MS 100 yılından önceCermen halklarıCermanya olarak isimlendirilen bölgede yaşamışlardır.[15] 10. yüzyıldan 1806 yılına kadar Cermen bölgeleriKutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun bir parçası oldu. 16. yüzyıl boyunca kuzey Almanya bölgeleri,Protestan Reformu'nun merkezi oldu.Cermen halkı ilk olarak 1871'deFransa-Prusya Savaşı sırasında ulus devlet hâline geldi.I. Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan1918-1919 Alman Devrimi'yle yarı başkanlık sistemine dayalıWeimar Cumhuriyeti kuruldu. 1933'te iktidara gelen Nazi diktatörlüğü,II. Dünya Savaşı veHolokost'a sebep oldu. 1949'da, Almanya savaşı kazanan devletler tarafından iki devlete bölünse de bu iki devlet, 1990 yılındabirleşti.Batı Almanya, daha sonra adı Avrupa Birliği olacak olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun 1957'deki kurucu üyelerindendir. BirleşmeyleDoğu Almanya da 1993'te bu birliğe üye olmuştur. Almanya,Schengen bölgesinin bir parçası veAvrupa ortak para birimiavroyu 2002'de kabul etmiş durumdadır.
Almanya birfederal parlamenter cumhuriyettir.On altı eyaletten oluşmaktadır (Almanca: Bundesländer).Başkenti ve en büyük şehriBerlin'dir. Almanya;Birleşmiş Milletler,NATO veG8'e üyedir,Kyoto Protokolü'nü imzalamıştır. Almanya, 2025 yılınınGSYİH'e göre dünyanın ABD ve Çin'den sonraüçüncü büyük ekonomisidir. Ülke, dünyada gelişme için en çok bağışta bulunan ikinci ülke konumundadır.[16]Buna karşın ülke,askeri harcama bütçesi olarak altıncı sıradadır.[17] Sosyal güvenlik sistemiyle de yüksek yaşam seviyesine sahip olan Almanya,Avrupa meselelerinde yüksek ülke nüfusu veekonomik gelişmişliğiyledünya seviyesinde kilit rol oynamaktadır.[18] Almanya, birçokbilim veteknoloji alanında lider durumda olarak kabul edilmiştir.[19]
Augustus yönetimindekiRoma İmparatorluğu zamanında, Romalı GeneralCermanya'ya saldırılara başladı. Cermen kabileleri bu sırada savaş taktiklerini öğrendiler. Bu esnada kimliklerini muhafaza etmeyi başardılar. MS 9 yılında,Publius Quinctilius Varus tarafından yönetilenRoma lejyonu,Çeruskerlerin lideri tarafındanVarus Savaşında yenildi. Böylece,Tuna veRen nehirleri arasında sınırlarına kadar genişledi. Yüz civarında talebe,Tacitus'un Cermenler üzerinde yazdığı esere göre Cermen kabileleri bugünün modern yurtlar Tuna ve Ren nehirleri arasındaki bölgeye yerleştiler. 3'üncü yüzyıl civarında birkaç büyük Cermen kabilesi ortaya çıktı.Alamanlar,Franklar,Saksonlar,Frizler, Chattiler, Sicambriler; bunlardan bazılarıdır. MS 260 civarında Cermen halkları, Tuna'yı geçip Roma İmparatorluğu kontrolundeki alanlara girmeye başladılar.[21]
Orta Çağ'ın bölünmüş devletçikleriniŞarlman bir araya getirdi.[22] 25 Aralık 800'deVatikan'da krallık tacını giyerekKarolenj İmparatorluğu'nu kurdu.[23] 843 yılına gelindiğinde bu devlet üç parçaya ayrıldı ve değişikliklere uğrayarak varlığını 1806 yılına kadar sürdürdü. Devlet,Eider Nehri'ndenAkdeniz'e kadar yayıldı. Devlet,Kutsal Roma İmparatorluğu olarak bilinse de 1512'den itibaren resmî olarakAlman Halkının Kutsal Roma İmparatorluğu (Sacrum Romanum Imperium Nationis Germanicæ) olarak anılmıştır.
1356'da ilan edilen fermanla birlikte hükümdarlık seçimi ile ilgili birtakım değişiklikler yapıldı. Buna görekralı, başpiskoposluklardan ve etkilieyaletlerdekiprenslerin katılımıyla oluşan yedi kişilik bir heyet seçecekti.[27] 15. yüzyıldan itibaren kral, sadeceHabsburg Hanedanı'na üye kişilerden olmuştur.
Napolyon Bonapart'ın tahttan düşmesinden sonra 1814 yılında toplananViyana Kongresi'nde alınan kararlarlaAlman Konfederasyonu adı altında otuz dokuz tane bağımsız Alman eyaleti kuruldu. Bu konfederasyonun liderliğineAvusturya-Macaristan İmparatorluğu seçildi.Viyana Kongresi'ne tepki olarakAvrupa'nın çeşitli ülkelerinde ayaklanmalar çıktı. Özellikle Almanya'dabilim vefelsefede görülen gelişme veliberalizm akımı halkların haklarını aramasında temel etken oldu. Bu süreçte Alman halkının çoğunluğuFransız Devrimi'nden vemilliyetçilik akımından etkilendiler. Halk, ulusal birliğin sağlanmasını istiyordu. Seçilen kurucu meclis, 13 Mayıs 1848'deFrankfurt'ta bir anayasa hazırlamak için toplandı. 28 Mart 1849'da anayasa kabul edildi. Bu hareketi temsil eden siyah, kırmızı ve altın sarısı renkler daha sonraAlmanya bayrağına renk vermiştir.[31]
1848 Devrimleri sonucundaFransa'dacumhuriyet ilan edildi. Bu hareketin başarıya ulaşması üzerine Alman entelektüeller ve halk da ihtilal başlattılar.[32] Başlangıçta hükümdarlar talep edilenliberal hakları onayladı.Prusya KralıIV. Friedrich Wilhelm'e birtakım hakları alınmış şekilde krallık önerildi. Fakat o, bunu reddetti. Çünkü kabul etseydi tacıTanrı'nın inayetinde değil, meclisin huzurunda giyecek vemeclise bağlı olacaktı. Ölümünden sonra yerineI. Wilhelm geçti. 1862 yılında başbakanlığaOtto von Bismarck'ı atadı. Bismark, Danimarka'yla 1864 yılında yapılan savaşta bir kısım yerleri ele geçirdi. Ertesi yıl yapılan savaşlardaAvusturya ordusunu mağlup ederekKuzey Almanya Konfederasyonu'nu kurdu. Avusturya bu konfederasyonun dışında bırakıldı.
Versailles'da Alman İmparatorluğu'nun kurulması, 1871.Bismarck ortadaki beyaz üniformalı.
Bilinen ulusal temellere dayalı modern Almanya yapılan düzenlemelerle 1871'de kuruldu. Ülkenin kurucusuPrusya Krallığı'ydı.Fransa-Prusya Savaşı'ndan sonra, 18 Ocak 1871'deVersay'da alınan kararlarda imparatorluk ilan edildi.[33] İmparatorluğaHohenzollern Hanedanı hükmetti.BaşkentBerlin yapıldı. İmparatorluk tüm dağınıkAlman devletçiklerini içine alarak kuruldu fakatAvusturya bu birliğin dışında bırakıldı. Ülke, 1884'ten itibarenAvrupa dışındasömürgeler kurmaya başladı.[34]
İmparatorluğun inşası sırasında tahtta olan I. Wilhelm, dış siyasette Almanya'yı diğer büyük devletler gibi güçlü ve güvenli bir duruma getirmek için uğraşmıştır.Fransa'dandiplomatik olarak uzak durulmaya çalışılmış,savaştan kaçınılmıştır.II. Wilhelm döneminde Almanya,diğer Avrupa güçleri gibiemperyal birpolitika izlemiş ve zaman zaman sömürgeleri konusunda komşu devletlerle sürtüşmeye girmiştir. Bu, birtakım dostlukları zedelemiş ve Almanya'ya karşıFransa,Birleşik Krallık veRus İmparatorluğu bir anlaşma imzalayarak kutup oluşturmuştur. Almanya ise sadeceAvusturya-Macaristan İmparatorluğu ile ittifak kurabilmiştir.[35]
Büyük Bunalım'dan,Versailles Antlaşması tarafından dikte edilen ağır barış koşullarından ve uzun bir dizi istikrarsız hükûmetlerden zarar gören Almanya'daki siyasi kitleler, siyasi sistemleri olanparlamenter sistemle kendilerini daha az özdeşleştirmeye başlamışlardı. Yaygın bir sağcı (monarşist,demonimci venasyonal sosyalist)Dolchstoßlegende yani Almanya'nınI. Dünya Savaşı'nı askerî yenilgi sebebiyle değil de Alman Devrimi sebebiyle kaybettiğini iddia eden bir siyasi mit bu durumu daha da kötüleştirmişti. Diğer taraftanradikal solcukomünistler -örneğinSpartaküs Birliği- "kapitalist yönetimi" olarak gördükleri sistemi, bir "Räterepublik" kurmak amacıyla yıkmak istiyorlardı.
