Taştan aletler, bundan yaklaşık 1.8 milyon yıl önce Fransa'da ilkel insanın bulunduğunu kanıtlamaktadır.[1] Bölgede ilk modern insan 40.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.Fransa tarihi için ilk yazılı kayıtlarDemir Çağı'ndan itibaren bulunmaktadır. Günümüzdeki Fransa,Galya olarak bilinen birRoma İmparatorluğu eyaletinin üstüne kuruludur. Romalı tarihçiler, bölgede, dil farkıyla ayrılan üç büyük etnik grubun varlığını ortaya koymuşlardır: Galyalılar,Akuitanlar veBelgalar. En büyük ve bölgeye en hakim grup olan Galyalılar, Galyaca konuşanKeltlerdi.
MÖ bin yıllık süre içerisinde, Yunanlar, Romalılar veKartacalılar Akdeniz kıyılarında ve civar adalarda koloniler kurmuşlardı. Milattan önce 2. yüzyılın sonlarındaRoma İmparatorluğu, Galya'nın güneyiniGallia Narbonensis'in bir vilayeti olarak topraklarına kattıktan sonra,Jül Sezar komutasındaki Roma orduları Galya'nın geri kalanını da MÖ 58-51 yılları arasında yapılanGalya Savaşları'nda fethetmiştir. Bu olay, Galya ve Roma kültürlerini yakınlaştırmış, Galya Roma İmparatorluğu'yla bütünleşmiştir.
Roma İmparatorluğu'nun daha sonraki dönemlerinde Galya, muhacirlikten veBarbar akınlarından, özellikle deCermenlerden nasibini almıştır. 5. yüzyıl sonlarında, Frank kralıI. Clovis, Galya'nın büyük bir bölümünü kendi hükümdarlığı altında birleştirmiş ve bölgeyi yüzyıllar boyu sürecek olanFrankların hakimiyetine zemin hazırlamıştır. Franklar 8. yüzyıla kadar Clovis'in mensup olduğuMerovenj Hanedanlığı tarafından yönetilse de bu sürecin ardından en önemli hükümdarları Şarlman olan Karolenj Hanedanlığı yönetimi devr almıştır.[2]Şarlman'ın döneminde bölgedeki Frank egemenliği doruğa ulaşmıştır. Şarlman'ınKarolenj İmparatorluğu'nun batısında doğan Orta ÇağFransa Krallığı,Hugh Capet tarafından 987 yılında kurulan Capet Hanedanlığı himayesinde önem kazanmıştır.
Son gerçekCapet Hanedan ailesi üyesinin 1328'deki vefatı,Valois Hanedanı vePlantagenet Hanedanı arasındaYüz Yıl Savaşı olarak da bilinen çatışmalara sürükleyen vekalet krizine neden oldu. Resmi olarak savaş, 1337'deVI. Filip'in Akuitan Düklüğü'nü, varis olan; Fransız tahtının Plantagenet talibi,III. Edward'dan alma çabasıyla başladı.II. Jean'ın yakalanması ve fidyeyle serbest bırakılmasını da içeren Plantagenet zaferlerine rağmen, savaşın devamında şans Valois Hanedanı'na gülmeye başladı. Bunun yanında sıradan bir Fransız genç kız olanJeanne d'Arc Fransız güçlerini İngilizlerin üstüne sürerek kendini ulusal bir kahraman olarak benimsetip bu savaşın önem arzeden figürlerinden biri olmuştur. Savaş, 1453'te Valois zaferiyle sonlanmıştır.
Yüz Yıl Savaşı'nda kazanılan bu zafer, Fransız milliyetçiliğini yüceltmiş ve Fransız monarşisini güçlendirmiştir.Ancien Régime olarak bilinen dönemde, Fransa merkezi birMutlak monarşi ile yönetilmeye başlanmıştır. Sonraki yüzyıllarda,Fransa Rönesans veReform hareketlerine sahne olmuştur. Fransız Din Savaşı'nın en can alıcı noktasında, Fransa son Valois kralı olanIII. Henri'nin rakip fraksiyonlar olanBourbon Hanedanı veGuise Hanedanı ile savaşmaya başlamasıyla yeni bir veraset krizinin içine düştü. Navarre Kralı ve Bourbon ailesinin veliahtıIV. Henri çatışmada üstün gelmiş ve Fransız Bourbon Hanedanlığı'nı güçlendirmiştir. 16. yüzyılda gelişen birFransız Sömürge İmparatorluğu kurulmuştu. Fransa'nın politik gücü, Versailles Sarayı'nın da yapım emrini veren, "Güneş Kral"XIV. Louis'nin hükümdarlığı döneminde doruk noktasına ulaşmıştır.
