| Şükrü Saracoğlu | |
|---|---|
| 7. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı | |
| Görev süresi 1 Kasım 1948 - 22 Mayıs 1950 | |
| Yerine geldiği | Ali Fuat Cebesoy |
| Yerine gelen | Refik Koraltan |
| 5.Türkiye başbakanı | |
| Görev süresi 9 Temmuz 1942 - 7 Ağustos 1946 | |
| Cumhurbaşkanı | İsmet İnönü |
| Yerine geldiği | Refik Saydam |
| Yerine gelen | Recep Peker |
| Türkiye Dışişleri Bakanı | |
| Görev süresi 11 Kasım 1938 - 13 Ağustos 1942 | |
| Başbakan | Refik Saydam |
| Yerine geldiği | Tevfik Rüştü Aras |
| Yerine gelen | Numan Menemencioğlu |
| Türkiye Adalet Bakanı | |
| Görev süresi 24 Mayıs 1933 - 12 Kasım 1938 | |
| Başbakan | İsmet İnönü Celâl Bayar |
| Yerine geldiği | Yusuf Kemal Tengirşenk |
| Yerine gelen | Hilmi Uran |
| Türkiye Maliye Bakanı | |
| Görev süresi 1 Kasım 1927 - 25 Aralık 1930 | |
| Başbakan | İsmet İnönü |
| Yerine geldiği | Abdülhalik Renda |
| Yerine gelen | Abdülhalik Renda |
| Türkiye Millî Eğitim Bakanı | |
| Görev süresi 22 Kasım 1924 - 3 Mart 1925 | |
| Başbakan | Fethi Okyar |
| Yerine geldiği | Hüseyin Vasıf Çınar |
| Yerine gelen | Hamdullah Suphi Tanrıöver |
| 14.Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı | |
| Görev süresi 16 Mart 1934 - 28 Aralık 1950 | |
| Yerine geldiği | Ömer Faruk Efendi |
| Yerine gelen | Ali Muhiddin Hacı Bekir |
| Türkiye Büyük Millet Meclisi 2.,3.,4.,5.,6.,7. ve8. Dönem Milletvekili | |
| Görev süresi 11 Ağustos 1923 - 24 Mart 1950 | |
| Seçim bölgesi | 1923 - İzmir 1927 - İzmir 1931 - İzmir 1935 - İzmir 1939 - İzmir 1943 - İzmir 1946 - İzmir |
| Kişisel bilgiler | |
| Doğum | 1 Temmuz 1886 Ödemiş,Osmanlı İmparatorluğu |
| Ölüm | 27 Aralık 1953 (67 yaşında) İstanbul,Türkiye |
| Defin yeri | Zincirlikuyu Mezarlığı,İstanbul |
| Milliyeti | Türk |
| Partisi | Cumhuriyet Halk Partisi (1923-1953) |
| Evlilik(ler) | Saadet Saracoğlu |
| İlişkiler | Rüşdü Saracoğlu (Torunu) |
| Bitirdiği okul | İzmir İdadisi Mekteb-i Mülkiye Cenevre Siyasi İlimler Akademisi |
| Mesleği | İktisat |
| İmzası | |
Mehmet Şükrü Saracoğlu[1] (d. 1 Temmuz 1886[2],Ödemiş - ö. 27 Aralık 1953,İstanbul),Türkiktisatçı vesiyasetçidir.Türkiye Cumhuriyeti'nin5.başbakanıdır.
1942-46 arasında başbakan, 1938-42 arasındadışişleri bakanı, 1948 ile 1950 arasında daTürkiye Büyük Millet Meclisi başkanı olan Saracoğlu, bu görevler dışında 1924 ile 1938 arasında da değişik hükûmetlerdemillî eğitim,maliye veadalet bakanlıkları yapmıştır.İsmet İnönü ileII. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi savaşın dışında tutan politikalara yön vermiştir. Ayrıca 1934 ile 1950 arasındaFenerbahçe Spor Kulübü başkanlığını yürütmüştür.
