Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı veyaMolotov - Ribbentrop Paktı,Nazi Almanyası ileSovyetler Birliği arasındaDoğu Avrupa'yı aralarında paylaşan bir saldırmazlık paktıydı. Pakt 23 Ağustos 1939'da Moskova'da Almanya Dışişleri BakanıJoachim von Ribbentrop ve Sovyet Dışişleri BakanıVyaçeslav Molotov tarafından imzalandı[1] ve resmi olarak Almanya ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Arasında Saldırmazlık Antlaşması olarak biliniyordu.[2] Gayri resmi olarak; Hitler-Stalin Paktı,[3] Nazi-Sovyet Paktı[4] veya Nazi-Sovyet İttifakı olarak da anıldı.[5]
Adolf Hitler iktidarı ele geçirdikten sonra ülkesiniMilletler Cemiyeti'nden çıkardı.Versay Antlaşması'nın birçok yükümlülüğünü ihlal etmeye başladı. Bunlardan en dikkat çekici olanları Alman ordusunun büyütülmesi ve hava gücü elde etmesiydi.[6] Hitler daha sonraAvusturya'yıilhak etti, bu hamlesinin akabinde Versay Antlaşması ile kurulmuş Çekoslavakya'nınSüdetler bölgesi üstünde hak iddia etmeye başladı. Hitler'in Versay Antlaşması'nın yükümlülüklerini uygulamaması, Avusturya'yı ilhak etmesi gibi konulardaİngiltere'den veyahutFransa'dan caydırıcı bir tepki gelmemişti. Hitler'in Çekoslovakya ile yaşadığı krizde durum farklı seyretti. İngiltere BaşbakanıNeville Chamberlain arabulucu olmak istedi. Chamberlain'e göre Hitler'iyatıştırmak gerekiyordu, bunun için Südetler bölgesi Hitler'e verilebilirdi fakat Hitler de ilhakın Südetler ile sınırlı kalacağı konusunda güvence vermeliydi. Taraflar uzlaştı. Hitler ilhakın Südetler ile sınırlı kalacağına dair söz verdi veMünih Antlaşması yapıldı.[7] Chamberlain barışı sağladığı hususunda çok emindi, Chamberlain'e göre Berlin'de yapılan antlaşma barış için çok önemliydi fakat Hitler böyle düşünmüyordu. Südetler ile başlayan ilhakıÇekoslavakya'nın bütününün işgali takip etti. Hitler verdiği sözü tutmamış, Chamberlain'i küçük düşürmüş ve Polonya ile sınırlarını birçok yerde kesiştirmişti. Chamberlain bu aşağılama sonrası Hitler'in Polonya'ya karşı bir adım atması durumunda İngiltere'nin Polonya'nın bağımsızlığını koruyacağını söyledi.[8] Hitler bu durumu yatıştırma politikasının bittiğine yoruyordu, her ne kadar İngiltere ile savaş istemese bile Polonya'nın işgali sonrası savaş çıkması durumunda doğu kanadının güvende olmasını istiyordu. Bu yüzden Stalin ile anlaşma zemini bulmak içinJoachim von Ribbentrop'u görevlendirdi. Ribbentrop Berlin'de bulunan Rus diplomatlar ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi, yapılacak görüşmenin altyapısını oluşturdu, bu görüşmelerde ilk kez Polonya'nın bölünmesi gündeme geldi ve nihayetinde Moskova'da bir görüşme yapılması planlandı.[9]
Ribbentrop 22 Ağustos'ta, Sovyetlerin daha önce İngiltere ve Fransa'yla yapmaya çalıştığı anlaşmayı sonuçlandırmak üzere Moskova'ya uçtu. Bizzat Stalin tarafından görkemli bir törenle karşılandı. Ertesi gün imzalanan Molotov-Ribbentrop Paktı taraflar arasında barışı garanti altına alıyor ve hiçbir hükûmetin diğerinin düşmanına yardım etmeyeceğini ya da onunla ittifak kurmayacağını taahhüt ediyordu. Kamuoyuna açıklanan saldırmazlık hükümlerine ek olarak, antlaşma Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya ve Finlandiya'daki Sovyet ve Alman nüfuz alanlarının sınırlarını belirleyen Gizli Protokolü de içeriyordu. Bu gizli protokole göre Almanya ve Sovyetler Birliği Polonya'yı ortadan kaldıracak, Baltık ülkeleri ve Finlandiya'ysa Sovyetler Birliği'ne bırakılacak, Sovyetler Birliği'nin bu bölgelerde uygulayacağı politikalara Almanya'dan bir karşıtlık gelmeyecekti. Gizli Protokolün varlığına dair söylentiler ancakNürnberg duruşmaları sırasında kanıtlanmıştır.[10]
Anlaşmadan kısa bir süre sonra Almanya 1 Eylül 1939'da Polonya'yıişgal etti. Sovyet lideriJosef Stalin,Halhin Gol Muharebesi sonrasında Sovyet-Japon ateşkesinin yürürlüğe girmesinden[11] veSovyetler Birliği Yüksek Sovyeti'nin Molotov-Ribbentrop Paktı'nı onaylamasından bir gün sonra, 17 Eylül'de Polonya'nın Sovyetler tarafından işgal edilmesi emrini verdi.[12] İşgallerin ardından iki ülke arasındaki yeni sınır, Alman-Sovyet Sınır Antlaşması'nın ek protokolüyle teyit edildi. Mart 1940'ta Finlandiya'daki Karelia ve Salla bölgelerinin bir kısmı Kış Savaşı'nın ardından Sovyetler Birliği tarafından ilhak edildi. Bunu Estonya, Letonya, Litvanya ve Romanya'nın bazı bölgelerinin (Besarabya, Kuzey Bukovina ve Hertsa bölgesi) Sovyetler tarafından ilhakı izledi. Sovyetler, Polonya sınırı içinde bulunan etnik Ukraynalılar ve Belaruslular konusundaki endişelerini Polonya'yı işgal etmek için bahane olarak kullandı.
