Dramaturji,dramatik kompozisyon ve dramanın temel elementlerinin sahnede sunumudur. Bazı oyun yazarları (dramatistler) bir drama yaratırlarken yazı ile dramaturjiyi birleştirirler. Diğerleri ise bir eseri sahneye uyarlamak içindramaturg denen uzmanlarla çalışırlar.
Dramaturji ayrıca daha geniş olarak bir hikâye veya bunun gibi elementleri oynanabilecek bir forma şekillendirme olarak tanımlanabilir. Dramaturji esere veya performansa bir yapı verir. Gerçek yazıdan daha çok, bir dramaturgun işi çoğunlukla tasarlama olarak tanımlanabilir.
Batı edebiyatında çığır açan eser,milattan önce 350 civarında yazıldığı tahmin edilen,Aristoteles'inPoetika başlıklı eseridir. Bu eserinde Aristotelestrajedi vekomediyi incelemektedir. Kendi dönemininYunan yazarlarını gözlemleyerek sonuçlara ulaşır. Trajedi, ilgilendiği temel noktadır veOedipus'un hikâyesini, kusursuz bir dramatik eser olarak görür.
Aristoteles, dramayaşiirin bir alt bölümü olarak bakar fakat aynı zamanda karakterlerle aksiyonun, konuşmanın, konunun ve hikâyenin arasındaki ilişkinin analizini yapar. İyi konuların örneklerini verir ve oyunların seyirci üzerinde uyandırdığı etkileri inceler. Kurallarının birçoğu "aristotelesçi drama" ile ilgilidir ki buradadeus ex machina bir zayıflıktır ve aksiyon yapısal olarak biçimlendirir. Poetika'daanagnorisis vekatharsis gibi dramanın temel öğeleri incelenmektedir.
Aristotelesçi yaklaşım, birçok TV ve film senaryosunda uygulanmaya çalışılmıştır. Temel dramaturji dersleri genellikle Aristoteles'in düşüncelerine dayanmaktadır.
Çağdaştiyatro vesinemada, özellikleabsürdizm ve diğerakımlar Aristotelesçi yaklaşımdan kurtulmayı denemişlerdir. Aristoteles'in öğretileri sıklıkla fazla basitleştirilmiştir fakat Poetika'nın drama teorisi üzerine yazılmış ilk Batı eseri olduğunu söylemek adil olur. Eser aynı zamanda hâlâ birçok sanatçı tarafından kullanışlı bulunan birkaç akademik eserden biridir. Birçok yönetmen ve yazar dramaturji hakkındaki fikir ve düşüncelerini yazmışlardır;Bertolt Brecht,Grotowski veDavid Mamet bunların arasındadır. Fakat Aristoteles dramayı tamamıyla bir bilim adamının bakış açısından gözlemleyen ilk yazar olmuştur.
Dramaturji genel bir yoldan tanımlandığından ve bir dramaturgun işlevi prodüksiyondan (yapım) prodüksiyona değiştiğinden, Amerika'da telif hakkı konuları oldukça belirsiz sınırlara sahiptir.
2006'da,Larsen ve Thompson durumundaki gibi dramaturgun prodüksiyondaki sahipliğinin kapsamına dayalı bir tartışma vardır. Thompson, Jonathan Larson'ın "Rent müzikali”ndeki dramaturgu, eserin ortak yazarı olduğunu iddia etmişti ve ne haklarını ve lisansını tahsis etti ne de onları transfer etti. Mahkemeden "Rent”in iki yazarından biri olarak deklare edilmesini ve yazarlık haklarından doğan %16'lık telif hakkını talep etmiştir. İddiasını, oyun büyük sükse yaptıktan sonra yapsa da, davanın başka bir örneği yoktu,Angels in America'nın telif haklarının %15'i yazarın dramaturguna gitti.