Birçok parti tarafındanyarı askerî (paramiliter) güçler kurulmuştu ve siyasi sebeplerle binlerce cinayet işlenmişti. Paramiliter güçler seçmenlerin gözünü korkutmakta ve zaten yüksekişsizlik oranları ve yoksulluktan muzdarip olan halkta şiddet ve nefret tohumları ekmekteydiler. Bir dizi başarısız kabineden sonra, CumhurbaşkanıPaul von Hindenburg, hem pek fazla alternatif görememesinden hem de sağcı danışmanlarının baskısı sebebiyle 30 Ocak 1933'teAdolf Hitler'i AlmanyaŞansölyesi olarak atamıştır.
Weimar Cumhuriyeti döneminde halk ciddi ekonomik ve sosyal sorunlar yaşadı.[40] Adolf Hitler, halka ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtaracağına söz verdi ve bu yolda çalışmalarına başladı. Almanya'da aşırı artış gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Naziler,Büyük Buhran'ın ortasında iktidara geldi. O dönemde işsizlik oranı %30'a yakındı.[41] 1938'de Almanya'da işsizlik ortadan kalktı.[42] Nazilerin iktidara geçişinden (1933)II. Dünya Savaşı'nın başlangıç yılına (1939) kadar Almanya'da haftalık kazançlar reel olarak %19 arttı.[43] 1933 yılında elli altı olan sanayi üretimi, 1938 yılında yüz kırk dörde çıktı.[44] Hitler liderliğindeki Nazilerin iktidara geldiği 1933 yılından itibaren Almanya ekonomisi üzerindeki gelişmeler ve Hitler'in izlediği ekonomi politikaları günümüzde dahi olağanüstü başarı olarak değerlendirilmektedir.[45]
1939'damilliyetçiliğin aşırıya kaçması sonucu Almanya,Polonya'yıyıldırım savaşı taktiğiyle işgal etti. Bunu takip eden iki gündeBüyük Britanya veFransa savaş deklarasyonları yayımlayarak Almanya'yasavaş ilan ettiler. Bu,II. Dünya Savaşı'nın başlaması anlamına geliyordu. Almanya çok seri bir biçimdeAvrupa'nın önemli bir kısmını direkt ya da dolaylı yoldan kontrol etmeyi başardı.
22 Haziran 1941'de Hitler, Sovyetler Birliği ile yapılan paktı tek taraflı feshetti,Doğu Cephesi'ni açtı veBarbarossa Harekâtı'nı başlattı. Kısa bir süre sonraJapon İmparatorluğu, Birleşik Devletler'inPearl Harbor Üssü'ne saldırı düzenledi. Almanya,Birleşik Devletler'e savaş ilan etti. Alman ordusunun Sovyetler Birliği'ne karşı savaş başlangıcında hızla geliştirdiği saldırılar,Stalingrad Savaşı'yla son buldu.Baküpetrollerine ulaşmak için yapılan bu savaşta Alman orduları yenildi. Ardından Alman orduları, doğu cephesinden geri çekilmek zorunda kaldı.Normandiya Çıkarması, savaşın batı cephesindeki dönüm noktası oldu.Müttefik kuvvetleri,Normandiya sahillerine çıkarma yaparak hızlı bir şekilde Alman hâkimiyetindeki bölgelerde ilerlediler. Bu, Almanya için savaşın sonu oldu. 8 Mayıs 1945'teKızıl Ordu,Berlin'i kontrolü altına aldı.
1949'dan sonra iki Alman Devleti'ne ve bölünmüş şehirBerlin'e, II. Dünya Savaşı'nı kazanan güçler tarafından şekil verildi.Batı Almanya; Amerikan, İngiliz ve Fransız yönetimi altında;Doğu Almanya ise Sovyetler yönetimi altında düzenlendi.
Savaş yaklaşık on milyonasker vesivilAlman'ın ölümüyle sonuçlanmıştı.Oder Nehri'nin doğusundaki geniş topraklar kaybedilmiş, yeni sınırlar dışında kalan başka ülkelerdeki on beş milyon Alman bu ülkeler tarafından sınır dışı edilmiş, birçok büyük şehir tahribe uğramıştı. Geriye kalan ulusal bölge veBerlin,Müttefikler tarafından dört askerî bölgeye ayrılmıştı.
Batı bölgeleri kontrol edenFransa,Birleşik Krallık veBirleşik Devletler bölgelerini birleştirip 23 Mayıs 1949'daAlmanya Federal Cumhuriyeti'ni (Bundesrepublik Deutschland veya BRD) kurdular. 7 Ekim 1949'da Sovyet bölgesi,Alman Demokratik Cumhuriyeti'ne (Deutsche Demokratische Republik veya DDR) dönüştürüldü. Bunlar; "Batı Almanya" ve "Doğu Almanya", Berlin'in iki parçası "Batı Berlin" ve "Doğu Berlin" olarak anıldı. Doğu Almanya, Doğu Berlin'i başkent ilan etti. Buna karşılık Batı Almanya, başkentiniBonn yaptı.
Batı Almanya, Federal Parlamenter Cumhuriyeti ilan etti ve Birleşik Devletler, Fransa ve Birleşik Krallık ile iş birliğine giderek pazar ekonomisine ağırlık verdi. Ülke, 1950'lerin başından itibaren hızlaekonomik gelişme içine girdi. Batı Almanya aynı zamanda 1955'teNATO'ya katıldı, 1958'deAvrupa Ekonomik Topluluğu'nun altı kurucu ülkesi arasında yer aldı[47]
Doğu Almanya,Varşova Paktı'nı imzalayarakSovyetler Birliği'ninaskerî vepolitik kontrolü altındakiDoğu Bloku ülkelerinden biri hâline geldi. Demokrasi haklarına karşın politik güç, yalnızca önde gelen üyeler (Politburo) tarafından düzenlendi. GüçleriMinisterium für Staatssicherheit tarafından sağlanıyordu. Geniş bir alana yayılmış gizli servis ve hükûmetteki Sosyalist Birlik Partisinin birçok kenar mahalle organizasyonutoplumdaki her türlü görüşü takip ediyordu. Halkın temel ihtiyaçları çok ucuz fiyatlara devlet tarafından karşılanıyordu. Sovyetler benzeri planlı ekonomi kuruldu. Sonra Doğu Almanya,Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyinin bir üyesi oldu. Ülkenin sosyal programını anlatan ve bunun faydalarından bahsedenkomünist propagandaya rağmen birçok vatandaş, Batı'daki politik özgürlük ve ekonomik refaha hayranlık duyuyordu.[48]Berlin Duvarı, 1961 yılında Doğu Almanya'dan Batı Almanya'ya kaçışları önlemek üzere inşa edildi veSoğuk Savaş'ın simgesi oldu.
Doğu ve Batı Almanya arasındaki tansiyon,BaşbakanWilly Brandt'ınOstpolitik politikası ile azaldı. Doğu Almanya'dan Batı Almanya'ya yapılan göçlerin artışına karşı Doğu Almanya hükûmeti, sınırlardaki geçiş engellerini hafifletti ve vatandaşlarının Batı Almanya'ya gezilerine izin verdi. Artan halk baskıları karşısında Doğu Almanya, sınırlarını açtı. En nihayetindeAlmanya'nın yeniden birleşmesi, 3 Ekim 1990'da sağlandı. Buradaki kültür farkıhayalet sınırın oluşmasına neden oldu. Yapılan anlaşmalarla bu devletleri kuran dört büyük güç, haklarından vazgeçti ve Almanya tambağımsızlığına kavuştu.Berlin ülkenin resmîbaşkenti ilan edildi,Bonn ise bazıbakanlıkların merkezi oldu.[49]
Birleşmeden beri Almanya;NATO veAvrupa Birliği içinde aktif rol almaktadır. Almanya,Balkanlara barış gücü göndermiştir. AyrıcaAlman ordusu,Afganistan Savaşı'ndaTaliban'ın devrilmesinden sonra güvenliğin sağlanması içinAfganistan'a giden NATO ordusu içinde rol üstlenmiştir.[50] Bu askerî harekâtlar çok tartışıldı çünküII. Dünya Savaşı'ndan sonra ülkenin sadece savunma içinasker bulundurması kabul edilmiş, ülke dışına asker göndermesi yasalarca engellenmişti. Buna karşınmeclis, barış gücü için bunun yapılabileceğini kabul etti.
