Aristokrasi ya dasoylu erki,iktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğusiyasihükûmet şeklidir.Ekonomik,toplumsal vesiyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimidir. Sözcük "soylular sınıfı" anlamında da kullanılmaktadır.
TerimTürkçeye Fransızcaaristocratie sözcüğünden geçmiştir. Kökeni iseYunancaaristokratia (ἀριστοκρατία) kavramıdır vearistos (en iyi) ile-kratia (güç) sözcüklerinden oluşur.[1]
Bununla birlikte tarihte aristokrasiler genelde verasete dayananplütokrasi biçiminde olmuştur. Bir siyasi hükûmet terimi olarak, aristokrasi şu terimlerle karşılaştırılabilir:
meritokrasi - "yönetmeyi hak edenlerin yönetmesi"; her ne kadar bu terim anlam bakımından yüzeysel olarakaristokrasiye benzer gözükse de, aristokrasiden farklı olaraken iyinin,liyakatıyla yönetimde kalacak durumda olması gerekir.
plütokrasi - "varlıklıların yönetimi"; tarihsel ve pratik anlamda aristokratlar sık sık sadece varlıklı oldukları için erdem ve liyakat açısındanen iyi gibi kabul görmüşler ve sonuç olarak aristokrasiler daha çok plütokrasi olmuşturlar.
oligarşi - "birkaçın yönetimi" (birkaç kişinin yönetimi); bir aristokrasinin oligarşi olup olmaması "birkaç kişi" fikrinin nasıl yorumlandığına göre değişir.
monarşi - "bir tek bireyin yönetimi"; tarihsel anlamda monarkların çoğunluğu aristokrattır. Bununla birlikte, rakipleri de aristokratlardan olduğu için, aristokrasi ile zıt kutuplarda olmuşturlar. Yönetimdeki hanedan ile diğer rakip aristokrat hanedanlar arasındaki çatışmalarOrta Çağ'ın başlıca sorunlarındandır.
demokrasi - "halkın yönetimi" (veya çoğunluğun yönetimi); genellikle aristokrasinin karşıtı olarak düşünülmüştür. "Tüm insanlar eşittir" fikrinden yola çıkarak, yönetimintüm insanların seçtiği biçimde oluşu ve böyleceherkesin yönetimde olduğu (yönetimde hak sahibi olduğu) hükûmet biçimi olarak tanımlanabilir.
Aristokrasi terimi ilk kezAtina kent devletinde kullanılmıştır. Terim orduların başında dövüşen genç vatandaşlar için kullanılmıştır. Zira askeri cesaret ve liyakat o dönemde büyük birerdem olarak görülürdü; ordular "en iyi"ler tarafından yönetilmekteydi. Terim antik Yunan geleneğinden AvrupaOrta Çağı'na geçmiş ve askeri liderlerden oluşan, verasete dayanan bu sınıf "soylular sınıfı" olmuştur. Antik Yunan'daki gibi bu sınıfın üyelerininköleleri olan bir tebası vardı ve bu kişiler askeri konumlarından dolayısoylu veyaen iyi olarak tanımlanıyorlardı.
Aristokrasiye karşı şüphe uyanmasının çeşitli sebepleri olmuştur. Felsefi anlamdaAydınlanma'nın getirdiği "herkes eşittir" söylemi önemliyken,Fransız Devrimi'nin de sebeplerinden sayılabilecekaristokrasinin artık toplumun en iyileri olmadığı fikri de önemlidir. Bu fikrin oluşmasının nedenleri ise çeşitlidir. Her şeyden önceordu kavramı değişmeye başlamıştı, KralXIV. Louis orduyu modernize etmişti ve artık aristokratlar at sırtında ordunun başında yer almıyorlar, güvenli bir mesafede orduları uzaktan kumanda ediyor, çoğunlukla kendileri savaşmıyorlardı. Bunun dışında Aydınlanma'nın başlattığıözgürlük fikri halkın aristokratların pratik yaşamdaen iyi olmadıklarını görmesine yardımcı olmuştur. Fransız Devrimi'nin odağında bu vardır, onlara göre aristokratlar herhangi bir liyakat veya üstün erdem ile değil de sadecedoğaraken iyi yaniaristokrat olmayı başarmışlardır. Böylece kazanılmamış, hak edilmemiş bir mevkiyi işgal ettikleri düşünülmüştür. Aristokratlarınen iyi oldukları inancının çöküşü,en iyinin yönetimi olan aristokrasinin de çöküşünü getirmiştir.
BugünBirleşik Krallık dahil çoğu Avrupa ülkesinde aristokratik unvanlar hâlâ varlığını sürdürmektedir. Artıkyönetimsel bir fonksiyon taşımasa da bu unvan çoğunlukla kişinin saygın ve belirli bir geçmişe sahip olduğunu veya varlıklı olduğunu, her daim olmasa da sık sık, ifade edebilir.çoğunlukla sanat ilim ve bilim konusunda önemli faaliyetleri olan kişiler bu unvana aday gözükür.
Tarihi planda yönetici görevlere sahip askeri bir sınıf bulundurmamış ülkelerde isearistokrasi daha farklı temellere oturur. ÖrneğinAmerika Birleşik Devletleri'nde kişinin atalarının ilk göçmenlerden olması anlamında kullanılabilir.
Jullian, Philippe.Prince of aesthetes: Count Robert de Montesquiou, 1855-1921. Montesquiou family; the Decadent movement and the original of Proust's Baron de Charlus.
Lacey, Robert.Aristocrats. Little, Brown, 1983.
Lampedusa, G.,The Leopard novel.
Lovell, Mary S.The Sisters: The Saga of the Mitford Family.
Montagu of Beaulieu, Lord (Edward John Barrington Douglas-Scott-Montagu).More equal than others: The changing fortunes of the British and European aristocracies. St. Martin, 1970.
Morton, Henry.The Rothschilds.
Nicholson, Nigel.Portrait of a Marriage : Vita Sackville-West and Harold Nicolson
Pearson, John.The Sitwells: A Family's Biography
Pine, Leslie G.Tales of the British Aristocracy. Burke Publishing Co. 1956.
Proust, Marcel,The Guermantes' Way',Sodom and Gomorrah. The closed circle of French aristocracy after 1870.
Sutherland, Douglas,The Fourth Man: The story of Blunt, Philby, Burgess, and Maclean The double career of Sir Anthony Blunt, Keeper of the Queen's Works of Art and spy.