Bu madde ülke hakkındadır. Başlığın diğer anlamları içinAzerbaycan (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.
"Azerbaycan Cumhuriyeti" buraya yönlendirilmektedir. 1918-1920 yılları arasında varlığını sürdüren ve aynı isimle anılan geçmiş devlet içinAzerbaycan Demokratik Cumhuriyeti sayfasına bakınız.
Azerbaycan, zengin kültürel mirasa sahiptir. Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler arasındaopera,tiyatro gibi sahne sanatlarını barındıran ilk ülke olma özelliğini taşır.[8]
1991 yılının Eylül ayında, çatışmalı bölgeDağlık Karabağ'daki Ermeni çoğunluk,Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nden ayrılmak istemiş veSSCB'nin çözülme sürecinde başlayan Birinci Dağlık Karabağ Savaşı 1994 yılında sona ermiştir. Dağlık Karabağ ve onu çevreleyen 7 bölge o zamana kadar uluslararası alanda Azerbaycan'a bağlı kabul edilirken Savaş sonrasında bölge,AGİT öncülüğünde yapılan görüşmeler sonucunda fiilen bağımsız kabul edildi.Dağlık Karabağ Cumhuriyeti, fiilen savaşın sona ermesinden bu yana bağımsız olmasına rağmen, diplomatik anlamda hiçbir devlet tarafından tanınmamaktadır ve Azerbaycan'a bağlı birde jure bölge olarak kabul edilmektedir.[11][12][13][14] Nitekim 2020 yılında gerçekleşen çatışma sonrasında Dağlık Karabağ ve 7 bölge yeniden Azerbaycan yönetimi altına girdi.[15]
7 Ağustos 2025'te Ermenistan ve Azerbaycan liderleri Nikol Paşinyan ve İlham Aliyev, neredeyse 40 yıldır devam eden Karabağ çatışmasının ardından Washington'da ABD Başkanı Donald Trump'ın davetiyle barış anlaşması imzaladı. Bu antlaşmayla Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki savaş bitmiş oldu.[16]
Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nda resmî din yoktur ve ülkedeki tüm ana siyasi güçler laik milliyetçidir ancak halkın çoğunluğu ve kimi muhalefet güçleriŞii İslam inancına sahiptir.[21] Diğer Doğu Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri ile karşılaştırıldığında Azerbaycan, sosyal ve ekonomik gelişme ile okuryazarlık oranında yüksek seviyelere ulaşmıştır.[22][23][24] İşsizlik ve intihar oranları da düşüktür.[25][26][27]
Bununla beraber 1993'ten beri iktidarda olan,Yeni Azerbaycan Partisi, bireysel hakları sınırlama, siyasal baskı, basına yönelik sansür gibi otoriter ve insan haklarını zedeleyici politikalar yapmakla suçlanmıştır.[28] Azerbaycan, 1 Ocak 2012 tarihinden itibarenBirleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde iki yıllık daimi olmayan üyeliğe başlamıştır.[29]
Steingass'ın Farsça sözlüğünde āẕar-ābād, آذر آبادگان āẕar-ābādgān Tebriz şehrinin eski adı olarak kaydedilmiştir.[30] "Āzar" (Farsça: آذر)Ateş,baycan veya orijinal olarak bilinen haliyle "Pāyegān" (Farsça: پایگان)Muhafız/Koruyucu (Āzar Pāyegān = "Ateş Muhafızları") (Farsça: آذر پایگان) anlamına gelmektedir. Adların kökeniZerdüştlük dönemiPerslerine (İran) dayanır.Müslümanların Pers'i fethetmesinden sonra birçokFarsça sözArapça yazılmaya başlandı ve orijinal telaffuz şeklini yitirdi; örneğin "G / P / ZH / CH" sesleri Arapçada herhangi bir karşılık bulamadı. Böylece "Azar Paigān",Azerbaycan olarak bilinir hale geldi.
Kobustan'da milattan on bin yıl önce oluşturulduğu tespit edilen bulgular, UNESCO tarafından hazırlananDünya Mirası listesi listesine dahil edilmiştir.
Azerbaycan'daki en eski insan yerleşimleriTaş Devri'ne kadar uzanır, bu yerleşimin bulgularınaAzıh Mağarası'nda rastlanmıştır ve Kuruçay kültürü adıyla tanınır.[39]Eski Taş Çağı veTunç Çağı ile ilgili kalıntılara iseTağılar,Damcılı,Zar, Yatak-yeri adlı yerleşim merkezlerinde yer alan mağaralarda ve Leylatepe ile Saraytepenekropollerinde ulaşılmıştır.
Azerbaycan'da milattan önce dokuzuncu yüzyılda, ilkİskit-Saka yerleşimleri başladı. İskitlerin ardından Manna Devleti (MÖ IX), sonra İranlıMedlerAras Nehri'nin güneyindeki bölgeye egemen oldular (MÖ IIV).[32] Medler, MÖ 900-700 arasında büyük bir imparatorluk kurdular ancak MÖ 549 yılında yıkıldılar ve topraklarınaAhameniş İmparatorluğu sahip oldu. Ahamenişlerin, Azerbaycan topraklarını da ele geçirmesi üzerine buralardaZerdüştlük yayılmaya başladı.[40] Daha sonraBüyük İskender'inimparatorluğu Azerbaycan'da egemen oldu, devamındaSelevkos İmparatorluğu'na bağlandı. Romalılar daRoma İmparatorluğu devrinde buraya yerleşti. Bölgenin asıl yerlileri olanAlbanyalılar MÖ dördüncü yüzyılda bir imparatorluk kurdular. Bu devirde Zerdüştlük,Atropatena veKafkasya coğrafyasında yayıldı.
Bakü'de yer alanKız Kulesi, 11-12. yüzyıllarda inşa edilmiştir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır.
Albanya, 252'deSasani İmparatorluğu'nunvasal bölgesi haline geldi ve Kral Urnayr, dördüncü yüzyılda devlet dini olarak Hristiyanlığı kabul etti. Devlet, çok sayıda Sasani veBizans fethine rağmen dokuzuncu yüzyıla kadar bölgede varlığını sürdürdü.Sasanilere itaat ederken kendi monarşisisni de devam ettirebildi. Albanya Kralı, derebeyi olmasına rağmen sadece sembolik bir otoriteye sahipti. Sivil dini ve askeri otorite Sasani askeri hükûmetinin elindeydi.[41] 7. yüzyılın ilk yarısında ise bölgeye Müslümanlar tarafından yapılan fetihler sonucu Albanya damüslüman yönetimin çatısı altına girdi.Emevi halifesi, hem Sasanileri hem de Romalıları,transkafkasyadan çıkarmayı başardı ve 667 yılında, Kral Javashir öncülüğünde başlayan Hristiyan isyanını da bastırdıktan sonra Albanya'yı kendine bağladı.
Bölgeye giren ilk Türk devleti 1067 yılındaSelçuklular oldu. Türklerin yerleşimi öncesinde buradaErmenice,Farsça ve Eski Azerice gibihint-avrupa dil ailesine ve kafkas dil ailesine mensup diller konuşuluyordu. BunlardanEski Azerice, zamanla Türkçe ile kaynaşarak günümüzdeki Azericenin ilk formunu oluşturdu.[42][43] Bazı dilbilimciler, bu bölgede konuşulan Tat lehçelerinin de Eski Azericeden türediğini söylemektedir.[43][44] Daha sonra bölgeye hakim olanİldenizliler, bölgesel olarak Selçuklu İmparatorluğu'na bağlı olmakla beraber kendi yönetimlerini kurdular.
I. İsmail'inKızılbaş ordusu Azerbaycan seferini gerçekleştirip 1500'deÇabani Meydan Muharebesi'ndeŞirvanşahFerruh Yasar'ın ordusunu yenmiş ve Tebriz'e giripSafevi Devleti'ni kurmuştur.[47]Safevi hükümdarlarının ana dili Azerice idi, devletin yıkılışına kadar Safevi sarayında konuşuldu.[48][49] Devletin feodal beyleri Azerice konuşanKızılbaş aşiretlerinden oluşuyordu. ve devlet yönetiminde üstünlük onlardaydı. benzer şekilde Safevilerin devlet ordusunu oluşturdular.[50][51][52] Böylece Azerbaycan Safevi egemenliğine girmiştir. Daha sonra daAfşarlar,Zendler veKaçarlar tarafından yönetilmiştir. Bölgede o zamana kadar hakim olanSünniliğin, ağırlığıŞii inancına bırakması da yine bu dönemde gerçekleşmiştir.[53]
Şirvanşahlar, 1538'e kadar safevi egemenliği altında, kendi bulundukları bölgede iktidarlarını sürdürebildiler.Şah İsmail'den sonra gelen oğluŞah Tahmasb ise Sirvanşahları derdest ederek etti ve bulundukları bölgeyi, Safevi vilayeti yaptı. Vilayetin adı da Şirvan oldu.Osmanlı- Safavi Savaşı sonundaOsmanlı Devleti, kısa süreliğine de olsa bugünkü Azerbaycan topraklarının bir kısmını ele geçirdi ve yönetti. 17. yüzyılın başında, Safavi yöneticiI. Abbas, bölgeyi Osmanlılardan geri aldı.