Kimi çevrelerce; babası Sarac Mehmed Tevfik Usta’nın, Trabzon'un Akçaabat ilçesinden göç ederekÖdemiş'e yerleştiği iddia edilse de, özellikle torunuRüşdü Saracoğlu ve diğer aile eşrafı tarafından bu iddianın doğru olmadığı, tüm ailesinin Ödemişli olduğu belirtilmektedir.[3] 1 Temmuz 1886’da[2]Ödemiş’in günümüzdeÜç Eylül mahallesi olarak konumlanan bir evde, Sarac Mehmed Tevfik Usta ve Şerife Hanım’ın ilk çocuğu olarak doğmuştur.[4] 1896’da ilköğrenimine Ödemiş iptidaisinde başlamış olup, ortaöğrenimini ise 1899'da kaydolduğu Ödemişrüşdiyesinde okuduktan sonra 1901 yılındaİzmir İdadisi'ne girdi. İzmir İdadisi'ni birincilikle bitirerek, yine 1901'de açılan sınavları kazanarak, İstanbul'dakiMekteb-i Mülkiye'ye girdi. 1909 yılında Mekteb-i Mülkiye'yi bitirerek İzmir Valiliği Maiyet Memurluğu'na atandı.İzmir Sultanisi'nde matematik öğretmenliği yapan Saracoğlu, 1911 yılındaİttihat ve Terakki Ticaret Mektebi müdürlüğü görevine getirildi.
Memur olarak görevini sürdürdüğü 1914 yılının Ocak ayında açılan bir imtihanı kazanarak, devlet bursu kazanan Saracoğlu,Belçika'ya öğrenime gönderilmiştir. Fakat burada 5 ay kaldı ve Osmanlı Devleti'nin,I. Dünya Savaşı‘na giriş yaptığı haberini aldığından,İzmir'e döndü. 1915 Mayıs'ında yine devlet tarafındanCenevre Siyasi İlimler Akademisi'nde okumak içinİsviçre'ye gönderilir. Mehmed Şükrü Bey, burada dört yıl kalmış ve 1918'de bu fakülteyi çok iyi bir dereceyle bitirmiştir.
Mondros Mütarekesi'nden sonra Cenevre'de yakın arkadaşıMahmut Esat Bozkurt ile birlikteTürk Yurdu Cemiyeti'ninCenevre şubesini kurarlar. Saracoğlu bu cemiyet adına Fransızca bir derginin yayınlanmasını üstlendi,Avrupa kamuoyunda Mondros şartlarının olumsuzluğuna tepki yaratmak için uğraşlar vererekOsmanlı Devleti'nin haklarını savundu.
15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edilince Mahmut Esat Bozkurt'la birlikte Türkiye'ye gideceğini öğrendiği birİtalyan gemisine kaçak binip yurda döndü.Millî Mücadele'ye katılmak için yola çıktıkları Anadolu'ya vardıklarında,ittihatçı olduklarından şüphelenenDemirci Mehmet Efe tarafından önce gözaltına alındılar, sonra da hapsedildiler. Onları bu durumdan İttihat ve Terakki Ticaret Mekteb-i Müdürlüğünden tanıdığıCelal Bayar kurtardı.[5]Kuşadası,Nazilli veAydın yörelerinde kurulanKuvâ-yi Milliye hareketlerinin örgütlenmesinde çalıştı. Ocak 1920'de toplanan son OsmanlıMeclis-i Mebusanı'na İzmir milletvekili olarak seçildiyse de,İstanbul'un İtilaf Devletleri'nce işgal edilmesi nedeniyle meclise katılamadan Kuşadası'na geri döndü.[6]

Saracoğlu, 5 Mart 1923'ten 31 Mart 1923'e kadar bir süre yaptığı Ödemiş belediye başkanlığından sonra,I. İzmir İktisat Kongresi'nde gösterdiği yoğun çabalarıyla dikkat çekti ve Ağustos 1923'teikinci dönem İzmirmebusu olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne katıldı.