Birleşik Almanya,Batı Almanya'nın genişletilmiş devamı olarak kabul edildi, bu nedenle uluslararası örgütlerdeki üyeliklerini korudu.[51] Berlin/Bonn Yasasına (1994) dayanarak,Berlin yeniden Almanya'nın başkenti olurken,Bonn bazı federal bakanlıkları elinde tutan benzersiz birBundesstadt (federal şehir) statüsü elde etti.[52] Hükûmetin yer değiştirmesi 1999'da tamamlandı ve Doğu Almanya ekonomisinin modernizasyonunun 2019'a kadar sürmesi planlandı.[53][54]
2005 seçimlerindeAngela Merkel ilk kadın başbakan oldu. 2009'da Alman hükûmeti 50 milyar euroluk bir teşvik planını onayladı.[59] 21. yüzyılın başlarındaki başlıca Alman siyasi projeleri arasında Avrupa entegrasyonunun ilerlemesi, sürdürülebilir bir enerji arzı için enerji geçişi (Energiewende), dengeli bütçeler için borç freni, doğurganlık oranını artırmaya yönelik önlemler (pronatalizm) ve Endüstri 4.0 olarak özetlenen Alman ekonomisinin geçişine yönelik yüksek teknoloji stratejileri vardı.[60]2015 Avrupa göçmen krizi, ülke bir milyondan fazla mülteci ve göçmen aldı.[61]
Almanya sınırları 357,021km2lik bir alanı kaplar. Bunun 349,223 km2si karadan, 7,798 km2sisu kaynaklarından oluşur. Almanya, yüzölçümü bakımındanAvrupa'nın yedinci,dünyanın altmış üçüncü büyük ülkesi konumundadır. Yükselti; güneydekiAlp Dağları'ndan, kuzeydekiKuzey Denizi'ne (Nordsee) ve kuzeybatıdakiBaltık Denizi'ne (Ostsee) doğru azalmaktadır. Ülkenin en yüksek noktası, Alpler üzerinde bulunan 2.962 m yüksekliktekiZugspitze noktasıdır. Orta Almanya'daki ağaçlanmış konumdakiyaylalar ile kuzeydeki alçak seviyedeki ovalara ulaşım;Rhine,Tuna veElbe[4] gibi, Avrupa'nın bazı önemli büyük nehirleri ile sağlanır.
Almanya, resmî olarak Almanca "Bundesländer" olarak bilinen on altıeyaletten oluşan birfederasyondur. Bu eyaletlerdenBerlin veHamburg bir tek şehirden,Bremen iseBremerhaven veBremen olmak üzere iki şehirden oluşmakta olup bu üç bölge "Stadtstaaten" yani şehir devletleri olarak sınıflandırılmaktadır. Geri kalan on üç bölgeyse Almancada "Flächenländer" olarak adlandırılır. Aşağıdaki harita ve tabloda Almanya Federal Cumhuriyeti'ni oluşturan on altı eyalet, yanlarında başkentleri ile beraber listelenmiştir.
Almanya'nın geneli, nemli batı rüzgârlarının üstünlük kurduğu ılımlı biriklime sahiptir. İklim;Körfez Akıntısı'nın etkisi altındaki Kuzey Atlantik Akıntıları tarafından etkilenmektedir. Bu ısıtıcı sular,Kuzey Denizi sınırlarındakiJutland Yarımadası veRen Bölgesi dahil olmak üzere birçok bölgeyi etkilemektedir. Sonuç olarak kuzeybatı ve kuzey bölgelerinde iklimIlıman okyanusal iklimdir;yağış yaz boyunca maksimuma çıkmak üzere her dönem sürer.[62]
Kışları ılımlı ve yazları serindir, buna karşın sıcaklık çoğu zaman 30 °C'yi (86 °F) aşabilmektedir. Doğuda ise iklim dahakarasaldır. Kışlar çok soğuk, yazlar çok sıcak ve kuru olabilmektedir. Orta ve güney Almanya ise farklı olarak karasal ve okyanusal iklim arasında bir geçiş bölgesidir. Yine en yüksek sıcaklık yazın 30 °C'yi (86 °F) aşabilmektedir.[63][64]
Geyik çeşitleri, geniş bir yabani ortama yayılmıştır.
Almanya; Avrupa'nın orta ve Atlantik bölgelerinde bulunmasıyla birçok hayvan ve bitki çeşidini barındırmaktadır. Ülke; Atlantik ormanları, Baltık ormanları, Orta Avrupa ormanları ve Batı Avrupa ormanları olmak üzere dört anaekolojik bölgeye ayrılır.[65] Almanya'nın geneli, %33 işlenebilir toprak, %31silvikültürler veormanlar ile kaplanmıştır. Sadece %15'lik bir kısım kalıcıçayırlarla kaplıdır.
Ülkenin üçte birinden fazlası ormanlarla kaplanmıştır.
Bitki ve hayvan çeşidi genellikle Orta Avrupa ile aynıdır.Kayınlar,meşeler ve diğer yaprak döken ağaçlar, ormanların üçte birini teşkil etmektedir. Ağaçlandırma ile kozalaklı ağaçlar artış göstermektedir.Ladin veköknar ağaçları dağların üst kısımlarını domine etmiş durumdadırlar, buna karşın kumlu arazilerdeçam vekaraçam bulunur. Ülkede birçok eğrelti otu, çiçek, mantar ve kara yosun çeşidi bulunur. Balık,Kuzey Denizi ve nehirlerde bulunur. Yabani hayvan çeşitleri genel olarak geyik, yaban domuzu, yabani koyun, tilki, porsuk, yabani tavşan ve kunduzdan oluşur.İlkbahar vesonbaharda birçok çeşit göçmen kuş, Almanya'dan geçer.
Almanyahayvanat bahçeleri, yabani yaşam parkları, su altı parkları ve kuş parkları ile ünlüdür.[66] Dört yüzden fazla kayıtlı hayvanat bahçesi ve doğa parkıyla ülke, dünyada bu alanda bir numaradır.[67]Berlin Zoolojik Bahçesi, Almanya'nın en eski ve günümüzdedünyanın en çok hayvan çeşidine sahip hayvanat bahçesidir.[68]
Almanya, çevre bilinci yerinde bir ülke olarak bilinir.[69] ÇoğuAlman; insanın yaptıklarının,küresel ısınmanın en önemli nedeni olduğunu bilir.[70] Ülke,Kyoto Protokolü ve birçok diğer çevre güvenliği anlaşmasını imzalayarak az emisyon standardına uymaya, geri dönüşümü arttırmaya ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının yaygınlaştırılmasına söz vermiştir.[71]
Kaya kartalı, avlanılmasına karşı koruma altına alınmıştır.
Alman hükûmeti, çevreye zararlı maddelerin azaltılması yolundaki geniş aktiviteleriyle bu amaca öncülük etmiştir ve günümüzde de bu aktivitelerin bir sonucu olarak ülkedeki zararlı kimyasal madde oranı azaltılmaktadır.[72] Almanya, kişi başına düşenkarbondioksit oranındaAvrupa Birliği içinde birinci sırada yer almasına karşınAvustralya,Kanada,Suudi Arabistan veAmerika Birleşik Devletleri'ne göre epey düşük bir orana sahiptir.
Kömür yakımı ve endüstri atıklarından gelen emisyon, hava kirliliğine sebep olmaktadır.Sülfürik asit tarafından oluşturulanasit yağmurları,ormanların zarar görmesine neden olmaktadır. Baltık Denizi'ne Doğu Almanya tarafından, kanalizasyon atığı ve endüstri artığı ile oluşturulan kirlilik azaltıldı.Gerhard Schröder yönetimindeki Hükûmet zamanında elektrik üretimi içinnükleer enerji kullanımının bitirilmesinin planlandığı açıklandı.