Safevilerden sonra bölgeAfşar hanedanı tarafından yönetildi. Nadir Şah'ın (h. 1736-1747) ölümünden sonra, onun eski tebaasının çoğu istikrarsızlığın patlamasından çıkar sağladı. Azerbaycanda çeşitli yarı bağımsız biçimlerine sahip çok sayıda kendi kendini yönetenAzerbaycan hanlıklar[54] ortaya çıktı. Hanlıklar, Orta Asya ve Batı arasındaki uluslararası ticaret yolları aracılığıyla kendi işlerini kontrol ediyorlardı.
1722 ve 1723 yılları arasında sürenRus-İran Savaşı'nın sonrasında, Safavi İmparatorluğu çöktü. Bakü ve çevresi Ruslar tarafından işgal edildi. Kısa bir araya rağmen bugün Azerbaycan topraklarında bulunan Safavi Devletine komşu olan ülkeler, Safavilerin bölgeye gelişinden 19. yüzyıla kadarİranlıların yönetiminde kaldı.[55][56]
Safavilerin ardından, bölge yine Türk kökenli olanAfşar Hanedanlığı'nın yönetimine girdi.Nadir Şah'ın ölümünün ardından ise bölgede kendi yönetimini sağlayan sayısız hanedan ortaya çıktı.[57][58] Bu hanedanların yöneticileri İran Şahının tebası konumundaydı.[59] Hanedanlar aynı zamanda,Orta Asya ve Batı arasındaki ticaret yollarının kontrolünü de ellerinde bulunduruyordu.[60] Bölge ilerleyen tarihlerdeKürt kökenli olanZendler ve yine Türk kökenliKaçarlar tarafından yönetildi.[61] 18. yüzyılın sonlarına doğru,Rusya güneydeki komşuları (aynı zamanda rakip devletleri) olan Osmanlı ve İran'a karşı daha saldırgan birjeopolitik duruş sergilemeye başladı[62] ve büyük kısmı İran'ın elinde bulunankafkasyayı ele geçirmeye çalıştı.[63] 1804 yılında, RuslarGanja kasabasını işgal ederek İranlıları buradan çıkardı. Bu adım 1804 ve 1813 yılları arasında sürecekRus-Pers savaşının da fitilini ateşledi. Askeri anlamda büyük bir güce sahip olan Ruslar bu savaştan galip çıktı.[64] Savaş sonrasında imzalanan Gülistan antlaşması gereğiKaçarlar;Gürcistan veDağıstan ile pek çok hakanlığı bırakmak zorunda kaldılar.[65]
İlerleyen yıllarda, RuslarGülistan Antaşması'nı ihlal ederek İran'a aitErivan Hanlığı'nı da ele geçirdi[65][66] ve iki ülke arasında yeniden savaş başladı. Bu savaş 1826 ve 1828 yılları arasında sürdü. Savaşın sonunda imzalananTürkmençay Antlaşması gereğince Kaçarlar;Erivan,Nahcivan veTalış Hanlıkları üzerindeki üzerindeki egemenliklerini yitirdiler.[65] Böylece bugünkü Azerbaycan topraklarından, İran kontrolü altında olan son kısım da yitirildi. Kafkasya topraklarının İran'dan Rusya kontrolüne geçmesiyle beraber bu iki egemenlik arasındaki sınırıAras Nehri oluşturdu. Bu durum SSCB'nin çözülüşüne kadar devam etti.[67]
Kaçarlar, 19. yüzyılın başında bugünkü Azerbaycan topraklarını da içeren Kafkasya bölgesini Rusya'ya bırakmak zorunda kaldı.
ADC, tarihteki ilk müslumanparlamenter cumhuriyet olma özelliğini taşır.[70][71] Bu dönemde, parlamentonun önemli icraatları arasında kadınların oy hakkı yer alır.[72] Bu bakımdan Azerbaycan, kadınlara erkeklerle eşit siyasal haklar veren ilk müslüman ülkedir. Bir diğer önemli icraat ise Müslüman dünyasının ilk modern üniversitesi olanBakü Devlet Üniversitesi'nin kurulmasıdır.[72]
1920 Nisan'ında, Geçici Devrim Hükûmeti Ülke genelinde kontrol sağladı ve ülkenin adı Azerbaycan Halk Komiserleri Komitesi Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti oldu. Daha sonra bu isimAzerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını aldı, böylece Azerbaycan da Sovyetler Birliği'ne katılmış oldu. Azerbaycan Anayasası'nın kabulünden sonra ise 1921'de Azerbaycan Devrim Komitesi, Merkezi Yönetim Komitesi olarak değişti ve yüksek yasama organı oldu.
13 Kasım 1921 tarihinde Sovyet Rusya, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasındaKars Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma sonucunda, Bağımsız Aras Cumhuriyeti,Nahcivan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla, Azerbaycan Sovyet'ine dahil oldu. Diğer yandan Zangezur ve Alexandropol adıyla da bilinenGümrüErmenistan'a verildi.[56]
12 Mart 1922'de Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan, bir araya gelerek Sovyet Rusya'nın öncülüğündeTranskafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'ni oluşturdu. Bu girişim, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği öncesinde ilk kez Sovyet Cumhuriyetlerinin birleşmesidir. Birlik Konseyi de yine bu 3 ülkenin temsilcilerinden oluşmaktaydı. AzerbaycanNeriman Nerımanov, GürcistanPolikarpe Mdivani, Ermenistan Alexandr Fyodorovich Miasnikyan tarafından temsil edildi. Transkafkasya Komünist Partisinin ilk sektereri deSergo Ordzhonikidze’dir.
1922 Aralığında Birlik, Rusya Ukrayna ve Belarus’la birleşme kararı alarakSovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ni oluşturdu. Nitekim Transakafkasya birliği pek de uzun sürmedi. 1936 yılının Aralık ayında çözüldü ve liderler kendini pek çok konuda fikir ayrılığına düşmüş halde buldu. 3 ülke de doğrudan Sovyet Cumhuriyeti oldu.
İkinci Dünya Savaşı sırasında ise Azerbaycan, SSCB’nin statik enerji politikasında kritik bir role sahipti. Savaşın başlarındaNazi Almanyası saldırmazlık paktına uydu ancak 22 Haziran 1941'de Almanya, SSCB'yi işgal edince durum değişti. Savaşın ilk yılında Azerbaycan 23 buçuk milyon ton petrol üreterek kendi petrol endüstrisinin rekorunu kırdı.[73] 1941’in sonuna gelindiğinde ise binlerce Azeri, Gönüllü Halk Birlikleri’ne katıldı. Seferberlik hali hayatın her alanını olduğu gibi petrol endüstrisini de etkiledi. Savaşın başlamasından bir hafta sonra, petrol işçileri, kendi çalışma saatlerini günde 12 saat olacak şekilde değiştirdi, tatiller ve izinler savaş sonuna kadar iptal edildi. Bakü'nün petrol kaynağı olması onuHitler'in de hedefi haline getirdi. 1942 yılında Almanya güçleri, Bakü'ye saldırdı. Ancak saldırı başarısız oldu. Stalingrad'da yenilgiye uğrayan Alman ordusu geri çekilmek zorunda kaldı. Bununla beraberDoğu Cephesinde kullanılanSSCB petrolünün yüzde sekseni, Bakü’den tedarik edildi. 1942 yılında,Yüksek Sovyet kararıyla Azerbaycan petrol endüstrüsünde çalışan 500’den fazla işçi, madalya ya da nişan ile ödüllendirildi. 130'dan fazlası SSCB’nin en yüksek dereceli onur ödülü olan “SSCB Kahramanlığı” unvanına layık görülmüştür. Azerbaycanlı Tümgeneral Azi Aslanov bu unvana iki kez layık görülmüştür.
1941 yılında SSCB, İran'da Azerilerin yaşadığı bölgeyi işgal etti.Sovyet Ordusu, askerî birliği Aras'ın güneyinde Azeri nüfusunun etnik kimliğini koruyarak yaşamasına izin verdi. Sovyetlerin bölgedeki hakimiyet süresince Azerbaycanlılar kendi dilini konuşabildi. Fars hakimiyetinde gölgede kalan dil bu süreçte SSCB Azerbaycanı'ndan gelen yazarlar, gazeteciler ve hocalar sayesinde bu bölgede yaşatıldı. 1945'te SSCB'nin geri çekilmesi sonrası özerk birAzerbaycan Halk Cumhuriyeti kuruldu. MerkeziTebriz lideri Jaafar Pishevari idi. Azerbaycan'ın seküler kültürü, eğitimi ve kurumları İran Azerbaycanı'nda da kendini gösterdi. Bu durum iki ülkenin SSCB kontrolü altında birleşeceğine dair yorumlara da neden oldu. Oysa sonunda İran Azerbaycanı soğuk savaşın en önemli anlaşmazlıklarından birine ev sahipliği yaptı. Batılı güçlerin baskısı ise SSCB'yi geri çekilmeye zorladı. İran hükûmeti 1946'da bölgede yeniden kontrol sağladı Demokrat Parti liderleri Sovyet Azerbaycanı'na iltica etti.