Fethi Okyar hükûmetinde maarif vekilliği yapan Saracoğlu, 1926'da Türk-Yunan Mübadele Komisyonu'nda Türk delegasyonuna başkanlık etti. 1927 ile 1930 arasındakiİsmet İnönü hükûmetlerinde maliye vekilliğini üstlendi. Vekilliği sırasındaTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.Lozan Antlaşması'nın getirdiği sınırlamaların bitmesinden sonra yeni gümrük tarifelerini uygulamaya koydu. Dış ticarette kota uygulamasını getirdi. DünyadakiBüyük Buhran'ın etkilerini azaltmak ve ulusal ekonominin altyapısını oluşturmak amacıyla yürütülen bir dizi millileştirmede önemli rol oynadı.
Vekillikten ayrıldıktan Türk hükûmeti adına ekonomik konularda temaslarda bulunmak üzereAmerika Birleşik Devletleri'ne gönderildi. Dönüşünden sonra hazırladığı bir rapor, Türk pamuk sanayisinin yeniden düzenlenmesine temel oluşturdu. Saracoğlu, 1932 yılındaParis'teOsmanlı borçlarının ödeme koşullarının saptanması görüşmeleriniTürkiye adına yürüttü. 1933'te bir antlaşma imzaladı. Saracoğlu'nun imzaladığı bu anlaşma ile genç Türkiye Cumhuriyeti'nin maliyesi soluk aldı.
1933-1938 arasında İsmet İnönü ve Celal Bayar hükûmetlerinde de adliye vekili olarak görev aldı. Adliye vekilliği döneminde genç cumhuriyet'in devlet organlarının kurumlaşmasında da emeği geçen Saracoğlu, bakanlıkları sırasında avukatlık, hakimlik, icra iflas kanunlarını hazırlamış ve çıkartmış iş esasına dayalı cezaevlerinin oluşmasını ve ilk örnek olarakİmralı Cezaevi’nin kuruluşunu sağlamıştır. Barem ve Emeklilik kanunları da Saracoğlu’nun zamanında oluşturulmuştur.
Yakın dostu olan ve aralarında oynadıkları satranç maçlarının ünlü olduğu İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde siyasal yaşamının en önemli görevlerine atandı. Bu görevlerden ilki 1938 ile 1942 arasında, Celal Bayar veRefik Saydam hükûmetlerinde üstlendiği dışişleri bakanlığı oldu. Bu görevi ve daha sonra geldiği başbakanlık görevinde Türkiye'ninII. Dünya Savaşı'nın (1939-1945) dışında tutulması politikasında önemli rol oynadı.
Türkiye, II. Dünya Savaşı öncesiBritanya veFransa ile işbirliği görüşmeleri yaparken, Kurtuluş Savaşı'ndan beri yakın ilişkiler içinde olduğuSovyetler Birliği'nin de Batılı devletlerin yanında yer alacağını umuyordu. AncakAlman-Sovyet Saldırmazlık Paktı imzalanınca Türkiye, Britanya-Fransız bağlılığında kalmakla Sovyetler Birliği ile ilişkilere devam etmek arasında zor bir seçim yapmak zorunda kaldı. Türkiye imzaya hazır hale gelen Üçlü İttifak'a (Britanya-Fransa-Türkiye) ters düşmeyen bir Sovyet ittifakı kurmak istiyordu. Sovyetler Birliği de, tamamen değişen uluslararası ortamda ilişkileri yeniden değerlendirme taraftarıydı. Bu doğrultuda Dışişleri Bakanı Saracoğlu 15 Eylül 1939'da resmen Sovyetler Birliği'ne davet edildi.