Fransa,I. Dünya Savaşı'ndaÜçlü İtilaf'ta yer almış; Birleşik Krallık, Rusya, İtalya, Japonya, Birleşik Devletler ve bazı küçük müttefik devletler birlikte Almanya veİttifak Devletleri'ne karşı savaşmıştır.
Fransa,II. Dünya Savaşı'ndaMüttefik Devletler arasında yer almasına rağmen, 1940 yılındaNazi Almanyası tarafından ele geçirilmiştir.Üçüncü Cumhuriyet tasfiye edilmiş, ülkenin büyük bir kısmıMihver Devletleri tarafından kontrol altına alınmış, ülkenin güneyi işbirlikçiVichy Hükümeti'ne bırakılmıştı. 1944'te kurulanÖzgür Fransa'nın ardındanDördüncü Fransa Cumhuriyeti kurulmuş, ancak on beş yıldan az bir süre mevcudiyetini sürdürebilmiştir. 1958'de yaşananCezayir Krizi ile birlikte Dördüncü Fransa Cumhuriyeti çökmüş veCharles de Gaulle önderliğindeBeşinci Fransa Cumhuriyeti kurulmuştur. 1960'lardakiDekolonizasyon hareketiyle birlikte çoğuFransız Koloni İmparatorluğu bağımsız hale gelmiş, daha küçük bölgeler ise denizaşırı eyaletler veDenizaşırı kolektiviteler haline gelmişlerdir. II. Dünya Savaşı'ndan beri Fransa, BM Güvenlik Konseyi'nin veNATO'nun kalıcı üyesidir. 1945'ten sonraki birleşme hareketinde merkez bir rol oynamış veAvrupa Birliği'nin oluşumuna katkıda bulunmuştur. Ekonomik büyümedeki yavaşlık ve etnik azınlıklarla yaşanılan sorunlara rağmen, 21. yüzyıldaki güçlü ekonomik, kültürel, askeri ve politik önemini korumaktadır.
1968'deChilhac ve 2009'daLézignon-la-Cèbe'de bulunan taştan aletler bundan yaklaşık 1,8 milyon yıl önce ilkel insanın bölgede bulunduğunu kanıtlamaktadır.[1]
Avrupa'daNeandertallerMÖ 400.000 yılından itibaren varlık göstermiş,[3] ancak muhtemelen bir soğuk hava döneminde modern insanla yaşadıkları rekabet sonucu soyları bundan 30.000 yıl önce tükenmiştir. İlk modern insanlar -Homo Sapiens- Avrupa'ya 43.000 yıl önce girmiştir (Üst Paleolitik Dönem).[4]Lascaux ve Gargas'taki (Hautes-Pyrénées'deki Gargas) mağara resimleri veKarnak Taşları bölgedeki tarih öncesi dönemlerin kalıntılarıdır.
Massalia (modernMarsilya) Roma öncesi Galya'daki Yunanların kanıtı gümüş sikke, MÖ 5.-1. yüzyıl
MÖ 600 yılındaPhokaialıİyonyalı Yunanlar, Akdeniz kıyısında günümüzde Marsilya olanMassalia kolonisini kurarak aynı zamanda Fransa'nın en eski şehrinin de temelini atmış oldular.[5][6] Aynı tarihlerde, bazı Kelt kabileleri de Fransa'nın doğu bölgelerini(Germania Superior) kontrol altına almaktaydı ancak bu işgal Fransa'nın geri kalanına yalnızca MÖ 5. ve 3. yüzyıllarda yayılmıştır.[7]
Günümüzdeki Fransa'nın büyük bir kısmını,Belçika'yı, kuzeybatıAlmanya'yı ve kuzeyİtalya'yı kaplayan Galya,Sen Nehri veGaronne Nehri arasında, Romalılar tarafındanGalyalı sayılan veGalya dilini akıcı olarak konuşamayan birçok Kelt ve Belga'yı barındırmaktaydı. Aşağı Garonne'da insanlarLucetia'nın kuzeyinde konuşulan ve birBelçika Dili olanBaskça'yla bağlantılı, antik dilAkuitan dilini konuşmaktaydı. Keltler,Lutetia Parisiorum (Paris) veBurdigala (Bordeaux) şehirlerini, Akuitanlar iseToulouse (Toulouse) şehirlerini kurmuşlardır.