Azerbaycan ekonomisinin gerilemesi ve Haydar Aliyev dönemi
1960'larda SSCB siteminde yapısal krizler başgösterdi. Azerbaycan'ın petrolü Sovyet ekonomisindeki kritik önemini kaybetmeye başladı. Bunda hem diğer bölgelerdeki petrol kaynaklarının, hem de bu bölgedeki kaynakların tükenmesinin etkisi vardı. Sonuç olarak Azerbaycan yakın zamanın en düşük ekonomik büyümesiyle karşı karşıya kaldı. Azeriler ve Ermeniler arasındaki etnik gerilimler de bu dönemde baş gösterdi. Moskova, gerilimi düşürmek amacıylaHaydar Aliyev'iAzerbaycan Komünist Partisi'nin başına getirdi. 1969'da Aliyev'in icraatları ekonomik alanda yükselmeye sebep oldu ancak bu yükseliş de geçici bir süre için geçerliydi. Aliyev zamanında Azeri kökenli yönetici elitlerin de gücüne güç kattı.
Aliyev 1982 yılında Moskovada bulunanPolütbüro'ya üye seçildi. 1987'deGorbaçov öncülüğünde uygulananprestroykaya karşı çıktığı için Gorbaçov tarafından emekliliğe zorlandı.
Soğuk Savaş'ın ilerleyen yıllarında Sovyet ekonomisinde belli sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Askeri alanda gelişim sürerken halkın günlük ihtiyaçlarının karşılanmasında sıkıntı yaşanıyordu. Üretim faaliyeti büyük oranda yavaşlamış ve aksamaya uğramıştı. Bu durumun en önemli sebeplerinden biri işçilerin üretime yabancılaşmaya başlamasıydı. SSCB'de işsizlik oranının yüzde 0 olması, toplumun sosyalist değerlere bağlılığının azalmasıyla birleşince, işçilerin üretim sürecine gereğinden az özen göstermesi sonucu ortaya çıktı. Bu duruma uzun süre çözüm bulunamazken dönemin devlet başkanıGorbaçov'un 1986'da 27. Parti Kongresi'nde söylediğine göre sorun, üretici güçler ve üretim ilişkilerinim arasındaki uyuşmazlıktan ileri gelmekteydi.[74]Gorbaçov, çözüm olarak işçilerin içinde bulunduğu yabancılaşma halinin sona erdirilmesi gerekliliğini veLeninizme dönüşü önerdi.Perestroyka olarak adlandırılan ve SSCB'nin çözülme sürecinde kritik öneme sahip olan politikalar dizisi, politikanın da ötesinde bir yaşam tarzı olma özelliğine sahipti.[75] Ekonomik alanda dışarıya açılmayı merkezine alan prestroykanın 4 temel stratejisi vardı: Bireysel çıkarlara önem verilmesinin toplumsal üretimdeki sorunları azaltması, kamusal eleştiri (glasnot) yani işçilerin fabrikalarda işçi meclisleri kurup burada tartışmaları, demokrasi, son olarak da hukuk ve kontrol.[74] Prestroyka yeniden yapılanma anlamına gelmekteydi. İşçilerin yeniden ülkenin sahibi olduğunu anlatmak amaçlanıyordu.
Glasnost ise açılık politikasıydı. İşçilerin fabrikalarda ve bulundukları tüm işyerlerinde söz hakkına sahip olmalarını içeriyordu. Ancak Glasnot bir süre sonra anti-sosyalist politikanın aracısı haline geldi. Zaten SSCB ve kapitalist ülkeler arasındaki temel çatışma noktalarından birini özgürlük propagandası oluşturmaktaydı. Bu politikaların etkisiyle, bağımsız kuruluşlar ve siyasal örgütler ortaya açıkmaya başladı. Bunlardan birisi 1989'da kurulan ve SSCB'den ayrılmayı hedefleyenAzerbaycan Halk Cephesi'dir. Ülkede huzur sağlaması amacıyla öne sürülen bu politikalar huzursuzluğu daha da artırdı. Büyük bir kargaşa ortaya çıktı. Halka vadedilen özgürlük sadece özel mülkiyet özgürlüğü ile sınırlı kaldı ve demokrasi alanında gerçekleşmedi.[76]
Azerbaycan'daki iç rahatsızlıklar, Moskova'nın ilgisizliğine cevap olarak zaten sıcak çatışmalara dönüşmüştü ve bu çatışmalar bağımsızlık ve ayrılık çağrısına yol açtı; olaylar Bakü'de yaşananKara Ocak'ta doruğa çıktı.[77] 1990 yılından sonra,Azerbaycan SSC Yüksek Konseyi, başlıktaki "Sovyet Sosyalist" kelimesini kaldırdı, Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlık Bildirisi'ni kabul etti ve devlet bayrağı olarak Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin bayrağını kullanmaya başladı.[78] 18 Ekim 1991'de Azerbaycan Yüksek Konseyi, ülkede yapılan referandum yoluyla Bağımsızlık Bildirisi'ni doğrulattı ve Aralık 1991'de Sovyetler Birliği resmen dağıldı.[79]
SSCB'nin çözülmesi sonrası bu coğrafyada tarihte eşine az rastlanır bir yoksulluk baş gösterdi. Sosyalizmin yeniden doğma ihtimaline karşı çok hızlı bir kapitalistleşme yaşandı. Bu süreçte, daha önce vadedildiği gibi şirket ve fabrika hisseleri insanlara dağıtıldı. (Sosyalizmin bunları tek elde topladığından ve mülkiyetin halka ait olması gerekliliğinden bahsediliyordu) Ancak, birkaç sene içinde büyük değerlere sahip olacak olan bu hisseler, bu dönemde halkın karşı karşıya kaldığı yoksulluk nedeniyle değerinin çok altında fiyatlara satıldı. Ve günümüzün oligarklarını oluşturacak isimlerin elinde toplandı. 1990'ların sonuna gelindiğinde yoksulluk 10 yıl önceye oranla azalmış ve halk normal yaşama dönmeye başlamıştı ama geçiş sürecini oluşturan 10 yılın çok acılı olduğunu söylenebilir.
1993 yılının Eylül'ünde Azerbaycan,Bağımsız Devletler Topluluğu'na katıldı. 1991 yılında Dağlık Karabağ bölgesindeki çatışmalar büyük bir savaşa dönüştü. 1994'te ateşkes imzalandı ancak anlaşmazlıklar devam etti.[78] 1994 yılında çatışmaların sonunda Ermeniler, Dağlık Karabağ da dahil olmak üzere Azerbaycan'ın yüzde 16 kadarını kontrolü altına aldı.[80][81] Yaklaşık 30.000 kişi yaşamını kaybetti ve bir milyon kişi bulunduğu yerden ayrılmak zorunda kaldı.[82] DörtBirleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı (822, 853, 874 ve 884), "Ermeni güçlerinin Azerbaycan'ın işgal altındaki tüm topraklarından çekilmesini istedi".[83] 1970 nüfus sayımına göre 510.000 Rus ve 484.000 Ermeni Azerbaycan'da yaşamaktaydı; 1990'larda ise birçok Rus ve Ermeni, Azerbaycan'ı terk etti.[84][85] 25-26 Şubat 1992'de Ermenistan'a bağlı kuvvetlerin Azeri sivilleri topluca katlettiğiHocalı Katliamı,İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere birçok uluslararası örgüt tarafındansoykırım olarak kabul edilmektedir.[86]
Seçimle başa gelmiş olan devlet BaşkanıEbulfez Elçibey,Surat Hüseyinov’un başında olduğu ordu tarafından görevden alındı. Bu olay sonrasında bir önceki devlet Başkanı Haydar Aliyev'in siyasal gücü arttı. 1994 yılında Hüseyinov, dönemin başbakanı Aliyev'e de darbe girişiminde bulundu ancak başarısız oldu ve vatan hainliği suçlamasıyla tutuklandı.[87] Ertesi yıl, Aliyev'e karşı bir darbe girişimi daha oldu. Bu sefer başınıRovşen Cevadov'un çektiğiOMON adıyla bilinen özel amaçlı polis birlikleri tarafından yapılan darbe girişimi başarısız oldu. Bu olayın ardından Azerbaycan OMON birlikleri dağıtıldı.[88][89] Bu süreçleri, ülkenin devlet bürokrasisi ve yolsuzluklarla dolu kötü şöhreti izledi.[90] 1998 Kasım'ında Aliyev ikinci dönem için yeniden seçildi. Ekonomide yaşanan gelişmelere rağmen Aliyev'in başkanlığı, seçim hilesi şüphesi, ekonomik istikrarsızlık ve iç yolsuzluk nedeniyle eleştirildi.[91] Aliyev'in ölümünden sonra 2003 yılında oğluİlham Aliyev, hem Yeni Azerbaycan Partisi'ne hem de Azerbaycan Devleti'ne başkanlık yaptı ve 2013 yılında 3. kez yeniden seçildi.[92] Azerbaycan resmî olarak günümüzde 66 yönetim bölgesine ayrılır.[93]
Azerbaycan,Güney Kafkasya'da yer alan birAvrasya ülkesidir. Bulunduğu konum,Doğu Avrupa veGüneybatı Asya'dır.38° ve42° kuzey enlemleri ile44° ve51° doğu boylamları arasındaki coğrafı bölgeye yerleşmiştir. Sınırlarının uzunluğu 2.648 kilometredir. Bunun 1007 kilometresi Ermenistan, 756 kilometresi İran, 480 kilometresi Gürcistan, 390 kilometresi Rusya ve 17 kilometresi Türkiye sınırlarını oluşturmaktadır.[94] Sahil şeridi 800 kilometre uzunluğundadır ve Hazar Denizi'nin Azeri kısmının en geniş alan uzunluğu 456 kilometredir.[94] Ülke toprakları kuzeyden güneye 400 kilometre ve doğudan batıya 500 kilometre olarak uzanır.
