Fransızca felsefenin tarihi, son derece çeşitli ve yüzyıllar boyuncaBatı felsefesini etkilemiş olanFransızca felsefenin Orta Çağskolastik düşünürüPierre Abélard'dan başlayarakmodern felsefenin kurucularındanRené Descartes'ın felsefesinden yirminci yüzyılda ortaya çıkmışbilim felsefesi,varoluşçuluk,fenomenoloji,yapısalcılık vepostmodernizme kadar gelişimini ele alır.

KendisininHéloïse ile yaşadığı aşk ilişkisi efsaneleşmişPierre Abélard (1079 - 21 Nisan 1142),skolastik bir filozof,tanrıbilimci vemantıkçı olarak yaşadı.[1]Stanford Felsefe Ansiklopedisi, kendisinden "Orta Çağ'ın en büyük mantıkçısı ve aynı derecede ilk büyük adcı (nominalist) filozof" olarak bahseder.[2]
Abélard'ın genel önemi, kendisinden önceki düşünürlere göre skolastik düşünce üzerinde daha katı bir surette odaklanmasında yatar.

Michel de Montaigne (28 Şubat 1533 - 13 Eylül 1592), kendisi Katolik olmasına karşındogmatizm karşıtı görüşleriyle Fransız uymacılık (konformizm) karşıtlarının önde gelenlerinden olmuştur. Otobiyografik ve gündelik anekdotlardan oluşan yapıtları, kendi düşünceleri için küçükdenemelerinden oluşur.Deneme sözcüğünü yapıtlarında kendi düşüncelerini kâğıda aktarmada "denemeler" olarak kullanmış ilk kişi[kaynak belirtilmeli] olan Montaigne;Shakespeare,Rousseau veNietzsche gibilerini etkilemiştir. "Que sais-je?" ("Ne biliyorum?") sözüyle özetlenebilecekFironcu kuşkuculuğu,René Descartes'ın yapıtlarına esin kaynaklarından biri olmuştur.

Modern felsefe, Fransa'daRené Descartes (1596-1650) ile başladı. Kaleme almış olduğuMeditasyonlar (Meditationes de Prima Philosophia), felsefi düşüncenin odağınıontolojidenepistemolojiye kaydırmakla beraber önceki yüzyıllarda baskın düşünce biçimi olmuşSkolastik düşünceden miras kalanAristotelesçidogmatizmin üstesinden gelirken aynı zamanda gelecek nesil filozoflar için en temel sorunlardan bazılarını[hangileri?] gündeme getirdi.
René Descartes, Avrupa'daSextus Empiricus'un çalışmalarının yaygınlaşmasının ardından radikal kuşkuculuk ve bilimde ortaya çıkan belirsizlik ile ilgilenmiştir.

On sekizinci yüzyılda Fransızca felsefe, kökten politik bir biçim aldı.Aydınlanma Çağı'nın ilkelerini kendilerine aşılamış birçok filozof, kilise ile devletin muhalifi ve ussallıkla ilerlemenin destekçileri oldu. Bu filozofların Fransa ve ABD siyaset ve ideolojilerine daha sonradan derin bir etkisi olmuştur.

Montpellier'de doğmuşAuguste Comte (19 Ocak 1798 - 5 Eylül 1857), olguculuk (pozitivizm) öğretisinin kurucusu vetoplum biliminin kurucularından olmasıyla beraber sözcüğün çağdaş anlamıyla ilkbilim filozofu sayılır.[3]
Yirminci yüzyılda yüzyılda Fransızca felsefe, birçok düşünce ekolünün gelişimine tanık oldu.Bilim felsefesi;Poincaré,Bachelard,Cavaillès veVuillemin gibilerince öncülük edilirken; Kartezyen biçimde yeniden sunulmuş ve Alman felsefi düşüncesinden etkilenmiş (özellikleHusserl veHeidegger'ın) birfenonmenoloji ortaya çıktı. Yirminci yüzyıl boyunca sürekli fark edilirfenonmenolojinin yanındavaroluşçuluk Batı'da yayılıp ünlenmesinin ardındanpostyapısalcı felsefeye geçiş için bir gereklilik olarak görülenyapısalcılığa karşılık ün kaybederkenpostmodern felsefe yirminci yüzyılın sonlarına egemen oldu..