Baha Sait Bey | |
---|---|
![]() | |
Doğum | 1882 Biga,Karesi Vilayeti,Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 16 Ekim 1939 (57 yaşında) İstanbul,Türkiye |
Ölüm sebebi | Kalp krizi |
Defin yeri | Merkezefendi Mezarlığı, İstanbul |
Vatandaşlık | Osmanlı İmparatorluğu Türkiye |
Eğitim | Mekteb-i Erkân-ı Harbiye |
Meslek | Asker |
Ödüller | İstiklâl Madalyası |
Baha Sait Bey (1882,Biga – 16 Ekim 1939,İstanbul),Türk Kurtuluş Savaşı kahramanı.
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul'dan Anadolu'ya cephane ve millî mücadeleci kaçırılması, millî mücadele aleyhindeki plan ve yazışmaların öğrenilip Ankara'ya bildirilmesini sağlayanKarakol Cemiyeti'nin kurucularındandır. Alevilik üzerine yaptığı araştırmalarla da tanınır.
Kafkasya'dan Anadolu'ya göç etmiş Dağıstanlı bir Türk (Kumuk) ailenin oğlu olan Baha Sait, kimi kaynaklara göre 1882'deBiga'da dünyaya gelmiş, kimilerine göre ise, Dağıstan'da doğmuş ve Türkiye'ye 16 yaşında gelmiştir.[1][2][3]
Yüksek öğrenimini Harp Okulu veHarp Akademisi'nde yaptı. Resme kabiliyetli bir genç olan Baha Sait, Harp Okulu'nda ressamÜsküdarlı Ali Rıza Bey’in başarılı bir öğrencisi oldu. 1906 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak ordu saflarına katıldı ve kısa bir süre sonra da askerlikten emekliye çıkarılarak ayrıldı.
Askerlikten ayrıldıktan sonra babasının öğüdüne uyarak bir süre içinİstanbul'dan uzaklaştı.Kahire'deki aile dostlarının yanına giderek Mısır'ın ünlü ressam ve hattatlarından süsleme sanatı üzerine dersler aldı, bazı Kahire camilerinin tezyin işlerinde çalıştı.Meşrutiyet’in ilanı üzerineİstanbul'a döndü, sigortacılık ve ticaretle uğraştı.
Hayatının bu döneminde yaptıklarına dair kesin bilgiler yoktur ancakİttihad ve Terakki Cemiyeti'nin sanat ve bilim alanındaki çalışmalarına ilgi duymakta idi. Kimi kaynaklarda ünlü bir İttihatçı olarak adı geçse de İttihatçıların yönetiminde yurt içinde herhangi bir resmî görevde bulunmadı. Ancakİran,Afganistan, Türkistan ve Kafkaslar'daki Türkler'e ilişkin görevler üstlendi. Alevilik konusunda araştırma yapmakla görevlendirilmiş ve değerli araştırma eserleri ortaya koymuştu. Konya ve Kırşehir'de bulunarak Mevlevilik veBektaşilik üzerine araştırmalar yaptığı,Mevlâna veHacı Bektaş-ı Velî hakkında neşredilmemiş bir kitap yazdığı,Dağıstan'da hükûmet kurmaya çalıştığına dair bilgiler vardır. Ona göre Bektaşilik, Kızılbaşlık gibi Anadolu'daki tarikat ve mezhep hareketlerinin kesinlikle İran menşeli değildi ve bu cereyanlar eski Türk adetleri ve gelenekleri ile ilişkiliydi.[4]
I. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulanKarakol Cemiyeti adlı gizli direniş örgütünün üç kurucusundan birisi oldu.Türk Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul'dan Anadolu'ya silâh, cephane, subay ve mebuslar kaçırarak ve haber alma - haber verme suretiyle büyük hizmetler görmüştür.
Baha Sait Bey, 1920'deMustafa Kemal Paşa'ya haber vermeden, kendi başına Karakol Cemiyeti adına Bolşeviklerle anlaşma imzalayınca bu anlaşmayı onaylamayan Mustafa Kemal Paşa'nın tepkisini çektiyse de iyi niyetli olduğu anlaşılınca araları tekrar düzelmişti.Polatlı'ya yaklaşan Yunan saldırısına karşı halkın paniğe kapılmasını önlemek ve direnişini sağlamak üzere Mustafa Kemal Paşa tarafından görevlendirilince Anadolu'da dolaşarak halka öğütler verdi ve Millî Mücadele'ye desteğin artmasına yardımcı oldu.
Savaştan sonraİstiklâl Madalyası ile ödüllendirilen Baha Sait Bey, Tayyare Müfettişliği (Türk Hava Kurumu Müfettişi) görevi ile Anadolu'yu dolaştı. Türk kabilelerinin, özellikle Doğu illerindeki dağlık bölgelerde yaşayan ahali ve aşiretlerin soy, dil, mezhep ve geleneklerini incelemeyi kendisine iş edindi, yazılarının bir bölümü Türk Yurdu Dergisi'nde 1926-1927 yıllarında yayımlandı.
Resme olan ilgisi hayatı boyunca devam eden Baha Sait Bey, son yıllarında yağlı boya resimler yapmıştı. Baha Sait Bey, 16 Ekim 1939'dakalp krizi geçirerek İstanbul'da öldü. NaaşıMerkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.
Toplanabilen tabloları ölümünden 47 yıl sonra, 1986'daİstanbul'da sergilenmiştir.