Doğu sınırını oluşturan Hazar Denizi, kuzeydeki Büyük Kafkas Sıradağları ve merkezdeki geniş düzlükler, Azerbaycan'ın en baskın fiziksel nitelikleridir. Büyük ve Küçük Kafkas Dağları ileTalış Dağları ülkenin yüzde kırklık kısmını kapsar.[95]Bazardüzü Dağı, Azerbaycan'ın en yüksek noktasını (4.466 m), Hazar Denizi ise en alçak noktasını (−28 m) oluşturur. Bunların dışında,Doğanın Yedi Harikası listesine eklenmek için aday gösterilençamur volkanlarının yaklaşık yarısı Azerbaycan sınırları içinde kalmaktadır.[96]
Yüzey suları, temel su kaynağıdır. Ancak, ülkedeki 8.350 ırmak arasından yalnızca 24 tanesinin uzunluğu 100 kilometrenin üzerindedir.[95] Irmakların tamamı, ülkenin doğusunda kalan Hazar Denizi'ne dökülür.[95] 67 km2 büyüklüğündekiSarısu Gölü, Azerbaycan'ın en geniş gölüdür. En uzun ırmağı ise sınırlar dışındaki uzunluğu da eklendiğinde 1.515 kilometreyi bulanKura Nehri'dir. Ayrıca ülke, Hazar Denizi'nde yer alan kimi adaların da iyesidir.
1991 yılında Azerbaycan'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana hükûmet, ülkede çevreyi korumak için köklü tedbirler almıştır. Ancak çevrenin ulusal anlamda korunması,Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'ndan sağlanan yeni gelirlerle devlet bütçesinin artması sayesinde 2001'den sonra gelişmeye başlamıştır. Dört yıl içinde korunan alanlar iki katına çıktı, günümüzde ise ülkenin yüzde sekizlik bir kısmını kapladı. 2001 yılından bu yana hükûmetin yedi büyük rezerv kurmak ve çevreyi korumak için ayırdığı bütçe, ikiye katlandı.[97]
Çevresinin dağlar ve yüksek tepelerle çevrili olmasına rağmen Azerbaycan'ın büyük bir kısmı ovadır ve topraklarının en verimli yerleri arasındaKura veAras ırmaklarının karıştığı deltadır.
Azerbaycanda ılıman bir iklim vardır ancakHazar Denizinden içeriye doğru, yüksek dağlarda ve diğer yüksek kesimlerde sert bir iklimle karşı karşıya kalınır. Yüksek kesimlerde kışlar uzun, soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise serin geçer. Ovalarda ise kışlar serin ve yağmurlu ve kimileyin karlı, yazlar sıcak ve kurak geçer.
Azerbaycan'da hayvan yaşamının zenginliği ve çeşitliliği ile ilgili ilk raporlar, doğu gezginlerinin seyahat notlarında bulunabilmektedir. Mimari anıtlar, antik kaya ve taşlar üzerindeki hayvan görüntüsü oymaları günümüzde kadar hayatta kalmıştır. Ülkedeki hayvanlar alemiyle ilgili ilk bilgiler ise 17. yüzyılda, doğa bilimcileri tarafından yapılan ziyaretler sırasında toplanmıştır.[95]
Azerbaycan sınırları içinde yaşayan 106 çeşit memeli, 97 çeşit balık, 10 amfibik tür ve 52 çeşit sürüngen tespit edilmiştir.[95] Ülkenin millî hayvanı olanKarabağ atı, bir dağ-bozkır yarış atıdır veendemiktir; iyi huylu, hızlı ve zariftir. Günümüzde, türü tehlike altında olan hayvanlardandır.[99]
Azerbaycan'da bitki örtüsü içinde 4.500'den fazla yüksek boylu bitkiler bulunur. Bitki örtüsü diğer Güney Kafkasya ülkelerinden farklıdır ve Kafkasya'da yetişen tüm türlerin yaklaşık yüzde 67'si Azerbaycan'da bulunabilir.[100]
Azerbaycan siyasi sisteminin yapısal oluşumu, yeniAnayasanın 12 Kasım 1995 tarihinde kabul edilmesiyle tamamlanmıştır. Anayasanın 23. maddesine göre Azerbaycan Cumhuriyeti devlet sembolleribayrak,arma vemillî marştır. Azerbaycan'daki devlet gücü sadece iç meselelerle ilgili yasa ile sınırlıdır, ancak uluslararası meseleler için ayrıca uluslararası anlaşma hükümleri ile sınırlıdır.[101]
İcra, Yasama ve Yargı bölümlerinden oluşan Anayasa başkanlık cumhuriyeti olduğunu belirtiyor. Yasama yetkisi,Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ndekitek meclisliMillî Meclis ve Yüksek Millî Meclis tarafından tutulur. Millî Meclis olarak adlandırılan Azerbaycan Parlamentosu, 125milletvekilinden oluşmakta ve seçilen her üye için 5 yıl olmak üzere, çoğunluk oylaması sistemine göre seçilmektedir. Seçimler her beş yılda bir Kasım ayının ilkPazar günü yapılır.[102] Parlamento hükûmetin oluşumundan sorumlu değildir, ancak Anayasa, Millî Meclis, Bakanlar Kurulunun onayını ve hâlihazırda Parlamentonun neredeyse 125 sandalyesinin tamamına sahip olan iktidar hükûmetiYeni Azerbaycan Partisi'ne sadık bağımsızlar olmasının önemli şartlarındandır.2010 Parlamento seçimleri sırasındamuhalefet partileri,Müsavat veAzerbaycan Halk Cephesi Partisi tek bir sandalye bile kazanamadı.Avrupalı gözlemciler, seçim sürecine ve seçim gününde sayısız usulsüzlük bulmuştur.[103]
Eski CumhurbaşkanıHaydar Aliyev'in oğluİlham Aliyev babasının yerini aldı ve 2003'ten beri iktidarda kaldı.
Yürütme yetkisi, yedi yıllığına doğrudan seçimle seçilenBaşkan veBaşbakan tarafından yerine getirilir. Başkan, hem Cumhurbaşkanı hem deMillî Meclis'e karşı sorumlu olan bir yürütme organı olan Bakanlar Kurulunu kurmaya yetkilidir. Azerbaycan Bakanı öncelikle başbakan, milletvekilleri ve bakanlardan oluşur. Cumhurbaşkanı Millî Meclisi feshetme hakkına sahip değildir, ancak kararlarını veto etme hakkına sahiptir. Cumhurbaşkanlığı vetosunu geçersiz kılmak için parlamentonun çoğunluğu 95 oy almalıdır.[104] Yargı yetkisi Anayasa Mahkemesi, Yüksek Mahkeme ve Ekonomik Mahkemeye verilmiştir.[105] Başkan bu mahkemelerde hâkimleri aday gösterir.Avrupa Adalet Verimliliği Komisyonu raporu, yeni hakimlerin en iyi uygulama olarak seçilmesiyle ilgili Azerbaycan adalet modeline atıfta bulunmakta ve yeni bir demokraside yargının bağımsızlığını ve kalitesini sağlamaya yönelik belirli özellikleri ve gelişim yolunu yansıtmaktadır.[106][107]
Ülkenin ana muhalefet partisi tarafından 19 Ocak 2019 tarihinde organize edilen ve siyasi mahkûmlara özgürlüğün talep edildiği miting.