Roma yerleşimlerinden çok önce, Yunan seyrüsefercileri daha sonraProvence olacak bölgeye yerleşmişti. Phokaialılar ise onları Kelt ve Ligurianlılarla komşu ederek çatışmalarına neden olacak,Massalia veNikaia (Nice) gibi önemli şehirler kurmuşlardı.Piteas gibi bazı çok önemli Phokaia coğrafya araştırmacıları Marsilya'da doğmuştur. Keltler, Almanlar ve Akuitanlarla sık sık savaşmış, daha sonra daBrennus'un komuta ettiği bir birlikle Roma'yı istila etmişlerdir (Allia Muharebesi'nin devamında MÖ 393 veya 388 yıllarında).
Ancak Galya'nın kabile yapısı, merkezileşen Roma devletinin ona karşı koymasını engelleyecek kadar hızlı gelişememiştir. MÖ 3.yüzyılda Galya'nın kabile ittifakı, Romalılar tarafındanSentinum veTelamon'da mağlup edilmiştir. MÖ 3.yüzyıl başında Belgalar,Gournay-sur-Aronde veRibemont-sur-Ancre yakınlarındakiArmoricani'yle yapılan bir savaşın ardından, tapınakların bulunduğuSomme çevresindeki bölgeleri ele geçirmiştir.
Kartacalı kumandanHannibal Barca,Cannae'da savaşırken kendi safında savaştırmak için Galyalı askerler satın almıştır. Bu Galya katılımı, MÖ 122'de Roma'nın Provence'ı topraklarına katmasına sebep olmuştur. Daha sonra Roma konsulü -Jül Sezar- tüm Galya'yı işgal etmiştir.Vercingetorix tarafından yürütülen protestolara rağmen Galyalılar Roma saldırılarına dayanamamıştır. Galyalılar, başlardaGergovia'da başarılı olmuşlar ancak daha sonra MÖ 52'deAlesia'da yenilgiye uğramışlardır. Romalılar;Lugdunum (Lyon)veNarbonensis (Narbonne) gibi şehirleri kurmuş böyleceCularo'nun var olmasını sağlayanLucius Munatius Plancus ileMarcus Tullius Cicero'nun mektuplaşmalarına olanak yaratmıştır.[8]
Puvatya Muharebesi'nde (732) Emevilere karşı kazanılan zafer, Müslümanların ilerleyişini durdurdu ve sonraki yüzyılda Avrupa'daki Frenk hakimiyetini sağladı.
486'daSalian Franklarının lideriI. Clovis, Romalı general Syagrius'u Soissons'ta yendi ve ardından kuzey ve orta Galya'nın çoğunu kendi yönetimi altında birleştirdi. Clovis daha sonra Tolbiac'taAlamanni gibi diğerCermen kabilelerine karşı bir dizi zafer kazandı. 496'dapagan ClovisKatolikliği kabul etti. Bu, ona Hristiyan tebaası üzerinde daha fazla meşruiyet ve güç verdi veAryan Vizigotlara karşı ona ruhban desteği verdi. 507'de Vouille'de Vizigot kralıII. Alarik'i mağlup etti ve Akitanya ve Toulouse'u Frank krallığına kattı.
Gotlar, daha sonra İspanya olacak olanToledo'da yok oldular. Clovis, Paris'i başkenti yaptı veMerovenj Hanedanlığını kurdu, ancak krallığı 511'deki ölümünden sonra hayatta kalamadı. Frank miras geleneklerine göre, tüm oğullar toprağın bir kısmını miras alır, bu nedenle dört krallık ortaya çıktı:Paris,Orleans,Soissons veReims merkezli. Zamanla, Frank krallıklarının sınırları ve sayıları değişkenlik gösterdi. Ayrıca bu süre zarfında, aslen kralların baş danışmanı olanSaray Başkanları, Frenk topraklarında gerçek güç haline gelecek; Merovenj krallarının kendileri de figüranlardan biraz daha fazlasına indirgenecekti.
Bu zamana kadarMüslümanlarİspanya'yı fethetti veGüney Fransa Frenk krallıklarını tehdit eden Endülüs'ün bir parçası oldu. Akitanya dükü Odo, 721'deToulosue'da büyük bir işgalci gücü yendi, ancak 732'de bir baskın grubunu püskürtmeyi başaramadı. Saray başkanıCharles Martel, baskın ordusunuPuvatya Muharebesi'nde yendi ve Frank krallığı içinde saygı ve güç kazandı. 751'deKısa Pepin (Charles Martel'in oğlu) tarafından tacın devralınması ileKarolenj Hanedanı kuruldu.