Almanya; Avrupa Birliği ile, AB'nin fauna, flora ve habitatının korunması amacıyla çalışmaktadır. Almanya'nın son buzul bölgesinin bulunduğu Alp bölgesindeki buzullar, erimeye maruz kalmaktadır.
Almanya;federal,parlamenter,temsilîdemokrasili bircumhuriyettir. Almanların politik sistemi; 1949'da ilan edilenanayasayla, bilinen adıylaGrundgesetz ile, temellendirilmiştir.Grundgesetz adıyla anılan doküman,Verfassung sözüne (anayasa) karşı tercih edilmiştir çünkü ülke o zaman iki ayrı devletti ve Grundgesetz'i yazanlar, Almanya birleştiğinde bunun asıl anayasayla değiştirilebileceğini vurgulamak istemişlerdir.Grundgesetz üzerinde değişikliklerin önerilmesi içinparlamentonun üçte ikilik çoğunluğu gerekmektedir; temel hakları koruyan maddeleri, güçlerin ayrılığını, federal yapılanmayı ve anayasayı kaldırmaya yönelik teşebbüslere direnişi, daima yasal ve değiştirilemez kılar.[73]Grundgesetz, 1990'dakiAlmanya'nın yeniden birleşmesinden sonra küçük değişikliklerle günümüzde varlığını sürdürmektedir.
Bundeskanzler (federal şansölye) -şu anFriedrich Merz'dir- hükûmetin başıdır veyürütmeyi yerine getiren kişidir. Görevleri itibarıylaparlamenter demokrasilerdekibaşbakan ile benzerdir. Ana yasama organıBundestag ve on altı eyaleti temsil eden, yasaların yapılmasına katılan anayasal organBundesrat, federalyasama organlarıdır. Bu iki yapı yasa yapar.Bundestag'da altı yüz on dört milletvekili bulunur. Bu milletvekilleri dört yılda bir seçilir ve Alman halkını temsil eder. Seçim sistemiçoğunluk sistemi venispi temsil sisteminin bir karışımıdır.Bundesrat üyelerion altı eyaletten seçilmiş kişilerden oluşur ve bunlar eyalet kabinelerinde de bulunur. Her eyalet hükûmeti, kendi delegesini herhangi bir zamanda değiştirme hakkına sahiptir.
Bundespräsident (federal başkan) -şu anFrank-Walter Steinmeier-devlet başkanı, sembolik görevleri ve güçleriyle öncelikli yetkilidir. Görevini beş yıllık bir dönem için icra eder. Diğer bir dönem için yeniden seçilebilir. Kısmen Federal Meclis üyeleri, kısmen iseon altı eyaletinparlamentolarınca seçilen ve Federal Meclis üyelerine eşit sayıda üyelerden oluşan bir kurul tarafından seçilir.Bundestag başkanı, protokol bakımından resmî olarak ikinci sırada yer alır. Protokolde üçüncü sırada iseşansölye gelir.Bundestag tarafında seçilen şansölye, cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Almanya, kuruluşundan beriAvrupa Birliği içinde lider rol oynamaktadır.II. Dünya Savaşı'ndan beri ülke,Fransa ile yakın ilişki içindedir. Bu dostluk özellikle 1980'ler sonunda ve 1990'ların başında,Hristiyan DemokratHelmut Kohl veSosyalistFrançois Mitterrand önderliğinde oldukça güçlendi. Almanya, Avrupalı devletlere yeni teknolojilerin bulunmasında, birleşik ve duyarlı Avrupa politikası oluşturulmasında, defans ve güvenlik cihazları yapımında öncülük etmektedir.[75]
23 Mayıs 1949'dan, Batı Almanya'nın kuruluşundan beri ülke, gerek yakın geçmişi gerekse işgal altına girmesi nedeniyle var olan dış ilişkisindeki zayıflığının farkına vardı.[76]Soğuk Savaş süresince, Almanya'nınDoğu Bloğu tarafındaki parçası, Avrupa'da siyasi anlamdaki Doğu-Batı geriliminin sembolü oldu. Buna karşı 1970'lerde,Willy Brandt'ınOstpolitikidétente'nin ana faktörü oldu.[77] 1999'da, ŞansölyeGerhard Schröder'in hükûmeti temel Alman temel dış politikasında farklı bir karar alarakNATO'nun Yugoslavya'ya yaptığı operasyona asker gönderdi. Böylece Alman askerleri,II. Dünya Savaşı'ndan beri ilk kez yurt dışına çıkmış oldu.[78]
Almanya veAmerika Birleşik Devletleri yakın dosttur.[79] 1948'deMarshall Planı ile, ABD hükûmeti, Almanya'nın savaş sonrasında tekrar endüstrisinin kurulmasına yardım etmiştir. Ayrıca ABD yine savaş sonrası Almanya'daki yiyecek krizi konusunda yardımlarda bulunmuştur.Irak Savaşı sırasında Almanya, Amerikan hükûmetine soğuk davranarak AB ile ABD'nin ortak hareket etmesine dayananAtlantisizm tezini bozmuşlardır. Buna karşı iki ülke arasında yakın bir sosyokültürel ilişki bulunmaktadır.[80] İki ülke ayrıca ekonomik olarak birbirine oldukça bağımlıdır: Almanya'nınithalatının %8,8,ihracatının ise %6,6'sı Amerika Birleşik Devletleri'ne aittir.[81] Yine Amerika Birleşik Devletleri %8,8'lik ithalatını, %9,8'lik ihracatını Almanya ile yapar.[81] Bir diğer yakınlık, Amerika'daki etnik gruplarla ilgilidir. Ülkedeki en büyük azınlığı Alman vatandaşları oluşturur.[82] AyrıcaKaiserslautern'in yakınlarındakiRamstein Havaalanı Amerikan Ordusu'nun kendi toprakları dışındaki en büyük üssüdür.[83]
Federal Almanya Cumhuriyeti'nin gelişim yardımları, resmi ülke politikasından bağımsızdır. Bu yardımlar, Ekonomik Dayanışma ve Gelişme Bakanlığı (BMZ) tarafından düzene konur ve uygulanır. Alman hükûmeti bu yardımları uluslararası bir sorumluluk olarak görür.[84]
Almanya, 2007 yılında gelişim yardımları ve insani yardımlar için 8,96 milyaravro kullanmıştır. Bu bir önceki yıl olan 2006'ya göre %5,9 artış demektir. Böylece ülke,Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra en çok bağışta bulunan ülke konumuna gelmiştir.[85] Almanya, her yıl ülke bütçesinin %0,37'sini bu yardımlara harcamaktadır ve hükûmetin 2010 hedefi bunu %0,51'e çıkarmaktır.
Son düzenlemelerle Bundeswehr'de görevli 170 bin profesyonel asker, 5 ila 12 bin gönüllü asker ve 2 bin 500 aktif yedek güç öngörülmektedir, Bunlar savunma talimlerine katılmaktadırlar ve bir kısmı da yurt dışına yayılmıştır. 2001'den bu yana kadınlar dayasal herhangi bir sınırlama olmaksızın orduya katılabilmektedir. Yaklaşık 14.500 kadın şu anda aktif görevdedir.[87] Bu sayının içinde barış misyonu amacıyla çeşitli ülkelerde bulunan kadın askerler de vardır. Ülkede şu an iki kadın tıp görevlisigeneral rütbesinde bulunmaktadır.
Ekim 2006'ya göre Alman ordusu, yaklaşık 9.000[87] kişilik askerî güçle yurt dışındaki birçok barış gücünün ortağıdır. Bunlardan 1.180 askerBosna-Hersek'te; 2.844 askerKosova'da; 750 askerEUFOR bünyesindeKongo DC'de ve 2.800 askerNATO tarafından oluşturulanISAF bünyesindeAfganistan'dadır. Şubat 2007'ye göre Almanya,Afganistan'daki yaklaşık 3.000 ISAF gücüyleAmerika Birleşik Devletleri (14,000) veBüyük Britanya'nın (5,200) ardından en çok askerî güç gönderen üçüncü ülke konumunda yer almaktadır.[88] Almanya'da, Amerika Birleşik Devletleri tarafındanBüchel'e konuşlandırılmışnükleer silahlar bulunmaktadır.[89]
Bundesnachrichtendienst kısaca BND (Federal İstihbarat), yurt dışı istihbarattan sorumludur. Doğrudan Şansölye'ye bağlıdır.