Sovyet tarafının istekleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanacak görüşmeler üç gün olarak planlanmasına rağmen 25 Eylül ve 1, 13 ve 15 Ekim tarihlerinde dört oturum hâlinde yapıldı ve 23 güne yayıldı.Josef Stalin veVyaçeslav Molotov'un da yer aldığı 25 Eylül'de yapılan ilk görüşmeden sonra Ankara'ya çektiği telgrafta görüşmeyi "boğuşma" olarak nitelendirdi.
Sovyet tarafının başlıca dört maddede özetlenen talepleri (Türk Boğazlarının Türkiye ve Sovyetler Birliği tarafından ortak olarak savunulması,Montreaux Boğazlar Rejimi'neKaradeniz'e sahili olmayan devletlerin Boğazlardan geçemeyeceği garantisinin eklenmesi, Türkiye'nin Britanya ve Fransa ile giriştiği ittifak müzakerelerinin istişareye çevrilmesi ve Britanya ile Fransa'nın Sovyetler Birliği ile savaşa girmesi durumunda Üçlü İttifak'ın geçersiz sayılması) Türk tarafınca reddedildi. Görüşmelerden bir sonuç alınamayacağını gören Saracoğlu 17 Ekim'de Moskova'dan ayrıldı ve 20 Ekim 1939'da Türkiye'ye döndü.[7]
1 Eylül 1939'daPolonya'ya giren Almanya, Britanya ve Fransa'nın savaş ilanına da aldırış etmeyerekBelçika,Hollanda, ardından daFransa'ya saldırdı (Haziran 1940). Alman güçlerinin Balkan ülkelerini de işgal etmesiyle Türkiye savaşın eşiğine geldi. Almanya, asıl hedefi Sovyetler Birliği olduğu için, Türkiye'ye saldırmayacağını açıklayarak Ankara'ya bir saldırmazlık paktı önerdi. Türkiye'nin de Alman tehdidini savuşturmak amacıyla bu öneriyi kabul etmesi üzerine iki ülke arasındaTürk-Alman Dostluk Paktı imzalandı (18 Haziran 1941).
1942 yılındaRefik Saydam'ın ani ölümü üzerine Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından 9 Temmuz 1942 günü başbakanlığa atanarak hükûmeti kurmakla görevlendirildi. 5 Ağustos 1942'de hükûmet programını okurken "Biz Türk'üz,Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız."[8] demişti.
Saracoğlu, başbakanlığı sırasında izlediği dış politika da bazı çevrelerceAlman yanlısı olarak nitelendirildi. Almanya'nın savaş yıllarındaki Ankara elçisiFranz von Papen ve onunla yakın ilişkide olan Türk hükûmetinde yetkili ekipteydi.Refik Saydam, Şükrü Saracoğlu veNuman Menemencioğlu'nun da dahil olduğu bu ekip Almanya'yı destekledi, Almanya ile dış ticareti Alman para birimiReichsmark ile yaptı, Türk banknotlarını Almanya'da bastırdı, Almanya'ya paslanmaz çeliğin hammaddesi olankrom sevkiyatı yaptı ve Sovyetler Birliği'nin işgal ettiğiKırım veKafkasya'daki Türk topraklarında askerî harekât yapmakta olan Alman ordusunu cephede takip etmek için komutanlar yolladı.
II. Dünya Savaşı'nın dönümü olan 1942-1943'teMüttefik ordularınınKuzey Afrika'ya çıkması, ardından da AlmanlarınStalingrad'da aldığı yenilgiyle savaşın ibresi Müttefik Devletler'in lehine döndü. Türkiye de Müttefiklere yakınlaşmaya başladı. Şükrü Saracoğlu da 12 Haziran 1943 tarihinde Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'nin yanında olacağına karar verdiği gerekçesiyle ünlüTime dergisine kapak oldu.[9] Saracoğlu Mustafa Kemal Atatürk (1923, 1927) ve İsmet İnönü'den (1941) sonra Time kapağında yer alan 3. Türk'tür.