Karolenj gücü, Pepin'in oğluŞarlman döneminde en geniş boyutuna ulaştı. 771'de Şarlman, bir bölünme döneminin ardından Frank topraklarını yeniden birleştirdi, ardından şu andaKuzey İtalya olan yerde (774) Desiderius komutasındaki Lombardları fethetti,Bavyera'yı (788) krallığına kattı,Tuna ovasındakiAvarları yendi (796),Endülüs ile sınırı güneydeBarselona'ya kadar ilerletti (801) ve uzun bir seferden sonraAşağı Saksonya'ya boyun eğdirdi (804).
Başarılarının vePapalığa verdiği siyasi desteğin takdiri olarakŞarlman, 800 yılında PapaIII. Leo tarafından Romalıların İmparatoru veya Batı'da Roma İmparatoru olarak taçlandırıldı; ancak kurduğu imparatorluk oğluI. Louis'nin (814-840) ölümünden sonra ayakta kalamayacaktı. Louis'in oğullarından ikisi -Kel Charles veAlman Ludwig -Strasbourg Yeminlerinde kardeşleriI. Lothar'a karşı birbine bağlılık yemini ettiler ve imparatorluk Louis'in üç oğlu arasında bölündü (Verdun Antlaşması, 843). Son bir kısa yeniden birleşmeden sonra (884-887), imparatorluk unvanı, gelecekteki Fransız krallığının temelini oluşturacak olan batı krallığında tutulmaya son verildi. Daha sonra Almanya olacak olan doğu krallığı, I. Heinrich'in Sakson hanedanıyla devam etti.
Karolenjler döneminde krallıkViking akıncıları tarafından harap edildi. Bu mücadelede Paris Kontu Odo ve kardeşi KralRobert gibi bazı önemli şahsiyetler ün kazandı ve kral oldu. ÜyeleriRobertianlar olarak adlandırılan bu yükselen hanedan,Capet Hanedanının öncülüydü.Rollo liderliğindeki bazı Vikingler Normandiya'ya yerleşmişlerdi ve toprakları diğer akıncılardan korumak için KralIII. Charles tarafından önce kont, sonra dük olarak toprak verildi. Yeni Viking aristokrasisi ile zaten karışık olan Franklar ve Gallo-Romalılar arasındaki etkileşimlerden ortaya çıkan insanlar, Normanlar olarak bilinmeye başladı.
Fransa,Orta Çağ boyunca çok merkezi olmayan bir devletti. Kralın otoritesi idari olmaktan çok dinseldi. Fransa'da 11. yüzyılNormandiya,Flandre veyaLanguedoc gibi eyaletler dışında krallıklarla karşılaştırılabilir bir yerel otoriteye sahip olduklarında, kralın pahasına prenslerin gücünün doruk noktasına ulaşmasıydı.Capetler, Robertianların soyundan geldikleri için, zayıf ve talihsizKarolenj krallarını başarılı bir şekilde deviren güçlü prenslerdi.
Karolenj krallarının, Capet kralları bu unvana kendi prensliklerini eklediklerinde, bir kraliyet unvanından başka bir şeyleri yoktu. Capetler bir bakıma, Kral ve Prens ikili statüsüne sahipti; kral olarakŞarlman'ın Tacı'nı ellerinde tuttular ve Paris Kontu olarak en çokİle-de-France olarak bilinen kişisel derebeyliklerini ellerinde tuttular.
Capet Hanedanı'nın hem Prens hem de Kral olarak topraklara sahip olması onlara karmaşık bir statü kazandırdı. Fransa içindeki iktidar mücadelesine prensler olarak dahil oldular ama aynı zamanda Fransa'da Kral olarakRoma Katolikliği üzerinde dini bir otoriteye sahiplerdi. Capet kralları, diğer prenslere astlarından çok düşmanları ve müttefikleri olarak davrandılar kraliyet unvanlarını kabul ettiler ama sıklıkla da saygısızlık ettiler. Capet otoritesi bazı ücra bölgelerde o kadar zayıftı ki, o bölgelerde haydutlar etkin güç haline gelmişti.