Bundesamt für Verfassungsschutz (Anayasayı Koruma Federal Dairesi) kısaca BfV, ülkenin iç güvenlik ajansıdır ve Federal İçişleri'ne bağlıdır. Eyaletlerin de kendi içişleri bakanlıklarına bağlı anayasayı koruma daireleri mevcuttur. Bunlar da BfV çatısı altında çalışır.
Bundesamt für den militärischen Abschirmdienst, kısaca BAMAD, askeri istihbarat örgütüdür ve Federal Savunma Bakanlığı'na bağlıdır.[90]
83 milyonun üzerindeki vatandaşı ile Almanya;Avrupa Birliği içinde en çok nüfusa sahip ülke konumundadır. Buna karşı ülkededoğurganlık oranı, anne başına 1,39 çocuk ile Dünya ortalamasının oldukça altındadır.[4] Nüfusun tahminî olarak 2030 yılına kadar artacağı ve 87 milyon civarında olacağı öngörülüyor. Federal İstatistik Ofisi tahminlerine göre nüfus 2050 yılında 69-74 milyon arasında olacaktır (69 milyon yıllık +100,000 göçle; 74 milyon yıllık +200,000 göçle).[91] Almanya birçok büyük şehre sahiptir. Bunlardan en büyükleriBerlin,Hamburg,Münih,Köln,Frankfurt,Stuttgart veLeipzig. Bununla beraber Almanya'daki birçok kent, birbiriyle kaynaşmış ve geniş yerleşim yerleri meydana getirmiştir. Bunlardan biri deRen-Ruhr Bölgesidir. Bu bölge;Düsseldorf (KRV'nin başkenti),Köln,Essen,Dortmund,Duisburg veBochum şehirlerini kapsar.
Berlin 3,7 milyon nüfusu (2019) ile Almanya'nın en kalabalık şehridir.
Aralık 2004 itibarıyla, Almanya'da yaklaşık 7 milyon yabancı,Alman vatandaşlığına geçmiştir. Ülkede ikamet edenlerinden %19'u yabancı veya yabancı kökenlidir. Yabancı kökenli gençlerin sayısı, yabancı kökenli yaşlıların sayısından fazladır. 15 yaşını aşmış Almanların %30'unun yurt dışında doğmuş en az bir ebeveyni bulunmaktadır. Büyük şehirlerde 5 yaş ve küçük çocukların %60'ının yurt dışında doğmuş en az bir ebeveyni bulunmaktadır.[92]
Ülkedeki en büyük azınlık grubunu (4,1 milyon[93]),Türkiye'den gelmiş insanlar oluşturur. Diğer azınlıklar iseİtalya'dan,Sırbistan'dan,Yunanistan'dan,Polonya'dan veHırvatistan'dan gelmiştir.[94][95]Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu listesine göre Almanya,dünyada göçmen nüfusu en fazla olan üçüncü ülkesi konumundadır. Bu; dünya üzerindeki göçmenlerin %5'i yani 191 milyon göçmenin 10 milyonu ya da başka bir tabirle Almanya nüfusunun %12'si demektir.[96] Almanya'nın geçmişte olan fazla zorluk çıkarmayan göç yasaları sayesinde birçok yabancıAlman vatandaşı olmuş ve Almanetniğini tercih etmiştir (Daha çok eskiSovyetler Birliği ülkelerinden). Fakat 2000 yılından itibaren yasalar sertleştirilmiş ve vatandaşlığa geçmek zorlaştırılmıştır.[97]
Hristiyanlık, Almanya'da 45,8 milyon (%55,1) taraftarla en yaygın olan dini inanıştır.[98][99] İkinci yaygın inanış ise 5,2 milyon kişi ileİslam dini (%7,2),[99] daha sonra ise her ikisine inanan toplam 200.000 kişi (%0,25) ileBudizm veYahudilik gelmektedir.Hinduizm 90.000 inanana sahiptir (%0,1). Almanya'daki diğer tüm dini topluluklar 50.000'den az sayıda (veya %0,05'ten) taraftara sahiptir.[100] Yaklaşık 32.3 milyonAlman ise (%38,8)herhangi bir dine inanmamaktadır.[99]
ÇoğuTürkiye'den gelenSünniler veAlevilerden oluşan yaklaşık 4,3 milyonMüslüman nüfusu ile birlikte az sayıda daŞii vardır.[101] Ülke nüfusunun %1,9'sini oluşturan,Ortodoks Mezhebi'ne bağlı insanların büyük çoğunluğuSırplar veYunanlardan oluşur.[102] Almanya, Batı Avrupa'nın üçüncü büyükYahudi nüfusuna sahip ülkesidir.[103] 2004'te, Almanya'ya,İsrail'de olduğu gibiSovyet cumhuriyetlerinden gelen Yahudi nüfusu,Almanya'nın Birleşmesi sırasındaki rakam olan 30.000 ile karşılaştırıldığında 200.000'den fazla bir sayıya ulaşmıştır. Yahudi nüfusunun ağırlıklı olduğu şehirler arasındaBerlin,Frankfurt veMünih bulunmaktadır.[104] Yaklaşık 250.000Budist, Almanya'da yaşamaktadır ve bunların %50'si Asya göçmenidir.[105]
2005 yılındakiEurobarometre Anketi'ne göre, Alman halkının %47'si "Bir Yaratıcının var olduğuna inanıyorum" düşüncesini desteklerken, %25'i "Bir çeşit ruh veya hayat kaynağının var olduğuna inanıyorum" ve %25'i de "Herhangi bir ruh, yaratıcı veya hayat kaynağının var olduğuna inanmıyorum" düşüncesini benimsemişlerdir.[106]
Almanlehçeleri,Standart Almanca'nın farklılaşmasıyla oluşmuştur. Alman lehçeleri geleneksel yerel türlerdir ve farklıCermen kabilelerinden günümüze ulaşmıştır. Bu lehçelerin birçokları; sadece Standart Almanca bilen birisi tarafından bile, tam olarak anlaşılamamaktadır; çünkü bilinen Almancadansözlük,fonoloji vesözdizimi olarak bazı farklılıkları vardır.
