercih eder.Rodoslu Apollonios'un anlattığı versiyonda ise, deniz tanrısıGlaukos, Argonautlara "bir nymphanın Hylas'a kalbini kaptırdığını ve onu kocası yaptığını" bildirir. Öte yandan Theokritos, nymphaların, Herakles, Hylas'ın çığlıklarını duymasın diye suyun altında ağzını kapadıklarından bahseder.
Argonotlar,Kizikos Adası'ndan sonraMisya'ya vardığında dostça karşılanırlar. Hylas, Herakles'e sofra kurmak için tunç bir sürahi ile su doldurmak için yakındaki pınara gider. Ancak pınarın nymphaları Hylas'ı görür görmez ona aşık olur ve kaçırırlar. ArgonotlardanPolyphemos, Hylas'ın sesini duyar ve hemen Herakles'e haber verir ve birlikte Hylas'ı aramaya başlarlar.
Ancak Argonotlar durumdan habersiz yola çıkarlar ve bir süre sonra üç arkadaşlarının kayıp olduğunu fark ederler.Telamon,Iason'u onları bile bile geride bırakmak ile suçlar ve mürettebat kavga etmeye başlar. Deniz tanrısı Glaukos gelir ve olan bitenin tanrıların isteği olduğunu söyler. Herakles, kalan görevlerine devam etmek için dönecektir, Polyphemos’un Misya'da bir ülke kuracağını ve Hylas’ın nympha ile evlendiğini söyler. Böylece tartışmayı sonlandırır.
Iason, Argonot seferi mürettebatı olmak için tüm şehirlerdenIolkos'a en iyi savaşçıları çağırır.Alkmena'nın oğluHerakles ve Hylas da sefere katılır. Ago gemisi kuş gibi uçarakPhasis'e ulaşır. Çimenli bir çayırda akşam yemeği yerler. Hylas, Herakles ve Telamon'a pirinç bir maşrapa ile su aramaya gider ve yerin eğim yaptığı yerde bir pınar gözüne çarpar, yemyeşil çevresinde hızla akmaktadır pınar. Kırmızı kırlangıç otu, solgun renkli baldırıkaraotu ve bataklıkta nadir bir cümbüş vardır. Pınarın havuz yaptığı yerin ortasında, su perilerini görür. Malis ve Eunica, hızla sarılır. Ardından genç Nychea delikalının eline eğilir. Hylas, maşrapasını doldurur. Ancak nymphalar, Hylas'ın duyularını sarsarlar ve onu suya düşürürler. Nymphalar onu kucağına yatırıp, kederini, büyülü sözlerle giderirler. Ancak Herakles, Hylas için endişelenir. Herakles yanından hiç ayırmadığı değneği vardır ve İskit bilmişliği ile yayını gerer. Göğsünden derin derin "Hylas" diye üç kez bağırır. Hylas sesi duyar ama insanın zor duyabileceği bir tonda cevap verir. Su, Hylas ve Herakles birbirine çok yakın olmasına rağmen onları uzaklaştırır. Herakles, dağların arasından gelen yavru geyik sesini duyar ve öldürücü bir aslan gibi hızla ayak basılmamış çalılılara girer. Aşıklar manyaktır ve Hylas'ın aşkı için düşünmeden davranır. Herakles, uzak tarlaları ve tepeleri dolaşıp, onu arar. Bu esnada Herakles, Iason'a verdiği sözü unutur. Argonotlar onları bekler ama akşam olasına rağmen Herakles dönmez. Böylece Argonotlar, onları rüzgarlı Phasis ve Colchian kumsalında bırakıp giderler.
Hylas venymphaların hikâyesi Edmund Spenser'ınThe Faerie Queene, Canto XII, Stanza 7'nin 3. Kitabında anlatılır:
Ya da o çok sevgili olan aynı zarif delikanlı Büyük Alcides, o öldüğünde Birçok gözyaşıyla kadın gibi ağladı, Ve her ormanı ve her vadiyi Hylas'ın adıyla doldurdu; Periler bile "Hylas" diye ağladı.
Hylas,Christopher Marlowe'unEdward II adlı oyununda da bahsedilir: "Hylas, Herakles'in daha fazla yas tutmadı / Sürgününden beri benim olmadın" (Perde I, Sahne I, satır 142-3) veOscar Wilde'daDorian Gray'in Portresi, Bölüm 11'de: "...ve ziyafetteGanymedes ya da Hylas olarak hizmet etmesi için bir çocuğu güzelleştirdi."
Hylas,Charles Kingsley'in romanıHypatia'nın 18. bölümünde, Gotlar tarafından kurtarılan Vali Orontes'in güvenlik için çoğunluğu kadınların yaşadığı bir eve götürüldüğü ve kendisini "İkinci bir Hylas" olarak gördüğü zaman bahsedilir.
Hylas, Thomas Hardy'ninÇılgın Kalabalıktan Uzakta'da da bahsedilmiştir. : "Tekrar seslendi: vadiler ve en uzak tepeler, denizcilerin Mysia kıyısındaki kayıp Hylas'ı çağırdıkları zamanki gibi çınladı; ama koyun yoktu."