Bahreyn, eskiDilmun uygarlığının merkezidir. Antik çağlardan beri, 19. yüzyıla kadar dünyanın en iyisi olduğu düşünüleninci avcılığı ile ünlüdür. Bahreyn, İslam'dan etkilenen ilk bölgelerden biriydi. Bir Arap egemenliği döneminin ardından Bahreyn, 1521'den 1602'ye kadarPortekiz İmparatorluğu tarafından yönetildi. 1783'te Bani Utbah kabilesi Bahreyn'i Nasr Al-Madhkur'dan ele geçirdi ve o zamandan beri Bahreyn'in ilk hakimi Ahmed el Fetih ileHalife Hanedanı tarafından yönetilir.
1800'lerin sonlarındaİngilizlerle yapılan ardışık anlaşmaların ardından Bahreyn,Britanya İmparatorluğu'nunhimayesi altına girdi. 1971 yılında bağımsızlığını ilan etti. Eskiden biremirlik olan Bahreyn'de, 2002 yılında İslamianayasal monarşi ilan edildi. 2011 yılında ülkede bölgeselArap Baharı'ndan esinlenen protestolar yaşandı. Protestoların sebebi Bahreyn'in iktidardakiSünni MüslümanEl Halife kraliyet ailesinin siyasi muhalifler veŞii Müslüman nüfusu da içeren grupların insan haklarını ihlal ettiği için eleştirilmesiydi.
Uzaydan adanın görünümüPortekizliler tarafından inşa edilen Bahreyn Kalesi
Bahreyn antik zamanlardan beri insanlar için bir yerleşim yeri olmuştur. Tarihte ilk olarakDilmun medeniyetinin bulunduğu bölgede önemli bir ticaret noktası olmuştur.Basra Körfezi'ndeki stratejik konumu sebebiyle ülke sırasıylaAsur,Babil,Yunan,Ahameniş İmparatorluğu veSasani İmparatorluğu kontrolüne geçmiştir.
İslam'ın ortaya çıkmasından sonra Müslümanlığı da beraberinde getirenArap medeniyetlerinin etkisine ve kontrolüne girmiştir.
1521'dePortekizlilerin eline geçen ada 1559'da Osmanlıların eline geçmiştir ve burada Osmanlı Devleti bir üs kurmuştur, ancak bir süre sonra tekrar adaPortekizlilerin eline geçmiştir. 1602'dePortekizlilerİranlılar tarafından adadan uzaklaştırılmıştır. Bu tarihtenHalife Hanedanı'nın Bahreyn'de hakimiyeti ele geçirdiği 1783 yılına kadar adaİranlılar ileArap kabilelerinin mücadele alanı olmuştur.[13] 1957 yılındaPehlevî İranı'nın 14. eyaleti olarak ilan edilen ancak gerçekte İngiliz sömürgesiyle yönetilen ada 1971'deBirleşik Krallık hakimiyetinden çıkarak bağımsızlığına kavuşmuştur.
2011 yılında ortaya çıkanArap Baharı sırasında nüfusuŞii çoğunluktan oluşan halkSünni yöneticilere karşıayaklanma başlatmış ancak bu ayaklanma bastırılmıştır.
Bahreyn 3 büyük adadan meydana gelir. En geniş adası Bahreyn Adasıdır, 48 km uzunluğunda ve19,3 km genişliğindedir. Baş şehriManama, bu ada üzerindedir. Diğer büyük adaları Muharrak veSitra'dır. Kıyıları nakliyat ve gemilerin yaklaşması için elverişlidir. Adalar genel olarak denizden çok yüksek değildir. En tepe noktası 137 m ile Bahreyn Adasındaki bir tepedir.
