2 Sadece kıta Fransa'sı. 3 Fransız Millî Coğrafya Kurumu verisi. 4 Fransız Tapu İdaresi verisi, suları kapsamaz. 5INSEE kaynağı 6 Büyük Okyanus dışındaki tüm Fransız toprakları. 7 Sadece Büyük Okyanus'taki Fransız toprakları.
8.fr uzantısına ek olarak, bazı Fransız bölgelerinde farklı Internet TLD'leri de kullanılır:.re,.mq,.gp,.tf,.nc,.pf,.wf,.pm,.gf ve.yt. Fransa ayrıca diğerAB üyeleriyle birlikte.eu uzantısını da kullanır.
İş gezileri için gelenler dâhil, ülkede yirmi dört saatten az kalanlar hariç tutulmak üzere, yıllık olarak ağırladığı yaklaşık 82 milyon turistle Fransa, dünyada en çok ziyaret edilen ülkedir.[6]
"Fransa" adı,Frankların yurdu anlamına gelenFrancia sözcüğüne dayanır. Ancak frank sözcüğünün kökeniyle ilgili pek çok farklı iddia vardır. Bunlardan biri, bu sözcüğün kökeninin ön Cermen dillerindecirit, kargı, mızrak gibi anlamlara gelenfrankona dayandığı yönündedir.
Bir başka köken varsayımı da frank teriminin eski Cermen dillerindeözgür anlamına gelenfrei sözcüğünden geldiğidir. Frank sözcüğü çağdaş Fransızcadafranc biçiminde hâlâ yaşamaktadır ve 2000 yılında euro, Fransa'nın resmî para birimi olana dek Fransa'da kullanılan parayı adlandırmak için de kullanılmıştır. ÇağdaşAlmancada Fransa bugün bileFrankreich (Türkçe:Frank İmparatorluğu) olarak adlandırılır. Ancak bunuCharlemagne yaniŞarlman'ınKutsal Roma Cermen İmparatorluğu'ndan ayırt edebilmek için eski olan krallığaFrankenreich (Türkçe: Frankların İmparatorluğu) denir.
Frank sözcüğü,Roma İmparatorluğu'nun çöküşündenOrta Çağ'a kadar daha az yaygın biçimde kullanılagelmiş ancakHugh Capet'in Fransa Kralı olarak taç giymesinin ardından yaygın biçimde, gelecekte Fransa olarak anılacak Fransa Krallığı'nı anlatmak için kullanılmaya başlanmıştır.
Günümüz Fransa'sının sınırları hemen hemen eskidenKeltGalyalıları (Fransızca: Celte Gaulois, okunuşu: selt golwa) tarafından yurt edinilen Antik Galya'nın (Fransızca: Gaule, okunuşu: gol) sınırlarıyla aynıdır. Galya,MÖ 1. yüzyıldaRoma İmparatoruJulius Caesar tarafından ele geçirilince Galya halkları yavaş yavaş Roma kültürünü veRoma dilini benimsediler. Daha sonra zamanla bu dil kendi içinde değişerek çağdaşFransızcanın temellerini oluşurdu. Fransa topraklarındaHristiyanlık ilk olarak MS2 ve3. yüzyıllarda görüldü ve sonraki iki yüzyıl içinde öylesine hızlı yayılma olanağı buldu ki,Aziz Jerome yazılarında Galya'nın "sapkınlıktan kurtulmuş" olan tek bölge olduğunu yazdı.
MS 4. yüzyılda, Galya'nın Ren Nehri kıyısındaki doğu sınırlarıCermen boyları tarafından yönetiliyordu. Bu topluluklar içinde en etkili olanı, Fransa'ya antikFrancie adını da verenFranklardı. Günümüzde kullanılan Fransa adıysa Paris dolaylarında bulunanCapet krallarının yönettiği derebeyliğin bulunduğu bölgenin adından gelir. Roma İmparatorluğu'nun düşüşünden sonra, Avrupa topraklarında yayılan Cermen boyları içinde Franklar,Aryanizm'e değil de,Katolikliğe giren ilk topluluklardı. Bu nedenle Fransa'ya “Kilisenin en büyük kızı” (La fille ainée de l’Église) sıfatı verilmiş, Franklar da buna dayanarak kendilerini “Fransa'nın en iyi Hristiyanları” olarak adlandırmışlardır.
Karolenj Hanedanı Fransa'yı 987 yılında Fransa Dükü ve Paris KontuHugh Capet'nin, Fransa kralı olarak taç giymesine kadar yönetti. Onun soyundan gelenler ileValois veBourbon hanedanları da aşamalı bir dizi savaşla ülkede birliği sağladılar.
1477'de Fransa, Kırmızı çizgi: Fransa Krallığı'nın sınırları, Açık mavi alanlar: Doğrudan yönetilen kraliyet topraklarıdır.
Krallık yönetimi17. yüzyılda ve kralXIV. Louis'nin döneminde zirvelerini yaşıyordu. Bu süreçte Fransa,Avrupa kıtasının en kalabalık ülkesi hâline geldi ve Avrupa kültürü, politikaları veekonomisi üzerinde en etkili güçlerden biri oldu. Fransızca dönemin diplomasi dili oldu ve uzun süre bu niteliği koruyarak kaldı.Aydınlanma çağı da büyük ölçüde Fransız entelektüel çevrelerinde gerçekleşti. Fransız bilim insanları18. yüzyılda büyük bilimsel buluşların altına imzalarını attılar. Ayrıca Fransa bu dönemlerdeAfrika,Amerika veAsya kıtaların da birçok denizaşırı toprak edindi.
Fransız Devrimi, Cumhuriyet ve Fransız İmparatorlukları (1789-1914)
Fransa'da krallık sistemi 1789 yılında gerçekleşenFransız Devrimi'ne dek hüküm sürdü. Fransız Devrimi sırasında dönemin Fransa KralıXVI. Louis ve eşiMarie Antoinette ile onlara yakınlığı olduğu düşünülen yüzlerce Fransız vatandaşı öldürüldü. Kısa süreli bir dizi yönetim denemesinden sonraNapolyon Bonapart 1799'da cumhuriyetin kontrolünü ele aldı ve kendini önceBirinci Konsül, daha sonra, günümüzdeBirinci İmparatorluk (1804-1814) adıyla anılan devletin imparatoru ilan etti.Napolyon Savaşları olarak bilinen bir dizi savaşın ardından, Bonaparte ailesinin yardımıyla Napolyon kıta Avrupası'nın büyük bölümünü ele geçirdi. Yeni elde edilen bu topraklara daha sonra Bonaparte ailesinin üyeleri Fransa'ya bağlı kral olarak atandı.
1815 yılında yapılanWaterloo Savaşı'nda Napolyon'un son yenilgisinden sonra Fransa'da krallık yönetimine geri dönüldü. Ancak bu kez kralın yetkilerine anayasal kısıtlamalar ve daraltmalar getirildi. 1830 yılında çıkan bir sivil ayaklanma olanTemmuz Devrimi ileBourbon Hanedanı tümüyle kaldırılarak anayasal krallığa dayananTemmuz Monarşisi getirildi. Bu yönetim biçimi 1848 yılına dek sürdü. Bu arada kurulanİkinci Cumhuriyet oldukça kısa süreli oldu ve 1852 yılındaIII. Napolyonİkinci İmparatorluğu kurunca yıkıldı. 1870 yılında başlayanFransa-Prusya Savaşı'nda yenilenIII. Napolyon bunun üzerine tahttan indirildi ve bu yönetim rejimi deÜçüncü Cumhuriyet'in kurulmasıyla feshedildi.
Fransa17. yüzyıldan başlayarak 1960'lara dek birsömürge devleti kimliğiyle var oldu. 19. ve 20. yüzyıllarda dünyanın dört bir yanında edindiği sömürge toprakları Fransa'yıİngiltere'den sonra ikinci büyük sömürge imparatorluğu haline getirdi. 1919 ve 1939 yılları arasında gücünün doruklarındaykenFransız Sömürge İmparatorluğu'nun yüzölçümü 12.347.000 kilometrekareye erişti. Fransa'nın Avrupa'daki toprakları da işin içine katılınca 12.898.000 kilometrekareye ulaşan Fransız egemenlik sahası dünya topraklarının %8.6'sını kaplar durumdaydı.