Azerbaycan'ın yönetim sistemi nominal olarak iki aşamalı olarak adlandırılabilir.[108] Hükûmetin üst veya en üst kademeleri, Başkan tarafından yürütülür. Başkan, Bakanlar Kurulunu ve diğer üst düzey yetkilileri atama hakkına sahiptir. Yerel Yürütme Otoritesi yalnızca Yürütme Yetkisinin devamıdır. Azerbaycan'daki yerel devlet idaresinin yasal statüsü, 16 Haziran 1999'da kabul edilen Yerel Yürütme Yetkisi Hükümü (Yerli Icra Hakimiyati) tarafından belirlenmektedir.[109] Haziran 2012'de Başkan, Yerel Yürütme Makamlarına ek yetkiler veren ve güçlendirilen yeni Yönetmeliği onaylamıştır. Azerbaycan'ın yerel işlerindeki baskın konumları Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın 9. Bölümü, belediyelerin yasal statüsü, yerel öz yönetim organlarının türleri, temel yetkileri ve diğer resmi kurumlarla olan ilişkiler gibi yerel özyönetim ile ilgili önemli konuları ele almaktadır. Diğer nominal yönetişim kademesi belediyelerdir (Bələdiyə) ve belediye üyeleri her beş yılda bir Belediye seçimlerinde genel oyla seçilir.[110] Hâlen ülke genelinde 1.607 belediye bulunmaktadır. Yerel yönetim alanında ilk kabul edilen Belediye Seçimleri Kanunu ve Belediyelerin Statüsü Kanunu 2 Temmuz 1999 tarihinde olmuştur. Belediye Servisi Kanunu, belediye çalışanlarının faaliyetlerini, haklarını, görevlerini, çalışma koşullarını ve sosyal yardımlarını düzenler ve yürütme aygıtının yapısını ve belediye hizmetinin organizasyonunu ana hatlarıyla belirtir. Belediyelerin Statüsü Kanunu, belediye organlarının rolünü ve yapısını düzenlemekte ve devletin yasal ve mali özerklik garantilerini özetlemektedir. Kanun, sosyal koruma, sosyal ve ekonomik kalkınma ve yerel çevre ile ilgili belediye programlarının kabulü ve yürütülmesine özel önem vermektedir.[111] Azerbaycan,Avrupa Konseyi üye ülkeleri arasında büyükşehir belediyesi olmayan tek ülkedir.[112]
Güvenlik Konseyi, başkanlık altındaki müzakere organıdır ve bunu Anayasaya göre düzenler.[113] 10 Nisan 1997 tarihinde kurulmuştur. İdari bölüm, başkanlık ofisinin bir parçası değildir, ancak hem başkanın hem de ofisinin mali, teknik ve maddi faaliyetlerini yönetir.[114]
Azerbaycan bağımsızlığını kazanmasından bu yana birçok seçim yapmış olmasına ve demokrasinin resmi kurumlarının çoğuna sahip olmasına rağmen,Freedom House tarafından "kısmen özgür" olarak sınıflandırılmaktadır. Son yıllarda çok sayıda Azerbaycanlıgazeteci, blogcu,avukat ve insan hakları aktivistiBaşkan Aliyev ve hükûmet yetkililerine yönelik eleştirileri nedeniyle toplanılarak ve hapse atılmıştır.Avrupa Parlamentosu tarafından Eylül 2015'te kabul edilen bir kararda Azerbaycan'ın "son on yılda tümAvrasya'da demokratik yönetişimde en büyük düşüş yaşadığı" yönünde açıklamalar yapmış ve bundan sonra 17 Mart 2016'daAzerbaycan Cumhurbaşkanı, bazıSTK'lar tarafındansiyasi mahkûm olarak kabul edilen bir düzineden fazla kişiyi affedecek bir kararname imzaladı.[115]
Bu karar,ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından olumlu bir adım olarak kabul edildi.[116] 16 Mart 2017 tarihinde, siyasi mahkûm olarak kabul edilen başka kişilerin serbest bırakılmasına neden olan başka bir af kararı imzalandı.[117]
Azerbaycan,Havyar diplomasisi olarak adlandırılan bir uygulama olan yabancı yetkililere ve diplomatlara yurt dışındaki nedenlerini desteklemek ve ülkedeki seçimlerini meşrulaştırmak için sert bir şekilde eleştirildi.[118] Ancak, 6 Mart 2017 tarihinde,ESISC (Avrupa Stratejik İstihbarat ve Güvenlik Merkezi) tarafından yayınlanan raporda insan haklarıSTK'larına ve Azerbaycan'daki insan hakları ihlallerini ve yolsuzluğu eleştiren araştırma kuruluşlarına saldırdı.[119][120] ESISC bu raporda, ESI tarafından hazırlanan "Havyar Diplomasisi" raporunun Azerbaycan'a karşı siyasi bir savaşa girecek ve Avrupa Başbakanlarından oluşan ağın iftira temelinde bir şüphe ortamı yaratmayı amaçladığını ileri sürdü.[121]Freedom Files Analytical Center "Rapor otoriter propagandanın en kötü geleneklerinde yazılmıştır" fikrini öne sürmüştür.[122][123]
Kısa ömürlü Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, altı ülke ile diplomatik ilişkiler kurmayı başardı ve Almanya ileFinlandiya'ya diplomatik temsilciler gönderdi.[124] Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti'nin uluslararası platformda tanınması ise yaklaşık bir yılı buldu. Azerbaycan'ı 6 Kasım 1996 tarihinde tanıyanBahreyn, ülkeyi tanıyan en son ülke oldu.[125] Misyonların karşılıklı değişimi de dahil olmak üzere tam diplomatik ilişkiler, ilk kez Türkiye, Pakistan, Amerika Birleşik Devletleri, İran[124] ve İsrail ile kuruldu.[126] Azerbaycan, Türkiye ilişkilerinin önemini özellikle vurguladı.[127][128] İki devlet, birbiri arasındaki ilişkiler için "İki Devlet, Tek Millet"(İki dövlət, tək millət) ibaresini kullanmaktadır.[129]
Azerbaycan, bugüne kadar 158 ülke ile diplomatik ilişkiler kurmuştur ve 38 uluslararası örgüte üyedir. Bu örgütlerdenDünya Ticaret Örgütü'nde gözlemci statüsüne sahiptir. 9 Mayıs 2006 tarihindeBirleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafındanİnsan Hakları Konseyi üyeliğine seçilmiştir. Görev süresi ise 19 Haziran 2006'da başlamıştır.
Azerbaycan'ın dış siyasetinin öncelikleri şunlardır: Her şeyden önce toprak bütünlüğünün korunması;Dağlık Karabağ ve çevresinde işgal altında olan yedi bölgenin işgal edilmesi sorunlarının ortadan kaldırılması; Avrupa ve Avrupa-Atlantik yapısına uyum; uluslararası güvenliğe katkı; uluslararası örgütlerle iş birliği; bölgesel iş birliği ve ikili ilişkiler; savunmanın güçlendirilmesi; iç siyaset sayesinde güvenliğin teşviki; demokrasinin güçlendirilmesi; ahlaki değerlerin bilimsel, eğitimsel ve kültürel politikalarla korunması; etnik ve dini hoşgörünün korunması; ekonomik ve sosyal kalkınma; iç güvenliği ve sınır güvenliğini artırmak; göç, enerji ve ulaşım güvenliği politikası.[130]
2007 yılının sonlarında Azerbaycan Hükûmeti, Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ toprakları üzerinde uzun zamandır devam eden anlaşmazlığın çözülmemesi halinde yeni bir savaşın körükleneceğinin neredeyse kesin olduğunu belirtti.[130] Hükûmet, askeri bütçesini artırma sürecindedir. Ayrıca, Azerbaycan ve Türkiye arasında Gürcistan üzerinden geçmesi planlanan tren yolu ulaşım projesinin gerçekleşmesinin Ermenistan'ı işgal ettiği Dağlık Karabağ'dan çekilmeye zorlayacağını düşünen Ermeni diasporası, Avrupa Birliği ve ABD'deki lobiler bu projenin karşısında olduklarını açıkça dile getirmektedirler.[131]
Azerbaycan, terörle mücadele için kurulan uluslararası koalisyonların etkin bir üyesidir; Kosova, Afganistan ve Irak'ta barışı koruma çabalarına katkıda bulunmaktadır.NATO'nunBarış İçin Ortaklık programına da üyedir. Aynı zamandaAvrupa Birliği ile de iyi ilişkiler içindedir ve bir gün birliğe üye olmak için başvurabilir.[130]
Azerbaycan 14 ekonomik bölgeye ayrılmıştır; 66rayonlar ve 12'si cumhuriyetin doğrudan yetkisi altında olan 77şehir. Azerbaycan,Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ni içerir.[132] Azerbaycan Cumhurbaşkanı bu birliklerin valilerini atarken, Nahçivan hükûmeti Nahçivan Özerk Cumhuriyeti parlamentosu tarafından seçilir ve onaylanır.[133]
Modern Azerbaycan ordusunun temeli, 26 Haziran 1918'de kurulanAzerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Ulusal Ordusu'na kadar dayanır.[136][137] Ülke,Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanınca, 9 Ekim 1991 tarihinde Silahlı Kuvvetler Kanunu'na göre, Azerbaycan Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri oluşturuldu.[138] Günümüzde ülkede her yıl 26 Haziran,Silahlı Kuvvetler Günü olarak kutlanmaktadır.[139] 2002 itibarıyla, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinde 95.000 etkin çalışan personel vardır. Yarı askerî birliklerin sayısı ise 17.000'i bulmaktadır.[140] Silahlı kuvvetlerin üç şubesi vardır: Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri.
