Handikap ilkesi, ilk olarakbiyologAmotz Zahavito tarafından 1975 yılında önerilen bir hipotez olup[1][2][3] birbirlerini yanıltma veya blöfle bir şeyi elde etmek amacında olan hayvanlar arasında evrimin "dürüst" ve güveniliriletişim sinyallerinin de oluşmasına yardımcı olduğunu açıklar. Bu anlamda Handikap ilkesi, güven verici sinyallerin ve buna dair işaretlerin, gönderen birey için çok kıymetli olması gerektiğini ve belli bir özelliğe daha az sahip olan bircanlı bireyin buna gücü yetmeyeceği şekilde gönderen için pahalıya mal olması gerektiğini öne sürer.
Bu teoriye göre, örneğincinsel seçilim söz konusu olduğunda, daha gelişmiş biyolojikuyum gücüne sahip hayvanlar, bu sosyal durumlarını göstermek için, bu durumlarını etkin şekilde düşüren ve sabotaj edendavranışlar veyamorfolojik özellikler geliştirmek yoluyla buna dair işaret verir ve dikkat çekerler. Handikap ilkesinin ana fikri,cinsel yolla seçilen özelliklerin, basitçe bir kaynağı boş yere harcayarak bu şekilde bir israf edebilme yeteneğine sahip olduğunu gösteren sinyallerin yollandığı gösteriş amaçlı tüketim gibi işlediğidir. Alıcı, gönderilen bu sinyallerin aranılan nitelikli özelliklere ve uyum gücüne sahip bir birey tarafından gönderildiğini anlar çünkü daha düşük niteliklere sahip bir birey bu tür abartılı ve boşuna ziyan edilen sinyalleri hayatı pahasına geliştirmeyi göze alamaz.
Bu fenomenin genel geçerliliği hakkında bazı tartışma ve anlaşmazlıklar mevcut olup Zahavi'nin bu handikapların biyolojideki kapsam ve önemine dair görüşleri ana akımın dışında kalır.[4] Bununla birlikte, Handikap fikri, bu alandaki pek çok araştırmacının teorinin hayvanlar arasındaki iletişimin bazı yönlerini açıkladığına inandıkları için çok etkili olmuştur.[5][6][7]
Amotz ve Avishag Zahavi'nin Handikap İlkesi adlı eserinde de incelenenArabistan Yedikardeşleri kuşlarının (Turdoides striata) davranışları bu açıdan ilginçlik taşır. Gruplar halinde yaşayan bu kuşlar akraba olmayanlarla bile yiyeceklerini paylaşır, kamusal fayda için kendilerini feda eder, tüm çocuklara ortaklaşa bakar ve karşılıksız özveriye dayalı davranışlar geliştirerek adeta birer fazilet abidesi gibi davranırlar. Arabistan Yedikardeşlerinde en “faziletli” olanlar dişiler tarafından en cazip kabul edildikleri için bireysel düzlemde biyolojik avantaj elde ettikleri gibi, bu süreç sonunda toplumsal bir fayda da sağlanır. Bireysel ve toplumsal çıkarları böylesine ince bir ustalıkla birleştiren bu kuşlar, daha ziyede rekabetçiliğe ve bencilliğe vurgu yaptığı düşünülenseçilim mekanizmalarının başka yönleri olduğunu da göstermektedir.[8]