Abstract
Habeşistan Prensi Rasselas Bir Hikâye, Dr. Samuel Johnson’ın (1709-1784) eserlerinin en popüler olanlarından biridir. Eserin ilk okuyucuları onu felsefî ve pratik açıdan önemli bir eser olarak görmüş ve bir roman olarak sınıflandırmanın zor olduğunu düşünmüştür. Johnson, eserini yaklaşık 250 yıl önce yazmasına rağmen bugün de okuyucuya hayatın, ölümün, evliliğin, öğrenmenin, eyleme karşı eylemsizliğin anlamını ve diğer birçok konuyu keşfettirmeye çalışmaktadır. Johnson, ahlak teorilerinden hareketle mutluluğu ele almamaktadır. Ahlakî failin kendisinden, insandan ve insanın yaşadığı hayat ve bunun koşullarından hareketle konuyu anlatmaktadır. Mutluluk anlamında temele alınacak olan fail ve onun içinde bulunduğu şartları değerlendirmektedir. Mutluluk, elde edilenden veya elde etmekten çok arama ve başarmada bulunabilir. Habeşistan Prensi, Voltaire’in (1694-1778) iyimserlik sistemini çürütmek için yazdığı Candide adlı esere, planı ve yapısı bakımından benzerlik göstermektedir. Fakat vardıkları sonuç birbirlerinden oldukça farklıdır. İnsanların mutluluğu bulmayı düşündükleri hemen her unsur ele alınıp bunların istenileni veremeyeceğinin belirtildiği Habeşistan Prensi, yöneticilerden hizmetçilere, yaşlılardan gençlere, bilgelerden cahillere varıncaya kadar her kesimden insanı örneklemektedir. Bütün olaylar mutluluk umuduyla başlamış fakat hayal kırıklığıyla sona ermiştir. Sonuçta romanda kurgusal bir yolculuk aracılığıyla ahlakî bir gerçeklik ortaya konulmaya çalışılmıştır. Johnson, Türkiye'de çok fazla tanınmadığı için makalenin giriş kısmında hayatı ve eserlerinin Habeşistan Prensi ile ilgili olan yönlerine kısaca değindik. Çalışmada yöntem olarak nitel araştırmanın imkanlarından yararlanılmış, literatür ve doküman analizi metotları kullanılarak Habeşistan Prensi’nde mutluluk, kötümserlik, iyimserlik konuları incelenmiştir.