Almanca, dünya çapında yaklaşık olarak 100 milyon kişinin anadili ve 80 milyon civarında insanın ise ikinci dilidir. Almanca, Avrupa Birliği içinde yaşayan yaklaşık 90 milyon kişinin (%18) anadilidir. Alman halkının %67'si en az bir yabancı dil ile, %27'si ise kendi dillerinden başka en az iki yabancı dil ile iletişim kurabilmektedirler.[109]
Almanya'daeğitimin idaresinin sorumluluğu, öncelik olarakfederal eyaletlerindir. Federal hükûmet eğitim konusunda oldukça küçük bir role sahiptir. İsteğe bağlı olmak üzereanaokulu eğitimi üç ve altı yaş arasındaki tüm çocuklara sağlanmaktadır, sonrasında da en az dokuz yıl sürecek zorunlu eğitim vardır.İlköğretim genelde dört yıl sürmektedir ve devlet okulları bu ilköğretim sürecinde katmanlara ayrılmamıştır.[kaynak belirtilmeli] Buna zıt olarak,orta öğretimde öğretmenlerin öğrencilerin yeteneklerine ve öğretmenlerin tavsiyelerine göre öğrencilerin gidebilecekleri dört çeşit okul bulunmaktadır:Gymnasium'a en yetenekli öğrenciler kayıt olur ve Gymnasium onları üniversite eğitimine hazırlar; eğitim, eyaletlerin sistemine bağlı olarak sekiz veya dokuz yıl sürmektedir;Realschule daha yaygın olarak orta düzey öğrencilere hitap eder ve altı yıl sürer;Hauptschule okulları, öğrencileri mesleki eğitime hazırlar veGesamtschule de önceki üç türü kapsayan bir eğitim sistemini benimsemektedir.[kaynak belirtilmeli]
OECD bünyesinden sağlananUluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı, OECD ülkeleri ve birkaç partner ülkeden 15 yaşındaki öğrencilerin yeteneklerini değerlendirmesi için tasarlanmıştır. 2006 yılında Alman okul çocukları önceki yıllara göre seviyelerini geliştirdiler ve yapılan istatistik araştırmalara göre bilimsel yeteneklerde ortalamanın oldukça üzerinde 13.sırada olup, matematikte 20.sırada ve okuma yeteneklerinde ise 18.sırada bulunarak ortalamanın ne çok üzerinde, ne de aşağısında kalmışlardır.[110] Almanya'da sosyoekonomik durumlar oldukça yüksektir, öğrencilerin performansları da sosyoekonomik faktörlerden diğer ülkelere göre daha çok etkilenir.[110]
Üniversiteye girmek için,lise öğrencilerininAbitur sınavına girmeleri gerekmektedir; ayrıca meslek lisesi diplomasına sahip olan öğrenciler de başvurabilmektedir. Özel bir çıraklık sistemi olanDuale Ausbildung, öğrencilere mesleki eğitimlerini bir şirket bünyesinde sürdürebilmelerine izin vermektedir. Birçok Alman üniversitesi devlete aittir ve öğrencilerden istenen bir dönemlik harç ücreti 50-500Euro arasında değişmektedir.[111]
Almanya'daki üniversiteler, ülkedeki yüksek eğitim standartlarıyla uluslararası bir saygınlığa sahiptir.THES - QS Dünya Üniversiteler Sıralaması kriterlerine göre 2007 yılında 3 Alman üniversitesi dünyada ilk 100'de yer alırken, ilk 200'de bulunan üniversite sayısı 11 olmuştur.[112]
Almanya'nın Krankenhäuser adlı hastane sistemiOrta Çağdan kalmadır ve bugün Almanya,Bismarck'ın 1880'lerdeki sosyal mevzuatından kalma dünyanın en eski evrensel sağlık sistemine sahiptir.[113] 1880'lerden bu yana, reformlar ve hükümler dengeli bir sağlık sistemi sağladı. Nüfus, bazı grupların özel bir sağlık sigortası sözleşmesini seçmesine izin veren kriterlerle, kanunla sağlanan bir sağlık sigortası planı kapsamındadır.Dünya Sağlık Örgütü ( WHO) 'ne göre, Almanya'nın sağlık sistemi 2013 itibarıyla %77 devlet tarafından finanse edildi ve %23 özel sektör tarafından finanse edildi.[114] 2014 yılında Almanya, GSYİH'sının %11,3'ünü sağlık hizmetlerine harcadı.[115]
Almanya,DSÖ'ye göreerkekler için ortalama 78,7 yıl ve kadınlar için 84,8 yıl yaşam süresi ile 2019 yılında dünyada 21. sırada yer aldı ve çok düşük bir bebek ölüm oranına sahipti (1.000 canlı doğumda 4). 2019'da başlıca ölüm nedeni %37 ile kardiyovasküler hastalıktı.[116] Almanya'daobezite giderek artan bir şekilde önemli bir sağlık sorunu olarak gösteriliyor. 2014 yılında yapılan bir araştırma, yetişkinAlman nüfusunun yüzde 52'sinin aşırı kilolu veya obez olduğunu gösterdi.[117]
Almanya, dünyanın önde gelen ihracatçılarından biridir.
AlmanyaAvrupa'nın en büyük ulusal ekonomisi, dünyadaüçüncü en büyük gayri safi yurt içi hasılaya sahip ülke,satın alma gücü paritesine göre beşinci ülke konumundadır;[118] 2007 yılındaki reel büyüme oranı %2,4'tür.Sanayileşmesinden beri ülke; küresel ekonomide bir lokomotif, yenilikçi ve öncü olarak rol almıştır. "Made in Germany" etiketli ihraç malları ülkenin zenginliğindeki ana unsurdur. Almanya 2017 yılındaki $1.401 trilyon dolarlık ihracatıyladünyanın en fazla ihracat yapan ülkesi olmuştur. Ülke;Euro Bölgesi ülkelerine dahildir ve 165 milyar euroticaret fazlasına sahip olmuştur.[119] Toplam gelirinin %70'ini hizmet sektörü, %29.1'ini endüstri alanları ve %0,9'unu da tarım sektörü oluşturmaktadır. Üretilen ürünlerin büyük çoğunluğunu otomobil, makine, metal sanayi ve kimyasal madde kollarındaki mühendislik ürünleri oluşturmaktadır. Almanya dünyadakirüzgâr türbinleri vegüneş enerjisi teknolojisi alanında bir numaralı üreticidir. Her yılHannover,Frankfurt veBerlin gibi birçok Alman şehrinde büyük uluslararası ticaret fuarları ve kongreler düzenlenmektedir.[120]
Frankfurt önemli bir finans merkezidir veAvrupa Merkez Bankası'na ev sahipliği yapar.
Almanya; kapalı Avrupa ekonomisi ve politik birleşmenin savunucusudur. Ticari kararlarında iseAvrupa Birliği üyelerinin ve ABtek pazar yasalarının kararları doğrultusunda hareket etmektedir. Almanya, Avrupa'nın genel para birimi olanEuro'yu kullanmaktadır ve Almanya'nın para politikası ile ilgili kararları, diğer Euro Bölgesinde olan ülkeler gibi Frankfurt'takiAvrupa Merkez Bankası tarafından verilmektedir. 1990 yılındakiyeniden birleşmeden sonra, yaşam standardı ve yıllık gelirler eskiBatı Almanya eyaletlerinde yüksekti ve bütün Almanya'da bu standartların korunması sağlanmaya çalışıldı.[124] EskiDoğu Almanya ekonomisinin modernizasyonu ve batı eyaletlerin standartlarına entegre olması 2019 yılına kadar uzun dönemli olacak şekilde programlanmıştır ve yıllık batıdan doğuya doğru yaklaşık 80 milyar dolar transfer olmaktadır. 2005'ten beri işsizlik oranı düşüşe geçmiştir ve 2008 Haziran ayında son 15 yılın en düşük seviyesine gerileyerek %7,5'e ulaşmıştır.[125] Yüzde oranlar Batı Almanya'dan Doğuya doğru %6,2 ile %12,7 arasında değişmektedir. Şu anki hükûmet sınırlayıcı bir mali politika izleyipkamu sektöründeki işlerde kesintiye gitmişken, ŞansölyeAngela Merkel hükûmeti işçi pazarı ve refah düzeyi adına bir dizi reform gerçekleştirmiştir.
2004 yılının ilk altı ayında Almanya'da en çok sahtesi yapılan banknot 50 euro (%43,6), ardından 20 euro (%28,2) ve 100 euro (%21,3) banknotları idi. 500 euro banknotların sahteleri ise çok nadir görülüyordu. 2004 yılında Avrupa bölgesinde toplamda yaklaşık 594.000 sahte para ortaya çıkarıldı. 2005 yılında bu sayı 579.000 ve 2006 yılında da 565.000'e geriledi. Almanya'da kayıt altına alınan sahtecilik sayısı da son yıllarda (2004) 80.583'ten 40.204 (2007)'e geriledi.Euro'nun piyasaya çıkarılma aşamasında çoğu kez sahte 300 ve 1000 euro (bu banknotların gerçekleri yoktu) banknotların da piyasaya çıkarılması girişiminde bulunuldu ve bazı durumlarda bu girişim başarıyla sonuçlandı. 2006 yılında 20 euro banknotlar %36'lık oranla en fazla sahtesi yapılan banknottu.
2003 yılındaİsviçre banknotlarından 4 Milyonİsviçre frangı değerindeki 8.277 adedinin sahte olduğu saptandı. Nominal değere göre (Tedavüldeki toplam banknot 34 Milyar frank) hesaplandığında sahte para payı %0,022'dir. 4 Milyon sahte frank'tan 2,3 Milyon frank Faksimile-Banknot denen sahte banknotlardır. Bu banknotlar organize kara para aklamada, para teslimatı yapılırken İsviçre banknotlarını tanımayan alıcıları dolandırmada kullanılır. Faksimile-Banknotlar genellikle gerçek banknotların arasına yerleştirilmiş demetler halinde elden çıkarılır.
İsviçre'deki euro sahteciliği en çok sorun yaşanan konulardan biridir. 2004 yılında 2 Milyon euro değerinde sahte euro banknot vesikkelere el koyuldu. Bunun yanında 1 Milyon dolar değerinde dolar sahteciliği de yapılmıştır.
Değer bakımından 100 frank banknotlar 2003 yılında %53'lük kullanım oranıyla en geçerli birimdi. Bu birimi %16'lık oranla 50 frank banknotlar ve %14'lük oranla 20 frank banknotlar takip etmektedir. En az sahtesi üretilen banknotlar %2,9 oranıyla 1000 frank banknotlardır. Ayrıca resmi olarak piyasada bulunmayan 2000 frank banknotlar da saptanmıştır.