I. Dünya Savaşı'ndan da,II. Dünya Savaşı'ndan da galip taraf olarak çıkmasına karşın Fransa büyük bir insan kaybına ve maddi zarara uğramış, Avrupa'daki toprakları her iki savaşta da yer yer ya da tümüyle Alman güçlerince işgal edilmiştir. 1930'lu yıllara Halk Cephesi Hükûmeti'nin yaptığı toplumsal yenilikler Fransa'ya damgasını vurmuştur. II. Dünya Savaşının sonrasındaDördüncü Cumhuriyet kurulmuş ve Fransa'nın dünya siyasi ve ekonomik politikalarında etkili bir güç olarak kalabilmesi için ülkenin mevcut durumunun korunmasına çalışılmıştır. Fransa o zamana dek elinde bulundurduğu sömürge topraklarını korumaya çalışmışsa da daha sonra bu konuda sorunlar yaşamıştır. 1946'daÇinhindi'nin yönetimini yeniden ele geçirmek için yapılan harekâtBirinci Çinhindi Savaşı'nın çıkmasına neden olmuş ve 1954 yılındaDien Bien Phu Çarpışması'nda Fransız güçleri bölgesel güçlere karşı yenilerek bölgeden çekilmişlerdir. Bundan yalnızca birkaç ay sonra, FransaCezayir halkının başlattığı bağımsızlık savaşında yine, hatta daha sert bir direnişle karşı karşıya kalmıştır.
O dönemdePied-noir adı verilen milyonlarca Avrupa kökenli sakini olan Cezayir'in kontrolünü bırakıp bırakmamak konusunda Fransa'da büyük tartışmalar yaşanmış ve ülke bir iç savaşın eşiğine gelmiştir. 1958 yılında istikrarsız ve zayıf durumda bulunan cumhuriyetin yerine, yeni bir anayasa oluşturulması öngörülerek cumhurbaşkanının yetkilerini artıran ve günümüzde de hâlâ sürenBeşinci Cumhuriyet'in kurulması kararına varılmıştır. Kurulan bu son cumhuriyetin başkanlığınaCharles de Gaulle gelmiş ve Gaulle Cezayir'deki savaşı bitirecek önlemleri alırken ülkeyi de birlik içinde tutmayı başarmıştır.Cezayir Bağımsızlık Savaşı,Cezayir'in başkentiCezayir'de yapılan barış görüşmeleriyle 1962'de çözümlenmiş ve bu olay Cezayir'in bağımsız bir ülke olmasıyla son bulmuştur.
Son yarım yüzyıl içinde Fransa'nın Almanya'ya karşı yürüttüğü barışçıl tutum ve iş birliği ilişkileri Avrupa Birliği'nin ekonomik bütünleşmesinde esas teşkil etmiştir. Bu olumlu havanın en önemli sonucu Ocak 1999'daavronun birlik üyesi ülkeler arasında ortak para birimi olarak kabul edilmesi olmuştur. Avrupa Birliği'nin önde gelen güçlerinden olan Fransa'da seçmenlerAvrupa Birliği Anayasası oluşturmak için hazırlanan antlaşmayı halkoylamasında reddetmişse de, bu anayasa taslağının kapsadığı hükümleri bir antlaşma içinde uygulamaya sokmayı öngörenLizbon Antlaşması, Şubat 2008'de Fransız Parlamentosu'nda kabul edilmiştir.
100,000'den fazla nüfuslu şehirleri gösteren Metropolitan Fransa'ın kabartma haritasıMont Blanc, Batı Avrupa'nın en yüksek zirvesi, İtalya sınırını işaret eder.Fransa'nın uzaydan görünümü
Metropolitan Fransa olarak adlandırılan, ülkeninAvrupa sınırları içinde bulunan bölümü, kıtanın batı bölümünde yer almaktadır. Ancak Fransa;Kuzey Amerika,Karayipler,Güney Amerika,Hint Okyanusu,Büyük Okyanus veAntarktika'ya yayılan geniş bir coğrafyada çok sayıda il ve özel bölgeye de sahiptir. Bunlardan doğrudan Fransa'ya ait olanlardenizaşırı iller; kendi içlerinde bağımsız, savunma konusunda Fransa ile anlaşmalı olan ortak ülkeler isecollectivités d'outre-mer kısacaCOM (Türkçe:Denizaşırı Topluluklar) olarak adlandırılır.
Fransa'nın Avrupa kıtasındaki toprakları 547.030 kilometrekarelik[8] bir alan kaplar. Bu alanla Fransa,Avrupa Birliği içindeİspanya'dan biraz farkla toprak bakımından en büyük ülke sıfatını taşır. Fransa toprakları, batıda ve kuzeyde kıyı ovalarından, güneydoğuda Alp dağ zincirine, iç Fransa'daMassif Central olarak anılan yüksek bölgelere ve güneybatıdaPirenelere kadar uzanan değişik bölgelerde, farklı yer şekillerine sahiptir.Alplerde yer alan ve Batı Avrupa'yla Avrupa Birliği'nin en yüksek noktası olan 4807 metre yüksekliğindekiMont Blanc, Fransa ileİtalya sınırında yer almaktadır.[9] Kıta Fransası ayrıcaLoire Nehri,Garonne Nehri,Seine Nehri veRhône Nehri gibi büyük ve karmaşık bir akarsu ağıyla örülmüştür. En alçak noktası deniz yüzeyinin iki metre altında bulunanCamargue deltası içinde yer almaktadır.[9] Yüzölçümü 8.680 kilometrekare olan Korsika adası ise Akdeniz kıyısındaki Nice kentine 128 deniz mili uzaklıktadır.
Fransız münhasır ekonomik bölgesi tüm dünya sularında 1 milyon km2ye ulaşır.[10]
Denizaşırı iller ve ortak topraklar da işin içine katıldığında Fransa'nın toplam yüzölçümü 674.843 kilometrekaredir. (Antarktika,Adélie Toprağı hariç) Bu hâliyle Fransa yeryüzünün %0.45'ini kaplar. 11 milyon kilometrekareyle Fransa,Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından dünyanın en büyük ikincimünhasır ekonomik bölgesine de sahiptir.
Kıta Fransası, Avrupa ana karasının batısında, 41 ile 51 kuzey paralelleri arasında yer alır. Kuzey ve kuzeybatı kesimlerinde ılıman iklim egemendir ve denizselliğin etkisi iç bölgelerin de iklimlerini biçimlendirmektedir. Güneydoğuda iseAkdeniz iklimi egemendir. Batı kesimler okyanusal iklim etkisi altındadır ve yüksek miktarda yağış alır. Bu bölgelerde kışlar ılık ve yazlar serin geçer. İç kesimlerde sıcak, fırtınalı yazlar ve soğuk ama kurak kışlar görülür.Alplerde ve ülkenin diğer yüksek kesimlerinde Alp iklimi yaşanır. Bu soğuk bölgelerde yılın belirli dönemlerinde sıcaklıklar sıfırın altında seyreder ve yağan kar altı ay yerde kalır.