Saracoğlu'nun başbakanlığı döneminin ekonomik alanda belki de en fazla akılda kalan ve tartışmaları bugüne değin süren icraatı, Kasım 1942'de çıkarılanVarlık Vergisi Kanunu oldu. II. Dünya Savaşı sırasında yaygınlaşankaraborsa nedeniyle ortaya çıkan savaş zenginlerinin elde ettikleri servetler, temel gıda ürünlerinin bile zor temin edilebildiği savaş döneminde halkın tepkisini çekmişti. Bunun üzerine CHP Meclis Grubu, 12 Kasım 1942'de Varlık Vergisi'ni kabul ederek hem devlet gelirlerini artırarak enflasyonla mücadele etmeyi hem de karaborsayla mücadele etmeyi amaçlamıştı. Servetlerin bir defaya mahsus vergilendirildiği ve vergisini ödemeyenlerin bedensel çalışmaya tabi tutulduğu bu uygulama özelliklegayrimüslim azınlıklara yönelik bir baskı aracı gibi uygulandığı ileri sürülerek büyük tartışmalara yol açmış ve sonuçta 1944 yılı başlarında kaldırılmıştır.[10]
Topraksız köylülere bazı arazileri dağıtmaya yönelikÇiftçiyi Topraklandırma Kanunu da başbakanken yürürlüğe kondu (11 Haziran 1945). Saracoğlu'nun ısrarla takipçisi olduğu bu kanun özel ormanların ve büyük toprak sahibi ailelerin bir kısmının arazilerinin kamulaştırılmak istenmesi nedeniyle büyük toprak sahiplerinin itirazlarıyla karşılaştı. MilletvekilleriAli Cavit Oral,Emin Sazak,Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu ve Adnan Menderes köylüyü toprak sahibi yapacak bu reformlara tümden karşı çıktılar. Başlangıçta CHP'nin toprak reformu ve dolayısıyla ekonomi politikasına karşı oluşan bu muhalefet hareketi, siyasî bir harekete dönüştü. Celâl Bayar,Refik Koraltan, Adnan Menderes veMehmet Fuad Köprülü'nün, 7 Haziran 1945'te verdikleriDörtlü Takrir, CHP içinden çıkacak yeni bir siyasi partinin (Demokrat Parti) işaret fişeği oldu.[11]

Saracoğlu'nun başbakanlığı döneminde, 1946 seçimleri öncesi seçim kanunu değiştirildi, 5 Haziran 1946 tarih ve 4918 sayılı kanunla tek dereceli seçim sistemine geçildi. "Açık oy-gizli sayım" esaslarına göre hazırlanan bu kanuna göre her seçmenin hangi partiye oy verdiği herkes tarafından görülebilecek, fakat oy sayımı gizli yapılacaktı.[12] Bu usule göre yapılan1946 seçimlerini Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kazandı. Demokrat Parti (DP) kurulduktan hemen sonra yapılan bu erken seçimde DP sadece 16 ilde seçime girebilmişti.
1946 seçimlerinden sonra hem yaşadığı sağlık sorunları hem de CHP içinde kan değişikliğine gitmek isteyen İsmet İnönü'nün kararıyla başbakanlığıRecep Peker'e bıraktı (7 Ağustos 1946). 1 Kasım 1948 ile 22 Mayıs 1950 arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yaptı.1950 genel seçimleriyle milletvekilliği sona erdi ve siyaseti bıraktı.