Kralın bazı derebeyleri, Batı Avrupa'nın en güçlü yöneticilerinden biri haline gelecek kadar güçleneceklerdi.Normanlar,Plantagenetler,Lüziyanlar,Hautevilleler,Ramnulfidler veToulouse Hanedanı, Fransa dışındaki toprakları başarıyla kendilerine ayırdılar. Fransız tarihi için bu fetihlerin en önemlisi,Hastings Muharebesi'nden sonraFatih William tarafından yapılan ve İngiltere'yi Normandiya üzerinden Fransa'ya bağladığı içinBayeux işlemesinde ölümsüzleştirenNorman Fethi'dir. Normanlar artık hem Fransız krallarının vasalları hem de İngiltere kralları olarak eşit olsalar da, siyasi faaliyet bölgeleri Fransa merkezli kaldı.
Fransız aristokrasisinin önemli bir bölümü de haçlı seferlerine katılmış, Haçlı devletlerini Fransız şövalyeleri kurmuş ve yönetmiştir.
Monarşi, sonraki yüzyıllarda güçlü baronları alt etti ve 16. yüzyılda Fransa üzerinde mutlak egemenlik kurdu. Fransız monarşisinin yükselişine bir dizi faktör katkıda bulundu. Hugh Capet tarafından kurulan hanedan, 1328'e kadar kesintisiz devam etti veilk doğan evlat yasası, düzenli bir iktidar aktarımı sağladı. İkinci olarak Capetlerin halefleri, şanlı ve eski bir kraliyet ailesinin üyeleri olarak tanınmaya başlandı ve bu nedenle siyasi ve ekonomik açıdan üstün rakiplerine karşı sosyal olarak üstün oldular. Üçüncüsü, Capetler, Fransa'da güçlü bir merkezi hükûmetten yana olanKilise'nin desteğine sahipti. Kilise ile olan bu ittifak, Capetlerin en büyük kalıcı miraslarından biriydi.Birinci Haçlı Seferi neredeyse tamamen Frenk prenslerinden oluşuyordu. Zaman geçtikçe, Kralın gücü fetihler, ele geçirmeler ve başarılı feodal siyasi savaşlarla genişletildi.
Fransa'nın tarihi, 987'te Reims'te toplanan bir meclis tarafındanHugh Capet'in (940-996) kral olarak seçilmesiyle başlar. Capet, "Frankların Dükü"ydü ve ardından "Frankların Kralı" (Rex Francorum) oldu. Hugh'un toprakları Paris havzasının biraz ötesine uzanıyordu; siyasi önemsizliği, onu seçen güçlü baronların aleyhineydi. Kralın vasallarının birçoğu (uzun bir süre İngiltere krallarını da içeriyordu) kendisininkinden çok daha büyük topraklarda hüküm sürüyordu.Galyalılar,Bretonlar,Danimarkalılar,Akitanyalılar,Gotlar,İspanyollar veGaskonlar tarafından kral olarak tanındığı kaydedildi.
Orta Çağ'da manastır yaşamının canlanmasının merkezi olan veKaranlık Çağ'dan sonraki kültürel yeniden doğuşta önemli bir adım olanCluny Manastırı'nın kalıntılarının bir görünümü.
Barselona Kontu Borell, İslami baskınlara karşı Hugh'dan yardım istedi, ancak Hugh, Borell'e yardım etmeyi amaçlasa bile, aksi takdirde Lorraine Dükü Charles ile savaşmakla meşguldü. İspanyol yürüyüşleri giderek daha bağımsız hale geldikçe, diğer İspanyol beyliklerinin kaybı bunu takip etti. İlk Capet kralı Hugh Capet, iyi belgelenmiş bir şahsiyet değildir, en büyük başarısı kesinlikle kral olarak hayatta kalması ve Karolenj davacısını yenerek Avrupa'nın en güçlü hanedanlarından birini kurmasına izin vermesidir.
Hugh Capet'in oğluDindar Robert, Hugh'un ölümünden önce Frankların Kralı olarak taç giydi. Hugh Capet, halefini güvence altına almak için buna karar verdi. II. Robert, Frankların Kralı olarak, 1023'te sınır hattında İmparatorII. Heinrich ile tanıştı. Capet ve Otto hanedanı ilişkilerinde yeni bir aşama kurarak birbirlerinin krallığı üzerindeki tüm iddiaları sona erdirmeyi kabul ettiler. Gücü zayıf bir kral olmasına rağmen, II. Robert'in çabaları dikkate değerdi. Hayatta kalan sözleşmeleri, tıpkı babasının yaptığı gibi, Fransa'yı yönetmek için büyük ölçüde Kiliseye güvendiğini ima ediyor. Bir metresi -Burgundyli Bertha- ile yaşamasına ve bu nedenle aforoz edilmesine rağmen, keşişler için bir dindarlık modeli olarak görülüyordu (dolayısıyla lakabı, Dindar Robert). II. Robert'ın saltanatı oldukça önemliydi çünkü Tanrı'nın Barışı ve Mütarekesini (989'da başlayan) ve Cluniac Reformlarını içeriyordu.