Fransa, 1971'de bir çevre bakanlığı kuran ilk ülkelerden biriydi.[11] Dünyanın en sanayileşmiş ülkelerinden biri olmasına rağmen, Fransa, karbondioksit emisyonları açısından Kanada veya Avustralya gibi ülkelerin gerisindedir. Bunun nedeni, şu anda elektrik üretiminin yüzde 75'ini oluşturan ve daha az kirlilikle sonuçlanan 1973 petrol krizinden sonra ülkenin nükleer enerjiye yaptığı ağır yatırımdır.[12][13][14][15] Yale ve Columbia tarafından yürütülen 2020 Çevresel Performans Endeksi'ne göre Fransa, dünyanın çevreye en duyarlı beşinci ülkesiydi.[16][17]
Tüm Avrupa Birliği devlet üyeleri gibi, Fransa da karbon emisyonlarını 2020 yılına kadar 1990 seviyelerinin en az %20'si oranında azaltmayı kabul etti,[18] ABD'nin emisyonları 1990 seviyelerinin %4'ü oranında azaltma planına kıyasla.[19] 2009 itibarıyla, Fransa'nın kişi başına düşen karbondioksit emisyonları Çin'inkinden daha düşüktü.[20] Ülke, 2009'da salınan ton karbon başına 17 avroluk bir karbon vergisi uygulamaya kararlıydı,[21] bu da yılda 4 milyar avro gelir elde edecekti.[22] Ancak, Fransız işletmelerine yük olacağı korkusuyla plandan vazgeçildi.[23]
Ormanlar, Fransa'nın yüzölçümünün yüzde 31'ini oluşturuyor - Avrupa'daki dördüncü en yüksek oran - 1990'dan bu yana yüzde 7'lik bir artışı temsil ediyor.[24][25][26] Fransız ormanları, Avrupa'daki en çeşitli ormanlardan bazılarıdır; Fransa topraklarında 140 tan fazla ağaç türü yaşar.[27] Fransa'nın 2018 Orman Peyzaj Bütünlüğü Endeksi ortalama puanı 4.52/10 olup, 172 ülke arasında küresel olarak 123. sırada yer almaktadır.[28] Fransa'da dokuzmilli park[29] ve 46 doğal park var,[30] hükûmet, Münhasır ekonomik bölgesinin %20'sini 2020 yılına kadar Deniz koruma alanına dönüştürmeyi planlıyor.[31] Bölgesel bir doğa parkı[32] (Fransızca:parc naturel régional veya PNR), Fransa'da yerel yönetimler ile ulusal hükûmet arasında manzarayı ve mirası korumak için olağanüstü güzelliğe sahip yerleşik bir kırsal alanı kapsayan bir bölgede sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı sağlar.[33] Bir PNR, her parkın benzersiz peyzajı ve mirasına dayalı olarak yönetilen insan yerleşimi, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve doğal çevrenin korunması için hedefler ve yönergeler belirler. Parklar, doğa bilimlerinde ekolojik araştırma programlarını ve halk eğitimini teşvik eder.[34] 2019 itibarıyla Fransa'da 54 PNR var.[35]
Fransa'nın 22 bölgesi ve 96 departmanı.Korsika dâhil veParis ayrıntılandırılmış.
Fransa, toplamda 26 yönetimsel bölgeye ayrılmıştır. Bunlardan 22'si metropolitan Fransa olarak anılan, Fransa'nın Avrupa'da kalan toprakları içinde yer alır. 22 bölgeden ana kara dışında kalan tek bölgeKorsika Adası'dır. Geri kalan 4 bölge isedenizaşırı ildir. Fransa'da yer alan tüm bu bölgeler ayrıca illere ayrılmıştır. Bu iller genelde alfabetik sıraya göre numaralandırılmıştır. Bu numaralar posta kodlarında ve araç plakalarında kullanılır. Fransa'dadépartement adı verilen 100 il vardır ve bu illerde toplam sayıları 342'yi bulan ilçelere (arrondissement), bunlar da sayıları 4.032 olankantonlara ayrılmıştır. Fransa'nın en küçük ölçekteki yönetimsel birimi seçilmiş birer başkanca yönetilen ve köy olarak adlandırılabilecek olankomünlerdir. Komünler hiyerarşide kantonların ardından gelirler. Fransa'da yer alan komünlerin sayısı 36.680'dir.
Bu bölgeler, iller ve komünler birer yerel meclise sahiplerdir ve bir yönetici tarafından yönetilirler. Arrondissement adı verilen ilçeler ve kantonlar ise yalnızca belediye çapında yönetilmektedir. Ancak durum geçmişte böyle değildi. 1940'a dek ilçelerin de bir meclisi oluyordu ancak bu uygulamaVichy rejiminde askıya alındı veDördüncü Cumhuriyet'in kurulmasıyla 1946 yılında tümüyle ortadan kaldırıldı.
Fransa'nın 100 ili arasından 4'ü;Fransız Guyanası,Guadeloupe,Martinik veRéunion denizaşırı topraklardır ve hepsi birlikte Fransa Cumhuriyeti'nin ve aynı zamanda Avrupa Birliği'nin birer parçasıdır. Kıta Fransasında yer alan iller ile eşit durumdadırlar.
26 bölge ve 100 ilin yanı sıra, Fransa Cumhuriyeti'nin 6 adet daha denizaşırı aidiyeti vardır. Bunlar,Fransız Polinezyası,Mayotte,Saint Barthélemy,Saint Martin,Saint Pierre ve Miquelon ileWallis ve Futuna'dır. Bağımsız bir ülke ile Fransız toprağı arası bir konumda yer alan ve dünyada başka örneği bulunmayan (sui generis)Yeni Kaledonya, Fransa Güney ve Antarktika Toprakları ve Büyük Okyanus'taki Clipperton Adası da büyük Fransa'yı oluşturan topraklardır. Bu yerler Fransız toprağı olmasına karşın, Fransa'nın üyesi olduğuAvrupa Birliği'nin dışında yer alırlar. Fransa'nınBüyük Okyanus'taki topraklarında para birimi olarakfrank kullanımı sürmektedir ve değeri euronunkine göre ayarlanmaktadır. Ancak Avrupa Birliği içine dâhil olan 4 denizaşırı il, frank yerine avro kullanmaya geçmiştir.
Fransa Cumhuriyeti,yarı başkanlık sistemiyle yönetilen, köklü birdemokrasi geçmişine sahip üniter bir devlettir. Beşinci Fransa Cumhuriyeti olan günümüz Fransa'sının Anayasası 28 Eylül 1958 tarihinde yürütülen bir halk oylaması sonucu onaylanmıştır. Bu anayasa parlamentoya oranla devlet başkanının yetkilerini arttıran yasalar içerir. Fransa'da devlet yönetiminin iki kanadı vardır: Fransa Cumhurbaşkanı ve Hükûmet. Ülkenin cumhurbaşkanı ülke çapında 18 yaşını doldurmuş ve oy kullanma hakkı olan tüm seçmenler tarafından beş yıllık dönem için (eskiden yedi yıl) seçilir. Hükûmet ise cumhurbaşkanı tarafından atanan bir başbakan tarafından yönetilir.
Fransız Parlamentosu iki meclisli bir yasama organıdır:Fransa Ulusal Meclisi (Assemblée Nationale) veSenato (Sénat). Ulusal meclisteki milletvekilleri geldikleri yerel seçim bölgesini temsil ederler ulusal seçimlerde 5 yıllık süre için seçilirler. Seçilen 577 milletvekili Bourbon Sarayı'nda toplanır. Ulusal meclisin Bakanlar Kurulunu düşürme yetkisi vardır. Bu nedenle partiler arası koltuk dağılımı hükûmetin kararına doğrudan etki eder. 343 senatör ise tüm Fransa çapında halk tarafından seçilmiş olan belediye meclisi üyelerinden, il (département) yerel meclis üyelerinden,Bölge (Région) yerel meclis üyelerinden oluşan seçmenler tarafından 6 yıllık bir süre için seçilir ve her üç yılda bir yapılan seçimlerde yarısı yenilenir. SenatoLüksemburg Sarayı'nda (Palais du Luxembourg) toplanır. Senatonun yasama gücü sınırlıdır: Senato ile ulusal meclis arasında anlaşmazlık olması durumunda son söz Ulusal Meclise aittir. Meclisin gündemini belirlemede hükûmetin büyük etkisi vardır. Ulusal Meclis ve Senato birlikte,Versay Şatosu'nda toplanıp Fransa Parlamentosunu oluştururlar. Yalnızca anayasa değişikliğiyle ilgili olarak ve uluslararası bazı anlaşmaları onaylamak amacıyla toplanırlar.
Fransa politikaları iki ana politik görüş çevresinde şekillenir:sol görüşlü politikacılarSosyalist Parti etrafında,sağ görüşlü politikacılarCumhuriyetçiler etrafında örgütlenmişlerdir. Meclisin yürütme kanadında Sosyalist Partiye mensup vekiller çoğunluktadır.