Bazı sahtecilikler öyle belirgindir ki Federal Banka'nın deneyimli görevlileri ve Polise bağlı Sahte Para birimlerindeki görevliler ve para sayma makineleri bu paraları tanıyabilirler.
Avrupa'da merkezi bir konumda bulunması, Almanya'yı önemli bir ulaşım bağlantı noktası haline getirmiştir. Bu durum ülkenin yoğun ve modern ulaşım ağı sayesinde gerçekleşmiştir. Bu ağın en meşhurları, dünyada toplam uzunlukta üçüncü en büyük olan geniş motorlu araç yolu (Otoyol)'dur. Otoyollarda bazı güzergâhlar arasında hız sınırlamasının olmaması da önemli bir özelliktir.[126]
Almanya çok merkezli biryüksek hızlı demiryolu ağı kurmuştur.InterCityExpress diğer adıylaICE genelde komşu ülkelerdeki büyük şehirlere ve mesafelere ulaşım sağlamaktadır. Trenlerin hızları 160 km/sa ile 300 km/sa arasında değişmektedir ve en üst ileri hizmetiDeutsche Bahn vermektedir. Ulaşımlar 30 dakikalık, saatlik veya iki saatte birlik periyotlar şeklinde gerçekleşmektedir.[127]
Almanya'daki bir yüksek hızlı tren
Almanya dünyanın beşinci büyük enerji tüketicisi konumundadır ve 2002 yılında birincil enerji ihtiyacının üçte ikisi ithalâtla karşılanmıştır. Aynı yıl Almanya,Avrupa'nın en büyük elektrik tüketicisi olmuştur: toplam olarak elektrik tüketimi 512.9 terawatt-saat olarak gerçekleşmiştir.[128] Hükûmet politikası; güneş,rüzgâr enerjisi,biyodizel,hidroelektrik vejeotermal enerji gibiyenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini vurgulamaktadır.[129] Enerji tasarrufu ölçümünün sonuçlarına göre, enerji verimliliği 1970'lerin başlarından beri gelişmektedir. Hükûmet, 2050 yılında ülkenin enerji ihtiyacının yarısını yenilenebilir kaynaklardan karşılama adına bir hedef koymuştur.[130]
2000 yılında hükûmet veAlmanya nükleer güç endüstrisi; 2021'e kadarnükleer santralleri kademeli olarak azaltma konusunda anlaşmıştırlar.[131] Fakat yenilenebilir enerji, enerji tüketiminde oldukça düşük paya sahiptir. 2006 yılı enerji tüketiminin kaynaklara göre dağılımı şu şekilde gerçekleşmiştir:akaryakıt (%35,7);kömür (%23,9);doğalgaz (%22,8);nükleer enerji (%12,6); su ve rüzgâr gücü (%1,3); diğerleri (%3,7).
Almanya, 2017 yılı itibarıyla 37,4 milyon ziyaretle dünyanın en çok ziyaret edilen dokuzuncu ülkesidir.[132] Yurtiçi ve uluslararası seyahat ve turizm birlikte, AlmanGSYİH'sına 105,3 milyar Euro'nun üzerinde doğrudan katkıda bulunuyor. Dolaylı ve uyarılmış etkiler dahil olmak üzere, sektör 4,2 milyon işi desteklemektedir.[133]
Almanya, tarihteDas Land der Dichter und Denker (şairlerin ve düşünürlerin ülkesi) diye anılır.[136] 2006 yılından bu yana Almanya kendisiniFikirlerin Ülkesi olarak adlandırmaktadır.[137] Alman kültürü, Almanya'nınulus devlet olarak doğmasından çok önceleri ortaya çıkmıştır ve Almanca konuşulan tüm coğrafyayı etkisi altına almıştır. Köklerinin etkisiyle Almanya'da kültür, Avrupa'dakidin velaiklik gibi zihinsel ve popüler eğilimlerin etkisiyle şekillenmiştir. Bu yüzden Avrupa kültüründen ayrı olarak özel bir Alman geleneği tanımlamak zor olacaktır.[138] Bu yargı bağlamında diğer bir çıkarım da tarihi şahsiyetlerde olacaktır;Wolfgang Amadeus Mozart,Franz Kafka vePaul Celan modern düşüncede birer Alman yerlisi olmamalarına rağmen, tarihsel durumları, çalışma ve sosyal ilişkilerinin anlaşılmaları açısından Alman kültürel çevresinin içinde değerlendirilmektedirler.
Franz Marc'ın (1880-1916) 1911 yılındaki yapıtı, Blaues Pferd I
Almanya'da kültürel kurumlardanFederal Eyaletler sorumludur. Mali destek sağlanan 240 tiyatro, yüzlerce senfonik orkestra, binlerce müze ve 25.000'in üzerinde kütüphane, 16 eyalete dağılmış durumdadır. Bu kültürel olanaklar milyonlarca insan tarafından değerlendirilmektedir: Almanya'da her yıl 91 milyon kişi müzeleri ziyaret etmekte, 20 milyon kişi tiyatro ve operaya gitmekte ve 3,6 milyon kişi senfonik orkestraları dinlemektedir.[139]
Almanya'daki önemli araştırma birimleriMax Planck Topluluğu,Helmholtz-Gemeinschaft veFraunhofer-Gesellschaft'tir. Bu kurumlar bağımsız veya harici olarak üniversite sistemine bağlıdır ve bilimsel üretimlere önemli katkılar sağlamaktadırlar. PrestijliGottfried Wilhelm Leibniz Ödülü her yıl on bilim insanı veya akademisyene verilmektedir. Her bir ödülün değeri en fazla 2.5 milyonEuro'ya kadar çıkabilmektedir ve bu ödül, dünyada verilen en yüksek ödül değerine sahip araştırma ödüllerinden biridir.[152]
Alman kitap pazarı, her yıl dünya çapında basılan tüm kitapların yaklaşık %18'ini üretmiştir.(2008 yılındaFrankfurt Kitap Fuarı)
Alman televizyon pazarı, 34 milyon TV sahibi ile Avrupa'nın en büyüğüdür. Birçok bölgesel ve ulusal yayın istasyonu federal politik yapısı içinde kablo bağlantıları ile organize edilir. Alman hane halklarının yaklaşık %90'ı kablolu veya uydu yayınına sahiptir ve izleyicilerin kamu kanallarından özel kanallarına kadar izlemek için birçok seçim olanağı vardır. Ücretli TV hizmetleri, genel TV yayımcılarıZDF veARD'nin yaygın dijital kanal imkânı sunmasından dolayı rağbet görmemektedir.[154]
Almanya,Bertelsmann veAxel Springer AG gibi dünyanın en büyük medya kuruluşlarına ev sahipliği yapmaktadır. Almanya'nın birtakım ücretsiz TV reklamcılığı ağlarının sahipliğini ProSiebenSat1 üstlenmektedir.
Alman kitap pazarında her yıl yaklaşık 60.000 yeni basım yapılmaktadır. Bu rakam tüm dünyada basılan kitapların %18'ine tekabül etmektedir ve böylece Almanya dünyanın üçüncü büyük kitap üreticisi konumunda bulunmaktadır[kaynak belirtilmeli].Frankfurt Kitap Fuarı, uluslararası pazar ve ticarette dünyanın en önemli kitap fuarı olarak anılmaktadır ve 500 yılın üzerinde bir zamandır düzenlenmesiyle artık bir gelenek hâline gelmiştir.
2016'daBundestag'dan bir yasa geçti. Yasaya göreBND yabancı gazetecileri gizlice gözetleyebilecekti.Bundesverfassungsgericht, 19 Mayıs 2020'de bu kanunun anayasaya aykırı olduğuna karar verdi.[156][157]
Alman sineması,Max Skladanowsky'nin çalışmalarıyla oldukça erken zamanlara dayanmaktadır. Sinema,Weimar Cumhuriyeti yılları boyuncaAlman dışavurumcuları:Robert Wiene veFriedrich Wilhelm Murnau ile etkili olmuştur. Avusturya kökenli olup 1926 yılında Alman vatandaşlığına geçen ve savaş öncesi Alman film endüstrisinde kariyeri parlamış olan yönetmenFritz Lang'ın Hollywood sineması üzerinde büyük bir etkisi olduğu söylenebilir. Sessiz filmiMetropolis (1927) modern anlamda bilimkurgu filmlerinin babası olarak kabul edilir.