Şükrü Saracoğlu ayrıca 1934 ile 1950 arasında 16 yıl boyunca Fenerbahçe Spor Kulübü'nün başkanlığını yapmıştır. Bugünkü Fenerbahçe Stadyumu ilk haliyle hanedan arazisi olanPapazın Çayırı, 1908 yılındahürriyet kahramanları namına Fenerbahçe'nin kurucusu ve ilk başkanıZiya Songülen ileCemil Topuzlu gibi isimlerle, futbolu Osmanlı topraklarına getiren İngilizlevanten ailelerin çocukları tarafından ücreti karşılığında kiralanmak maksadıylaII. Abdülhamid’den izin alınarakUnion Club ismiyle futbol sahası haline getirilmişti. I. Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizler ile ilişkiler bozulunca, İttihatçıKara Kemal tarafından 1916’da ele geçirilmiştir ve ismi “İttihatspor Sahası“ olarak değiştirilmiştir.Kuşdili Çayırı'ndaki bahsi geçen bu arazi, Mustafa Kemal Atatürk'ün de onayıyla önce 1929'da Fenerbahçe tarafından kiralanmıştır ve 25 Ekim 1929'da yapılan spor bayramı ile tekrar hizmete açılmıştır. Oluşturulan bu stadyum, Şükrü Saracoğlu ve Kenan Onan'ın çabalarıyla 27 Mayıs 1932 tarihinde, 9.000 TL bedeli 10 ayda ödemek kaydıyla Fenerbahçe Spor Kulübü'nün malı oldu. Bununla birlikte Fenerbahçe Türkiye'de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazandı. Hem bugün üzerinde kendi adını taşıyan stadyumun yükseldiği araziyi Fenerbahçe'ye kazandırması, hem de 23 Şubat 1934 günü oynanan olaylı geçen Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra Fenerbahçe'nin kapatılmasına kadar gidecek cezaların gündeme geldiği sırada kulübe sahip çıkmış olması nedeniyle, 22 Temmuz 1998 günü alınan kararla Fenerbahçe Stadı'nın adıFenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu olarak değiştirilmiştir.

Son yıllarındaparkinson hastalığı ile mücadele etti. Fransa'da yapılacak tedavisi için verilecek ödenek konusunda Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın isteksiz kalması üzerine, İzmir İttihat ve Terakki Ticaret Mektebi'nden öğrencisi olan Başbakan Adnan Menderes'in araya girmesiyle ödenek çıkarıldı. Fransa'daki tedavisinin de bir sonuç vermemesi üzerine Türkiye'ye döndü. Eşi Saadet Hanım'la birlikte İstanbul'a yerleşti.Teşvikiye'deki evinde 27 Aralık 1953'te, 66 yaşında öldü. MezarıZincirlikuyu Mezarlığı'ndadır.
Eski maliye nazırlarındanAhmed Zühdü Paşa'nın torunu, Ahmet Sabit kızı Hatice Saadet Hanım'la evli, Hüseyin Aydın, Ahmet Yılmaz ve Fatma Evin'in babasıdır.[13] 1987 ile 1993 arasındaTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanlığında bulunmuş olanRüşdü Saracoğlu'nun dedesidir.
| Sportif görevi | ||
|---|---|---|
| Önce gelen: Ömer Faruk Efendi | 14.Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı 16 Mart 1934 - 28 Aralık 1950 | Sonra gelen: Ali Muhiddin Hacı Bekir |
| Siyasi görevi | ||
|---|---|---|
| Önce gelen: Ali Fuat Cebesoy | 7. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı 1 Kasım 1948 - 22 Mayıs 1950 | Sonra gelen: Refik Koraltan |
| Önce gelen: Refik Saydam | 5.Türkiye başbakanı 9 Temmuz 1942 - 7 Ağustos 1946 | Sonra gelen: Recep Peker |
| Önce gelen: Tevfik Rüştü Aras | Türkiye Dışişleri Bakanı 11 Kasım 1938 - 13 Ağustos 1942 | Sonra gelen: Numan Menemencioğlu |
| Önce gelen: Yusuf Kemal Tengirşenk | Türkiye Adalet Bakanı 24 Mayıs 1933 - 12 Kasım 1938 | Sonra gelen: Hilmi Uran |
| Önce gelen: Abdülhalik Renda | Türkiye Maliye Bakanı 1 Kasım 1927 - 25 Aralık 1930 | Sonra gelen: Abdülhalik Renda |
| Önce gelen: Hüseyin Vasıf Çınar | Türkiye Millî Eğitim Bakanı 22 Kasım 1924 - 3 Mart 1925 | Sonra gelen: Hamdullah Suphi Tanrıöver |