Fransa, çoğunluğu yazılı hükümlerden oluşan biryazılı hukuk sistemi kullanır. Hukukun üstünlüğü olgusunun temel ilkeleri,I. Napoléon tarafından oluşturulan 1804 tarihliFransız Medenî Kanunu'nda bulunur.İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi hükümlerince yasalar yalnızca topluma dokuncası bulunan eylemleri yasaklayabilir. Fransız hukukuna göre yasaklara yalnızca gereksinim duyulması hâlinde başvurulur.
Fransa, dinî hukuk kurallarının devlet yönetiminde referans alınmamasını gerektirenlaik bir devlet yapılanmasına sahiptir. Bu bağlamda Fransız yasaları hazırlanırken herhangi bir dinî inanç ya da değere göre hareket edilmez. Fransa'da tanrıya ya da dinlere sövmenin ve 1791'de de cinsel eylemleri kısıtlayan yasaların kaldırılmasıyla Fransa hukukunda dinle ilintili herhangi bir yasa kalmamıştır. Ancak genel ahlâk kurallarına aykırı eylemler (contraires aux bonnes mœurs) ve kamu düzenini bozacak eylemler zaman zaman yaptırımlara tâbi tutulmaktadır.
Fransa'da makabline şamil yasalar yasaktır ve hazırlanan yasaların yürürlüğe girmesi içinFransa Resmî Gazetesi'nde (Fransızca:Journal Officiel de la République Française) yayınlanmış olması gerekmektedir.
Fransa'nın dış ilişkileri büyük ölçüde kurucu üyesi olduğuAvrupa Birliği politikalarınca şekillenmektedir. Avrupa'da her zaman etkili bir güç olan Fransa, 1960'lardaBirleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'ne girmemesi için politika gütmüş, 1990'larda ise yeniden birleşenAlmanya'yla yakın ilişkiler geliştirme yoluna gitmiştir.NATO üyesi de olan Fransa, cumhurbaşkanıCharles de Gaulle döneminde alınan kararla NATO'nun askerî kanadından çıkmıştır. NATO'nun askeri kanadınaNicolas Sarkozy döneminde yeniden katılmıştır. Yine 1990'lardaFransız Polinezyası'nda yaptığı yeraltı nükleer denemelerden ötürü uluslararası alanda büyük eleştirilere maruz kalmıştır. Ülke, 2003 yılındaIrak'ınAmerika Birleşik Devletleri'nce işgal edilmesine şiddetle karşı çıkmıştır. Geçmiş dönemdeAfrika'da bulunan sömürgeleri üzerinde günümüzde de çok büyük etkisi bulunmaktadır veFildişi Sahili ileÇad'a barış gücü askerleri de göndermiştir.
Fransa, askeri alanda hâlen dünyanın ve Avrupa'nın en güçlü ülkelerindendir. Yüzyıllara uzanan bir dönem boyunca yerkürenin dört bir yayındaki askeri mevcudiyetiyle dünyanın en güçlü ülkelerinden biri gözüyle bakılan Fransa'nınII. Dünya Savaşı'nda Alman ordusu karşısında yalnızca altı haftalık bir direnişten sonra teslim olması, sadece bu gücün sürekliliğini sekteye uğratmakla kalmamış aynı zamanda Fransa'nın müttefiklerini de korkutmuş ve Fransa'yı işgalden kurtarma seferberliği başlatmalarına önayak olmuştur. Günümüzde Fransa;ABD,Rusya veÇin'den sonra dünyanın en büyük dördüncü nükleer gücünü elinde bulundurmaktadır. Fransa, 350 bin kişilik askerî personele sahiptir.
31 Temmuz 2007'de CumhurbaşkanıNicolas Sarkozy,Danıştay üyelerindenJean-Claude Mallet'e Fransa'nın savunmasına yönelik geniş kapsamlı bir gözden geçirme planı üzerinde çalışacak 35 üyeli bir komisyon kurulması direktifini vermiştir. Komisyon ilk çalışma taslağını 2008 başlarında yayınlamıştır. Komisyonun tavsiyeleri doğrultusunda Cumhurbaşkanı Sarkozy, 2008'in yaz aylarından itibaren Fransız savunma siyaseti ve yapılanmasında kökten değişiklikleri başlatmıştır. Avrupa siyasetinde ve güç dengelerinde Soğuk Savaş sonrası meydana gelen değişimlere ayak uydurmak amacıyla, Fransız ordusunun geleneksel odağındaki bölgesel toprakların savunulması doktrini küresel tehdit ortamındaki sorunların üstesinden gelme gayretlerine yöneltilmiştir. Yeniden yapılanma kapsamında, gerek Fransa'nın kent merkezlerinde gerekse Afrika'nın Fransızca konuşulan bölgelerinde tedhiş ağlarının tanımlanması ve imhası Fransız ordusunun birincil görevi haline getirilmiştir. Aynı kapsamda, Fransız güçlerinin yeniden yapılanması ve küresel müdahale kabiliyetine sahip olması için gerekli mali kaynakların sağlanması amacıyla ihtiyaç fazlası üslerin kapatılması ve yeni silah sistemlerine ilişkin projelerin askıya alınması da gündeme gelmiştir. Ayrıca, Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı General Charles de Gaulle'ün Mart 1966 tarihinde ülkeyi NATO'nun komuta yapısından çıkarması ve ABD askerlerinin Fransa topraklarından çekilmesini istemesinden 43 yıl sonra, yürürlüğe konan bu tarihi değişim planı çerçevesinde, Sarkozy Mart 2009'da Fransa'nın ittifakın askeri kanadına tam üye sıfatıyla dönme niyetini de açıklamıştır.
Fransa, Avrupa'nın iktisadi açıdan güçlü ülkelerinden olmakla birlikte, yakın dönemde uygulanmaya başlanan iktisadi dünya pazarına uygulama siyasetinde güçlüklerle karşılaştığını 1971-1976 dönemi arasında ticaret bilançosunun 1986 yılı dışında sürekli açık vermiş olması da kanıtlamaktadır. Bu olumsuz nokta bir yana bırakılırsa Fransa, tarım ürünleri bolluğu ve çeşitliliği ileAvrupa Ekonomik Topluluğu içinde birinci sırada, süt ürünleri açısından da dünyada dördüncü sırada (nitekim Fransa tarım- besin sanayi ürünleri dışsatımında dünya ikincisidir) yer almasının yanı sıra, sanayisi de çok güçlü bir ülkedir.
Endüstri, ülke gelirinin çeyreğini ve ticaret kazancının %80'inden fazlasını karşılar. Devlet 1990'ların başından beri Fransa Telecom, Fransız Havayolları ve bankalar gibi diğer endüstrilerdeki hisselerini elden çıkarmaya başlamıştır. Yüksek orandaki işsizlik hâlâ Fransa için sorun işgal etmektedir. Fransa, geniş refah imkânlarını ve muazzam devlet bürokrasisini kesmekten kaçınmış ve bütçe açığını kapatmak için savunma harcamalarını kesmeyi ve vergileri yükseltmeyi tercih etmiştir. Fransa, 1 Ocak 1999'daki Euro sistemi referandumuna diğer on Avrupa ülkesi ile birlikte katılmıştır.
Ülkedeki satın alma gücü paritesi 1.871- trilyon $ olup, reel büyüme oranı %3.1'dir. Ülkenin %3.3'ü tarım, %26.1'i sanayi, %70.6'sı hizmet sektöründe çalışmaktadır. Enflasyon oranının tüketici fiyatlarında %2.3 olduğu ülkede iş gücü 27.88 milyon civarındadır. Ülkedeki işsizlik oranı %9.1'dir. Bununla beraber sanayi, makine, kimyasal ürünler, otomobil, metalürji, uçak, elektronik, tekstil, gıda ürünleri, turizm üzerine dayalıdır. Sanayinin büyüme oranı yaklaşık %1.5'tir. Ülkedeki tarım ürünleri buğday, tahıl, şeker pancarı, patates, üzüm, sığır, süt ürünleri, balık gibi alt bölümlere ayrılmaktadır.