1951'den bu yana her yıl düzenlenenBerlin Film Festivali, dünyanın önde gelen film festivalleri arasındadır. Dünyanın her yerinden gelen filmleri değerlendirmek üzere uluslararası bir jüri yer alır ve kazananlar Altın ve Gümüş Ayı ile ödüllendirilirler.[162] Her yıl düzenlenenAvrupa Film Ödülleri töreni, her iki yılda birAvrupa Film Akademisi'nin (EFA) bulunduğu şehir olan Berlin'de düzenlenmektedir. Potsdam'dakiBabelsberg Stüdyoları, dünyadaki geniş ölçekli film stüdyolarının en eskisidir ve uluslararası film yapımları için bir merkez halindedir.
Almanya dünyada motor sporlarında öncü ülkelerden biridir. Tarihteki en başarılıFormula 1 pilotu olanMichael Schumacher, kariyeri boyunca birçok önemli motor sporları rekorlarına imza atmıştır ve 1946 yılından bu yana düzenlenen Formula 1'de 7 şampiyonluk ile en çok şampiyonluk rekorunuLewis Hamilton ile paylaşmaktadır. Tarihteki en fazla kazanan sporculardan biri olup, milyar dolarlık bir servete sahiptir.[164]BMW veMercedes üreticileri motor sporlarında öncü takımlardandır. Fransa'da her yıl düzenlenen saygın yarış bir organizasyonu olanLe Mans 24 SaatiPorsche 16 kere kazanmıştır.[165]
Alman mutfağı, bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir.Bavyera veSuabiya'nın güney bölgeleri buna örnektir. Bu bölgelerin mutfak kültürü;Avusturya veİsviçre'ninkine benzerdir.Domuz eti,sığır eti vekümes hayvanları eti ile yapılan yemek çeşitleri Almanya'da tüketilen yemeklerin önde gelenleridir. Özellikle domuz eti'nin Alman mutfağındaki yeri özeldir.[168] Hemen hemen bütün bölgelerde, yemekler sosisle yenir. En bilindik sosis yiyeceklerinden biriCurrywurst'tur. Almanya'da 1500'den fazlasosis çeşidi üretilmektedir. En popüler sebzeler patates, lahana, havuç, şalgam, ıspanak ve fasulyedir.[169]Organik gıda satışı bir pazar haline gelmiştir ve satılan ürünlerin %3'ünü bu grup besinler oluşturur. Bu bir trend halinde yükselmektedir.[170]
Ünlü bir Alman deyişi şöyle demektedir: "Kahvaltı bir imparator, öğle yemeği bir kral ve akşam yemeği bir fakir gibidir." kahvaltı geneldetahıllı yiyeceklerle ve bal ya da reçelli ekmekle yapılır. Almanların bir kısmı kahvaltıda soğuk yemekleri ya da peynirli ekmeği tercih etmektedir.[171] Ülkede 300'den fazlaekmek çeşidi fırınlarda satılmaktadır.[172]
Tipik bir peynir ve soğuk yemek servisi
Başka ülkelerden gelen göçmenler sayesinde, Alman mutfağı ve günlük yemek alışkanlıkları birçok mutfaktan etkilenmiştir.Pizza vemakarna gibiİtalyan yemekleri,Döner gibiTürk veArap yemekleri özellikle büyük şehirlerde oldukça yaygın olarak satılmaktadır. Uluslararasıburger zincirleri veÇin restoranları ülkenin birçok yerine yayılmıştır.Hint,Japon ve diğer Asya mutfaklarının popülaritesi artmaktadır.Yüksek profilli dokuz Alman restoranı, restoranları uluslararası derecelendiren Michelin Rehberi tarafından üç yıldızlı olarak ilan edilmiştir. Yine 15 restoran iki yıldız almıştır.[173]
Şarabın ülkenin birçok kesiminde yaygın olmasına rağmen Almanya'nın millî içkisibira olarak bilinmektedir. Almanya'da kişi başına bira tüketimi yıllara göre düşmesine rağmen, kişi başına yıllık 116 litre ile üst sıralardaki yerini korumaktadır.[174] 18 batı ülkesi üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda Almanya; kişi başına alkolsüz içecek tüketimi konusunda 14. kişi başına meyve suyu tüketiminde ise 3. olmuştur.[175] Bunların dışında,minerallisu veSchorle (meyve suyuyla karıştırılmış) Almanya'da oldukça popülerdir.
2006 Dünya Kupası'ndan beri ülkenin imajı iç ve dış dünyada değişmiştir.[176] Bu turnuvadan sonra yıllık yapılanUlusal Marka Göstergesi araştırmasına Almanya üst sıralara tırmanmış ve 2008 yılında liderliğe ulaşmıştır. Yirmi farklı ülkeden insanlara ülkenin tanınmışlığı; kültür, politika, ihracat, ülkenin insanları, ülkeye turizm, göçmenlerin ilgisini çekme ve yatırımlar açısından sorulmuştur.[177] Başka bir küresel düşünce araştırmasıBBC tarafından yapılmış ve sonuçta Almanya'nın, yirmi iki önde gelen yatırımcı ülkesi arasında en pozitif etkiye sahip ülke olduğu ortaya çıkmıştır. %56'lık büyük bir grup ülke hakkında pozitif bakış açısına sahipken, %18'lik bir kısım ülkeye olumsuz bakmaktadır.[178][179] Almanya'da 3 milyondan fazlaTürk yaşamaktadır.[180]
Almanya yasal ve toplumsal olarak eş cinsellere karşı toleranslıdır.Medeni birlikteliğe 2001'den beri izin verilmektedir.[181] Eş cinseller yasal olarak eşlerinin biyolojik çocuklarını evlat edinebilir (üvey çocuk olarak). İki büyük Almanya şehrinin belediye başkanı, eş cinsel olduklarını deklare etmiştir.[182]
20. yüzyılın son on yılı boyunca Almanya, göçmenlere karşı tutumunu değiştirmiştir. 90'ların ortasına değin genel düşünce Almanya'nın bir göç ülkesi olmadığı yönündeydi. Buna karşı nüfusun %10'u Alman olmayan kişilerden oluşmaktaydı.Gastarbeiterların (mavi yakalı, misafir işçi) ülkeye girişinin bitmesinden sonra bu sığınmacılar tolere edildiler. Günümüzde hükûmetin ve Alman toplumunun düşüncesi kontrol altında kalifiye göçmenlerin ülkeye gelişinin kabul edilebilir olduğudur.[183]1984'te 4,4 milyon olan Almanya'da yaşayan yabancı nüfusu, 2008'de 7,3 milyona çıkmıştır.[184]
2005 yılındaki 58 milyaravro tatil harcamasıyla Almanya, bu konuda birinci olmuştur. En popüler gezi yerleriAvusturya,İspanya,İtalya veFransa'dır.[185]
^1952'den 1990'a kadar "Das Lied der Deutschen"in tamamı ulusal marştı, ancak sadece üçüncü kıtası resmi törenlerde söyleniyordu. 1991 yılından bu yana ise sadece üçüncü kıta ulusal marş olarak kabul edilmektedir.[1]
^Berlin tek anayasal başkent ve "de jure" hükûmet merkezidir, ancak Almanya Federal Cumhuriyeti'nin eski geçici başkentiBonn, "federal şehir" (Almanca: Bundesstadt) özel unvanına sahiptir ve altı bakanlığın ana merkezidir.[2]
^Industrie und Wirtschaft 5 Temmuz 2014 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi. Erişim tarihi = 12-09-2008 Yazar = Deutsches Historisches Museum Yayımcı = Deutsches Historisches Museum Dil = Almanca
^Adam Tooze,The Wages of Destruction: The Making and Breaking of the Nazi Economy (2008)
^Harrison, Hope.Berlin Duvarı, Ostpolitik ve Détente 10 Mart 2005 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi. (91.1 KB) GERMAN HISTORICAL INSTITUTE, WASHINGTON, DC, BULLETIN SUPPLEMENT 1, 2004, "AMERICAN DÉTENTE AND GERMAN OSTPOLITIK, 1969–1972".
^adac 16 Kasım 2008 tarihindeWayback Machine sitesindearşivlendi. Yazar linki = www.adac.de/verkehrs-experten br> Başlık = Autobahn-Temporegelung Yayıncı = ADAC Tarih = 2007 Ekim Format = PDF Erişim = 15-11-2008(Almanca)