KralI. Philip yönetiminde, krallık, olağanüstü uzun hükümdarlığı sırasında (1060-1108) mütevazı bir toparlanma yaşadı. Saltanatı ayrıca, kişisel olarak seferi desteklemese de ailesini büyük ölçüde içerenKutsal Toprakları geri kazanmak içinBirinci Haçlı Seferi'nin başladığını gördü.
VI. Louis'den (1108-37'e hüküm sürdü) itibaren kraliyet otoritesi daha fazla kabul gördü. VI. Louis, bir bilginden çok bir asker ve savaş çığırtkanı bir kraldı. Kralın vasallarından para toplama şekli onu oldukça gözden düşürdü; açgözlü ve hırslı olarak tanımlandı ve bu, zamanın kayıtlarıyla destekleniyor. Vasallarına düzenli saldırıları, kraliyet imajına zarar vermesine rağmen, kraliyet gücünü güçlendirdi. 1127'den itibaren Louis, yetenekli bir din adamı olanAbbot Suger'in yardımını aldı. Başrahip, küçük bir şövalye ailesinin oğluydu, ancak siyasi tavsiyesi kral için son derece değerliydi. VI. Louis, soyguncu baronların çoğunu hem askeri hem de siyasi olarak başarıyla yendi. VI. Louis sık sık vasallarını mahkemeye çağırdı ve gelmeyenlerin arazilerine el konuldu ve onlara karşı askeri seferler düzenlendi. Bu sert politika, Paris ve çevresindeki bölgelere açıkça bir miktar kraliyet yetkisi dayattı. VI. Louis 1137'de öldüğünde, Capet otoritesini güçlendirmek için çok ilerleme kaydedilmişti.
Abbot Suger'ın siyasi tavsiyesi sayesinde, KralVII. Louis (küçük kral 1131-37, kıdemli kral 1137-80), Fransa üzerinde seleflerinden daha fazla ahlaki otoriteye sahipti. Güçlü vasallar, Fransız kralına saygılarını sundular. Abbot Suger, VII. Louis ileAkitanyalı Eleanor arasındaki 1137 evliliğini Bordeaux'da ayarladı, bu da VII.Louis'i Akitanya Dükü yaptı ve ona önemli bir güç verdi. Ancak çift, Champagne Kontu'na karşı çıkan çatışma sırasında Vitry'de binden fazla insanın yakılması konusunda anlaşmazlığa düştü.
Kral VII. Louis, bu olaydan dolayı derin bir dehşete kapıldı veKutsal Topraklara giderek tövbe etmeye çalıştı. Daha sonraİkinci Haçlı Seferi'ne Fransa Krallığı'nı dahil etti, ancak Eleanor ile ilişkisi düzelmedi. Evlilik nihayetinde papa tarafından feshedildi ve Eleanor kısa süre sonra Normandiya Dükü Henry Fitzempress ile evlendi, o da iki yıl sonraII. Henry olarak İngiltere Kralı olacaktı. VII. Louis bir zamanlar çok güçlü bir hükümdardı ve şimdi İngiltere Kralı olarak kendisine eşit ve Normandiya Dükü ve Akitanya olarak en güçlü prensi olan çok daha güçlü bir vasalla karşı karşıyaydı.
Abbot Suger'in inşaat vizyonu, şimdiGotik mimarisi olarak bilinen şey haline geldi. Bu tarz, Orta Çağ'ın sonlarında inşa edilen çoğu Avrupa katedrali için standart hale geldi.
1911-1914 yılları boyunca iç problemlerle uğraşan Fransa, askerlik hizmetini sosyalistlerin güçlü itirazlarına rağmen üç yıla çıkartsa da dış ilişkilere gereken önemi vermiyordu, 1914 yılında hızla tırmanan Balkan krizi Fransayı hazırlıksız yakaladı ve birinci dünya savaşında küçük bir rol oynamasına neden oldu.