Ülkede ihracat miktarı 490 milyar $ olup, ülke; makine ve taşımacılık araçları, uçak, plastik ürünler, kimyasallar, eczacılık ürünleri, demir-çelik ve meşrubat gibi ürünler satmaktadır. Ülkenin en çok ihracat yaptığı ortakları,Almanya %14.7,İspanya %9.7,İtalya %8.7,Birleşik Krallık %8.3,Belçika %7.1,ABD %7.1 şeklindedir. Aynı şekilde ülkedeki ithalat miktarı 529.1 milyar $ olup, ülke; makine ve parçaları, araçlar, ham petrol, uçak, plastik ürünler, kimyasal ürünler almaktadır. Ülkenin ithalat ortaklarıAlmanya %18.9,Belçika %10.7,İtalya %8.3,İspanya %7,Hollanda %6.6,Birleşik Krallık %5.9,ABD %5.1 şeklindedir. Ülkenin dış borç tutarı 3.461 trilyon $ kadardır. Para birimiEuro olan ülkenin mali yılı takvim yılına göre hesaplanmaktadır.
Fransa tarihsel olarak büyük bir tarım ürünleri üreticisiydi.[36] Geniş ve verimli toprakları, modern teknolojinin uygulanması veAB sübvansiyonları birleşerek Fransa'yı Avrupa'nın tarımda üçüncü sırada (özellikle tahıllar ve tarım-gıda sektöründe) tarım ürünleri üreticisi ve ihracatçısı[37] (AB'nin tarımsal üretiminin % 20'sini temsil eder)[38] ve dünya'nın en büyük üçüncü tarım ürünleri ihracatçısı yaptı.[39]
Buğday, kümes hayvanları, süt ürünleri, sığır eti ve domuz etinin yanı sıra uluslararası kabul görmüş işlenmiş gıdalar Fransa'nın başlıca tarımsal ihracatlarıdır.Roze şarapları öncelikle ülke içinde tüketilir ancak şampanya veBordeaux şarabı dünya çapında tanınan başlıca ihracat ürünleridir. Fransa'ya AB'nin tarım sübvansiyonları son yıllarda azaldı ancak yine de 2007'de 8 milyar $'a ulaştı.[40] Aynı yıl, Fransa 33.4 milyar euro dönüştürülmüş tarım ürünü sattı.[41] Hemen hemen tamamıMartinik, Guadeloupe veRéunion gibi denizaşırı bölgelerde bulunan şeker kamışı bazlı içki fabrikaları aracılığıyla Fransa rom üretir.Fransız romlarının listesi.
Tarım, Fransa ekonomisinin önemli bir sektörüdür: Aktif nüfusun% 3,8'i tarımda istihdam edilirken, toplam tarım-gıda endüstrisi 2005 yılında Fransız GSYİH'sinin % 4,2'sini oluşturdu.[38]
Yılda 10 milyondan fazla turistle, Güneydoğu Fransa'dakiFransız Rivierası (Fransızca:Côte d'Azur),Paris bölgesinden sonra ülkenin ikinci önde gelen turizm merkezidir.[46] Fransız Rivierası, yılda 300 gün güneş ışığıyla, 115 km sahil şeridi ve plajları, 18 golf sahası, 14 kayak merkezi ve 3.000 restoranıyla çekici turistik bir bölgedir.[47]:31 Her yılCôte d'Azur dünyanınsüper yat filosunun %50'sini barındırır.[47]:66
Yılda 6 milyon turistle, Loire Vadisi şatoları veLoire Vadisi Fransa'nın önde gelen üçüncü turizm merkezidir[48][49] buDünya Mirası Alanı, tarihi kentlerindeki mimari mirasıyla ama özellikleChâteaux d'Amboise, deChambord, d'Ussé, de Villandry,Chenonceau veMontsoreau şatolarıyla dikkat çeker. Üçü de Paris yakınlarında bulunan Château de Chantilly,Versailles ve Vaux-le-Vicomte da ziyaretçilerin uğrak yerleridir.
Fransa'da UNESCO'nun Dünya Mirası Listesine kayıtlı 37 sit alanı ve yüksek kültürel önemli şehirleri, plajları ve deniz kenarı tatil köyleri ve kayak merkezlerinin yanı sıra çoğu kişinin güzelliği ve huzuruyla (yeşil turizm) keyif aldığı kırsal bölgeleri vardır. Küçük ve pitoresk Fransız köyleriLes Plus Beaux Villages de France (kelimenin tam anlamıyla "Fransa'nın En Güzel Köyleri") derneği aracılığıyla tanıtılır. "Remarkable Gardens" etiketi,Kültür Bakanlığı tarafından sınıflandırılan 200'den fazla bahçe listesidir. Bu etiket, dikkat çekici bahçeleri ve parkları korumayı ve tanıtmayı amaçlar.
Fransa ayrıca inanç turizmi ile de ön plana çıkar.Aziz James Yolu veyaHautes-Pyrénées'dekiLourdes kasabasını her yıl birkaç milyon hacı ziyaret eder.
Belleville Nükleer elektrik santrali. Fransa, dünyadaki en yüksek oranla elektriğinin çoğunu nükleer enerji'den alır
Fransa, dünyanın en büyük onuncu elektrik üreticisidir.[50] Çoğunluğu Fransız hükûmetine ait olan Électricité de France (EDF), ülkenin ana elektrik üreticisi ve dağıtıcısıdır ve dünyanın en büyük elektrik şirketi şirketlerinden biridir ve dünya çapında gelir bakımından üçüncü sıradadır.[51] 2018'de EDF,Avrupa Birliği'nin elektriğinin yaklaşık beşte birini, esas olaraknükleer enerji'den üretti.[52] 2021 itibarıyla Fransa, çoğunlukla İngiltere ve İtalya'ya olmak üzere Avrupa'nın en büyük enerji ihracatçısıydı[53] ve dünyanın en büyük net elektrik ihracatçısıydı.[53]
31.840 kilometrelik uzunluğuyla Fransa demiryolu ağı, Batı Avrupa'nın en gelişmişidir. Fransa'da demiryollarıFransa Ulusal Demiryolları Kurumu (Fransızca:Société Nationale des Chemins de fer français,SNCF) tarafından işletilir. Fransız yüksek hızlı trenleriThalys,Eurostar ve 320 kilometre hıza çıkabilenTGV'dir.Eurotunnel Shuttle ile birlikte Eurostar,Manş Tüneli'nde işleyerek Fransa ileBirleşik Krallık'ı birbirine bağlar. Bunun yanı sıra Fransa, Andorra dışındaki tüm komşularına demiryolu ağıyla bağlıdır. Şehir içi ve şehirlerarası ulaşımda da yeraltı demiryolu sistemleri ve otobüs hatlarını tamamlayan tramvay hatları oldukça gelişmiştir. Demiryollarının bu denli gelişmiş olmasının başlıca nedeni şehirlerarası yolcu taşımacılığının SNCF'in tekelinde olması, yani özel otobüs firmalarının olmamasıdır.
Fransa'da ayrıca uzunluğu toplamda 893.300 kilometreyi bulan bir karayolu ağı da bulunmaktadır. BaşkentParis ve çevresi en yoğun yol ve otoyol ağıyla örülmüş durumdadır ve ülkenin hemen her köşesiyle doğrudan bağlantısı bulunmaktadır. Fransa'daki yollarda ayrıca komşu ülkelerBelçika,İspanya,Andorra,Monako,İsviçre,Almanya veİtalya'daki kentlerden gelen yoğun bir de uluslararası trafik vardır. Araçlar için yıllık ruhsat kayıt ücreti ya da yol vergisi alınmamaktadır ancak otoyollara girişlerde gişeler aracılığıyla ücret toplanmaktadır. Yeni araba pazarı büyük ölçüde yerli markaların egemenliğindedir:Renault %23 (Fransa'da 2003 yılında satılan arabalara oranı),Peugeot (%20.1) veCitroën (%13.5).[54] Fransa dünyanın en uzun köprüsü olanMillau Viyadüğü'ne ev sahipliği yapmaktadır ve ülkedeNormandiya Köprüsü gibi pek çok önemli köprü daha bulunur.
