Ülkelere göre 100.000 kişi başına düşen mahkum sayısı.Amerika Birleşik Devletleri hem dünyanın en büyük hapishane nüfusuna hem de dünyanın en yüksek kişi başına düşen tutuklu sayısına sahiptir.[1][2]
Cezaevi ya dahapishane,hüküm giymiş kişilerincezalarını çekmesi içinhapsedildikleri yerler. Türkçedezindan vemahpushane sözcükleri de zaman zaman -özellikle eski metinlerde- aynı anlamda kullanılır.Tutukluların, hükümlülerden ayrı olarak tutulduğu yere isetutukevi denir.
Cezaevinde geçirilen süre suçun ağırlığına göre değişir. Çok ağırsuçlardasuçluömür boyu hapsedilebilir. Yaşı küçük olan suçluların koyuldukları yerlereıslahevi denir.Gözetim cezası alanlar cezaevine konulmazlar ama belirli bir süreyiözgürlükleri kısıtlanmış olarak geçirirler.
İnsanların cezalandırılma amacıyla kapalı bir yere koyulmaları eski bir uygulamadır. Modern anlamdaki ilk hapishanenin 1595 yılında Amsterdam'da kurulduğu kabul edilmektedir. Bu kurumun oluşmasının nedeni 1588 yılında birhırsızın olağan cezası olanidam cezasına değil,devlet tarafından eğitilip iyileştirmesine karar verilmesine dayanmaktadır. Fakat cezalandırmanın amacındaki değişikliğin, özgürlüğü bağlayıcı cezalara dönüşümünün ilk örneğininİngiltere'de gerçekleştiği de söylenmektedir. Bridewell Şatosunda 1555 yılında bir çalışmaevi inşa edilerek, toplum için olumsuzluk yaratan kişiler burada çalıştırılıp, kişilerin topluma uyumu sağlanmaya çalışılmıştır. Fakat şatonun cezaevi değil de daha çok çalışma evi olduğu bilinmektedir.[3][4]Londra’daki Londra Kulesi,Paris’teki Bastille kalesi,İstanbul’dakiYedikulezindanı da bu tür yerlerdi. Ama buralara sıradan suçlular değil, siyasal tutuklular kapatılırdı. 1622'de bir yeniçeri ayaklanmasıyla tahttan indirilenOsmanlıPadişahıGenç Osman Yedikule'ye kapatılmış ve burada öldürülmüştür.
Batı dünyasında 19. yüzyılın ortalarından önce birçok suçun cezasıölümdü. Bazı suçlular cezalarını sömürgelerdeki kamplarda çekerlerdi. Cezaevlerinde, yargılanmayı,ceza kamplarına gönderilmeyi ya da ölümü bekleyen suçlular tutulurdu. İlk cezaevleri olarak da genellikle kale burçları kullanıldı. 1166'da İngiltere'de II. Henry'nin buyruğuyla yapılan cezaevleri yargılanmayı bekleyen tutuklular içindi.
Avrupa'da bugünkü anlamda ilk cezaevi 16. yüzyıldaHollanda'da açıldı. 18. ve 19. yüzyıllarda cezaevi yapımı yaygınlaştı ve yeni düzenlemeler getirildi. Bazı cezaevlerinde tutuklular sürekli olarak birbirinden ayrı tutuluyordu. Bazı cezaevlerinde tutukluların birlikte çalışmalarına izin veriliyor ama konuşmaları yasaklanıyordu. Geceleri de ayrı hücrelerde yatırılıyorlardı. Hücrede tek başına tutulan hükümlüler ise ancak ziyaretçisiyle ve cezaevi görevlileriyle görüşebiliyordu. 1900'lere gelindiğinde hücre cezası, yalnızca bir disiplin önlemi olarak kullanılmaya başlandı.
Günümüzde cezaevlerinin tutukluları insanca koşullarda barındırması ve dışarı çıktıklarında yasalara uygun biryaşam sürmek için hazırlaması amaçlanır.
Hükümlüler, durumlarına ve cezalarına uygun olarak farklı tipteki cezaevlerine kapatılırlar. Ağır suç işlemiş kişiler çok sıkı güvenlik önlemlerinin bulunduğu cezaevlerine koyulurlar. Akli durumu cezalandırılmasına uygun olmayan ya da ceza verildikten sonra özel tedavi görmesi gereken suçlular, bir psikiyatri kliniğinde ya da özel bir hastanede yatırılır. Açık cezaevleri tutuklulara aşırı kısıtlama getirmeyen cezaevleridir. Bu tür cezaevlerinde tutuklulara, hapisten çıktıktan sonraki yaşama hazırlayıcı bir eğitim verilir. Bazı cezaevlerinde tutukluların belirli beceriler kazanacağıatölyeler, eğitim olanağı sağlayankütüphaneler vardır.
Günümüz cezaevi yönetmeliklerinde koşullu salıverme ve cezanın belli oranda indirilmesi yer alır. Koşullu salıverme, tutuklunun iyi davranışı nedeniyle cezanın bir bölümünün uygulanmaması anlamına gelir. Böylece, iyi davranış gösteren bir tutuklu, örneğin beş yılhüküm giymişse, yalnızca üç yıl hapis yatarak çıkabilir. Tutuklu düzenli aralarla bir gözetimciye rapor vermek ve bazı koşullara uymak kaydıyla erken salıverilir. Bu koşullara uymayan tutuklu yeniden cezaevine koyulacağı gibi ek ceza da olabilir
Roll dergisi (mayıs 2001 sayısında) günümüz hapishaneleri ile ilgili şunları yayınlamıştır:
"70'li yılların başındaHamburg Üniversitesi Psikoloji Fakültesi'nde bu konuda deneyler gerçekleştirildi. Önce ışık ve ses yalıtımı olan, gündüzün ve gecenin fark edilemediği odalar yapıldı. Dışarıdan hiçbir etkinin girmediği bu odalara deney amacıyla insanlar kondu. Bu insanların bir bölümü Alman askerleriydi. Deneylerin sonuçları, bilim adamlarınca değerlendirildi: İnsanların dayanma sınırı nedir? Ne zaman ağlamaya başlıyorlar? Ne zaman yalvarıyorlar?... Sonuçta, deneyde insanların kişiliklerini kaybettikleri ve dışarıdan yeni kişiliklerin empoze edilmesinin mümkün olduğu ortaya çıkarıldı..."
ÜnlüPostmodern filozofMichel Foucault'un hapishaneler üzerine yaptığı tarihsel incelemelerden oluşanHapishanenin Doğuşu adlı kitabı, tüm dünyada büyük yankı bulmuş ve geniş çaplı tartışmalara yol açmıştır.
^Highest to Lowest 2 Haziran 2014 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi..World Prison Brief 6 Şubat 2015 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi..International Centre for Prison Studies. Use dropdown menu to choose lists of countries by region, or the whole world. Use menu to select highest-to-lowest lists of prison population totals, prison population rates, percentage of pre-trial detainees / remand prisoners, percentage of female prisoners, percentage of foreign prisoners, and occupancy ratio. Column headings in tables can be clicked to reorder columns lowest to highest, or alphabetically. For detailed info for each country go to theWorld Prison Brief 6 Şubat 2015 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi. main page and click on the map links and/or the sidebar links to get to the region and country desired.