Silahlı kuvvetler, gerektiğinde devlet savunmasına dahil edilebilir ve çeşitli askeri alt grupları kucaklar. Azerbaycan Millî Muhafızlığı, Sınır muhafızları komutanlığı ve İç kuvvetler başka birparamiliter güçtür. Bu kurum, yarı bağımsızdır ve cumhurbaşkanı emrindeki bir ajans olarak etkinlik göstermektedir.[141]
Azerbaycan, Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması'na bağlıdır ve tüm önemli uluslararası silah anlaşmaları imzalamıştır. Barış İçin Ortaklık ile Bireysel Ortaklık Eylem Planı kapsamında Türkiye'nin girişimleri ileNATO ile iş birliği yapmaktadır. Irak'a 151, Afganistan'a 184 barış kuvveti konuşlandırmıştır.[142]
Ülkenin 2011 yılındaki askeri harcamaları $4,46 milyardır.[143] Savunma sanayisi, küçük silahlar, küçük topçu sistemleri, tanklar, havacılık bombaları, pilotsuz araçlar ve çeşitli askeri araçlar üretmektedir.[144][145][146][147]
Harcama ve talep büyümesinin etkisiyle 2007 yılının ilk çeyreğinde enflasyon oranı %16,6'ya yükselmiştir. Nominal gelirler ve aylık ücretler bu rakama göre sırasıyla %29 ve %25 artmış, ancak petrol dışı sektördeki fiyat artışları enflasyonu teşvik etmiştir. Azerbaycan, enflasyona neden olan ve enerji dışı ihracatı daha pahalı hale getiren hızla büyüyen enerji sektörü nedeniyle sözde "Hollanda hastalığı" nın bazı işaretlerini gösteriyor.[149]
2000'li yılların başında kronik yüksek enflasyon kontrol altına alındı.[150] Bu, 1 Ocak 2006'da ekonomik reformları güçlendirmek ve istikrarsız bir ekonominin kalıntılarını silmek için yeni bir para birimi olan yeniAzerbaycan manatının piyasaya sürülmesine yol açtı.[151]
“
2008 yılında Azerbaycan Dünya Bankası'nınİş Yapma Raporu tarafından en iyi 10 reformcundan biri olarak gösterildi. Azerbaycan, düzenleyici reformun 10 göstergesinin yedisinde iyileştirmelerle 2007/08 döneminde dünyayı en iyi reformcu olarak yönetti. Azerbaycan, Ocak 2008'de bir iş kurmanın süresini, maliyetini ve prosedür sayısını yarıya indiren tek duraklı bir mağaza işletmeye başladı. Ticari kayıtlar ilk altı ayda %40 arttı. Azerbaycan ayrıca, kredi sicilinin kapladığı borçluların sayısını iki katından fazla artırarak 1.100 dolarlık minimum kredi indirimini de ortadan kaldırdı. Ayrıca, vergi mükellefleri artık formları dosyalayabilir ve vergilerini çevrimiçi ödeyebilir. Azerbaycan'ın kapsamlı reformları, genel iş yapma kolaylığı açısından 97'den 33'e yükseldi.
”
Azerbaycan, 2010-2011Küresel Rekabet Raporu'nda 57. sırada, diğerBağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin üzerinde yer almaktadır.[152] 2012 itibarıyla Azerbaycan'ınGSYİH'sı 1995 seviyesinden 20 kat artmıştı.[153]Dünya Bankası 2019İş Yapma Raporu raporuna göre, Azerbaycan, iş yapma kolaylığı açısından 57'den 25'e yükseldi.[154][155][156][157] İnşaat ruhsatı almak için zaman ve maliyet önemli ölçüde azaldı (80 gün zaman ve 12.563 AZN maliyet) gibi daha kolay hale geldi, elektrik şebekesini bağlama süreci ve kredi basitleştirildi.
Bakü Azerbaycan'ın en büyük şehridir. Ayrıca ekonominin en önemli sektörleri Bakü'de bulunmaktadır.
Bakü'nün eteklerinde mekanik yağ çıkarımı için bir pompa ünitesi
Azerbaycan'ın üçte ikisi petrol ve doğal gaz bakımından zengindir. Azerbaycan petrol endüstrisinin tarihi eski döneme kadar uzanmaktadır.Arap tarihçi ve gezginAhmed el-Belâzürî,Abşeron yarımadasının ekonomisini antik çağda tartışmış ve özellikle petrolünden bahsetmiştir. Azerbaycan'da birçok boru hattı mevcuttur.[158]
SOCAR'ın bir yan şirketi olan Azeriqaz, 2021 yılına kadar ülkenin tam gazlaştırılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Azerbaycan, doğu-batı ve kuzey-güney enerji ulaşım koridorlarının sponsorlarından biridir.[160] Hazar bölgesiniTürkiye'ye bağlayacakBakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının Temmuz 2017'de tamamlanması bekleniyor. Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ve Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) AzerbaycanŞahdeniz'den doğalTürkiye'ye doğal gaz,Avrupa'ya ise gaz temin edecektir.
Ayrıca, 14 Eylül 2017'deSOCAR ve ortak girişimler (BP,Chevron,INPEX,Equinor,ExxonMobil,TP, ITOCHU ve ONGC Videsh) tarafından imzalanan PSA'ya göre Azerbaycan,ACG'nin geliştirilmesi konusundaki anlaşmayı 2050'ye kadar uzattı.[161]
Daha önce yurt dışından ithal edilen bazı ürünler yerel olarak üretilmeye başlandı. Bunlar arasındaCoca-Cola tarafından Coca-Cola Bottlers LTD., Baki-Kastel tarafındanbira, Nehir tarafındanparke ve EUPEC Pipe Coating Azerbaijan tarafından petrol boruları bulunmaktadır.[166]
Turizm Azerbaycan ekonomisinin önemli bir parçasıdır. Ülke 1980'lerde tanınmış bir turistik yerdi. Ancak,Sovyetler Birliği'nin çöküşü ve 1990'lardaDağlık Karabağ Savaşı, turizm endüstrisine ve Azerbaycan'ın turistik yer imajına zarar verdi.[167]
2000'li yıllar sonrası turizm endüstrisi toparlanmaya başlamıştır ve ülke o zamandan beri turist ziyaretleri ve geceleme sayısında yüksek oranda büyüme yaşamıştır.[168] Son yıllarda Azerbaycan din, spa ve sağlık turizmi için de popüler bir yer haline gelmiştir.[169] Kış aylarında,Şahdağ Dağ Tesisi en son teknolojiyle donatılmış kayak olanakları sunmaktadır.
Azerbaycan hükûmeti Azerbaycan'ın gelişmesini elit bir turizm merkezi olarak öncelikli hale getirdi. Azerbaycan ekonomisine turizmin en büyük olmasa da büyük bir katkıda bulunması ulusal bir stratejidir.[170] Bu faaliyetlerAzerbaycan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenmektedir. Bu ülkeye vizesiz seyahat hakkı olan 63 ülke var.[171]10 Aralık 2020'de Türkiye ile imzalanan protokol ile iki devlet karşılıklı olarak 1 Nisan 2021 tarihinden itibaren sadece kimlik ile seyahat etmeye başladılar.[172][173]E-vize ise vize alınması gereken ülkelerin yabancılarının Azerbaycan Cumhuriyeti'ne ziyareti için kullanılan çevrimiçi sistemdir.[174]
Dünya Ekonomik Forumu'nun 2015 Seyahat ve Turizm Rekabet Raporu'na göre Azerbaycan 84. sırada yer alıyor.[175]
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin raporuna göre, 2010-2016 yılları arasında ziyaretçi ithalatında en güçlü artışı gösteren Azerbaycan ilk on ülke arasında yer aldı.[176] Buna ek olarak, yüzde 46.1 oranla Azerbaycan en hızlı gelişmekte olan ülkeler arasında ilk sırada yer aldı.[177]
Azerilerin yüksek bir yüzdesi, özellikle bilimsel ve teknik konularda bir tür yükseköğrenim görmüştür.Sovyet dönemindeokuryazarlık ve ortalama eğitim seviyeleri, standart alfabedeki iki değişikliğe rağmen, 1920'lerdeArap alfabesi'ndenLatin alfabesi'ne ve 1930'larda Latin alfabesi'ndenKiril alfabesi'e geçilmiştir. 1992 yılında ise Latin alfabesine geri dönüldü.