Fransa'da yaklaşık olarak 478 adet havaalanı bulunmaktadır. Paris dolaylarındakiCharles de Gaulle Uluslararası Havalimanı ülkedeki en işlek ve en önemli hava ulaşım merkezidir. Bu havalimanı ülkenin emtia ve yolcu ulaşımında en yoğun trafiği üstlenen merkezidir ve Paris'i dünyanın hemen hemen tüm büyük kentlerine bağlar.Air France, ülkenin ulusal ve resmî havayolu kurumu olmasına karşın ülkede pek çok sayıda yerli ve yabancı ulaşım firması da faaliyet gösterir. 10 adet büyük ölçekli limana sahip olan Fransa'nın en büyük limanıMarsilya'da bulunur ve bu liman aynı zamandaAkdeniz'deki en büyük liman olma özelliğini taşır. 14.932 kilometre uzunluğundaki su yolu ağı Fransa'da ulaşımın bir başka türüdür.Midi Kanalı aracılığıylaAkdeniz veAtlas Okyanusu, Garonne Nehri'nden birbirine bağlanır.
1999 nüfus sayımına göre ülkedenüfus yoğunluğu.Nüfusu 100 binden fazla Fransız şehirleri
Tahminî 65,1 milyonluk nüfusuyla Fransa, dünyada en yüksek nüfusa sahip on dokuzuncu ülke ve Avrupa Birliği içinde Almanya'dan sonra ikinci kalabalık ülkedir. Ülkenin en büyük kentleri,Paris,Marsilya,Lyon,Lille,Toulouse,Nice veNantes'dir.
2004 yılında Fransa'nın yıllık nüfus artış hızı %0,68 olarak belirlenmiş ve doğum ve kadın başına düşen çocuk sayısı oranları 2005 yılında da artmayı sürdürmüştür. 2006 yılında, toplam ölümlere karşın 300 bin yeni doğum olmuştur. 2002 yılında kadın başına düşen çocuk sayısı 1,88 iken, 2008 yılında bu sayı 2,02'ye yükselmiştir.[55]
2004 yılında, toplamda 140.033 kişi dış ülkelerden Fransa'ya göç etmiştir. Bunlardan 90.250'siAfrika ülkelerinden, 13.710'u ise Avrupa ülkelerinden gelmiştir.[56] Daha sonraki yıl, 2005'te, dışarıdan alınan göç 135.890'a gerileyerek ufak bir azalma göstermiştir.[57]
Fransa'da uzun yıllardan beri tartışılagelen bir konu da ülke içinde kırsal bölgelerden büyük kentlere yönelik göçtür. 1960-1999 yılları arasındaki süreçte kırsal kesim illerinden on beşi nüfus kaybı yaşamıştır. Bunun en çarpıcı örneği nüfusunun %24'ünü iç göçle yitirenCreuse ili olmuştur.
Fransa, etnik açıdan geniş çeşitlilik gösteren bir ülkedir. Ülkede yaklaşık 6 milyonMağripli ve tahminî 2,5 milyon kadar da siyahî yaşamaktadır.[58][59] Günümüzde, Fransa nüfusunun yaklaşık olarak %40'ının tarihin çeşitli dönemlerinde yaşanan göç dalgalarıyla ülkeye gelenlerden oluştuğu düşünülmektedir.[60]Fransa Ulusal Ekonomik Çalışmalar ve İstatistik Enstitüsü (kısaca)INSEE'nin yaptığı anketlere göre Fransa'da 4,9 milyon yabancı ülkelerde doğmuş göçmen vardır ve bunların 2 milyonu Fransız vatandaşlığı hakkı almışlardır.[61] Fransa ayrıca Batı Avrupa'da en çoksığınma hakkı veren ülkedir. 2005 yılında Fransa'ya yaklaşık 50 bin sığınma isteminde bulunulmuştur.[62] Fransa'nın üyesi olduğu Avrupa Birliği'nin serbest dolaşım özgürlüğü, diğer üye ülkeler arasında olduğu gibi Fransa'yı da kapsamaktadır ancak Fransa birlik üyesiDoğu Avrupa ülkelerden gelecek göçü frenlemek için bir takım girişimlerde bulunmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yurt dışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün resmî verilere göre 31 Aralık 2006 tarihi itibarıyla çifte uyruklu vatandaş sayısı dahil olmak üzere 423.471, Fransa'nın 2006 sayımlarına göre ülkede 400.000 civarındaTürk vatandaşı yaşamaktadır.
Fransa, inanç özgürlüğünün anayasal olarak güvence altına alındığı laik bir ülkedir. Ocak 2007'de yürütülen bir anket çalışmasının sonuçlarına göre Fransızların %51'i kendilerini HristiyanlığınKatolik mezhebi ile ilişkilendirmiş, %31'iAgnostik ya daAteist olduğunu belirtmiş, %10 başka dinlere inandığını dile getirmiş, %4'üİslam inancına mensup olduğunu, %3'üProtestan mezhebinden geldiğini, %1'iYahudi, %1'i deBudist olduğunu söylemiştir.[63][64]
Avrupa ülkelerinde istatistiksel araştırmalarAvrobarometre adlı kuruluşun yürüttüğü daha güncel bir çalışmaya göre, Fransız halkının %34'ü bir tanrının varlığına inandığını,%27'si bir tür yaşam gücü ya da kutsal varlığa inandığını, %33'ü ise herhangi bir tanrının varlığına inanmadığını ortaya koymuştur.[65]
Fransa'da yaşayan Müslümanların sayısı konusundaki varsayımlar oldukça değişkendir. 1999 yılında yapılan nüfus sayımı verilerine göre Fransa'da yaşayan ve Müslüman olması olası kişilerin sayısı 3,7 milyon olarak hesaplanmıştır. (O dönemki nüfusun %6,3'ü) Ancak 2003 yılında Fransa İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı ülkedeki tahminî Müslüman sayısı 5-6 milyon olarak açıklanmıştır. Müslüman nüfusu çoğunluklaArap, Mağrip, Siyahî kökenliler veTürkler oluşturmaktadır. (Nüfusun %8 ilâ 10'u)[66][67] Fransa'da yaşayan Yahudilerin toplam sayısı ise 600 bindir ve Avrupa'daki en büyük Yahudi diasporasıdır.
Fransa'daki laiklik olgusu 1905 yılından bu yana Fransız hükûmetinin herhangi bir dini tanımasına engel olmaktadır. Bunun yerine Fransız hükûmeti yalnızca dinî kurum, dernek ve örgütlenmeleri tanır ve mevcut yasalar uyarınca bu oluşumların politikaya müdahale etmesine engel olur.
Fransa'da konuşulan değişkeler. Fransızcanın yanında kuzeydeoïl dillerine ait lehçeler, güneyde iseOksitanca lehçeleri hakimdir.Eski bir Fransızca metin örneği
Toplam sayıları 77'yi bulan pek çok yöresel dil, lehçe ve azınlık dili Kıta Fransası'nda ve denizaşırı illerde konuşulmaktadır. Bu dilleri konuşanlar çoğunlukla Fransızcayı da akıcı biçimde konuşan iki-dilli kimselerdir. Bunlardan pek çoğu Fransızca ile yakın akrabadır. AncakBaskça ve bazı azınlık dilleri tümüyle Fransızcadan farklı olup geniş ölçüde ülkede konuşulmaktadırPortekizce,İtalyanca,MağripArapçası veBerber dilleri en çok konuşulan azınlık dillerindendir.
Yakın zamana dek Fransız hükûmeti ve ulusal eğitim sistemi bu dillerin öğrenimine olanak vermemekteydi ancak günümüzde bu diller kimi okullarda çeşitli düzeylerde öğretilmektedir.[70]
INSEE tarafından yürütülen ve 45.762 kişiyle görüşülerek hazırlanmış anket sonuçları
Fransa'da verilen sağlık hizmetleri, 1997 yılındaDünya Sağlık Örgütü tarafından birinci sırada gösterilmiştir.[71] Sağlık hizmetleri,AIDS,kanser vekistik fibrozis gibi kronik hastalıkları olan yurttaşlar için genelde ücretsizdir. Fransa'da ortalamabeklenen yaşam süresi 79,73'tür.