Bahreyn 2006 yılındaArap dünyasının en hızlı büyüyen ekonomisi oldu.[14] 2011 yılında, Wall Street Journal gazetesine bağlı Heritage Foundation isimli derneğin yayımladığı, Index of Economic Freedom (Özgür Ekonominin Listesi) 'e göre BahreynOrta Doğu bölgesinin en özgür, tüm dünyada ise 10. özgür ekonomi olarak kabul edilmiştir. Bankacılık sektörünün büyük gelişimi, özellikleİslami Bankacılıktaki gelişme, bölgedeki büyük ekonomik gelişmenin etkisi ile çok hızlı gelişmiş ve bu büyüme sayesinde 2008 yılında dünyanın en hızlı büyüyen finans merkezi unvanını almıştır.[14]
Ekonomide tarihsel olarak Bahreyn,petrol üretimi veinci üretimi ile tanınmaktadır. Fakat20. yüzyılda petrol tüketiminin artması ile Petrol tüm Arap ülkelerinde olduğu gibi, Bahreyn'de delokomotif güç olmuştur. Petrol ticaretinin; ülke ihracatındaki oranı %60, ülke gelirlerindeki oranı %60,Gayrısafi Yurt içi Hasıla'daki (GYH) oranı %30'dur. 1985 yılından bu yana petrol fiyatlarındaki değişikliklerle Bahreyn Ekonomisi dalgalanan bir ekonomi şeklini almıştır. Örneğin 1990-1991Körfez Savaşı sürecinde ve sonrasında olduğu gibi.
İletişim veulaştırma faaliyetlerinin ülkede çok hızlı gelişmesi ile ülke yabancı yatırımcılar için bir çekim merkezi oldu. öyle kiAmerika Birleşik Devletleri ile 2004 yılındaserbest ticaret anlaşması imzaladı(US-Bahrain Free Trade Agreement). Söz konusu anlaşma ile iki devlet arasındakigümrük vergileri azalacaktır.[15]
İşsizlik, özellikle gençler arasında,petrol vesu kaynaklarının azalması ile birlikte devletin en büyük sorunlarındandır. 2008'de işsizlik oranı %4 olarak tespit edilmiş olmasına rağmen,[16]kadın nüfusunun %85'i ülkede çalışmamaktadır.[17] Söz konusu %4 olarak belirlenenişsizlik oranı içerisinde kadın nüfusunun işsizliği dahil edilmemişti. 2007'de ise Bahreyn Arap bölgesindeki ilkişsizlik sigortası hakkı veren ülke olmuştur. İşsizlik sigortası yanı sıra, çalışma koşullarında da çeşitli gelişmeler sağlanmaktadır.[18]
Nüfusun yarısına yakını Bahreyn'in yerlilerine ilaveten Filistin, Umman ve Suudi kökenli Araplardan oluşurken, kalan kısım İran, Hindistan, Pakistan, Filipinler, Endonezya hatta ABD ve İngiltere kökenli vatandaşlardan meydana gelmektedir. 2000 sonrası ülkede Sünni nüfusun oranının arttırılması için sistematik olarak bazı Sünni göçmenlere vatandaşlık verilmektedir.[20] ŞiiFarslar da (Acem olarak isimlendirilirler) ülkeye eski zamanlarda göç etmiş bir gruptur.
Bunun bir etkisi de erkek/kadın oranında görülmektedir. Bahreyn'de her 100 kadına 154 erkek düşer, 25-54 arasında bu oran 192'ye kadar çıkar. Bu oranlarKatar veBirleşik Arap Emirlikleri'nden sonra erkeklerin aleyhine olan dünyanın en yüksek üçüncücinsiyet oranlarıdır.[21]
^[1] 9 Ocak 2015 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi. Arap Medyası İngilizce / Khaleej Times Online - 85pc unemployed in Bahrain are females 2008
^Yusuf Bahadır Keskin (3 Eylül 2021). İsmail Numan Telci (Ed.).Ulusal ve Bölgesel Dinamikler Işığında Bahreyn Dış Politikası.Körfez Dış Politikası Bağımlılık, Müdahalecilik, Tarafsızlık. Ankara: Ortadoğu Yayınları. ss. 159-182.KB1 bakım: Editörler parametresini kullanan (link)
^"Sex ratio".The World Factbook. 30 Kasım 2013 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:25 Mart 2017.