Sovyet verilerine göre, erkek ve kadınların yüzde 100'ü 1970 yılında okuryazardı.Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Raporu 2009'a göre Azerbaycan'daki okuma yazma oranı %99,5'tir. Bu oranla, Azerbaycan, Türk ülkeleri arasında en çok okuryazarlık oranına sahip ülkedir.[178]
Bağımsızlıktan bu yana,Azerbaycan Parlamentosu'nun kendisiniSovyetler Birliği'nden ayırmak için kabul ettiği ilk yasalardan biri,Kiril alfabesi'nin yerini almak için değiştirilmişLatin alfabesi'ni benimsemek olmuştur. Bunun dışında Azerbaycan sistemi çok az yapısal değişikliğe uğramıştır. İlk değişiklikler arasında din eğitiminin yeniden kurulması (Sovyet döneminde yasaklandı) ve Azerbaycan dilinin kullanımını yeniden vurgulayan ve ideolojik içeriği ortadan kaldıran müfredat değişiklikleri yer almıştır. Eğitim kurumları: anaokul, ortaokul, lise ve meslek liseleri dahil olmak üzere binlerce okul içerir. 9. sınıfa kadar eğitim zorunludur.[179]
Azerbaycan'da eğitimin tüm diğerTürk devlet ve topluluklarına göre çok ileri düzeyde olduğu görülür. 1991 istatistiksel verilere göre 4.775 okulda 1.503.000 öğrenci okumaktadır. Bugün okul sayısı 5.000'e, öğrenci sayısı 1.600.000'e ulaşmıştır. Azerbaycan'da 6.500 kültür tesisi, 4.605 kütüphane, 125 müze, 125 müzik okulu, 43 halk tiyatro salonu, 3.680 kültür evi bulunmaktadır.
Özel ve devlet olmak üzere toplam 49 tane kanuni üniversite mevcuttur ve bu üniversiteler özellikle Türk ve birçok yabancı öğrenciye eğitim vermekte, eski doğu bloğu ülkeler arasında kaliteli eğitim veren ülkeler arasında sayılmaktadır.[181]
Azerbaycan'da 38 devlet ve 11 özel üniversite bulunmaktadır. Bakanlık tarafından yayınlanan raporlar, 2016 yılında 34.224 öğrencinin sınavdan geçtiğini ve bir üniversiteye yerleştiğini bildirdi. Üniversiteler ülkede 11.566 profesör ve 12.616 öğretim üyesi istihdam etmektedir.Azerbaycan kültürü her zaman seküler öğrenmeye büyük saygı duyduğundan, ülke geleneksel olarak eskiSovyetler Birliği Müslüman halkları için bir eğitim merkezi olmuştur. Bu nedenle ve petrol endüstrisinin Azerbaycan ekonomisindeki rolü nedeniyle, Azerbaycanlıların nispeten yüksek bir yüzdesi, özellikle bilimsel ve teknik konularda bir tür yükseköğrenim görmüştür. Birçok meslek enstitüsü, petrol endüstrisi ve diğer birincil endüstriler için teknisyen yetiştirmektedir.
Azerbaycan kültürü birçok etkinin sonucu olarak gelişmiştir. Günümüzde, küreselleşmiş tüketim kültürü de dahil olmak üzereBatı etkilerine rağmen ulusal gelenekler ülkede iyi korunmaktadır. Azerbaycan kültürünün ana unsurlarından bazıları şunlardır:müzik,edebiyat,halk oyunları vesanat,mutfak,mimari,sinematografi veNevruz. Aile tatili olan Nevruz, eski İran Zerdüştlük dininde Yeni Yıl geleneksel kutlamalarından türemiştir.[182]
Azerbaycan nüfusu, yukarıda belirtildiği gibi, Azerbaycanlıların yanı sıra ülkenin çeşitli bölgelerinde sıkıca yaşayan diğer milletlerden veya etnik gruplardan oluşmaktadır. Azerbaycan'ın ulusal ve geleneksel kıyafetleriÇuha vePapak'dır. Ayrıca, ülkede devlet bütçesinden finanse edilenRusça,Gürcüce,Kürtçe,Lezgice veTalışça radyo yayınları var.Balaken veHaçmaz'daki bazı yerel radyo istasyonlarıAvar veTat dillerinde de yayın düzenlemektedir. Bakü'deRusça,Kürtçe,Lezgice veTalışça gazeteler yayınlanmaktadır. Ayrıca, Yahudi toplumu haftalık "Sokhnut" Aziz gazetesini yayınlıyor.
Yaklaşık bin yıllık geçmişi olan Azerbaycan müziği ritmik ve farklı melodiler üretmiş, müziğinin konularınıAzeri halkının yaşantıları ve karşılaştıkları sosyal olaylarından konu almıştır. Azeri dili çoğunlukla Türkçe, Arapça ve Farsça kökenli sözlerden etkilendiğinden yapılan geleneksel Azeri müziklerde deKafkas,Orta Asya veİran ağırlıklı etkiler göze çarpmaktadır.
Geleneksel Azeri müziklerinde çalgı olaraktar,kemençe,ut,bağlama,balaban,zurna,kaval,nağara,garmon,tütek,tef vedavul kullanılmaktadır. Ayrıca davul, garmon (küçük akordeon), tutek (düdük flüt), daf (davullar) ve nagara çalgılarıda melodilerde sıkça kullanılabilen enstrümanlardandır.[183]
Muğam,Meyhana veÂşık sanatı Azerbaycan'ın birçok müzik geleneği arasındadır. Muğam genellikle şiir ve enstrümantal araları olan bir süittir. Muğam okurken, şarkıcılar duygularını şarkı ve müziğe dönüştürmek zorundadır.Orta Asya ülkelerinin muğam geleneklerinin aksine, Azerbaycan muğamı daha serbest biçimli ve daha az katıdır; genellikle doğaçlamacaz alanı ile karşılaştırılır.UNESCO, Azerbaycan muğam geleneğini 7 Kasım 2003 tarihinde Sözlü ve Somut Olmayan İnsanlık Mirasının Başyapıtı ilan etti.Meyhana, genellikle belirli bir konuda doğaçlama yapan birkaç kişi tarafından gerçekleştirilen bir tür geleneksel Azerbaycan halkının eşliksiz şarkısıdır.[184]
Âşık, şiir, hikâye anlatımı, dans, vokal ve enstrümantal müziği Azerbaycan kültürünün bir sembolü olarak duran geleneksel bir performans sanatında birleştirir.Saz Azerbaycan müziğinin ayrılmaz bir parçasıdır.[185] Bu geleneğin kökeni eskiTürk halklarınınŞamanistik inançlarından kaynaklanmaktadır. Âşıkların şarkıları ortak üslerde yarı doğaçlamadır. Azerbaycan Âşık sanatı 30 Eylül 2009 tarihinde UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras listesine dahil edilmiştir.[186]
DüzinelerceAzerbaycan halk dansı vardır. Genelde resmî kutlamalarda sergilenirler ve dansçılarçuha gibi iyi korunmuş ulusal kıyafetler giyerler. Çoğu dansın çok hızlı bir ritmi vardır. Ulusal dans, Azerbaycan ulusunun özelliklerini göstermektedir.
Bugünkü Azerbaycan topraklarında doğan şair ve filozofNizami (Gencevî) Orta Çağ yazarları arasında yer alır. Eserleri arasında "Hemşah", "Esrar Hazinesi" "Hüsrev ve Şirin", "Leyla ile Mecnun" yer alır. Azerbaycan'ın erken dönem edebî figürleri arasında yer alan diğer isim de İzzeddin Hasanoğlu'dur. Türkçe ve Farsça gazeller yazmıştır.[191] Farsça gazellerinde takma isim kullanırken Türkçe gazellerde kendi adını kullanır.[191]
Klasik edebiyat ise 14. yüzyıldaTebriz ve Şirvan'a ait farklı lehçelerde şekillendi.Kadı Buhaneddin, Hakiki veHabibi bu dönemin şairleri arasındadır.[192] 14. yüzyılın sonunda iseNesimi’nin edebi çalışmaları öne çıkar. 15. yyın başında da etkin olan şair Türk edebiyat tarihinin en önemlidivan şairleri arasında yer alır. Aynı zamanda Farşca ve Arapça şiirleri de vardır.[193] Divan edebiyatı ve gazel türünün gelişimine katkı sağlayan 2 önemli isim deFuzuli veHatayi'dir. Hayati Şah İsmail'in mahlasıdır.