2007 yılı itibarıyla Fransa'da yaşayan kişilerin 140 bininde HIV/AİDS virüsü bulunmaktadır. Bu da toplum nüfusun %0,4'üne denk gelmektedir.[72]
Tüm diğerAvrupa Birliği üyesi ülkeler gibi Fransa da Avrupa Birliği'nin çevre konusunda hazırladığı yönergeler uyarınca hassas bölgelere yapılan kanalizasyon salınımı belli bir düzeye kadar azaltmak durumundadır. Ancak 2006 yılında Fransa ulaşması gereken noktanın yalnızca %40'ını gerçekleştirebilmiş ve Avrupa Birliği içinde bu kriterlere en az uyan ülkelerden biri olmuştur.[73]
Fransa'daötanazi yasaktır, ancak kanser hastası Chantal Sébire'in 21 Mart 2008 tarihinde ölümünün ardından otopsi bulgularındaki kuşkular, ülkede ötanazi tartışmalarını yeniden alevlendirmiştir.
Fransa kültürü, ülkenin bulunduğu coğrafi konum, komşu uluslarla geliştirilen yoğun ilişkiler ve tarihin çeşitli dönemlerinde yaşanan göç dalgalarıyla şekillenmiştir. Özellikle başkentParis, ülkenin kültür ve sanat merkezi olma görevini üstlenmiş ve gerek Avrupa'nın gerekse dünyanın en önde gelen kültür merkezlerinden biri olmuştur. Fransız sanatçılar, edebiyatçılar, modacılar günümüzde pek çok alanda önemli yapıtlar vermektedirler. Fransa'nın dışarıdan aldığı yoğun göç ve göçmenlerin ülkelerinden taşıdığı kültür ile Fransa'da günlük yaşamda önemli değişiklikler göze çarpmaktadır. Mutfak ve edebiyat alanlarında öne çıkan bu değişikliklerle Fransa her geçen gün daha çeşitli gelenekler doğmaktadır.
Fransız sanatının kökenleri, Rönesans dönemindeFlaman sanatı veİtalyan sanatı tarafından çok etkilenmiştir. Orta Çağ'ın en ünlü Fransız ressamıJean Fouquet, İtalya'ya ilk seyahat eden ve Erken Rönesans'ı ilk elden deneyimleyen kişi olduğu söylenir. Rönesans resim sanatıFontainebleau Okulu, her ikisi de Fransa'da çalışanPrimaticcio veRosso Fiorentino gibi İtalyan ressamlardan doğrudan esinlenmiştir.Barok dönem zamanının en ünlü Fransız sanatçılarından ikisiNicolas Poussin veClaude Lorrain İtalya'da yaşıyordu.
Fransa'daki birçok müze tamamen veya kısmen heykellere ve resim çalışmalarına ayrılmıştır. 18. yüzyıldan önce veya 18. yüzyıl boyunca yaratılan büyük bir eski başyapıt koleksiyonu, "La Joconde" olarak da bilinen "Mona Lisa" gibi devlete aitLouvre müzesi ‘nde sergilenir.
Ortaçağ'da Fransa'da feodal soyluları tarafından birçok kale inşa edilmiştir.Chinon, Angers, Vincennes ve Kathar kaleleri günümüze kalan önemli örneklerdir. Bu dönemde Fransa, Batı Avrupa'nın çoğu gibi Romanesk mimarisi kullanmıştır.
"Fransız işi" anlamına gelenGotik mimari,Île-de-France bölgesinde doğup Pan-Avrupa mimarisi olmuş ilk Fransız mimari stilidir. Kuzey Fransa, önemli Gotik katedralleri ve bazilikalarının merkezidir. Kraliyet mezarlığı olarak kullanılanSaint Denis Bazilikası,Notre Dame Katedrali veAmiens Katedrali önemli Gotik yapıları arasında yer alırken, kraliların taç giydiğiReims Katedrali de bu dönemin simgesidir.
Yüzyıl Savaşları Fransa mimarisinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.Fransız Rönesansı döneminde İtalyan sanatçılar Fransız sarayına davet edilmiş ve Loire Vadisi'nde 1450'den itibaren birçok şato inşa edilmiştir.Chambord Şatosu,Chenonceau Şatosu veAmboise Şatosu bu şatoların en meşhur örnekleridir.
Rönesans sonrası,Barok mimari, geleneksel Gotik stilinin yerini almıştır.Versay Sarayı, Jules Hardouin Mansart veVauban gibi mimarların eserleriyle Barok dönemin en iyi örneklerini sunarken, Vauban'ın kale tasarımları Avrupa, Amerika, Rusya ve Türkiye'de taklit edilmiştir.
Fransız Devrimi sonrası CumhuriyetçilerNeoklasizmi tercih etmiş, Zafer TakıAmpir üslubun en iyi örnekleri haline gelmiştir. III. Napoléon döneminde Palais Garnier ve Haussmann'ın Paris'i yeniden şekillendirmesi gibi büyük kentleşme projeleri gerçekleştirilmiş, Eugène Viollet-le-Duc ile Gotik mimarinin canlanışı yaşanmıştır. 19. yüzyılın sonunda Gustave Eiffel, köprü tasarımıyla tanınmış ve Eiffel Kulesi'yle ölümsüz hale gelmiştir.
20. yüzyılda Le Corbusier gibi mimarlar Fransa'da önemli eserler bırakmıştır. Modern dönemde Louvre Piramidi gibi eski ve yeni mimari stillerinin birleşimi görülmektedir. La Défense finansal bölgesi ve Millau Viaduct'ı gibi yapılar, çağdaş Fransa mimarisinin başarılı örnekleridir. Jean Nouvel, Dominique Perrault, Christian de Portzamparc ve Paul Andreu gibi mimar metin modern Fransa mimarisini şekillendirmişlerdir.
Fransız edebiyatı, dünyanın en zengin ve en etkileyici edebiyatlarından biridir. Fransız yazarlar başta epik şiir, lirik şiir, drama ve kurgu olmak üzere yazın türlerinin tümüne katkıda bulunmuşlardır.
Fransız edebiyatı birçok ülkedeki yazarların çalışmalarını derinden etkilemiştir. 1600´larda,Klasisizm denilen Fransız kültürel hareketi tümAvrupa edebiyatından önemli etki bırakmıştır. 1700´lerin Fransız yazarları Avrupa edebiyatını kontrol altına almışlardı. 1800´ler boyunca,Gerçekçilik (Realizm) veSembolizm, birçok dilde yazan yazarların çalışmalarını şekillendirmesine yardımcı olmuştur. 1900´lerde ise,Gerçeküstücülük (Sürrealizm) veEgzistansiyalizm (Varoluşçuluk) Fransa sınırlarının dışına çıkarak diğer yazarlar, sanatçılar ve düşünürlerin çalışmalarını geniş ölçüde etkilemiştir.
Fransız yazarların birçoğu, biçim, dil, tarz ve geleneğe önem vermiştir ve diğer dillerin yazarlarından daha fazla kurallar ve modellere bağlı kalmıştır. Genelde,Akılcılık (rasyonalizm) Fransız yazınını elinde tutmuştur. Akılcılık, insan eylemlerinde nedenselliği temel alır. Akılcılık; temiz, kendi kendini kontrol edebilen ve sanatsal ustalığa ulaşmış bir yazın yaratmıştır.
Her ne kadar akılcılıkFransız edebiyatında hayatî bir rol oynadıysa da güçlü bir deneysel nitelik zamanla Fransız yazınında öne çıkmıştır. Örneğin 1800´lerin başındakiRomantizm hareketi gibi dönemlerde, bu deneysellik duygu dolu ve bazen de tutkulu bir sanat yaratabilmiştir.