Molotov-Ribbentrop Paktı
Polonya'nın 1939 Sovyet işgalinin ardından Sovyetler Birliği tarafından ilhak edilenCurzon Hattı'nın doğusundaki toprakları savaştan sonra Sovyetler Birliği'nde kaldı ve şu anda Ukrayna ve Belarus sınırları içinde bulunmaktadır.Vilnius Litvanya'ya verildi. Sadece Podlaskie ve Galiçya'nın San Nehri'nin doğusunda, Przemyśl civarındaki küçük bir kısmı Polonya'ya iade edildi. 1939-1940 yıllarında Sovyetler Birliği tarafından ilhak edilen diğer tüm topraklardan Finlandiya (Batı Karelya, Petsamo), Estonya (Estonya Ingria ve Petseri İlçesi) ve Letonya'dan (Abrene) koparılanlar, 1991 yılında SSCB'nin dağılmasından sonra Rusya SFSC ve Sovyetler Birliği'nin halef devleti olan Rusya'nın bir parçası olarak kaldı. Romanya'dan ilhak edilen bölgeler de Sovyetler Birliği'ne entegre edilmiştir (Moldova SSC veyaUkrayna SSC oblastları gibi). Besarabya'nın bir kısmı şimdi Moldova'yı oluşturmaktadır. KuzeyBesarabya, Kuzey Bukovina ve Hertsa bölgesi günümüzde Ukrayna'nınÇernivtsi Oblastı'nı oluşturmaktadır. Güney Besarabya ise şu anda Ukrayna'da bulunanOdessa Oblastı'nın bir parçasıdır.
Anlaşma 22 Haziran 1941'de Almanya'nınLebensraum ideolojik hedefi doğrultusundaBarbarossa Harekâtı'nı başlatıp Sovyetler Birliği'ni işgal etmesiyle sona ermiş,[13] ve Sovyetler hemen ardından yeni bir ittifak amacıyla 12 Temmuz 1941 yılındaİngiliz-Sovyet Anlaşması yapmıştır. Savaştan sonra Ribbentrop Nürnberg mahkemelerinde savaş suçlarından hüküm giydi ve idam edildi. Molotov ise 1986 yılında Moskova'da öldü.
Antlaşmanın odak noktasını Doğu Avrupa'nın paylaşımına dair gizli protokol oluşturuyordu. (Antlaşmanın "gizli maddeleri" olduğu iddiası antlaşmanın imzacısı Sovyet Dışişleri Bakanı Molotov tarafından yalanlanmıştır)[14] Ribbentrop Polonya'nın 1914 sınırları doğrultusunda etki alanlarına bölünmesini önerdi. Tek farkVarşova'nın Almanya'ya bırakılan batı bölümünde yer alması olacaktı. Bu etki alanlarında ayrı bir Polonya devletinin varlığının sürdürülüp sürdürülmeyeceği veya bu alanların Almanlar veya Sovyetlerce işgal edilip edilmeyeceği konusu protokole dahil edilmedi. Baltık devletleri konusunda Ribbentrop'un önerisiFinlandiya veEstonya'nın Sovyet etki alanı,Litvanya'nın Alman etki alanına dahil edilmesi;Letonya'nın ise bölüşülmesi idi.
Almanya 22 Haziran 1941'de Sovyetler Birliği'ne saldırarak bu paktı çiğnemiştir. Alman yanlısı kaynaklara göre saldırının nedeninin Sovyetler Birliği'nin Almanya sınırına çok fazla asker koyduğu iddia edilir.[15] Ancak Sovyetler Birliğinin saldırının daha ilk altı ayında 4 milyon askerini kaybetmesi ve Sovyet rejiminin Almanya'nın saldıracağına yönelik gelen istihbaratı karşı-istihbarat faaliyeti olarak görmesi Stalin ile Sovyet rejiminin Almanya'nın saldırısını beklemediğini, bunu gerektirecek hareketlerden kaçındığının göstergesi olarak değerlendirilmektedir.[16]
Komintern üzerindenSovyetler Birliği Komünist Partisi'ne bağlı olan kardeş komünist partilerde bu antlaşma ölümcül sarsıntılara yol açacaktır. Örneğin işgal altındaki Yunanistan'da faaliyet gösterenYunanistan Komünist Partisi dağılmanın eşiğine gelecektir. 1941 yılında Almanya'nın Sovyetler Birliği'ne saldırmasıyla komünist partiler Avrupa çapında işgale karşı direniş mücadelesine önderlik edeceklerdir.
^Dilimize 2008 yılında çevrilen anılarında Molotov, antlaşmanın gizli maddeleri olmadığını ve Polonya'nın işgalinin Almanya'nın yayılmasını engellemek amacıyla olduğunu belirtmektedir. Feliks Çuyev,Molotov Anlatıyor / Stalin'in Sağkoluyla Yapılan 140 Görüşme, Yordam Kitap 2008,ISBN 9944-1-2217-3