16. yüzyılda, Dede Korkut hikâyeleri kopyalanmıştır. Bu hikâyeler Oğuz göçebe geleneğine ait sözlü hikâyelerdir ve 12 öyküden oluşurlar.[194] 16. yüzyıl şairi Fuzuli, de bu süreçte Arapça Farça ve Azerice felsefi ve lirik gazeller yazmıştır. Aynı yüzyılda, Azerbaycan edebiyatında ozan geleneği de gelişmiştir.Koşma adıyla billinen spesifik bir tarz da bu dönemde edebiyata girmiş ve Şah İsmail ile oğluŞah Tahmasb tarafından geliştirilmiştir.[195]
Azerbaycan modern edebiyatı ise Şirvani lehçesine dayanır. Azerice ilk gazeteEkinci 1875'te yayımlanmıştır.
Şimdiye kadar Azerbaycan'da 3000'den fazla film çekilmiştir. Bunlardan 300 kadarı uzun metraj sinema filmi, 100'den fazlası kısa metraj sinema filmi, 20'den fazlası uzun metraj televizyon sinema filmi, 30'dan çoğu kısa metraj televizyon sinema filmi, 20 kadarı dizi, 10 kadarı uzun metraj müzikal, 100'den fazlası televizyon tiyatro oyunu, 50 kadarı televizyon sinema-tiyatro oyunu, 100 kadarı çizgi film, 20 kadarı televizyon çizgi film, 50 kadarı uzun metraj belgesel, 1100'den çoğu kısa metraj belgesel, 20 kadarı uzun metraj televizyon belgeseli, 600'den fazlası ise kısa metraj televizyon belgeselidir.
Serbest güreş Azerbaycan'ın millî sporudur. Azerbaycan bu dalda toplam 14 madalya kazanmıştır. Günümüzde Azerbaycan'daki en yaygın sporlar satranç ve futboldur.
Tavlanın Azerbaycan kültüründe önemli bir yeri bulunmaktadır. Tavla, Azeriler arasında çok popüler bir oyundur. Bu oyunun Azerbaycan'da birçok farklı oynanış tarzı vardır.Sovyetler Birliği döneminde olduğu gibi satranç Azerbaycan'da hâlen yaygındır.Teymur Recebov,Şehriyar Memmedyarov,Vladimir Makogonov,Vügar Haşimov,Zeyneb Mehmedyarova veGarri Kasparov ülkede yetişen dünya çapında tanınmış satranç oyuncularıdır. Azerbaycan birçok uluslararası satranç turnuvasına ev sahipliği yapmış ve 2013 tarihli Avrupa Takım Satrancı Şampiyonası'nda ipi göğüslemiştir.
^"The Constitution of the Republic of Azerbaijan"(PDF).President of the Republic of Azerbaijan. The Official Website of the President of the Republic of Azerbaijan. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağındanarşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 31 Ağustos 2020.I. The official language of the Republic of Azerbaijan is Azerbaijani Language. The Republic of Azerbaijan guarantees the development of Azerbaijani Language.
^E. Cornell, Svante (2006).The Politicization of Islam in Azerbaijan. Silk Road Paper. ss. 124, 222, 229, 269-270.
^Swietochowski, Tadeusz, Müslüman Cemaatten Ulusal Kimliğe Rus Azerbaycanı 1905-1920, İstanbul, Bağlam, 1988. s.239-240
^abPipes, Richard (1997).The Formation of the Soviet Union: Communism and Nationalism 1917–1923 (2. bas.). Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press. ss. 218-220, 229.ISBN978-0-674-30951-7.
^Cornell, Svante E. (2010).Azerbaijan Since Independence. M.E. Sharpe. ss. 165, 284.Indicative of general regional trends and a natural reemergence of previously oppressed religious identity, an increasingly popular ideological basis for the pursuit of political objectives has been Islam.... The government, for its part, has shown an official commitment to Islam by building mosques and respecting Islamic values... Unofficial Islamic groups sought to use aspects of Islam to mobilize the population and establish the foundations for a future political struggle.... Unlike Turkey, Azerbaijan does not have the powerful ideological legacy of secularism... the conflict with Armenia has bred frustration that is increasingly being answered by a combined Islamic and nationalist sentiment, especially among younger people... All major political forces are committed to secularism and are based, if anything, on a nationalist agenda.
^M. Behramnejad, «Karakoyunlular, Akkoyunlular: İran ve Anadoluda Türkmen Hanedanları», s. 14: Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmenlerinin bölgedeki hakimiyetleri sonucunda birçok Türkmen aşiret bölgeye yerleşmiş, bunların bakiyeleri tarafından İran'da Safevî Devleti teşkil edilmiştir. Bugün Doğu Anadolu'nun bir kısmında başta Iğdır, Kars, İran ve Azerbaycan'da kullanılan Azerice denilen doğu Oğuz veya Türkmen lehçesi bunlardan bize kalan önemli miraslardır.
^M. Faruk Sümer, «Kara Koyunlular», s. VIII: Karakoyunlular Anadolu'dan İran'a vuku bulan bu siyasi göç hareketlerinin müsebbibi oldukları gibi, aynı zamanda İran'da yeniden Türkmen hâkimiyetinin başlamasının ve bununla alâkah olarak da Azerbaycan'ın kat'i bir surette Türkleşmesini temin edecek yeni bir iskan hareketinin ilk âmili de olmuşlardır. Bu sözlerden de anlaşlıacağı üzere, onların konuştukları Türkçe, tabil bugün Azeri lehçesi denilen doğ Oguz veya Türkmen lehçesi idi. Karakoyunlu hükümdarlarından Cihan Şah'ın Azeri edebiyatının mümessillerinden biri oldugu bugün kat'i olarak anlaşılmıştır.
^Nesib Nesibli, "Osmanlı-Safevî Savaşları, Mezhep Öeseşes ve Azerbaucan",Türkler, C. 6, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002,ISBN 975-6782-39-0, s.895.
^Price, Massoume (2005). Iran's Diverse Peoples: A Reference Sourcebook. ABC-CLIO. p. 66.978-1-57607-993-5. "The Shah was a native Turkic speaker and wrote poetry in the Azerbaijani language."
^«Mission to the Lord Sophy of Persia, (1539- 1542) / Michele Membré ; translated with introduction and notes by A.H. Morton», p. 10-11
^David Blow. Shah Abbas: The Ruthless King Who Became an Iranian Legend. — С. 165. The primary court language remained Turkish. But it was not the Turkish of Istambul. It was a Turkish dialect, the dialect of the Qizilbash Turkomans, which is still spoken today in the province of Azerbaijan, in north-western Iran.
^Willem Floor,Hasan Javadi, The Role of Azerbaijani Turkish in Safavid Iran. Оригинальный текст (англ.) During the Safavid period Azerbaijani Turkish, or, as it was also referred to at that time, Qizilbash Turkish, occupied an important place in society, and it was spoken both at court and by the common people... Throughout the Safavid period there were two constants to Azerbaijani Turkish as a spoken language in Iran. First, it was and remained the official language of the royal court during the entire Safavid period. Second, the language remained the spoken language of the Turkic Qizilbash tribes and was also spoken in the army.
^Roger Savory (2007).Iran Under the Safavids. Cambridge University Press. p. 213.978-0-521-04251-2.qizilbash normally spoke Azari brand of Turkish at court, as did the Safavid shahs themselves; lack of familiarity with the Persian language may have contributed to the decline from the pure classical standards of former times
^Avery, Peter; Hambly, Gavin (1991).The Cambridge History of Iran. Cambridge University Press. p. 126.Agha Muhammad Khan could now turn to the restoration of the outlying provinces of the Safavid kingdom. Returning to Tehran in the spring of 1795, he assembled a force of some 60,000 cavalries and infantry and in Shawwal Dhul-Qa'da/May, set off for Azarbaijan, intending to conquer the country between the rivers Aras and Kura, formerly under Safavid control. This region comprised a number of khanates of which the most important wasQarabagh, with its capital at Shusha; Ganja, with its capital of the same name; Shirvan across the Kura, with its capital at Shamakhi; and to the north-west, on both banks of the Kura, Christian Georgia (Gurjistan), with its capital at Tiflis.
^ab"Geographical data". The State Statistical Committee of the Republic of Azerbaijan. 25 Mayıs 2007 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2007.
^Samadov, Anar."Əhaliyə görə inzibati vahidlər".Azərbaycan Respublikasının Dövlət Statistika Komitəsi. 13 Kasım 2019 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:24 Mart 2020.
^"Agriculture".The State Statistical Committee of the Republic of Azerbaijan. 10 Haziran 2007. 13 Nisan 2016 tarihindekaynağından arşivlendi. Erişim tarihi:11 Nisan 2020.