Orta Çağ felsefesi, Rönesans'ta Hümanizm ortaya çıkana kadarSkolastisizm tarafından yönetildi.Modern felsefe 17. yüzyılda Fransa'daRené Descartes,Blaise Pascal veNicolas Malebranche felsefesiyle başladı. Descartes, antik çağlardan beri seleflerinin çalışmalarını temel almak yerine sıfırdan bir felsefi sistem kurmaya çalışan ilkBatı filozofu idi.[83][84] Onun "İlk Felsefe Üzerine Meditasyonlar" 'ı felsefi düşüncenin birincil nesnesini değiştirdi veSpinoza,Leibniz,Hume,Berkeley veKant gibi yabancılar için en temel sorunlardan bazılarını gündeme getirdi.
Fransız filozoflarAydınlanma Çağı'nın en önemli siyasi eserlerinden bazılarını ürettiler. "Yasaların Ruhunda"Baron de Montesquieu, ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulandığından beri tümliberal demokrasilerde uygulanankuvvetler ayrılığı ilkesini teorize etti.Voltaire, özgür yargılanma hakkı ve din özgürlüğü gibi sivil özgürlükleri savunarak Aydınlanma'yı somutlaştırmaya başladı.
19. yüzyıl Fransız düşüncesi, Fransız Devrimi'ni izleyen toplumsal rahatsızlığa yanıt vermeyi hedef alındı. Yeni bir sosyal doktrin çağrısı yapan Victor Cousin veAuguste Comte gibi rasyonalist filozoflara, geleneksel düzenin rasyonalist reddini suçlayanJoseph de Maistre, Louis de Bonald veFélicité Robert de Lamennais gibi gerici düşünürler karşı çıktı. De Maistre, İngilizEdmund Burke ile birlikte Avrupa muhafazakarlığının kurucularından biriydi. Comte,Émile Durkheim'ın sosyal araştırmanın temeli olarak yeniden formüle ettiğipozitivizm'in kurucusuydu.
20. yüzyılda, kısmen pozitivizmin algılanan aşırılıklarına tepki olarak Fransız ruhçuluğuHenri Bergson gibi düşünürlerle gelişti ve Amerikanpragmatizmi veWhitehead'in proses felsefesi versiyonunu etkiledi.
Fransız eğitim sistemi üç ana okul çağına ayrılmıştır:ilköğretim (enseignement primaire), ortaöğretim (enseignement secondaire) ve yükseköğrenim (enseignement supérieur). İlk ve orta derecede öğrenim büyük ölçüde parasızdır ancak ülkede özel okullar da bulunmaktadır. Özellikle ülkenin dört bir yanına yayılmış durumda olan Katolik okulları bu özel okulların başını çekmektedir.
Cumhuriyetçi geleneğin etkisi sonucu eğitim sistemiFransız Devrimi ile ilan edilen dört temel ilke üzerine kuruludur:
Özgürlük, bazı koşullarda (sözleşmeler) özel kuruluşlara faaliyet olanağı tanır.
Kamu kuruluşlarında eğitim ücretsizdir.
Laik eğitim sistemi kamu eğitiminin yansızlığını güvence altına alır.
6-18 yaş arası kız ve erkek çocuklarının eğitimi zorunludur.
Eğitim örgütü, hiyerarşik ve merkezi bir yapıdadır. Eğitim kurumlarının örgütlenişi, ders saatleri, sistem ve programları Fransa Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenir. Fransa'daokuryazarlık oranı %99'dur. Kıta Fransası'nda bu oran %100'e yakın seyretmektedir. 6,7 milyonu ilköğretimde ve 4,8 milyonu ortaöğretimde olmak üzere Fransa'da toplam 15 milyon öğrenci bulunmaktadır. Fransa'da her yıl eğitime genel bütçeden 64,6 milyon avro ayrılmaktadır.
Fransa'da spor ilgi odağındadır. Özelliklefutbol, ülkede en çok tercih edilen spor dalıdır.FIFA yüzyılın oyuncuları listesinde, Fransa, ülke olarakBrezilya'nın hemen ardında, ikinci sırada yer almaktadır.
Ülke bu sporun dışında hemen hemen her türlü sporda gelişmiştir. Örneğinragbi, özellikleParis ve Fransa'nın güneyinde futbolunkine yakın bir popülerliğe sahiptir.Millî ragbi takımı herRagbi Dünya Kupası'na katılmış veAltı Ulus Şampiyonası'na katılmaktadır. Fransa millî takımı on altı kez Altı Ulus Şampiyonası'nı kazanmış ve Ragbi Dünya Kupası'nda bir kez finale ulaşmıştır. Ekim 2007'de Ragbi Dünya Kupası Paris'te sunulmuştur.
Fransa'da düzenlenen ve dünyanın en önemlibisiklet yarışlarından biri olanTour de France (Fransa Bisiklet Turu) da ülkenin en çok izlenen spor olaylarından biridir.
Fransa'daParis Masters ve dörtGrand Slam turnuvasından biri olanFransa Açık dahil olmak üzere birçok büyük tenis turnuvası düzenlenmektedir.
Fransız şarapları genellikle Fransız mutfağına eşlik etmek için yapılır.
Fransız mutfağı dünyanın en iyilerinden biri olarak bilinir.[86][87] Farklı bölgelerin farklı stilleri vardır. Kuzeyde tereyağı ve krema yaygın malzemelerdir, oysa Güney'dezeytinyağı daha yaygın olarak kullanılır.[88]
Çeşitli Fransız peynirleri ve şarap
Fransız mutfağının kökeniOrta Çağlara uzanır. Fransa mutfağıFransız Devrimi sonrasındaKolonileşme döneminde dünya sahnesindeki kazandığı gücüyle orantılı olarak gelişmiştir.Napolyon Bonapart döneminde ün kazanmışMarie-Antoine Carême (1784-1833) gibi aşçılarhaute cuisine (yüksek aşçılık sanatı) denilen özenli bir yemek tarzını geliştirerek Fransız mutfağına büyük katkılarda bulunmuşlardır. Fransız mutfağıFransa'nın bölgelerine göre büyük farklılıklar gösterir. Kırmızı etten, deniz ürünlerine ve süt ürünlerine kadar çok değişik türlerde besin Fransız mutfağını biçimlendirir. Fransız mutfağının öne çıkan ögeleri şarap ve peynirdir. Fransa her yıl dünyaca ünlü şaraplarını ihraç ederek ekonomisine katkıda bulunduğu gibi tescillenmiş 1000'i aşkın peynir türüyle de dünyanın en önde gelen peynir üreticilerindendir. Fransa'da bağcılık ve şaraplarıyla ön plana çıkan bölgelerAlsace,Bordeaux,Burgonya,Champagne,Korsika,Jura,Languedoc-Roussillon,Loire,Provence,Rhône veSavoy'dur. Fransa'nın en ünlü peynirleriyseBrie,Camembert veRokfor'dur. Fransız mutfağının dünyaya mâl olmuş ya da dünyaca tanınan diğer yemekleri arasında kruvasan, salyangoz yemeği, baget ekmeği,kaz ciğeri ve crème brûlée (krem brule) sayılabilir.
^"Key figures of the French economy".France Diplomatie.French Ministry of Foreign and European Affairs. 14 Ocak 2010 tarihinde kaynağındanarşivlendi.France is the world's fifth largest exporter of goods (mainly durables). The country ranks fourth in services and third in agriculture (especially in cereals and the agri-food sector). It is the leading producer and exporter of farm products in Europe.
^ab"Présentation de la Côte d'Azur" [Presentation of the French Riviera](PDF) (Fransızca). Côte d'Azur Economic Development Agency. 4 Temmuz 2010 tarihindekaynağından(PDF) arşivlendi.
^ab(Fransızca) Ministry of Tourism,Sites touristiques en France 11 Mayıs 2011 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi. page 2 "Palmarès des 30 premiers sites culturels (entrées comptabilisées)" [Ranking of 30 most visited cultural sites in France]
^Russell, Bertrand (2004) [1945].A History of Western Philosophy. Routledge. p. 511
^Kenny, Anthony (2006).The Rise of Modern Philosophy: A New History of Western Philosophy, vol. 3. Oxford University Press. pp. 40